Ceza Bölümü         2002/27 E.  ,  2002/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Maktüller       : 1-A.İ.

                                     2-S.Y.

            Müdahiller    : 1-M.İ.

                                     2-A.Y.

                                     3-Y.Y.

            Sanık             : C.A. 

            O L A Y          : Çanakkale Deniz Brl. Mhf. ve Hiz. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık Dz. Mhf. Er C.A.'ın, 29.12.1999 günü, 41 nolu nöbetçi kulübesinde 12.00 - 16.00 saatleri arasındaki nöbetini tutmakta iken, olay yerinde ağaç dikmekte olan aynı Komutanlık emrinde görevli Dz. Er A.İ.'ın, elinde bulunan G-3 piyade tüfeğini almak istemesi üzerine, aralarında  çıkan tartışma sonunda, tüfeğin kurma kolunu çekip namlu yatağına mermi sürerek önce vurmakla tehdit edip sonra arkasından bir el ateş ettiği, mermi çekirdeğinin A.İ.'ın arkasından girip göğsünden çıktığı ve yanında bulunan aynı Komutanlık emrinde görevli Dz. Er S.Y.'ın göğsünden girip arkasından çıktığı, her iki erin olay yerinde öldüğü,  böylece,  sanığın kasten adam öldürmek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 450/5. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 1.2.2000 gün ve E:2000/236, K:2000/23 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

KUZEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 8.5.2001 gün ve E:2001/169, K: 2001/263 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin,  askeri bir suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında sanığın  terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

ÇANAKKALE AĞIR CEZA MAHKEMESİ :16.10.2001 gün ve  E:2001/221, K:2001/314  sayıyla; asker kişi sanık hakkında, askeri mahalde, asker kişilere karşı, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlediği ileri sürülen suç nedeniyle kamu davası açıldığı, bu nedenle askeri mahkemenin görevinin sona ermeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.      

             İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Samia AKBULUT'un Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 27.5.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ZEYBEL 'in, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli  yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oy birliği karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.        

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

            Somut olayda asker kişi sanık hakkında, unsurları ve cezaları Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suç nedeniyle açılan kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, eylemin, askeri kişilere karşı, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de; yargılama sırasında sanığın terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ         : Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Çanakkale Ağır  Ceza  Mahkemesi'nin  16.10.2001  günlü,  E :2001/221,  K :2001/314 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına,27.5.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.