T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2015 / 862

            KARAR NO  : 2015 / 897

            KARAR TR  : 28.12.2015

ÖZET : Davacı şirket hakkında tanzim edilen İşyeri Durum Tespiti Tutanağına istinaden Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından, sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiası ile 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanılması durumunun iptaline ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın; 5510 sayılı Kanunun 81. ve 101.maddelerinin açık düzenlemesi karşısında ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : Ö. Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti.

Vekili              : Av. G. Ç. B.

Davalı             : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili              : Av. D. A. Ö. 

 

O L A Y         : Davacılar vekili dava dilekçesinde; “Müvekkil Ö. Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İşyerinde 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt, A-010 Seri, 0242 sıra ve 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespitine istinaden Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından sigortasız çalıştırıldığı tespit edildiği gerekçesi ile 11.12.2014 Tarih ve 73424731/72682471 sayı ile 4.284,00.- TL tahakkuk ettirilen para cezası ve 6111 sayılı yasa kapsamında KDV ve %5 prim indiriminden yararlanılmasının mümkün olmaması nedeni ile şimdilik toplamda 8.228,23 TL fazla ödenen KDV tutarı ve dolayısı ile idari işlemin iptali gerekmektedir. Şöyle ki:

1-Müvekkil şirket; Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Merkez Müdürlüğü tarafından İşyerinde 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt, A-010 Seri, 0242 ıra v 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespitine 22.04.2014 tarihinde 2155216 sayılı düzeltme dilekçesi ile beyanda bulunarak M.A.isimli kişinin hatalı bir şekilde işveren olarak yazıldığını oysa bu kişinin tespiti yapılan şirkette çalışmadığını ancak ortakları aynı olan diğer şirketin müdürü ve sigortalı çalışanı olduğunu bu nedenle iş bu tutanağın bu şekilde düzeltilmesi talebinde bulunmalarına rağmen; Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Merkez Müdürlüğü tarafından 11.12.2014 tarih ve 18.203.580 sayılı yazı ile 18.12.2014 tarih 18.783.633 sayılı yazıları ile durum düzeltilmesi itirazları red edilmiştir.

2-Davalı kurumun itirazın reddi cevabındaki hususlara katılmamız mümkün değildir. Çünkü: Müvekkil, şirket kuruma yaptığı düzeltme beyanı çerçevesinde kendisine herhangi bir bildirim yapılmamasının ardından iş bu hususun düzeldiğini düşünerek Mart ayında SGK indirimi için müracaat ettiğinde SGK indiriminden faydalanamayacağının öğrenip hemen akabinde 22.04.2014 tarihinde SGK’ya müracaat ile düzeltme beyanında bulunmasının rağmen ve müvekkile red yazıları ancak 26.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Gerek dava dilekçemiz ekinde gerekse Düzeltme dilekçesinde ek olarak sunduğumuz belgeler incelendiğinde de görüleceği üzere;

3-Ö. Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. - Yeni Metal Sanayi girişinde Yeşiloba Mah. 46075 Sokak, No:7/A Seyhan/ADANA, Adresinde oto yedek parça, boya, kaporta, bakım ve onarım işi faaliyetini sürdürmektedir.

Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün sicil kaydı belgesinin 4 sıra numaralı 23.09.2008 tarihli tescil işlemi ile 2008 tarihinden bu yana şirket ortakları ALİ AGİÇ ve HÜSEYİN SAHAN.dır. (EK: Ticaret Sicil Dokümanı)

4-A. Sigorta Aracılık ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi ise Gazipaşa Blv. Toros Caddesi, Yalvaç Apt. kat: 1/3 - Seyhan /ADANA adresinde Sigorta işlemleri ve Araç sigortalanması, kasko, hasarlı araçların boya, onarım, kaporta işleri konusunda aracılık yapmaktadır. Davalı kurum tarafından sigortasız çalıştırıldığı iddia edilen M. A. bu şirketin müdürü ve sigortalısıdır.

5-Adana Ticaret Sicil dokümanının 20 Sıra numarada 15.12.2008 tarihli tescil işlemi ile 2008 tarihinden bu yana şirket ortakları A.A. ve H. S. olup, (EK: Ticaret Sicil Dokümanı) A.A. M. A.’in abisi H. Ş. ise eniştesidir.

Bu bilgiler çerçevesinde

-her iki şirketin ortaklarının aynı olması,

-M.A. ile ortaklar arasında akrabalık (abisi ve eniştesi) bulunması

-ve faaliyet alanlarının ve yaptıkları işlerin birbiri ile bağlantılı olması nedeni ile

-tutanakta yetkili olarak ismi geçen M.A. Sigorta Aracılık ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. şirketinde müdür ve sigortalı çalışan olduğundan

-işi gereği de sık sık Ö. otomotive gidip geldiğinden (Araç hasar tespiti, v.s.) ve

-tutanağın düzenlendiği gün de hasarlı araçlar ve evrak takibi için uğradığında Sosyal Güvenlik Denetmenlerine yardım amaçlı ve tanık vasfı ile bilgi verdiği halde tutanağa işveren olarak kayıt düşülmesini kabul etmemiz mümkün olmadığından öncelikle bu yönü ile KURUMUN YAPTIĞI İŞLEMİN İPTALİ GEREKMEKTEDİR.

6-Ayrıca; Denetim tutanağı usulüne uygun düzenlenmemiştir. Zira;

Tutanakta işyerinde çalıştığı tespit edilen çalışanların sigortalıların belirtilmesi için ayrılmış kısma yazılması, çalışan kişilerin Adı soyadı, TC Numarası, işe giriş ve çıkış tarihleri tek tek ve ayrıntılı olarak yazılması ve karşısında imza için ayrılan kısma imzalarının alınması gerekirken bu hususları içermeyen, iş bu tutanağın bu yönü ile de dayanak yapılması mümkün değildir. Ayrıca;

7-İş bu tutanak bu hali ile bile değerlendirildiğinde Denetim anında işyerinde SİGORTASIZ HİÇ BİR İŞÇİ ÇALIŞTIRILMADIĞI VE İŞVERENİN İYİNİYETLİ OLDUĞU, M.A.’İN DE ARAÇ HASARI BELİRLEMEK İÇİN ORADA BULUNMASI NEDENİ İLE ANCAK VE ANCAK TANIK SIFATI İLE İMZASININ ALINDIĞI ve M.A. de iş bu tutanağı sigortasız çalışan olarak değil de tanık sıfatı ile imzaladığı dikkate alındığında maddi hata nedeni ile Davalı kurumun M. A. yönünden yaptığı sigortasız çalışmaya dayalı yapılan idari işleminin de ortadan kaldırılması ile 4284.- TL. borçlu bulunmadığının da tespiti gerekmektedir.

8-Davalı kurum çalışanlar kısmına almadığı, işe giriş tarihini belirlemediği, TC Numarasını almadığı ve işyeri çalışanı olarak herhangi bir talebi olmayan sadece işveren adına tanık sıfatı ile imzasını aldığı kişiyi (M.A.) sigortasız çalışan iddiası ile Ö.Otomotiv şirketi dosyasında re’sen sigortalı yapmak sureti ile işe giriş bildirgesi ve aylık prim belgesi düzenleyerek müvekkil şirketi haksız ve hukuka aykırı bir şekilde 5510 sayılı yasa hükümlerinden kaçman şirket durumuna düşürmüş ve 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanması durumunu iptal etmiş de bulunmaktadır. Bu nedenle davalı kurumun haksız olarak müvekkilin teşvikinin kaldırılmasına ilişkin idari işlemin bu yönü ile de İPTALİ İLE ortadan kaldırılması için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuş bulunmaktadır.

İSTEM SONUCU: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle ve mahkemenizce re’sen nazara alınacak sair hususlar muvacehesinde;

1-Haklı davamızın Kabulü ile 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt , A-010 Seri, 0242 ıra v 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağında işveren adına tanık sıfatıyla tutanağı imzalanması neticesinde, M.A.’i davacı şirket işyeri çalışanı olmadığı halde işyeri çalışanı olarak davacı şirket işyeri sigortalısı olarak re’sen tescili yönündeki İDARİ İŞLEMİN M.A.’in davacı şirket işyeri sigortalısı olmadığının tespit edilerek İPTAL edilmesi

2-1.maddede belirtilen idari işlem neticesinde Davalı Kurum tarafından Davacı aleyhine uyguladığı 4.284 TL tahakkuk ettirilen borç için davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti;

3-1.maddede belirtilen haksız ve hukuka aykırı Davalı Kurum idari işlemi neticesinde, Davacının 6111 sayılı yasadan kaynaklanan KDV ve %5 prim indirimi hakkının iptal edilmesi yönündeki idari işleminin ortadan kaldırılması, Davacının 6111 sayılı yasadan kaynaklanan KDV ve %5 prim indirimi hakkının hiçbir kesinti yapılmadan devamının sağlanması,

4- Yargılama Giderleri ve Avukatlık ücreti ile birlikte hükmen tahsiline karar verilmesini saygılarımla bilvekâle arz ve talep ederim.” demek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. 

Adana 1. İş Mahkemesi: 18.03.2015 gün ve E:2015/22, K:2015/96 sayılı kararı ile özetle; “(...) dava konusu uyuşmazlıklardan dolayı davacıya 5510 sayılı Yasanın 102.maddesine dayanılarak uygulanan 11/12/2014 tarih 73424731/72682471 sayılı tahakkuk ettirilen İdari Para Cezasının iptali talebini değerlendirme ve takdir görevinin idari yargının görev alanına girdiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari yargı yerinde açtığı davada istem sonucunda; Ö.Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İşyerinde 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt,A-010 Seri, 0242 sıra ve 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağına istinaden Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 11.12.2014 tarih ve 18.203.580 sayılı yazı ile sigortasız işçi çalıştırdığı iddiası ile 5510 sayılı yasa hükümlerinden kaçınan şirket durumuna düşürerek 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanması durumunun iptal edildiğine ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.  

Adana 2. İdare Mahkemesi: 31.07.2015 gün ve E:2015/1390, K:2015/1896 sayılı kararı ile özetle; “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının (a) bendinde dava dilekçelerinin, görev ve yetki yönünden de incelenmesi ve 4'üncü fıkrasında, bu konuda kanuna aykırılık görülürse 15'inci maddenin uygulanması öngörüldükten sonra 6'neı fıkrasında: aynı durumun ilk incelemeden sonra saptanması halinde de davanın her safhasında 15'inci maddenin uygulanması gerektiği belirtilmiş, 15’inci maddesinin l'inci fıkrasının (a) bendinde de; adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesinde, "Olumsuz görev uyuşmazlığının Bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir." hükmü yer almaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 81. Maddesinde "Prim Oranları ve Devlet Katkısı" başlığı altında "Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca.aylı-k..prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi ' içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri. Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır." hükmüne yer verilmiş, bu kapsamda Kanunun 81. maddesinde, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasının şartları düzenlenmiş, "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlığını taşıyan 101'inci maddesinde ise; "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." hükmüne yer verilmiştir.

Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, dava konusu işlemin davacı tarafından sigortasız işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle davacı şirketin, işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanmasının iptaline ilişkin olduğu görülmektedir.

