T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 873

            KARAR NO : 2014 / 958

            KARAR TR  : 17.11.2014

 

ÖZET : Davacı Belediye Başkanlığı tarafından, davalı Genel Müdürlüğü’nün işletmesinde olan Gönen Barajı ve tesislerinden yararlanılarak temin edilen içme suyu karşılığı,tesis giderlerine katılma payı olarak 2004-2012 yıllarına ait tahakkuk ettirilen ve 6183 sayılı AATHUK kapsamında tahsili talep edilen katılım payına ilişkin ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : Bandırma Belediye Başkanlığı

Vekilleri         : Av. F. A. & Av. C. D.

Davalı            : Orman ve Su İşleri Bakanlığına izafeten DSİ Genel Müdürlüğü

                          25. Bölge Müdürlüğü - Balıkesir

Vekili             : Av. E. H. B.

                          

            O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde; “Davalı kurum tarafından düzenlenen 27/02/2013 tarih 2013/37 dosya no’lu ödeme emrinin;

            2004 dönemi 1.710,95-TL borç ve 171,09-TL Gecikme zammı

            2005 dönemi 1.514,80-TL borç ve 151,48-TL Gecikme zammı

            2006 dönemi 1.690,27-TL borç ve 169,03-TL Gecikme zammı

            2007 dönemi 892,65-TL borç ve 89,27-TL Gecikme zammı

            2008 dönemi 1.871,63-TL borç ve 187,16-TL Gecikme zammı

            2009 dönemi 5.275,37-TL borç ve 151,48-TL Gecikme zammı

            2010 dönemi 2.173,89-TL borç ve 217,39-TL Gecikme zammı

            2011 dönemi 2.137,27-TL borç ve 213,73-TL Gecikme zammı

            2012 dönemi            231,12-TL Gecikme zammı

            Toplam: 17.266,83-TL borç ve 1.581,75-TL gecikme zammından ibaret kısmının iptali talep ve davasıdır.

            Ödeme Emri Tebliğ T: 06/03/2013 Açıklamalar :

            Ödeme emri şekil yönünden bariz biçimde hukuka aykırıdır. Alacağın türü olarak takipli alacak denilmiş vadesi yalnızca yıl olarak belirtilmiştir. Dava konusu alacağın tarafımızdan ödenmesi gereken bir bedel olduğu kanaatinde olsak bile gelen ödeme emrinden tarafımızdan hangi alacağın istenmekte olduğunun, vadenin hangi tarihten başladığının, hangi oranda gecikme zammı uygulandığının anlaşılması mümkün değildir. Ancak davalı kurumla yapılan önceki yazışmalar ve istenen bedellerin tetkikinden aşağıda anlatacağımız süreçte yaşanan gelişmeler neticesinde söz konusu ödeme emrinin gönderildiği tahmin edilmektedir.

            Zamanaşımı: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanununun 102. maddesi uyarınca 2004, 2005, 2006, 2007, 2008 dönemlerine ait alacaklar zamanaşımına uğramıştır. Bu dönemlere ilişkin alacakların öncelikle zamanaşımı defimiz üzerine iptali ve terkini gerekir.

            Davalı kurum, Bandırma içme suyunun temin edildiği Gönen Barajı ve tesislerinin bakım ve onarım masraflarının faydalananlardan tahsili usul ve esaslarını düzenleyen sözleşme kapsamında geçmiş yıllara ait bakım ve onarım masraflarını tahakkuk ettirerek tahsili için 6183 sayılı yasa uyarınca ödeme emri göndermiştir. Öncelikle konuya ilişkin protokol sözleşme 09/12/2011 tarihinde imzalanmıştır. Sözleşmede geçmiş yıllara ilişkin bakım ve onarım masraflarının tahakkuk ve tahsili ile ilgili hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.

            Aynı ödeme emrine konu olan 2011 dönemi borcu olan 2.137,27-TL 26/07/2012 tarihinde ödenmiştir, ödeme emri ile takibe alman bu kalemin ödeme (itfa) nedeniyle iptali gerekir.

            Ayrıca takip konusu edilen ve 2012 dönemine ait bedel olan 2.311,13-TL anapara borcu (Gönderilen keşif bedeli evrakında hu rakam 2.330,48-TL’dir.) dava konusu edilmemiş olup, ödeme işlemlerine başlanmıştır. Ancak bu kalem borç için istenen 231,12-TL gecikme zammını kabul etmiyoruz. Çünkü davalı kurum kendisi tarafından yapılması gereken keşif bildirimlerini zamanında yapmamıştır. Bu nedenle 2012 dönemi alacağı için belirlenen gecikme zammı alacağı dava konusu edilmiştir.

            Sözleşmede ödemelerin vadesi 6.2 maddesinde belirlenmiş durumdadır, buna göre 1. keşif bedeli ve 2. keşif bedellerinin tespit olunacağı, 1. keşif bedelinin önceki yılın kasım ayı sonuna kadar taraflara bildirileceği ve bu tutarın ait olduğu yılın Ocak ayı sonuna kadar ödeneceği kararlaştırılmıştır. Buna karşın davalı kurum tarafından tarafımıza herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. İlk olarak 05/02/2013 tarihinde tarafımıza ulaşan B.23.l.DSİ.1.25.17.00-167.05-59503 sayılı yazı ile sehven yapılmamış olan tahakkuk ve tahsilat cetvellerinin yazı ekinde gönderildiği bildirilmiştir. Bahse konu bildirim ilk kez bu tarihte yapılmıştır. Vadesi tayin edilmemiş amme alacaklarında vade, bildirim tarihinden itibaren 30 gündür. Görüldüğü üzere davalı kurum sözleşme gereği kendisine düşen bildirimi ancak 05/02/2013 tarihinde tarafımıza ulaşan yazısı ile yapmış, bu yazıda da dava konusu olan ve 2004 yılından başlayarak bugüne kadar gelen tüm dönemlerin gecikme zamları ile birlikte tahakkuk ettirerek ödenmesini talep etmiştir. Bu yazıya müvekkil Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından verilen cevapta 2004-2010 yıllarına ait işletme masraflarının ödenmesinin mümkün olmadığı, 26/07/2012 tarihinde 2.137,27-TL tutarlı 2011 dönemine ait tutarın ödendiği 2012 yılı bedelinin ödeneceği bildirilmiştir.

            Aksi kanaatle faiz talep edilebileceği kabul edilse bile tüm dönemlere % 10 tutarında bir gecikme zammı eklenmiştir. Sözleşmenin 6.6. maddesinde bu hususta 6183 sayılı yasaya atıf yapılmış olup, bu yasa gereğince gecikme zammı oranı halen aylık %1,40 olup, ödeme emrinde belirlenen tutara nasıl bir hesapla ulaşıldığı tarafımızdan anlaşılamamıştır.

Sonuç ve İstem: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kurum tarafından düzenlenen 27/02/2013 tarih 2013/37 dosya no’lu ödeme emrinin; zamanaşımı defimiz de dikkate alınarak, 2004 dönemi 1.710,95-TL borç ve 171,09-TL Gecikme zammı, 2005 dönemi 1.514,80-TL borç ve 151,48-TL Gecikme zammı, 2006 dönemi 1.690,27-TL borç ve 169,03- TL Gecikme zammı, 2007 dönemi 892,65-TL borç ve 89,27-TL Gecikme zammı, 2008 dönemi 1.871,63-TL borç ve 187,16-TL Gecikme zammı, 2009 dönemi 5.275,37-TL borç ve 151,48-TL Gecikme zammı, 2010 dönemi 2.173,89-TL borç ve 217,39-TL Gecikme zammı, 2011 dönemi 2.137,27-TL borç ve 213,73-TL Gecikme zammı, 2012 dönemi 231,12-TL Gecikme zammı olmak üzere toplam 17.266,83-TL borç ve 1.581,75-TL gecikme zammından ibaret kısmının iptaline karar verilmesi talep edilmektedir.” demek suretiyle idari yargıda dava açmıştır.

