T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/197

KARAR NO  : 2022/471      

KARAR TR  : 31/10/2022

ÖZET: Kamu İktisadi Teşebbüslerinde kapsam içi personel olarak çalışanların işverenleriyle aralarındaki iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya Kanun'dan doğan hukuk uyuşmazlıklarının ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : İ.G

Vekili       : Av. M. E. H

Davalı      : Türkiye Elektromekanik San. A.Ş.

Vekili       : Av. A. G

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı TEMSAN bünyesinde kapsam içi personel statüsünde görev yapmaktayken Kurumunözelleştirme kapsam ve programına alınması üzerine istihdam fazlası personel olarak belirlenip iş akdi feshedildikten sonra, TEMSAN'ın özelleştirme programından çıkarıldığından bahisle tekrar işbaşı yaptırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 21/09/2021 tarihli ve 12402 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı vekili süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahislegörev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

3. Ankara 17. İdare Mahkemesi 24/11/2021 tarih ve E.2021/1781 sayı ile, davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli bulunduğu gerekçesiylegörev itirazının reddine ve Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

 

“Uyuşmazlık Mahkemesinin 01.03.1996 günlü Resmi Gazetede yayımlanan E;1995/1. K: 1996/1 sayılı ilke kararında “Kapsam dışı personel olarak belirlenen görev unvanlarını taşıyanların kurumda belli bir süre çalıştıktan sonra sendika ile ilişkisini kesen ve daha çok idareci niteliğindeki personel olduğu, bu ayrımdaki amacın, bu kesimin, yetki ve ücretinin tayin ve takdirinin idareye bırakılması ve statülerinin asli ve sürekli görevleri genel idare esaslarına göre yürüten personele göre yaklaştırılması olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 4046 sayılı Yasa hükümlerinden, kapsam dışı personelin de kamu personeli sayıldığı sonucu çıkmaktadır.” denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece uyuşmazlığın görüm ve çözümünün özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiği ileri sürülerek görev itirazında bulunmakta ise de; statüsü itibarıyla kamu personeli olan ve toplu iş sözleşmesine tabi olan davacı ile davalı idare arasındaki ilişkinin idare hukuku ilkelerine dayanan kamu hukuku ilişkisi olduğu ve uyuşmazlığın kamu hukuku prensipleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği dikkate alındığında; davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli bulunduğu sonucuna ulaşılarak, davalı idarenin görev itirazı yerinde görülmemiştir.”

 

4. Davalı vekili tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.                                 

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, "Kamu İktisadi Teşebbüslerinde kapsam dışı personel olarak çalışanların işverenleriyle aralarında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin olarak 25/10/2017 tarihinden sonra açılan dava ve işlerin iş hukuku hükümlerine göre çözülmesi gerektiği" görüşüyle, 2247 sayılı Kanun'un 10.maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayıUyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talebin ilgili kısmı şu şekildedir:

 

“…Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında, işveren ile sendikalar arasında akdedilen toplu iş sözleşmelerinin kapsamı dışında tutulan ve bu nedenle “kapsam dışı personel olarak adlandırılan personelin, hizmet sözleşmelerine konulan yasakla sendika üyesi olamaması, yönetim kademesindeki daimi kadrolarda görev alarak işverene ait yetkileri kullanması ya da görevinin özel bir önem taşıması ve özellikle de yetkileri, ücret ve diğer haklarının tayin ve takdirinin idareye ait olması nedeniyle statüleri, asli ve sürekli görevleri genel idare esaslarına göre yürüten memur ve sözleşmeli personel statüsüne yaklaşmakta; nitekim 24.11.1994 tarihli 4046 sayılı Kanun'un 22. ve Geçici 9. maddesinde de kanun koyucu tarafından, memur ve sözIeşmesi personel ile birlikte anılmaktadır.

Öte yandan, 26.12.2019 tarihli ve 30990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren Türkiye Elektromekanik Sanayi Anonim Şirketi Ana Statüsünün, "'Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde Ana Statü; Türkiye Elektromekanik Sanayi Anonim Şirketinin faaliyet alanı ve görevleri, organları, teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık, işletme ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri, tasfiye ve denetimle ilgili hususlarla İdarî, malî ve personele ilişkin hususları düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır" hükmüne; ""Dayanak" başlıklı 2. maddesinde "Bu Ana Statü, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır." hükmüne; "TEMSAN'ın yapısı”                     başlıklı 4. maddesinde "TEMSAN; tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür. / TEMSAN, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabidir. /… hükmüne; "Personele ilişkin hükümler" başlıklı 30. maddesinde ise "TEMSAN ile müessese ve bağlı ortaklık personeli hakkında, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, 233 sayılı KHK'ye tabi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgilendirilmiş bir Teşekkül olan TEMSAN; sermayesinin tamamı Devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür.

Yapılan açıklamalar ışığında Uyuşmazlık Mahkemesinin benzer olaylara ilişkin verdiği 01.03.1996 tarihli ve 22567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 22.01.1996 tarihli ve E.1995/1, K.1996/1 sayılı ve özelleştirme kapsamında bulunmayan Kamu İktisadi Teşebbüslerinde kapsam dışı statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğuna ilişkin ilke kararı bulunmaktaysa da, 25.10.2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 37. maddesi ile 399 sayılı KHK'nin ek 3. maddesi; "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci ve geçici 9 uncu maddelerine tabi teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında çalışan personel ile bu teşebbüs ve bağlı ortaklıklar arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işler iş mahkemelerinde görülür" şeklinde değiştirilmiştir.

Uyuşmazlık konusu dava 23.09.2021 tarihinde yani yukarıda anılan 25.10.2017 tarihli mevzuat değişikliğinden sonra idari yargı yerinde açılmıştır. Bu sebeple. Kamu İktisadi Teşebbüslerinde kapsam dışı personel olarak çalışanların işverenleriyle aralarında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin olarak 25.10.2017 tarihinden sonra açılan dava ve işlerin iş hukuku hükümlerine göre çözülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.”

 

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

 

6. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcılığındanda yazılı düşünceistenilmiştir.

 

7. Danıştay Başsavcısı, davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddi gerektiği yolunda yazılı görüş vermiştir. Yazılı görüşün ilgili kısımları şöyledir:

 

"Uyuşmazlığın, davalı kurumun daha önce özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle iş akdi feshedilen davacının, kurumun özelleştirme kapsamından çıkarılması nedeniyle tekrar işbaşı yaptırılması talebinin reddinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, uyuşmazlık iş akdinden kaynaklanmadığından ve dava konusu işlem idarenin kamu gücünü kullanarak tek taraflı tesis ettiği idari nitelikteki bir işlem olduğundan, bu işlemin iptaline ilişkin davanın görüm ve çözümünde 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır."

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

8. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları personelinin hizmete alınmalarını, görev ve yetkilerini, niteliklerini, atanma, ilerleme, yükselme, hak ve yükümlülükleriyle diğer özlük haklarını düzenlemek amacıyla çıkarılan, 29/01/1990 tarihli ve 20417 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinin (a) bendinde, teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceği, (b) bendinde, teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerinin; genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul ve daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli 1 sayılı cetvelde kadro unvanları gösterilen diğer personel eliyle gördürüleceği; (e) bendinde, işçilerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olmadığına yer verilmiş; aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 9. maddesinde ise, özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş olup, yönetim kademelerinde iş kanunları çerçevesinde personel çalıştıran ve ekli 1 sayılı cetvelde yer almayan teşebbüs ve bağlı ortaklık personeli hakkında, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tabi oldukları İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı esası getirilmiştir.

 

9. 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu' nun 37. maddesi ile değiştirilen 399 sayılı KHK nin ek 3.maddesi; "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci ve geçici 9 uncu maddelerine tabi teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında çalışan personel ile bu teşebbüs ve bağlı ortaklıklar arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işler iş mahkemelerinde görülür" şeklindedir.

 

10. 26/12/2019 tarihli ve 30990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Elektromekanik Sanayi Anonim Şirketi Ana Statüsünün "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Ana Statü; Türkiye Elektromekanik Sanayi Anonim Şirketinin faaliyet alanı ve görevleri, organları, teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık, işletme ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri, tasfiye ve denetimle ilgili hususlarla İdarî, malî ve personele ilişkin hususları düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır"

 

11. "Dayanak" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Bu Ana Statü, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır."

 

12. "TEMSAN’ın yapısı" başlıklı 4. maddesi şöyledir:

 

"(1) TEMSAN; tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür.

   (2) TEMSAN, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabidir.

 

13. "Personele ilişkin hükümler" başlıklı 30. maddesi şöyledir:

 

"TEMSAN ile müessese ve bağlı ortaklık personeli hakkında, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır."

 

B. Yargı Kararları

 

14. Danıştay Onikinci Dairesi'nin 07/06/2021 tarihli ve E.2021/3231, K.2021/3513 sayılı kararında, özetle; "Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğünde 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında toplu iş sözleşmesine tabi kapsam içi ve elektrik teknikeri unvanıyla görev yapmakta iken Kurumun, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 15/06/2015 tarih ve 2015/55 sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınması nedeniyle, Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ve ... tarihli Genel Müdürlük Oluru ile ... tarihinde iş akdi feshedilen davacının, daha sonra Özelleştirme Yüksek Kurulunun 17/04/2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile Kurumun özelleştirme kapsam ve programından çıkarılması üzerine, fesih gerekçesinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yeniden iş başı yaptırılmak suretiyle, yoksun kalınan parasal hakların ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun ... tarihli işlem ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında toplu iş sözleşmesine tabi kapsam içi personel statüsünde bulunan davacının görev yaptığı Kurumun, özelleştirme kapsam ve programına alınması nedeniyle iş akdinin feshedilmesinden sonra yeniden işe iade isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik görülmemiş" denilerek, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 31/10/2022 tarihli toplantısında; başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalıvekilinin, anılan Kanun'un 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimdeolumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

16. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adliyargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idariyargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

17. Dava, özelleştirme kapsamına alınmadan önce davalı şirket bünyesinde işçi olarak görev yapmakta olan davacının özelleştirme sürecinde istihdam fazlası olarak belirlenmesi ve iş akdinin feshedilmesi sonrasında işe iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine eski işine iadesi istemiyle açılmıştır.

 

18. Somut olayda davacı, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında toplu iş sözleşmesine tabi kapsam içi personel olarak davalı kurumda çalışmıştır. Yukarıda belirtilen mevzuat değişikliğinin davacı gibi kapsam içi personele ilişkin olmadığının ve davalı kamu iktisadi teşebbüsünün de 399 sayılı KHK'ya ekli 1 sayılı cetvelde sayılmadığının altını çizmek gerekmektedir. Uyuşmazlığın iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya İş Kanunu'ndan doğduğu açıktır ve kamu gücünün kullanılarak tek taraflı tesis edilen idari nitelikteki bir işlemden söz etmek mümkün bulunmamaktadır.

 

19. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince, kamu iktisadi teşebbüslerinde kapsam içi veya kapsam dışı personel olarak çalışanların işverenleriyle aralarında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan ve kapsam dışı personel yönünden de 25/10/2017 tarihinden önce açılmış olsa bile bu tarihten sonra derdest olan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere iş mahkemelerinde bakılacağı sonucuna varılmıştır.

 

20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü iledavalı idare vekilinin yaptığı görev itirazının reddine ilişkin Ankara 17. İdare Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli ve E.2021/1781 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı İdare vekilinin yaptığı görev itirazının reddine ilişkin Ankara 17. İdare Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli ve E.2021/1781 sayılı GÖREVLİLİK KARARININKALDIRILMASINA,

 

31/10/2022 tarihinde, Üye Ahmet ARSLAN’ın KARŞI OYUve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                               Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                         Muharrem

          TOPAL                 AĞIRMAN                 SARICALAR                   ÜRGÜP

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                            Mahmut                           Bilal

                                            ARSLAN                        BALLI                      ÇALIŞKAN

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş.'de 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak işçi olarak görev yapmakta iken Kurumun özelleştirme kapsam ve programına alınması nedeniyleiş akdi feshedilen davacının, sonrasında Özelleştirme Yüksek Kurulunun 17/04/2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile Kurumun özelleştirme kapsam ve programından çıkarılması üzerine, fesih gerekçesinin ortadan kalktığını ileri sürülerek, yeniden işe iadesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri İle hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türiü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Kamu kurumlarınca alınan idari kararların yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile kanuna aykırı olup olmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde "idari dava türleri” arasında sayılan "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Uyuşmazlığın, davalı kurumun daha önce özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle iş akdi feshedilen davacının, kurumun özelleştirme kapsamından çıkarılması nedeniyle tekrar işbaşı yaptırılması talebinin reddinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, uyuşmazlık iş akdinden kaynaklanmadığından ve dava konusu işlem idarenin kamu gücünü kullanarak tek taraflı tesis ettiği idari nitelikteki bir işlem olduğundan, bu işlemin iptaline ilişkin davanın görüm ve çözümünde 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince idari yargının görevli olduğu sonucuna varıldığından uyuşmazlığın çözümünde adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyorum.31/10/2022

 

 

                                                                                                                          Üye

                                                                                                                        Ahmet

                                                                                                                      ARSLAN