T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO         : 2018 / 78

            KARAR NO   : 2018 / 143

            KARAR TR    : 26.3.2018

ÖZET : Trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

                                                           

K  A  R  A  R

 

Davacı     : Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekilleri  : Av. D. O. O., Av. A.B., Av.N.Ş. K.

Davalı      : Kahramanmaraş Valiliği

                   (İl Emniyet Müdürlüğü-Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü)

Vekili       : Av. T.E.

 

O L A Y : Davacı vekili dilekçesinde; 29.7.2015 tarihinde saat 16:45 sıralarında H.Kabakçı Sokak üzerinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkili Belediyeye ait resmi plakalı 46 BH... plaka nolu araç sürücüsü C.K. ile 01 BRU... plaka sayılı araç sürücüsü arasında trafik kazası meydana geldiğini; olaya ilişkin 29.07.2015 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında, müvekkili Belediyeye ait 46 PH... plakalı aracın H.Kabakçı sokak üzerinde seyir halindeyken sağ şeritten manevra yaparak, yine H.Kabakçı sokak üzerinden Mit kavşağına dönmek istediği esnada, sol şeritten gelen 01 BRU... plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği bu kazanın oluşumunda, 46 PH... plakalı müvekkil belediyeye ait araç sürücüsü C.K.'nın 2918 sayılı KTK'nun “sola dönüş kurallarına uymama” kuralını ihlal ettiği olay yeri incelmesi ve tetkik sonucu anlaşıldığının belirtilmiş olduğunu; ancak tutanağın, yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın hazırlandığını, yanlış beyan üzerine oluşturulduğunu; olay günü Müvekkil Belediyeye ait aracın normal seyrinde ilerlerken, diğer aracın çok hızlı bir şekilde ani manevra yapmak suretiyle, 46 PH... plakalı aracın sağ arkadan hızını alamayarak süratli bir şekilde çarptığını; itiraza tabi kaza tespit tutanağının tamamen farazi bir şekilde düzenlendiğini,  olayın oluş şekliyle kazaya dair çizilen kaza yeri krokisi ile neticede oluşan kazanın özetine dair tutanağın gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu; kaldı ki kaza yeri tespit tutanağının olay esnasında değil daha sonra düzenlenerek ilgili memurlar tarafından tanzim edildiğini,  müvekkili Belediyeye ait aracı kullanan araç sürücüsüne tebliğ edilmediğini, hatta tutanakta imzasının dahi bulunmadığını; olay yeri fotoğrafları ve araçlarda bulunan maddi hasar incelendiğinde müvekkili Belediyeye ait aracın arkadan hasar gördüğü ve kusurunun bulunmadığı,  KTK’na göre takip mesafesi ve hız sınırının ihlal edildiğinin anlaşılacağını;  söz konusu kazayla ilgili olarak 1 hukukçu, 1 trafik komiseri ve sürücü kurslarından konunun uzmanı 3 bilirkişinin seçilerek kazayla ilgili kusur ve hasar durumunu gösteren rapor aldırılmasını istediklerini ifade ederek; 46 PH... plaka sayılı araç ile 01 BRU... plaka sayılı aracın karıştığı kazaya ilişkin olarak yasalara aykırı olarak düzenlenen kaza tespit tutanağının iptaline, hasar ve kusur durumunu belirlemek üzere rapor aldırılmasına karar verilmesi istemiyle 13.08.2015 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

KAHRAMANMARAŞ 1.SULH CEZA HAKİMLİĞİ; 14.8.2015 gün ve D.İş:2015/1276 sayı ile “(…) Her ne kadar itiraz eden Kahramanmaraş Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen trafik kazası kaza tespit tutanağının iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de;

Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 10.10.2013 tarih 2013/17635 Esas 2013/23320 Karar sayılı ilamında; ...maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek cezai ve hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belgedir. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. Maddesi çerçevesinde, Sulh Ceza Mahkemesine görev yükleyen "Diğer Kanun" niteliğindeki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile bu Kanuna göre çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali için Sulh Ceza Mahkemesine başvurabileceği yönünde hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun "İdari Yaptırımlar" başlıklı 16.maddesinde yer alan idari para cezası ile idari yaptırımlar kapsamına da girmemektedir. Esasen; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesi ile, ilgililerin iptali için başvuruda bulunabileceği, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum (ve/veya delil) tespitinden ibarettir. Özel Kanunlarla çözümü, Sulh Ceza Mahkemelerine bırakılmış, idari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın iptali isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Mahkemesinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde, ilgililerce idari işlem veya adli merciilerce verilen kararın kanun yolu incelemesinde, itirazların ileri sürülebileceği belge olduğundan ve maddi hasarlı trafik kazasının iptali ve kusur oranının yeniden belirlenmesi talebinin Sulh Ceza Mahkemesinin görevleri arasında bulunmadığından kanun yararına bozma talebinin REDDİNE karar verildiği görülmüştür.