Balıkesir Vergi Mahkemesi; 04.04.2013 gün ve E:2013/256, K:2013/325 sayı ile özetle; “dava konusu ödeme emrinin Vergi Mahkemesi görevine giren vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin bulunmadığı, idare mahkemesinin görevine giren sözleşmeden doğan bakım onarım masraflarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Balıkesir İdare Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar vermiş, dosya re’sen Balıkesir İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Balıkesir İdare Mahkemesi: 08.11.2013 gün ve E:2013/657 sayı ile özetle; davaya konu edilen ödeme emrinin idarenin üstün kamu gücüne dayalı ve tek taraflı irade beyanı ile tesis edilmiş olduğu dikkate alındığında söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı görevli olduğundan bahisle davalı idare vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilince süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

            Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı: Davacı Belediye Başkanlığı tarafından, davalı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü işletmesinde olan Gönen Barajı ve tesislerinden yararlanılarak temin edilen içme suyu karşılığı, tesis giderlerine katılma payı olarak DSİ Genel Müdürlüğünce, 2004 - 2012 yıllarına ait tahakkuk ettirilen ve 6183 sayılı AATHUK kapsamında tahsili talep edilen katılım payına ilişkin işlemin iptali istemi ile açılan davada, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulmuş, itirazın Balıkesir İdare Mahkemesinin 20/11/2013 güve 2013/657 sayılı kararı ile reddi üzerine de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından süresi içinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

            Davalı DSİ sorumluluğunda bulunan, Yenice-Gönen Barajı Çanakkale'nin rezervuar alanı Yenice İlçesinde ve baraj gövdesi Balıkesir ilinin Gönen ilçesinde olmak üzere DSİ tarafından inşa edilmiştir. Baraj Gönen İlçesine yönelik olarak güney Marmara bölgesine su temin etmektedir. Gönen barajının amaç hisseleri %50 sulama, %16 İçme-Kullanma suyu temini, %30 enerji ve %4 taşkın kontrolü olarak tespit edilmiş ve 6200 sayılı kanunun ilgili hükümleri uyarınca bu konuda 12.5.1997 tarihli TC Başbakanlık Oluru alınmış, %16 İçme-Kullanma suyu Bandırma Belediyesi ihtiyaçlarına ayrılmıştır.

            Davacı Belediye ile Davalı idare arasında suyun temini usulüne ilişkin çıkan anlaşmazlık sonucunda, taraflar arasında acil su ihtiyacının karşılanması amacıyla, 28/11/2000 tarihinde 10 maddeden ibaret bir protokol imzalanmış, 09/12/2013 tarihinde ise, davalı DSİ Genel Müdürlüğü 25. Bölge Müdürlüğü ve davacı Bandırma Belediye Başkanlığının yanında Gönen Ovası Sulama Birliği ve Gönen HES Üretim A.Ş. Aralarında 9 maddeden ibaret, Gönen Baraj ve tesislerinin işletme, bakım ve yararlanma koşul ve katılım paylarını düzenleyen bir sözleşme imzalanarak yürürlüğe konulmuştur.

            Davanın konusu ise, taraflar arasında imzalanan sözleşme statüsünde bulunan anılan protokol ve sözleşme hükümleri sonucu, davacının içme ve kullanma suyu ihtiyacı için barajdan çektiği suyun karşılığında 2004 ile 2013 yılları arasında tahakkuk ettirilen katılım payının tahsiline ilişkin bulunmaktadır.

            6200 sayılı DSİ'nin Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 1. Maddesi 1. Fıkrasına göre DSİ'nin kuruluş amaç ve görevi "Bu Kanunun amacı; yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve/veya bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, merkezi Ankara'da bulunan özel bütçeli bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir." şeklinde tarif edilmiş, 2. Maddesinde, özel ve kamu kurumlarına su temin ve diğer işler görevleri arasında sayılmıştır. 6200 sayılı Yasanın 23. Maddesinin b bendinde ise, Dl'nin 2. Maddede sayılan görevlerini, " Tesisler ortaklıklar tarafından meydana getirilecek ise bu takdirde tesis masrafları ortaklar arasındaki sözleşme hükümlerine göre sağlanır." hükmü ile sözleşmeler akdederek yerine getireceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

            Davaya konu su temininden kaynaklanan alacağın da taraflar arasında serbest irade ile yapılan protokol ve sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı idarenin alacağının takibine ilişkin 6183 sayılı AATUHK hükümlerini uygulamak istediği anlaşılmakta ise de, bu uygulamanın yerinde olup olmadığı davanın çözülmesi gereken sorunlarından biri bulunmaktadır. 6183 sayılı AATUHK'nun 1. maddesi ise " Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi aslı, gecikme zammı, faiz gibi fer'ı amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.’’ hükmü karşısında akitten doğan bu alacakların 6183 sayılı kanun kapsamı çerçevesinde haciz ve, cebri icra uygulaması bakımından da amme alacağı kapsamı dışında olduğu görülmektedir.

            Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve dosya kapsamındaki olaya göre, olayda idarece kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilmiş bir işlem veya alacağın idari usullerle (kamu alacağının tahsili hakkındaki 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. gibi) tahsil edilmesi söz konusu olmayıp, taraflar arasındaki su ve tesis kullanım hakkına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasından doğan davanın, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin görevli bulunduğunu belirterek, 2247 sayılı Kanun'un 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

            Danıştay Başsavcısı: 2004-2012 yılları arası döneme ilişkin DSİ Yenice-Gönen Barajı HES tesislerine işletme katılım bedellerinin takip ve tahsili amacıyla adlarına düzenlenen 27/02/2013 gün ve 2013/37 sayılı ödeme emrinin, 2012 yılına ilişkin kısmının sadece gecikme faizi bölümünün, diğer dönemlere yönelik kısmının ise tamamının iptali istemiyle Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü' ne karşı açılan davada, davalı idarece görev itirazında bulunulmuş, itirazın reddi üzerine de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmakla işin gereği düşünüldü:

            2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında; İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri olarak belirtilmiştir.

            Kamu kurum ve kuruluşlarının kendilerine ilgili mevzuatla verilen görevi yaparken, kamu kudretini kullanmak suretiyle tek yanlı olarak tesis ettikleri icrai işlemler veya eylemlerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı merciince çözümlenmesi gerekmektedir.

            Olayda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Yasası kapsamında, kamu hizmetinin yerine getirilmesi için kamu gücü kullanılarak oluşturduğu tek yanlı işlem niteliğinde bir işlem dava konusu edilmiş olduğundan, buna ilişkin uyuşmazlığın da idare mahkemesince çözümlenmesi gerektiği açıktır.

            Öte yandan, dava konusu bedelin 6183 sayılı Yasa kapsamında tahsil edilip edilmeyeceği konusunu belirleme yetkisi de idari yargı yerlerine aittir. ‘’ demek suretiyle 2247 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma isteminin reddi ile uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının olduğuna karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 17.11.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinden 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. ve 13. maddelerinde öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Bandırma Belediye Başkanlığı tarafından, davalı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü’nün işletmesinde olan Gönen Barajı ve tesislerinden yararlanılarak temin edilen içme suyu karşılığı,tesis giderlerine katılma payı olarak DSİ Genel Müdürlüğünce, 2004-2012 yıllarına ait tahakkuk ettirilen ve 6183 sayılı AATHUK kapsamında tahsili talep edilen katılım payına ilişkin işlemin iptali istemi ile açılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan, DSİ Genel Müdürlüğü adına DSİ 25. Bölge Müdürlüğü İle T.C. Gönen Ovası Sulama Birliği, Gönen HES Elektrik Üretim A.Ş. ve T.C. Bandırma Belediye Başkanlığı Arasında Düzenlenen Yenice-Gönen Barajı Ortak Tesisleri İle İlgili Ek Sözleşmesinin;

            “Sözleşmenin Amacı” konulu 1.maddesinde; DSİ tarafından inşa edilmiş tesislerin, işletme-bakım ve onaranlarının uygulama projelerine ve DSİ Bakım Onarım Talimatlarına ve yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre, sağlıklı ve tam olarak sorunsuz bir şekilde yapılmasıdır.

            “Sözleşmenin Kapsamı” konulu 2. maddesinde; Bu sözleşme,faydalananlar arasında suyun zaman ve miktar yönünden dağıtımının düzenlenmesi ve ortak tesislere (Baraj, dip savak, dolu savak, drenaj galerileri, yardımcı donanımlar ve bunlarla ilgili elektro-mekanik teçhizat dolu savak boşaltım kanal sol sahil yamaç şevlerindeki shotcrete’ler vb.) yapılacak işletme-bakım ve onarım masraflarının oranlarının düzenlenmesi, ödemenin nasıl yapılacağı ve mahsuplaşma ilkeler, işletme esasları, ortak tesislerin koruma ve güvenliğinin sağlanması esaslarını kapsamaktadır.

            “Sözleşmenin Dayanağı ve Taraflar” konulu 3. maddesinde; Bu sözleşmenin dayanağı; 6200, 3096. 6172 ve 5393 sayılı yasalar, yönetmelikler ilgili mevzuat ve sözleşmeler ile bu mevzuata dayanarak, taraflar arasında imzalanan anlaşma ve sözleşmelerdir. (HES tesisi ile yapılan su kullanımı hakkı ve işletme esaslarına ilişkin anlaşma, Bandırma Belediyesine geçici ve acil durumlarda kullanılmak üzere su verilmesi amacıyla hazırlanan protokol, Gönen Ovası Sulama Birliği ile yapılan devir sözleşmesi vb). Bu ek sözleşme metninde, DSİ olarak anılan DSİ Genel Müdürlüğü adına DSİ 25.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ, Şirket olarak anılan GÖNEN HES ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. ve Su Kullanıcı Örgütler olarak anılan T.C. GÖNEN OVASI SULAMA BİRLİĞİ ile T.C. BANDIRMA BELEDİYE BAŞKANLIĞI arasında imzalanmıştır.

            “Sözleşmenin Konusu” konulu 4. maddesinde; DSİ tarafından inşa edilmiş tesisin, işletme-bakım ve onarımının yapılması ve bedelinin ödenmesine ilişkin olarak DSİ’nin koordinatörlüğünde söz konusu işlerin kimin tarafından yapılacağı, hisseye düşen miktar ve ödemenin nasıl yapılacağı, söz konusu işin kesin hesabının uygulama yılı sonuna kadar tamamlanarak nasıl mahsuplaşacağı ilkelerini kapsar.

            “Ortak Tesislerin İşletme-Bakım Masrafları” konulu 6. maddesinde;

6.1 Ortak tesislerde her yılın Ekim ayı içerisinde, bir sonraki yıl için yapılacak
işletme, bakım,onarım ve yenileme işlerinin ve bu işlerin programlamasının tespiti maksadıyla, DSİ, Şirket ve Su Kullanıcı Örgütlerin elemanlarından oluşturulacak komisyonla tesis muayenesi yapılarak, mevcut durum ve yapılacak işlere ilişkin DSİ’ce tesis muayene raporu veya tesis muayene föyü tanzim edilir. Muayene tarihi on beş (15) gün öncesinden DSİ tarafından Şirkete ve Su Kullanıcı Örgütlere yazılı olarak bildirilir. Tesis muayenesinde Şirket ve Su Kullanıcı Örgütlerden en az yetkili birer eleman bulunur.

            6.2 DSİ taralından işletilen ortak tesislerde, DSİ'ce yapılacak, işletme, bakım, onarım ve yenileme masraflarına ilişkin faydalananların hisselerine düşen ve tahakkuk edilen miktarı, aşağıda belirtilen şartlarla faydalananlar tarafından ilgili ilin Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne ödenir. Dekontları DSİ’nin ilgili birimlerine iletilir.

            a) Tesislerde işletme, bakım, onarım ve yenileme için gerekli masraflar, ait olduğu yıldan önceki yılın Kasım ayı sonuna kadar (Personel, enerji, aydınlatma, araç, gereç, malzeme vb) I. keşif tutarı olarak DSİ tarafından Şirket ile Su Kullanıcı Örgütlere bildirilecek ve tahakkuk ettirilen bu miktar, Şirket ve Su Kullanıcı Örgütler tarafından en geç ait olduğu yılın Ocak ayı sonuna kadar Balıkesir Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne ödenerek, Dekontları DSİ’nin ilgili birimlerine iletilir.

            b) Her yılın kesin hesabı, II.keşif tutarı olarak ait olduğu yılın sonuna kadar DSİ tarafından Şirkete ve Su Kullanıcı Örgütlere bildirilecektir. I. keşif tutarının II. keşif tutarından fazla olması halinde aradaki fark bir sonraki yıl yapılacak olan I. keşif tutarından mahsup edilir. II. keşif tutarının I. keşif tutarından fazla olması halinde ise; aradaki fark, II. keşif tutarının Şirkete ve Su Kullanıcı Örgütlere bildirildiği tarihten itibaren otuz (30) gün içerisinde Şirket ve Su Kullanıcı Örgütler tarafından Balıkesir Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne ödenerek, Dekontları DSİ’nin ilgili birimlerine iletilir.

            Su Kullanıcı Örgütleri, DSİ tarafından bildirilen II. keşif tutarının kendi hisselerine düşen bölümünü, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 17.01.2008 tarihli Olur’larına göre izleyen yılın Nisan ayı içinde Balıkesir Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne ödeyeceklerdir.

            6.3. Ortak tesislere yapılması öngörülen bakım onarım veya yenileme işleri, Şirket veya Su Kullanıcı Örgütleri tarafından yapılacaksa, bu durumda ortak tesislerin bakım, onarım ve yenileme işleri, DSİ’nin uygun görüşü alınmak kaydıyla ve hizmet hisselerine göre Şirket veya Su Kullanıcı Örgütleri tarafından yapılabilir. Ortak tesislerde, Şirketçe ve Su Kullanıcı Örgütlerince yapılacak işletme, bakım-onarım ve yenileme işlerine ilişkin, detaylı proje, metraj ve keşif bedelleri DSİ'nin onayına sunulacaktır. DSİ, önerilen işletme, bakım ve onarım işleriyle ilgili görüşünü en geç 30 gün içinde Şirket’e ve Su Kullanıcı Örgütlerine bildirilecektir. İşi yapacak taraf onaylı kabul görmüş I. Keşif tutarını diğer kurumlara bildirir. Hissesine düşen tutarın tamamı, diğer kurumlar tarafından en geç ait olduğu yılın Ocak ayı sonuna kadar ilgili Balıkesir Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne yatırılır.

            İş bitiminden sonra, kesin hesap çıkarılır ve II. keşif tutarı olarak taraflara 30 gün içerisinde bildirilir ve bildirimden sonra 30 günlük süre içerisinde mahsuplaşma işlemi tamamlanır. Her yılın kesin hesabı II. keşif tutarı olarak, ait olduğu yılın sonuna kadar çıkarılmak zorundadır. İşin bitimini müteakip, bildirimini takip eden 30 gün içerisinde, hissesine düşen miktardan, geri kalan tutarı ödemekle yükümlüdür.

            6.4. Şirket ve Su Kullanıcı Örgütleri tarafından yapılacak işletme, bakım-onarım ve yenileme işlerinin, DSİ’ce onaylanan projelere ve uygulama yöntemlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, DSİ tarafından kontrol edilecektir. DSİ bu konularda, değişiklik yapma hakkına sahiptir.

            6.5. Ortak tesislerle ilgili olarak işletme-bakım ve onarım işlerinin Şirket ve Su Kullanıcı Örgütler tarafından yapılamayacak olduğu durumlarda DSİ gerekli bakım-onarım ve işletme çalışmalarını yapar. Bu durumda taraflar yapılacak işin hisselerine düşen I.keşif tutarının tamamını kendilerine bildirimi müteakip (bu süre I. keşif cetvellerinin onayından sonra 30 günlük süreyi geçemez) 30 gün içinde Balıkesir Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü’ne yatırmakla yükümlüdür.

            6.6. Şirket ve Su Kullanıcı Örgütleri ortak tesislerden kendi hissesine düşen yatırım, işletme ve bakım-onarım giderlerinden, hisselerine düşen bedeli zamanında ödemedikleri takdirde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Hükümlerine göre bu alacaklar tahsil edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.

            T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Balıkesir 25. Bölge Müdürlüğü’nün Bandırma Belediye Başkanlığı aleyhine düzenlemiş olduğu 27.02.2013 gün ve 2013/37 takip numaralı ödeme emrinde;

            2004 dönemi 1.710,95-TL borç ve 171,09-TL Gecikme zammı

            2005 dönemi 1.514,80-TL borç ve 151,48-TL Gecikme zammı

            2006 dönemi 1.690,27-TL borç ve 169,03-TL Gecikme zammı

            2007 dönemi 892,65-TL borç ve 89,27-TL Gecikme zammı

            2008 dönemi 1.871,63-TL borç ve 187,16-TL Gecikme zammı

            2009 dönemi 5.275,37-TL borç ve 527,38-TL Gecikme zammı

            2010 dönemi 2.173,89-TL borç ve 217,39-TL Gecikme zammı

            2011 dönemi 2.137,27-TL borç ve 213,73-TL Gecikme zammı

            2012 dönemi 2.311,13-TL borç ve 231,12-TL Gecikme zammı öngörülmüş olup, ayrıca söz konusu ödeme emrinin içeriğinde,bu ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde, borcun DSİ 25. Bölge Muhasebe Müdürlüğüne veya bunlar adına tahsile yetkili olanlara ödenmesi veya borcu karşılayacak değerde mal bildiriminde bulunulması, haciz kabil malı yoksa bildirilmesinin gerektiği belirtilmiştir.

6200 sayılı DSİ'nin Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 1. Maddesinin 1.Fıkrasında DSİ'nin kuruluş amaç ve görevi " Bu Kanunun amacı; yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve/veya bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, merkezi Ankara'da bulunan özel bütçeli bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir. " şeklinde tarif edilmiş, 2.maddesinde Vazife ve Salahiyetleri düzenlenmiş olup, 23. maddesinin b bendinde ise, " Tesisler ortaklıklar tarafından meydana getirilecek ise bu takdirde tesis masrafları ortaklar arasındaki sözleşme hükümlerine göre sağlanır. " hükmü yer almakta olup, DSİ Genel Müdürlüğü adına DSİ 25. Bölge Müdürlüğü İle T.C. Gönen Ovası Sulama Birliği, Gönen HES Elektrik Üretim A.Ş. ve T.C. Bandırma Belediye Başkanlığı Arasında Düzenlenen Yenice-Gönen Barajı Ortak Tesisleri İle İlgili Sözleşme ve Ek Sözleşme de bu amaçla yapılmıştır.

Taraflar arasında akdedilen ek sözleşmenin 6.6. maddesinde; ‘’ Şirket ve Su Kullanıcı Örgütleri ortak tesislerden kendi hissesine düşen yatırım, işletme ve bakım-onarım giderlerinden, hisselerine düşen bedeli zamanında ödemedikleri takdirde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Hükümlerine göre bu alacaklar tahsil edilir. ‘’ hükmü yer almakta olup, davaya konu edilen ödeme emri bu hüküm uyarınca 6183 sayılı AATHUK uyarınca tanzim edilmiştir.

21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un ‘’Kanunun Şümulü’’ başlıklı 1. maddesinde; “ Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. ” hükmü,

‘’ Ödeme Emri ’’ başlıklı 55. maddesinde; “’Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir "Ödeme emri" ile tebliğ olunur.

Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.

Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme emirlerinin muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir "ödeme cetveline" alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde bulunmaya çağırılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin görebileceği umumi bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur ve cetvelin asıldığı Köy muhtarlığınca münadi vasıtasıyla ilan olunur. Cetvel asılırken ve indirilirken keyfiyet muhtarlıkça zabıt varakasıyla tespit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme emrinin tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde başlamış olur.

Borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde bildirmeleri istenir.’’ hükümleri yer almaktadır.

 Davada, uyuşmazlığa konu edilen ödeme emri DSİ Genel Müdürlüğü adına DSİ 25. Bölge Müdürlüğü İle T.C. Gönen Ovası Sulama Birliği, Gönen HES Elektrik Üretim A.Ş. ve T.C. Bandırma Belediye Başkanlığı Arasında 09.12.2011 tarihinde akdedilen Yenice-Gönen Barajı Ortak Tesisleri İle İlgili Ek Sözleşmesinin hükümlerine dayanmakla birlikte bu sözleşmenin kaynağı ise sözleşmenin 3.maddesinde belirtildiği üzere Yasa’dır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, ortada taraflar arasında serbest irade ile yapılan bir protokol (sözleşme) sözkonusu olduğu, 6183 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca akitten doğan bir kamu alacağının bu kanun kapsamı dışında olduğu, dolayısıyla davada özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği ve adli yargının ihtilafta görevli olduğu öne sürülmüş ise de, bu görüşe katılmaya imkan görülmemiştir. Gerçekten, 6183 Sayılı Kanunun 1.maddesinde kamu idarelerinin akitten doğan alacaklarının bu kanun kapsamı dışında olduğu ifade edilmekle beraber; aynı maddede düzenlenen kamu idarelerinin “amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları”nın bu kanun kapsamına dahil olduğu hükmü karşısında, öncelikle davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin hukuki mahiyetinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Davalı DSİ’nin içme ve kullanma suyu temini konusundaki görevinin bir kamu hizmeti olduğu açık olduğu gibi; sözkonusu Yenice-Gönen Barajı Ortak Tesisleri ile ilgili Ek Sözleşmenin tarafları (DSİ+Gönen Ovası Sulama Birliği+Gönen HES Elektrik Üretim A.Ş.+Bandırma Belediye Başkanlığı) gözetildiğinde, ortada bir özel hukuk sözleşmesinin değil, bir idari sözleşmenin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki su ve elektrik gibi belde sakinlerinin temel ihtiyaçlarının karşılanması faaliyetinin 5393 sayılı Belediye Kanunu ile Belediyelere bir kamu hizmeti olarak yüklenmesi karşısında, yine özel hukuka tabi bir sözleşmenin varlığından söz edilemez. Şu halde, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 6183 sayılı Kanun kapsamında olduğu kabul edilmeli ve bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan tasarrufun (ödeme emrinin) idari yargının denetimine tabi olduğu sonucuna varılmalıdır.    

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında; İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri olarak belirtilmiş olup, bununla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının kendilerine ilgili mevzuatla verilen görevi yaparken, kamu kudretini kullanmak suretiyle tek yanlı olarak tesis ettikleri icrai işlemler veya eylemlerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı merciince çözümlenmesi gerekmektedir.

            Olayda, kamu kurumu niteliğini haiz bir kuruluş olan DSİ’nin dayanağını Yasa’dan almış idari mahiyette bir sözleşme hükmünün icrası kapsamında, kamu hizmetinin yerine getirilmesi için kamu gücü kullanılarak oluşturduğu tek yanlı işlem niteliğinde olan ödeme emri dava konusu edilmiş olduğundan, buna ilişkin uyuşmazlığın da idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, davalı Orman ve Su İşleri Bakanlığına izafeten DSİ Genel Müdürlüğü 25.Bölge Müdürlüğü vekilinin görev itirazının Balıkesir İdare Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

 

 

 

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 17.11.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT