Hukuk Bölümü         2013/1513 E.  ,  2013/1693 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : A.A.

Vekili      : Av. A.Ü.

Davalılar : 1- Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili     : Av. A.I.C.Ş.

                  2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. K.D.

Davalı      : 3- Kartal Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. B.Y. 

O L A Y  : Davacı vekili özetle; davacının İstanbul İli, Kartal İlçesi, Gümüşpınar mahallesi, 2363 ada, 1 ve 5 parsel sayılı taşınmazların hisseli maliki olduğunu, taşınmazların imar planında okul alanı olarak ayrıldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesi ve 1.celse duruşma gününün 07.04.2011 günü olduğunu bildirir tebligat 22.02.2011 tarihinde davalı Kartal Belediye Başkanlığına, 24.02.2011 tarihinde davalı Milli Eğitim Bakanlığına, 28.02.2011 tarihinde davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilmiştir.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Kartal Belediye Başkanlığı vekili 25.02.2011 tarihli dilekçesi ile, cevap süresinin duruşma gününe kadar uzatılmasını talep etmiş olup, bu talep dilekçesinde görev itirazında bulunmamış, sonrasında sunduğu 07.04.2011 tarihli dilekçesinde de görev itirazında bulunmamıştır.

Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesi; 13.10.2011 gün, E:2011/121, K:2011/474 sayı ile özetle, davaya konu taşınmazların bir bölümü imar planına gore yolda kalmakta ise de, davalı belediyeler tarafından fiilen el atma bulunmadığını, fiili el atma olmadığından davacının davalı belediyelerden tazminat istemesinin mümkün olmadığını, şehir okulları için satın alma ve kamulaştırma yetkisinin de İl Özel İdarelerine ait olduğundan Milli Eğitim Bakanlığına husumetin yöneltilemeyeceğini belirterek, davalı Milli Eğitim Bakanlığı açısından davanın husumet yönünden reddine, davalı belediyeler açısından ise davanın sabit olmaması nedeniyle reddine karar vermiştir.

Bu karara karşı davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 04.06.2012 gün, E:2012/5625, K:2012/11789 sayı ile özetle, dava konusu taşınmazların imar planında kısmen temel eğitim tesis alanında, kısmen de yolda kaldığının belirtilmiş olmasına karşın, söz konusu yolların hangi belediye başkanlığının yetki ve sorumluluğu alanında bulunduğu hususunun kesin olarak saptandıktanve İl Özel İdaresinin davaya dahil edilmesinden sonar sonuca gore bedelin tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Dahili davalı İstanbul İl Özel İdaresi vekili Yargıtay Bozma ilamından sonra, dava dilekçesi ve dahili dava dilekçesinin kendisine tebliği üzere, süresi içerisinde sunduğu dilekçede özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Kartal Belediye Başkanlığı vekili Yargıtay Bozma İlamından sonra, 14.05.2013 havale tarihli dilekçe ile özetle, görev itirazında bulunmuştur.     

İstanbul A.14. Asliye Hukuk Mahkemesi (Kartal); 14.05.2013 gün, E:2012/679 sayı ile özetle, görev itirazlarının reddine karar vermiştir.

Davalılardan Kartal Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir. 

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının hisseli taşınmazına, imar planında okul alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL’nin davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez” denilmiş; 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Olayda, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasını talepedendavalı Kartal Belediye Başkanlığı vekilince, Yargıtay bozma ilamından önce, Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/121 sayılı dosyasında görülen davada, 2247 sayılı Kanunun 10.maddesinde belirtildiği şekilde hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda olacak şekilde yapılmış usulüne uygun bir görev itirazının bulunmadığı, buna karşın 07.04.2011 günlü 1.celseden sonra 14.05.2013 günlü dilekçe ile görev itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır.

Hal böyle iken, davalı Kartal Belediye Başkanlığı vekili tarafından, 07.04.2011 tarihli birinci oturumdan sonra sunulan dilekçenin görev itirazına ilişkin kısmının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ: 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 11.11.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.