2918 sayılı Kanunun 112.maddesinde (12/07/2013 tarih 6495 S.K.nun 19.maddesi gereğince yapılan değişiklik) "Bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevlilerin ve trafik tescil kuruluşlarının yetkilendirildiği hâller hariç olmak üzere, sürücü belgelerinin geri alınmasına ve iptaline sulh ceza mahkemeleri karar verir" denildiği,

Kabahatler Kanunun 2. Maddesinde "Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır" denildiği,

Kabahatler Kanunun 3. Maddesinde "(1) Bu Kanunun;

İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

Diğer genel hükümleri, İdarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır" denildiği,

Kabahatler Kanunun 16.Maddesinde "(1)Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir.

(2) İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir" denildiği,

Kabahatler Kanunun 19.maddesinde "Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır" denildiği,

Uyuşmazlık Mahkemesinin 09.04.2012 tarih 2012/102 Esas 2012/92 Kararından sonra 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 112.maddesinde değişiklik yapıldığı ve sürücü belgelerinin geri alınması ve iptaline Sulh Ceza Mahkemelerince karar verileceğinin belirtildiği, belgelerin geri alınması ve iptali yönünde eski hükmün kanun metninden çıkartıldığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 16 ve 19 maddelerinde kabahate konu öngörülen idari para cezaları ve idari yaptırım ve diğer tedbirlerin açıkça sayıldığı, kaza tespit tutanaklarının iptali hususunda bir hükme yer verilmediği, kaza tespit tutanağının kabahate ilişkin olarak düzenlenmediği, Yargıtay 12.Ceza Dairesinin yukarıda yazılı olduğu ilamında da belirtildiği üzere maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde, ilgililerce idari işlem veya adli merciilerce verilen kararın kanun yolu incelemesinde, itirazların ileri sürülebileceği belge olduğu, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali talebinin Sulh Ceza Mahkemesinin görevleri arasında bulunmadığı anlaşıldığından itirazın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.

1-Her ne kadar itiraz eden Kahramanmaraş Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen kaza tespit tutanağının iptaline karar verilmesi talep etmiş ise de; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere başvurunun REDDİNE… karar vermiş; itiraz edilmesi üzerine Kahramanmaraş 2.Sulh Ceza Hakimliği;  2.9.2015 gün ve D.İş:2015/1389 sayı ile itirazın reddine kesin olarak karar vermesiyle, karar kesinleşmiştir.

Davacı Belediye vekili bu kez,  29.07.2015 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonrasında Kahramanmaraş Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 29.7.2015 tarih ve 754 kaza sıra nolu,  maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Kahramanmaraş İdare Mahkemesi; 16/10/2015 gün ve E:2015/946; K:2015/963 sayı ile maddi hasarlı kaza tespit tutanağının kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek, idari işlem niteliği bulunmayan bir belge niteliğinde olduğu, adli yargı yerlerindeki uyuşmazlıkların çözümü sırasında mahkemelerce değerlendirilmesi gerektiği, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığınca temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onbeşinci Dairesi,  16.5.2016 gün ve E:2016/15, K:2016/3572 sayı ile dava konusu maddi hasarlı kaza tespit tutanağının kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir evrak olduğu tartışmasız olmakla birlikte, maddi hasarlı kaza tespit tutanağı gerek idari yargının, gerekse de adli yargının görev alanına giren uyuşmazlıklarda maddi olayın ortaya konabilmesinde ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olan, idari ve adli yargı yerleri tarafından dikkate alınması gereken, fakat idari yargı alanında tek başına dava konusu yapılması mümkün olmayan hazırlık işlemi niteliğinde hukuki işlem olduklarından, İdare Mahkemesince İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesi uyarınca idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığından bahisle ’davanın reddine' karar verilmesi gerekirken, 'davanın görev yönünden reddine' karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle; Kahramanmaraş İdare Mahkemesi'nin 16/10/2015 tarih ve E:2015/946; K:2015/963 sayılı kararının bozulmasına karar vermiş; karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine; Danıştay Onbeşinci Dairesi; 25.9.2017 gün ve E:2016/10411, K:2017/4837 sayı ile “(…)Uyuşmazlıkta; Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verdiği 02/09/2015 tarih ve Değişik İş No:2015/1389 sayılı görevsizlik kararı üzerine Kahramanmaraş İdare Mahkemesinde açılan bu davada mahkemece, yukarıda metnine yer verilen 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca uyuşmazlığı çözmekle adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılması halinde, görevli mahkemenin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi tarafından gerekçeli bir karar ile görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, adli yargı merciilerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Kahramanmaraş İdare Mahkemesi'nin 16/10/2015 tarih ve E:2015/946; K:2015/963 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine…” karar vermiştir.

KAHRAMANMARAŞ İDARE MAHKEMESİ; 2.1.2018 gün ve E:2017/1607 sayı ile “(…) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik” başlığını taşıyan 83. maddesinde, “Trafik kazalarına; a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca, b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.

Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.

Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.

Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.

Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.

Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.

Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir” ve “Görevli ve yetkili mahkeme” başlıklı 110'uncu maddesinde “ İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü, "Suç ve ceza tutanakları" başlıklı 114'üncü maddesinde "Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir.

Birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.

Yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderilir." hükmü yer almıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, “Trafik Kazalarına El Konulması” başlıklı 154. maddesinde, “Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.

a) Trafik kazalarına;

1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

2)Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek “Kaza Tespit Tutanağı” düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.

Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(...)” denilmiş; aynı Yönetmeliğin, “Trafik Kazalarına ilişkin işlemler” başlıklı 156. maddesinde de, “Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.

a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi;

1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir.

Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.

2)Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye bu Yönetmeliğin 154 üncü maddesinin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.

Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.

Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.

3) Tutanak düzenleyenler, taraflar için kusur oranı belirtirler(...)” denilmiştir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, daha önce Kahramanmaraş 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 2015/1276 değişik iş esas sayılı dosyasında açılan davanın, anılan Mahkemenin 14.08.2015 günlü kararıyla idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünde reddedildiği, bu kararın 02.09.2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine bu kez davacı tarafından 16.09.2015 tarihinde Mahkememiz nezdinde kaza tespit tutanağının iptali istemiyle dava açıldığı ve Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 16.10.2015 tarih ve E:2015/946, K:2015/963 sayılı kararıyla uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili ve görevli yargı yerinin adli yargı olduğundan bahisle "davanın görev yönünden reddine" karar verildiği, söz konusu kararın davacı tarafından temyize konu edilmesi üzerine "2247 sayılı Kanun uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, adli yargı merciilerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı" yönündeki gerekçesiyle Danıştay Onbeşinci Dairesi'nin 25.09.2017 tarih ve E:2016/10411, K:20174837 sayılı kararı ile bozulması üzerine davacının söz konusu idari işlemin iptali talebinin işbu dava dosyamız esasında yürütüldüğü anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen düzenlemelere göre, maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, davacı tarafından; maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiş; Mahkemece 23.1.2018 tarihli üst yazıyla gönderilen dava dosyaları, 26.1.2018 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 26.3.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dava, trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik” başlığını taşıyan 83. maddesinde, “Trafik kazalarına;

a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.

Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.

Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.

Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.

 Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.

Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.

Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir.” hükmü;  “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110.maddesinde, “ (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.) İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü;  yine aynı Yasanın  “Suç ve ceza tutanakları” başlıklı  114.maddesinde “– (Değişik: 18/1/1985-KHK 245/13 md.; Değiştirilerek kabul: 28/3/1985-3176/13 md.)

(Değişik birinci fıkra: 3/5/2006 - 5495/3 md.) Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir.

Birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.

(Değişik fıkra: 3/11/1988 - 3493/48 md.) Yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderilir.

(…)

Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

(…)” hükmü yer almıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, “Trafik Kazalarına El Konulması” başlıklı 154. maddesinde, “Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.

a) Trafik kazalarına;

1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek “Kaza Tespit Tutanağı” düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.

Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…)” denilmiş;  aynı Yönetmeliğin, “Trafik Kazalarına ilişkin işlemler” başlıklı 156. maddesinde de, “ (Değişik:RG-21/3/2012-28240)

Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.

a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi

1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.

Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.

Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.

2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.

Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.

Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.

3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.

4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda; kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.

5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.

Ancak;

Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek, mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun yerlere çekmeleri,

Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat getirilmesi,

hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.

b) Kaza istatistikleri

Kazaların nedenlerini tespit etmek ve alınacak tedbirlerin belirlenmesinde kullanılmak üzere, trafik kazası tespit tutanaklarındaki bilgilerden yararlanılarak, kazaya el koyan birimlerce örneğine uygun istatistik formu düzenlenir.

Düzenlenen istatistik formları, her ilde şehiriçi trafik denetleme şube müdürlüklerinde toplanarak, il genelinde değerlendirmesi yapıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

 

Bu düzenlemelere göre, trafik kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, 29.4.2015 tarih, 754 kaza sıra no.lu Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptali istemine yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, davacı tarafından; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Kahramanmaraş İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Kahramanmaraş 1.Sulh Ceza Hakimliğinin; 14.8.2015 gün ve D.İş:2015/1276 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kahramanmaraş İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kahramanmaraş 1.Sulh Ceza Hakimliğinin; 14.8.2015 gün ve D.İş:2015/1276 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.3.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Mehmet

AKSU

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

Üye

Birgül

KURT