Hal böyle olunca: dava konusu işleme ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 5510 sayılı Kanun'un 101'inci maddesindeki düzenleme uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görev yönünden REDDİNE…” şeklindeki gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.12.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Davacı vekili adli yargı yerinde dava açarken istem sonucunda özetle; 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt , A-010 Seri, 0242 ıra v 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağında işveren adına tanık sıfatıyla tutanağı imzalanması neticesinde, M.A.’i Davacı şirket işyeri çalışanı olmadığı halde işyeri çalışanı olarak Davacı şirket işyeri sigortalısı olarak re’sen tescili yönündeki İDARİ İŞLEMİN M.A.’in Davacı şirket işyeri sigortalısı olmadığının tespit edilerek İPTAL edilmesini, 1.maddede belirtilen idari işlem neticesinde Davalı Kurum tarafından Davacı aleyhine uyguladığı 4.284 TL tahakkuk ettirilen borç için davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini, 1.maddede belirtilen haksız ve hukuka aykırı Davalı Kurum idari işlemi neticesinde, Davacının 6111 sayılı yasadan kaynaklanan KDV ve %5 prim indirimi hakkının iptal edilmesi yönündeki idari işleminin ortadan kaldırılması, Davacının 6111 sayılı yasadan kaynaklanan KDV ve %5 prim indirimi hakkının hiçbir kesinti yapılmadan devamının sağlanmasını talep etmiştir. Burada her ne kadar adli yargı yerince karar gerekçesinde; ‘’davacıya 5510 sayılı Yasanın 102.maddesine dayanılarak uygulanan 11/12/2014 tarih 73424731/72682471 sayılı tahakkuk ettirilen İdari Para Cezasının iptali talebini değerlendirme ve takdir görevinin idari yargının görev alanına girdiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.’’ denilerek davanın talep kısmı davacı hakkında tatbik edilen idari para cezasına indirgenmiş ise de, kararın hüküm kısmında; ‘’davada idari yargı görevli olduğundan yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine’’ denilmiş ve böylece tüm talep konuları bakımından dava dilekçesinin reddedildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Davacı vekili idari yargı yerinde dava açarken istem sonucunda özetle; Ö. Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İşyerinde 27.02.2014 tarihli, 01 Cilt,A-010 Seri, 0242 sıra ve 4201 Sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağına istinaden Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 11.12.2014 tarih ve 18.203.580 sayılı yazı ile sigortasız işçi çalıştırdığı iddiası ile 5510 sayılı yasa hükümlerinden kaçınan şirket durumuna düşürerek 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanması durumunun iptal edildiğine ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bu davaya bakan idari yargı yerince de davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Dolayısıyla burada davacı Ö.Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen 27.02.2014 tarih, 01 Cilt, A-010 Seri, 0242 sıra ve 4201 sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağına istinaden Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 11.12.2014 tarih ve 18.203.580 sayılı yazı ile sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiası ile 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanılması durumunun iptaline ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesi istemi bakımından adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, davacı vekilinin istemi üzerine, idari yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde Olumsuz Görev Uyuşmazlığı doğan dava, davacı Ö.Otomobil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen 27.02.2014 tarih, 01 Cilt, A-010 Seri, 0242 sıra ve 4201 sayılı İşyeri Durum Tespiti Tutanağına istinaden Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 11.12.2014 tarih ve 18.203.580 sayılı yazı ile sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiası ile 6111 sayılı yasa ile 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için işveren payından %5 indirim teşvikinden yararlanılması durumunun iptaline ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 81. Maddesinde "Prim Oranları ve Devlet Katkısı" başlığı altında; ‘’Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır." hükmüne yer verilmiş olup, bu kapsamda Kanunun 81. maddesinde, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasının şartları düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlığını taşıyan 101'inci maddesinde ise; "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." hükmüne yer verilmiştir.

Belirtilen tüm bu hususlar ve yasal düzenlemeler ışığında, açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğuna, bu nedenle Adana 1. İş Mahkemesince verilen 18.03.2015 gün, E:2015/22, K:2015/96 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.12.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN