T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 656

            KARAR NO  : 2017 / 201

            KARAR TR   : 10.04.2017

ÖZET : Davacı şirket ile Türksat A.Ş. arasında imzalanan Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin Türksat A.Ş. Yönetim Kurulu  kararıyla feshedilmesine ilişkin uyuşmazlığın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

                                                          

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : Y. Yayın Hizmetleri A.Ş

            Vekilleri          : Av. A.Ş.

            Davalı             : Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş

            Vekili              : Av. M.Ç.

                                              

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş arasında "Uydu Kapasite Tahsisi"ne ilişkin imzalanan sözleşmenin; davalının 12/10/2015 tarihli ve 36 sayılı kararıyla feshedileceği ve yayınların sonlandırılacağına dair yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı vekili süresi içinde verdiği dilekçesinde; Türksat A.Ş’ nin Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğunu, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşme ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, Adli Yargının görevli olduğu görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

ANKARA 6. İDARE MAHKEMESİ: 20.01.2016 tarih, 2015/2932 sayı ile: “…5189 sayılı Kanunun 5'inci maddesiyle 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’na eklenen Ek 33. maddenin 1. fıkrasında, ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı diğer operatörlere ait uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları işletmek, ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt yapısını kurmak, işletmek ve ticari faaliyette bulunmak üzere 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi, Türksat Uydu Haberleşme ve İşletme Anonim Şirketi (Türksat A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuş; 4. fıkrasında ise, Türk Telekomun, uydu haberleşmesiyle ilgili tüm uydularının, uydu yer kontrol istasyonlarının, uydu haberleşme ve iletişim yer istasyonlarının, uydu yörünge pozisyonlarının, uydu haberleşmesinde kullanılan taşınır ve taşınmazların, her türlü teçhizat, araç, gereç, malzeme, yazılım ve donanımların, her türlü fikri ve sınai haklar ile hak ve alacaklarının, merkezi Monaco'da bulunan Eurasiasat SAM Şirketindeki tüm hisselerinin, uydu hizmetlerine ve yörünge pozisyonlarına ilişkin frekans tahsis, koordinasyon ve tescillerinin, uydu hizmetlerine ilişkin her türlü sözleşmeleri ve kredi anlaşmaları ile hak, alacak ve borçlarının, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan davalar ve icra takiplerinin Intelsat, Eutelsat, ICO ve Inmarsat şirketlerindeki tüm hisselerinin bütün hak, borç, alacak ve yetkileri ile birlikte faaliyete geçmesine müteakip iki ay içerisinde Türksat A.Ş.'ye yapılacak protokoller ile devredileceği, 8'inci fıkrasında ise, uydu haberleşme hizmetleriyle ilgili olarak diğer kanunlarda Türk Telekoma yapılan atıfların Türksat A.Ş.'ye yapılmış sayılacağı; bu maddeye göre gereken düzenlemeler yapılıp yürürlüğe konuluncaya kadar diğer mevzuatın bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı kurala bağlanmıştır.

2813 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun kuruluşuna İlişkin Kanunu'nun Telekomünikasyon Kurumu'nun görevlerinin düzenlendiği 8. maddesinin 12. fıkrasının (d) bendinde, "Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak" hükmü yer almıştır.

Olayda, uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı diğer operatörlere ait uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları işletmek, ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt yapısını kurmak, işletmek ve ticari faaliyette bulunma hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin Türk Telekomünikasyon Kurumu'na ait olan yetki ve görevlerin, Türk Telekomünikasyon Kurumu ile Türksat Anonim Şirketi arasında yapılan görev sözleşmesiyle Türksat Anonim Şirketine devredildiği; Türksat Anonim Şirketi'nin işlemlerinde kuruluşuna ilişkin Kanunla verilen kamu gücünü kullandığı açıktır.

Bu duruma göre davanın, görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” gerekçesiyle görevlilik kararı vermiş, kararın 17/03/2016 günü tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Davalı vekili tarafından,  23/03/2016 tarihinde süresinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: 15.11.2016 gün ve 2016/265104 sayılı yazısıyla; “Bilindiği gibi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” kenar başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Kamu kurumlarınca alınan idari kararların yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek açılan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarının amacı, idari işlemlerin idari yargı organlarınca denetlenerek, idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasıdır.

Öte yandan, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununa 16/6/2004 tarih ve 5189 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen Ek 33. maddede, "Ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı ve diğer operatörlere ait uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları işletmek, ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt yapısını kurmak, kablo TV altyapısı üzerinden teknik olarak verilebilecek her türlü hizmeti sunmak, televizyon yayıncılığı ve uydu platform işletmeciliğini yürütmek, kamu hizmetlerinin elektronik ortamda verilebilmesini sağlayan e-devlet kapısı hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanında her türlü faaliyette bulunmak işletmek ve ticarî faaliyette bulunmak üzere, bu Kanun ile kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tâbi, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi (Türksat A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur. Türksat A.Ş. bu Kanun ve Türk Ticaret Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine göre hazırlanacak ana sözleşmesinin imzalanmasını müteakip yapılacak tescil ve ilân ile faaliyete geçer. Türk Ticaret Kanununun ani ve tedrici kuruluşa, aynî ve nakdî sermayesinin vaz’ına müteallik hükümleri ile 277, 329, 368 ve 422 nci madde hükümleri Türksat A.Ş. hakkında uygulanmaz. Türksat A.Ş. ’nin hisselerinin tamamı Hazine Müsteşarlığına aittir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkına halel gelmemek ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün malî hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine Müsteşarlığının Türksat A.Ş. ’deki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılır.” hükümleri yer almaktadır.

Söz konusu 406 sayılı Kanuna 5189 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen Ek 33. madde gereğince, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi, ticari faaliyette bulunmak ve kâr gayesi taşımak amacıyla kurulmuş, ana sözleşmesinin imzalanmasını müteakip yapılacak tescil ve ilân ile faaliyete geçen, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tâbi bir anonim şirkettir.

Somut olayda, davacı Y. Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. ile davalı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. arasında 29/12/2011 tarihinde imzalanan "Türksat A.Ş. Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin; "Sözleşmenin Türksat A.Ş. Tarafından Feshi" kenar başlıklı 12.1.maddesinde, "Televizyon yayıncılığı ile ilgili T.C. Anayasası, ilgili Kanun, Tüzük, Yönetmelik vb. düzenlemelerle bu sözleşme hükümlerinde belirtilen usul, esas ve hükümlere aykırı yayın faaliyetinde bulunulması halinde, Radyo/Televizyon program yayınının iletimi, Türksat A.Ş. Tarafından derhal durdurulacak ve sözleşme feshedilecektir." hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlığa konu olayda, davacı Y. Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. ile davalı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. arasında 29/12/2011 tarihinde imzalanan "Türksat A.Ş. Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin 12.1. maddesi hükümleri gereğince, sözleşmenin feshedilerek yayınların da sonlandırılmasına dair davalı idarenin yönetim kurulu tarafından alınan 12/10/2015 tarihli ve 36 sayılı kararın iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açıldığı görülmektedir.

Konu ile ilgili olarak Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 29/12/2014 tarihli ve 2014/1097 Esas, 2014/1145 sayılı kararında "... İdari sözleşmeler, idarelerin tek yanlı, kamusal yetkiye dayanarak, kamu hizmetinin gereklerinin yerine getirilmesi için kamu yararı amacı ile taraflar arasında akdedilen ve idareye üstün hak ve yetkiler veren, gerektiğinde tek yanlı değişiklik ve fesih yetkisini de idareye tanıyan nitelikte sözleşmelerdir. Kamu idarelerinin özel hukuk alanında akdettikleri sözleşmelerin ise; idari sözleşme niteliği taşımayıp, özel hukuk kurallarına göre düzenlendiği kuşkusuzdur..." hususları vurgulanmıştır.

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan mevzuat ve Yüksek Mahkeme kararları çerçevesinde, "Türksat A.Ş. Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınlan Sözleşmesinin taraflarından biri olan davalı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi, 406 sayılı Kanuna 5189 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen Ek 33. madde gereğince, ticari faaliyette bulunmak ve kâr gayesi taşımak amacıyla kurulmuş, genel hükümlere tabi anonim şirket sıfatı ile özel hukuk tüzel kişisi niteliğine sahip olduğunun anlaşılması karşısında; somut olayda, davalı kurum ile davacı arasındaki ilişkinin sözleşmenin kuruluşu, işleyişi ve sona erdirilmesini düzenleyen hükümlerin içerikleri de dikkate alındığında, tarafların karşılıklı irade açıklamalarına dayalı olarak yürütülen özel hukuk ilişkisi niteliğinde olduğu ve kamu otoritesine ve yetkisine dayalı, tek yanlı ve re'sen yapılan idari işlem ve eylemden kaynaklanmadığı sonucuna varılmaktadır.

Buna göre, tarafların özgür iradeleri ile imzaladıkları "Türksat A.Ş. Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin 12.1. maddesi hükümleri gereğince, sözleşmenin feshedilerek yayınların da sonlandırılmasına dair davalı idarenin yönetim kurulu tarafından alınan 12/10/2015 tarihli ve 36 sayılı kararın iptaline ilişkin davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği düşünülmektedir” görüşüyle 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Kanunun 13/son maddesi gereği dosya Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 20/12/2016 tarih ve 2016/162 sayılı yazısında; “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sının" başlıklı 2/1 maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmıştır.

Görüldüğü üzere, İdare Hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar sebebiyle açılan davaların görüm ve çözümü İdari Yargının görev alanında bulunmaktadır.

Diğer yandan, idarenin tüzel kişilik sıfatından kaynaklanan hak ve ehliyetine dayanarak özel hukuk kurallarına tabi sözleşmeler de yapabileceği, bu tür sözleşmelerin de özel hukuk hükümlerine tabi olduğu açıktır.

Somut olayda, davacı şirket ile Türksat A.Ş. arasında imzalanan 29.12.2011 tarihli Türksat A.Ş Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin Türksat A.Ş. Yönetim Kurulu'nun 12.10.2015 tarih ve 36 sayılı kararıyla feshedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Bu durumda; Türksat A.Ş.'nin 406 sayılı Telgraf Kanunu'na 5189 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile eklenen Ek 33. madde uyarınca Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticari faaliyette bulunmak ve kar elde etmek amacıyla kurulmuş, şirket Ana Sözleşmesinin Ticaret Sicilinde tescil ve ilan edilmesi üzerine faaliyetine başlayan bir anonim şirket olduğu, dava konusu ihtilafın kaynaklandığı sözleşmenin ise davacı şirket ile Türksat A.Ş. arasında, özel hukuk hükümlerine göre imzalanmış karşılıklı edimler ve yükümlülükler getiren, her iki tarafa fesih yetkisi tanıyan bir özel hukuk sözleşmesi olduğu, karşılıklı irade beyanları ile hazırlanan bu sözleşmede açıkça tahkim yolunun da kararlaştırıldığı dikkate alındığında, anılan sözleşmenin davalı kurumca feshedilmesinden sonra fesih işleminin iptali istemiyle açılan bu davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenle, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulünün uygun olacağı düşünülmektedir” şeklinde görüş bildirmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Birgül KURT, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 10.4.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı Türksat A.Ş vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’ nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 23.11.2011 tarihinde davacı şirket ile davalı kurum arasında imzalanan Radyo Televizyon Yayınları sözleşmesinin davalı kurum tarafından feshedilmesi üzerine yürütmenin durdurulması ile beraber fesih işleminin iptali davasıdır.

406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 33 ncü maddesi: “Ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı ve diğer operatörlere ait uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları  işletmek,  ulusal ve yabancı  operatörlere  ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt yapısını kurmak, kablo tv altyapısı üzerinden teknik olarak verilebilecek her türlü hizmeti sunmak, televizyon yayıncılığı ve uydu platform işletmeciliğini yürütmek, kamu hizmetlerinin elektronik ortamda verilebilmesini sağlayan e-devlet kapısı hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanında her türlü faaliyette bulunmak işletmek ve ticarî faaliyette bulunmak üzere, bu Kanun ile kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tâbi, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi (Türksat A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur…

…Türksat A.Ş.’nin hisselerinin tamamı Hazine Müsteşarlığına aittir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkına halel gelmemek ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün malî hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine Müsteşarlığının Türksat A.Ş.’deki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılır…”

Hükümlerini haizdir.

Dosyanın incelenmesinde; davacı Y. Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. ile davalı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. arasında imzalanan "Türksat A.Ş. Kablo TV Şebekesinden Sayısal Ortamda İletilecek Radyo ve Televizyon Yayınları Sözleşmesinin, 12/10/2015 tarihli ve 36 sayılı kararla feshedilerek yayınların da sonlandırılmasına dair davalı şirket yönetim kurulu kararının iptalinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında; Davalı Türksat A.Ş’nin Türk Ticaret Kanununa göre, ticari faaliyette bulunmak ve kar elde etmek amacıyla kurulmuş özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğunda tereddüt yoktur. Ayrıca davaya konu sözleşmenin özel hukuk hükümlerine göre hazırlanmış, karşılıklı edim ve yükümlülük içeren, her iki tarafa da fesih yetkisi tanıyan, açıkça tahkim yolunun da kararlaştırıldığı bir özel hukuk sözleşmesi olduğu tartışmasızdır.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde anılan sözleşmenin davalı kurumca feshedilmesinden sonra fesih işleminin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın 15.11.2016 gün ve 2016/265104 sayılı başvurusunun kabulü ile Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen 20.01.2016 tarih, 2015/2932 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın 15.11.2016 gün ve 2016/265104 sayılı BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen 20.01.2016 tarih, 2015/2932 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 10.4.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Birgül

KURT

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN