Hukuk Bölümü 2003/46 E., 2003/50 K.

  • GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • GÖREVSİZLİK KARARI
  • İDARE MAHKEMESİNCE ADLİ YARGI DOSYASININ YAZI İLE MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMİŞ OLMASI
  • KDV CEZASININ İPTALİ TALEBİ
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN GÖREMEYECEĞİ UYUŞMAZLIKLAR
  • 4458 S. GÜMRÜK KANUNU [ Madde 242 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 27 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 2 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 3 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Adıgeçen Şirketçe, 14.11.1996 tarih ve 14037 sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamında ithal olunan cep telefonları karşılığının maddi hata sonucu noksan beyan edildiğinin farkedilmesi üzerine noksan KDV tutarı ödenmiş ise de, Gümrük İdaresince, 1615 sayılı Yasa hükümleri gereğince, adıgeçen şirkete noksan kıymet beyanı nedeniyle 946,603,000.- TL. Katma Değer Vergisi farkının 3 katı tutarında 2,839,809,000.- TL. KDV para cezası verilmiştir.

    Davacı Şirket vekilince, sözkonusu para cezasının iptali istemiyle, 10.10.1997 gününde adli yargı yerinde itirazda bulunulmuştur.

    İZMİR 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ;

    1- 10.6.1998 gün ve E: 1997/1064, K: 1998/544 sayı ile, itirazın kabulü ile para cezasının kaldırılmasına karar vermiş; bu karar, davalı vekilinin temyizi üzerine;

    YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ'nin 29.5.2000 gün ve E: 2000/4458, K: 2000/7938 sayılı kararıyla, muteriz vekiline Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaası alındıktan sonra söz verilmemesi suretiyle CMUK.'nun 251. maddesine muhalefet edilmesi nedeniyle USUL YÖNÜNDEN; kararda yazılı nedenlerle, itirazın reddinin gerekeceği gerekçesiyle ESAS YÖNÜNDEN bozulmuştur.

    2- 31.10.2000 gün ve E: 2000/906, K: 2000/1067 sayı ile, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına ve bozma ilamında belirtilen gerekçe ile itirazın reddine karar vermiş; bu karar, davacı vekilinin temyizi üzerine YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ'nin 3.5.2002 gün ve E: 2002/6300, K: 2002/6231 sayılı kararıyla, 4.11.1999 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesinin gerekeceği gerekçesiyle bozulmuştur.

    3- 24.10.2002 gün ve E: 2002/597 sayı ile, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına; 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 242/7. maddesi gereğince Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli İzmir İdare Mahkemesine gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar vermiştir.

    Bu karar gereğince dosyanın gönderildiği İzmir 3. İdare Mahkemesi Başkanlığınca, 12.12.2002 gün ve 2002/75 Muh. sayılı yazı ile, adli ve idari yargı düzenine tabi mahkemelerce davanın görev yönünden reddi üzerine davacı tarafından görevli mahkemede bizzat dava açılması gerektiğinden bahisle ve görevsizlik kararı veren mahkemece dosyanın gönderilerek görevli mahkemede davanın görülmesine yasal olanak bulunmadığı nedeniyle, dava dosyası herhangi bir işleme tabi tutulmayarak Mahkemesine iade edilmiştir.

    İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğinin, 12.12.2002 günlü yazı doğrultusunda alınmış bir karar var ise gönderilmesi yoksa bu konuda Mahkemece karar alınarak gönderilmesi yolundaki 24.1.2003 gün ve E: 2002/597 sayılı yazısı üzerine, İzmir 3. İdare Mahkemesi Başkanlığınca 4.2.2003 gün ve 2003/11 Muh. sayılı yazı ile verilen cevapta: 2577 sayılı İ.Y.U.K.'nun 3. maddesinde idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış dilekçelerle açılacağının hükme bağlandığı; bu hükümle, adli ve idari yargı düzenine tabi mahkemelerce davanın görev yönünden reddi üzerine davacı tarafından bizzat dava açılması gerektiğinden, görevsizlik kararı veren mahkemece dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine hukuki olanak bulunmadığı; nitekim, bu hususun Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 9.12.1985 gün ve CİGM/63-178 sayılı Genelgesine konu edildiği; bu durumda, ortada davacı tarafından bizzat mahkemesine hitaben verilmiş usulüne uygun bir dava dilekçesi olmadığından herhangi bir karar verilmesi olanağının bulunmadığı belirtilmiştir.

    İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğince, 26.3.2003 gün ve 2002/597-848 sayılı yazı ile, Mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İzmir 3. İdare Mahkemesi'nce iade edildiğinden bahisle oluşan uyuşmazlığın çözümü için, dava dosyası Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 16.6.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulu taşımayan ve yönteme uymayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ'in başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 13.10.1988 tarih ve 19958 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11.7.1988 günlü, E: 1988/1, K: 1988/1 sayılı İlke Kararının sonuç kısmında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un bütünü ile incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanun'un uygulanması yönünden, 2. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebiyle başlayan yargılanması sonucunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda ASKERİ ve ADLİ CEZA MAHKEMELERİ arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması; bunun dışında kalan tüm görev ve hüküm uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır." denilmekte olup, adli ceza mahkemesi ile idare mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı doğduğu öne sürüldüğüne göre, başvurunun 2247 sayılı Yasa'nın uygulanması yönünden "hukuk uyuşmazlığı" kapsamında bulunduğu açıktır.

    Hukuk uyuşmazlıklarında, görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi ancak aynı yargı düzeni içinde yer alan mahkemeler arasında olanaklı olup; bu hususa ilişkin H.M.U.K'nun 27. maddesiyle İ.Y.U.K.'nun 15. maddesinin 1. fıkrası ( a ) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "görev" kuralları, aynı yargı düzeni içindeki mahkemelerin işbölümü esasına ilişkin düzenlemelerdir. Oysa yargı yolunu değiştiren görevsizlik kararı verilmesi durumunda, görevli olduğundan bahisle farklı bir yargı düzeninde yer alan mahkemeye dava dosyasının gönderilebilmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamaktadır.

    Olay kısmında belirtildiği üzere, adli yargı yerince görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının idari yargı yerine gönderilmesi üzerine, İdare Mahkemesi Başkanlığınca, İ.Y.U.K.'nun 3. maddesinde öngörülen usule uygun şekilde davacı tarafından Mahkemelerine hitaben verilmiş bir dava dilekçesi bulunmadığı nedeniyle adli yargı yerine ait dava dosyasının Mahkemesine iade edilmiş olması, yukarıda yapılan tespite uygun düşmektedir.

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanunun 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Olayda, İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta ise de; İzmir 3. İdare Mahkemesi Başkanlığınca herhangi bir işleme tabi tutulmayan adli yargı dosyasının yazı ile Mahkemesine geri çevrilmiş olması nedeniyle, ortada görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince verilmiş bir karar bulunmamaktadır.

    Diğer taraftan, olumsuz görev uyuşmazlığının bulunması halinde, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesine göre bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebileceğinden, yargı yerlerince anılan 14. madde kapsamında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için re'sen Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesine olanak bulunmadığını da belirtmek gerekir.

    Belirtilen nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen "adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından verilen görevsizlik kararları olması" koşulunu taşımayan ve yöntemine uygun bulunmayan başvurunun, anılan Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan ve yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.6.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.