T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

             

            ESAS NO      : 2018 / 647

            KARAR NO  : 2018 / 579

            KARAR TR   : 22.10.2018

 

ÖZET : Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışırken özelleştirme nedeniyle bir kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı          : O.S.Ü.

Vekili            : Av. B.Y.

Davalı           : Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Vekili            : Av. Ş.K. P.

 

O L A Y        : Davalı Şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasanın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasanın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacı daha sonra 20.12.2010 tarihinde Denizli Valiliği, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü emrine atanmıştır.

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kuruluştan ayrıldığı tarih itibariyle bir aya denk düşen ve istikrarlı bir şekilde ödenen 560,11 TL ikramiyenin, 4046 sayılı yasanın 22/5 uyarınca sabit değer olarak maaş nakil ilmühaberindeki ücrete eklenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirimin yapılması gerektiği halde maaş nakil ilmühaberinde yer almaması ve ikramiye sütununun boş bırakılarak eksik bildirim yapılması sebebi ile 31.08.2010 tarihinde davalıdan ayrılan ve bu süreçte düzenlenen nakil ilmühaberine 560,11 TL ikramiyenin ve 370,70 TL ek ödeme ücretinin eklenerek bildirimin yapılması gerektiğinin ve müvekkile, nakil tarihi olan 31.08.2010 tarihinden itibaren 560,11 TL ikramiye ile 370,70 TL ek ödeme ücretlerinin de eklenerek aylık maaşının ödenmesi gerektiğinin tespitine; ikramiyenin ve ek ödemenin maaş nakil ilmühaberine eklenmemesi neticesinde 31.08.20100 tarihinden bu güne kadar, aylık ücretin ikramiye ve ek ödeme eklenmeksizin (560,11 TL + 370,70 TL=930,81 TL) eksik alınması sebebiyle,  31.08.2010 tarihinden bugüne kadar eksik ödeme nedeniyle oluşan alacaktan fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile tahsili istemiyle 28.8.2015 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 12.İŞ MAHKEMESİ; 23.12.2015 gün ve E:2015/1110, K:2015/1444 sayı ile, “(…)Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 399 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince davalı kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tabi olarak çalışan davacının, kamu kurumuna geçtiği tarihe kadar 5473 sayılı yasa ile getirilen ek ödemenin davacının maaşına yansıtılmamasından kaynaklanmaktadır.

Türk Telekomünikasyon AŞ. 406 sayılı yasanın 4000 sayılı yasa ile değiştirilen birinci maddesi gereğince Posta İşletmesi Genel Müdürlüğünce yürütülen Telekomünikasyon hizmetlerini sermayesinin tamamı kamu kesimine ait olacak bir anonim şirket şeklinde yapılandırılması kurulmuş ve 233 ile 399 sayılı KHK.ye tabi bir kamu iktisadi kuruluşu statüsü verilmiştir. 29/01/2000 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve telekom AŞ.nin özelleştirilmesi amacıyla yapısının yeniden düzenlenmesine yönelik kurallar getiren 4502 sayılı yasanın birinci maddesi ile 406 sayılı yasanın birinci maddesine eklenen 9.fıkrada telekomun, bu kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu, kamu iktisadi teşebbüslerinin kuruluş, teşkilat ve faaliyetleri ile ilgili mevzuatın Telekoma uygulanmayacağı kuralına yer verilmiş; anılan kural 23/05/2001 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4673 sayılı yasanın birinci maddesi ile değiştirilmiş ve telekomun bu kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu, bu kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuatın Türk Telekoma uygulanmayacağı belirtilmiştir.

4502 ve 4673 sayılı yasalar ile yapısı yeniden düzenlenen Türk Telekomda çalışan personelin hukuki statilsüde 406 sayılı yasaya 4502 sayılı yasa ile eklenen ek 22 madde ile yeniden düzenlenmiş ve anılan maddede Türk Telekomdaki kamu payı %50'nin altına düşünceye kadar Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacaklar dışında kalan personelin iş mevzuatı uyarınca istihdam edileceği, iş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartların yönetim kurulu tarafından tayin olunacağı kurallarına yer verilmiş ayrıca aynı yasanın geçici 4.maddesinde, 4502 sayılı yasanın yürürlüğü girdiği tarihte Türk Telekomda 399 sayılı KHK.ye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlardan isteyenlerin iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçileceği, iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçmek istemeyenlerin mevcut statü, sosyal ve özlük hakları ile istihdamlarına devam olunacağı kurala bağlanarak, iş mevzuatına geçmek istemeyenlerin mevcut statü sosyal ve özlük hakları korunmuştur.

Hisselerin fiilen devredildiği ve Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesinin imzalandığı 14/11/2005'den sonra hisselerinin %50'den fazlası özel hukuk tüzel kişisine geçen Türk Telekom, kamu kuruluşu niteliğini kaybetmiş ise de 406 sayılı yasanın ek 29.maddesinin 5398 sayılı yasanın I4.maddesi ile değişik birinci fıkrasında, özelleştirme tarihi itibariyle Türk Telekomda çalışmakta olan personelin haklarının korunması amacıyla, hukuki statülerini ve kamu kuramlarına nakil olanların olanaklarım belirleyen bazı özel düzenlemelere yer verilmiştir. Buna göre; Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının %50'nin altına düşmesi durumunda, Türk Telekomda ek 22.maddenin a bendinin bu kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 399 sayılı KHK.ye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel, kamu görevlerinden yüzsekken gün aylıksız izinli sayılacaktır. Aynı maddeye göre, bu personel belirtilen süre içinde Türk Telekomda çalışmaya devam edecek mali ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanacak belirtilen süre içinde nakle tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanlar tespit edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenler ise talep tarihinden en geç doksan gün içinde nakil için Türk Telekom tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirileceklerdir. Buna göre, söz konusu personelin aylıksız izinli olarak geçen sürede kamu personeli statüleri devam etmektedir. Diğer yandan imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmetini yürütmek hakkını elde eden davalı şirkete, devir sonrasında yetişmiş personel yetersizliği nedeniyle doğabilecek aksaklıkların önüne geçilebilmesi için 406 sayılı yasa hükümleri ile tanınan ayrıcalıkların sonucu olarak da bünyesinde belli süre ile çalışmaya devam eden söz konusu personelin kamu kuramlarına naklen atanmasının sağlanması amacıyla personelin devlet başkanlığına bildirilmesi, kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi gibi görevler yüklenmiştir. Belirtilen bu işlemler, kamu personeli hakkında ve idari hukuk alanında tesis edilmiş birer idari iş niteliğindedir. Öte yandan davalı şirketin belirtilen statüsü ve özel yasa hükümleri gereğince bazı kamusal ayrıcalıklar ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle herhangi bir özel hukuk tüzel kişisinden farklı bir hukuki statü içinde bulunduğu kabul edilmelidir.

Davalının, İmtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetini yürütmekle görevli yetkili kılınması, diğer özel hukuk tüzel kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olması, 406 sayılı yasa hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan diğer bir ifade ile kapsam dışı nakle tabi personeli ile ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, bu görevleri kapsamında tesis ettiği işlemlerin idari işler niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın idari yargının görevinde bulunduğu kabul edilmelidir. Yargıtay hukuk genel kurulu 26/12/2012 gün ve 2012/9/1518 E, 2012/1388 K.nolu kararında denge tazminatından kaynaklanan fark ücret alacağına ilişkin uyuşmazlıkta ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, 01/10/2012 gün ve 2012/27071-32336 E ve K. nolu kararında maaş nakil bildiriminin 4046 sayılı yasanın 22.maddesi ve 406 sayılı yasanın ek 29.maddesine uygun düzenlenmemesi nedeniyle dava konusu artış ve zamların eklenerek düzenleme tarihi itibariyle yeniden tespitine ilişkin uyuşmazlıkta davalı kurum tarafından davalı kurum işleminin idari bir işlem olduğunu, uyuşmazlıkta görevli yargı yolunun idari yargı yeri olduğunu kabul etmiştir.

Yukarıda açıklanan gerekçe ile HMK. nun 114/I-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın HMK.nın 115/11.md. gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davanın HMK. nun 114/1 -b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK.nun 115/2 .md. gereğince usulden reddine…” karar vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, kamu kurumuna nakil olunan, 2. tip sözleşmesi feshedilen ve mevzuat gereği davalı nezdinde çalışmasına son verilerek başka kamu kurumuna nakil edilen müvekkilinin “yer değiştirme sureti ile atamalarda aylık bildirim” adı ile düzenlenen nakil ilmühaberinin iptali ile, iş bu maaş nakil ilmühaberinde belirtilen ücreti üzerine, ayrılış tarihi itibari ile ödenmesinde istikrar kazanılan 560,11 TL ikramiyenin sabit bir değer olarak eklenerek ve 370,70 TL ek ödeme ücretinin eklenerek maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesi; bu sebeple mahrum kalınan 1.000,00 TL zararın davalıdan tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 18.İDARE MAHKEMESİ; 11.7.2018 gün ve E:2018/811 sayı ile, “(…)  telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılman ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom’un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hâzineye ait bulunan hisselerden % 55’i, Bakanlar Kurulu’nun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)’nin % 55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar”ı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD. bedelle) Ojer Telekomünikasyon A.Ş.’ne satılmıştır.

(…)

Olayda, Türk Telekom'da 2. Tip Hizmet Sözleşmesi ile istihdam edilmekte iken çalıştığı kurumun özelleştirilmesi sonucu iş akdi feshi neticesinde 406 sayılı Yasanın Ek 29 ve devamı hükümleri ile 4046 sayılı Yasanın 22.maddesi uyarınca başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan davacı tarafından, ayrılış tarihi itibarıyla düzenlenen maaş nakil ilmühaberinin iptali ve maaş nakil ilmühaberinde belirtilen ücreti üzerine ayrılış tarihi itibari ile 560,11 TL ikramiyenin ve 370,70 TL ek ödemenin sabit bir değer olarak eklenerek maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesi ile mahrum kalınan şimdilik 1.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:"a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.' nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davanın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

 

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; nakil tarihinden itibaren 560,11 TL ikramiye ile 370,70 TL ek ödeme ücretlerinin de eklenerek aylık maaşının ödenmesi gerektiğinin tespitine; ikramiyenin ve ek ödemenin maaş nakil ilmühaberine eklenmemesi neticesinde 31.08.20100 tarihinden bu güne kadar, aylık ücretin ikramiye ve ek ödeme eklenmeksizin (560,11 TL + 370,70 TL=930,81 TL) eksik alınması sebebiyle oluşan alacaktan fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile tahsili istemiyle açılmıştır.

Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.

Olayda, davalının hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı kuruluşta çalışmakta iken 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacının vekili tarafından; müvekkilinin “yer değiştirme sureti ile atamalarda aylık bildirim” adı ile düzenlenen nakil ilmühaberinde belirtilen ücreti üzerine, ayrılış tarihi itibari ile ödenmesinde istikrar kazanılan kramiyenin 4046 sayılı yasanın 22. maddesi ve aynı zamanda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. maddesi gereği sabit değer olarak ücretine eklenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirimin yapılması gerektiği halde, maaş nakil ilmühaberinde bu ücretin yer almaması ve ikramiye sütununun boş bırakılarak eksik bildirim yapıldığından işlemin iptali ile bu eksik bildirim sebebi ile mahrum kalınan zararın davalıdan tazmini istemiyle 28.8.2015 tarihinde dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

 

 

Buna göre, dava açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Ankara 18. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara 12.İş Mahkemesinin, 23.12.2015 gün ve E:2015/1110, K:2015/1444 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 18. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Ankara 12.İş Mahkemesinin, 23.12.2015 gün ve E:2015/1110, K:2015/1444 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                 Üye                                 Üye                    

       Hicabi                         Şükrü                            Mehmet                             Birol        

    DURSUN                   BOZER                            AKSU                            SONER            

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                         Nurdane           

                            AYDIN                             TUNÇ                           TOPUZ