T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/504

KARAR NO  : 2022/708      

KARAR TR  : 26/12/2022

ÖZET: Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülerek yapılan BAŞVURUNUN, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Hüküm Uyuşmazlığının

Giderilmesini İsteyen : B. Ş

 

I. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

1. B. Ş, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmek üzere verdiği dilekçesinde,iftira suçunu işlediği ileri sürülerek Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 10/01/2022 tarihli ve Soruşturma No.2020/71182, Karar No.2022/1406 sayılı dosyasında yapılan soruşturma sonucunda, B. Ş ve diğer şüpheliler hakkında, kamu adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin karar, bu karara yapılan itirazın reddine yönelik Adana 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/03/2022 tarihli ve D.İş.No.2022/1478 sayılı kararı ile Adana 3. İdare Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve E.2018/531, K.2018/999 sayılı, davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda Sarıçam ilçesi İncirlik Ortaokuluna öğretmen olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin karar arasında oluştuğunu ileri sürdüğü hüküm uyuşmazlığının giderilmesine karar verilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

2. Başvuranın hüküm uyuşmazlığı oluştuğunu ileri sürdüğü kararlar şöyledir:

II. DAVA SÜRECİ

1. Karar

3. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 10/01/2022 tarihli ve Soruşturma No.2020/71182, Karar No.2022/1406 sayılı Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına kararı ile, iftirasuçunun oluşabilmesi için, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiğini, somut olaydaki iddiaların bir kısım vakalara dayandığı ve eylemin suç işlemediğini bildiği kimselere suç isnadı biçiminde olmayıp Anayasa'nın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğunu ve şikayet hakkının kullanılması sonucunda kamu davasını açma yetkisinin cumhuriyet savcısına ait olduğunu belirterek, şüphelilerin üzerine atılı suçların unsurlarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş, bu karara karşı müşteki itiraz etmiştir.

 

 

2. Karar

4. Adana 5. Sulh Ceza Hakimliği 16/03/2022 tarihli ve D.İş.No.2022/1478 sayılı kararı ile, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 10/01/2022 tarihli ve 2020/71182-2022/1406 sayılı kararına yönelik itirazın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/1-3 maddesi kapsamında reddine kesin olarak karar vermiştir.

5. Davacı tarafından, Adana ili, Sarıçam ilçesi, Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, Sarıçam ilçesi İncirlik Ortaokuluna öğretmen olarak atanmasına ilişkin 27/04/2018 tarihli ve 8504093 sayılı işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

3. Karar

6. Adana 3. İdare Mahkemesi 16/10/2018 tarihli ve E.2018/531, K.2018/999 sayılı kararı ile, "...Bu durumda, davacının, Sarıçam İlçesi Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Andolu Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde hakkındaki iddialar sebebiyle soruşturmaya maruz kalması, soruşturmaya konu iddianın sübut bulmuş olması karşısında; yönetici konumunda olan davacıya atfedilen eylemin nitelik ve ağırlığı dikkate alındığında yöneticilik vasfını kaybettiği anlaşılan davacının kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek Sarıçam İlçesi İncirlik Ortaokulu'na öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine..." karar vermiştir.

 

7. Dilekçe içeriği ile dilekçeye ekli karar suretleri incelendiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

8. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinin ilk fıkrası şöyledir:

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”

9.Kanun'un 24. maddesi şöyledir:

"(Değişik birinci fıkra: 21/1/1982-2592/7 md.) 1 nci maddede gösterilen yargı mercileritarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.

(Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.)

            İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istiyebilir. Bu halde olumsuz görev uyuşmazlığının çıkarılması ile ilgili 15 ve 16 ncı maddelerdeki usul kuralları uygulanır."

 

 

 

10. Kanun'un"İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

            "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

11. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" başlıklı 172. maddesi şöyledir:

 

"(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.

(2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

(3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır."

 

12. Aynı Kanun'un "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"(1) Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür. "

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 26/12/2022 tarihli toplantısında; Raportör- Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

14. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

 

 

15. Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen kararların incelenmesinde; söz konusu kararların konusunun, sebebinin farklı olduğu ve ceza yargılaması neticesinde verilmiş ve kesinleşmiş bir hükmün olmadığı görülmüş olup, talebin 2247 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.    

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarıncaREDDİNE,

 

26/12/2022 tarihinde,OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

           Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

             TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                              ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN