T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO     : 2023/179

KARAR NO  : 2023/248

KARAR TR  : 27/03/2023

 

ÖZET: İdari ve adli yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş ve kesinleşmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığı, bu nedenle 2247 sayılı Kanun’un 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

                       

Davacı  : A. G

Vekili    : Av. M. K

Davalı   : İdari Yargıda                    

                İstanbul Valiliği

Davalı   : Adli Yargıda                     

                İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

  1. Davacı vekili, müvekkilinin 27/11/2013 tarihinde sürücü belgesini kaybettiğini, daha sonra bu belgenin başkası tarafından kullanıldığını ve alkollü olarak araç kullanıldığından bahisle hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5. maddesi uyarınca 6 ay süreyle sürücü belgesine el konularak para cezası tutanağı düzenlendiğini, 06/02/2014 tarihli sürücü belgesi geri alma tutanağı ile HE-00287469 sayılı para cezası verilmesine yönelik ceza karar tutanağının iptali istemiyle davalı idareye başvuru yapıldığını, başvurunun, sulh ceza hakimliğine başvuru yapılması ve verilecek karar üzerine işlem yapılabileceği gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek, 6 ay süreyle sürücü belgesine el konulması işleminin kaldırılmasına, sürücü belgesinin iadesine ve para cezasının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği 19/04/2022 tarih ve D.İş No. 2022/2286 sayılı kararı ile, "5326 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca idari yaptırım kararlarına karşı kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren on beş gün içinde sulh ceza hakimliğine başvuruda bulunulması gerektiği, idari yaptırım kararlarının kabahatliye 30/12/2015 tarihinde tebliğ edilmesine karşın başvurunun 18/03/2022 tarihinde yapılmış olduğu, bu durumda başvurunun yasal süresi içerisinde yapılmamış olduğu" gerekçesiyle5326 sayılı Kanun'un 28/1-b hükmü uyarınca başvurunun reddine karar vermiş, verilen karara davacı vekilince itiraz edilmiştir.

 

 

3. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği 16/05/2022 tarih ve D.İş No. 2022/3563 sayılı kararı ile, itiraz gerekçeleri yerinde olmadığından itirazın reddine kesin olarak karar vermiştir.

 

4. Davacı vekili bu defa, "sulh ceza hakimliğine başvuru yapılması ve trafik idari para cezası karar tutanağının kaldırılması ile sürücü belgesinin iadesine yönelik verilecek karar üzerine işlem yapılabileceği" içerikli İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 28/01/2022 tarih ve E.47909374 sayılı işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

5. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 21/06/2022 tarih ve E.2022/1145, K.2022/1148 sayılı kararı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi 16/11/2022 tarih ve E.2022/2810, K.2022/1657 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar vermiştir. Görevsizlik kararının ilgili kısımları şöyledir:

 

"...dava, iptal davası formunda idare mahkemesinde açılmışsa da,nihayetinde talebin sürücü belgesi geri alma ve para cezasıtutanaklarının kaldırılması talebini içermekte olup,öngörülen trafik para cezası ve sürücü belgesi geri alma tutanağının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 12.7.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20.maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik ile maddenin yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin birdüzenlemeye yer verilmediği gibi idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye de yer verilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğerkanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezası ve sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddinekarşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır."

 

6. Kararların kesinleşmesini ve davacı talebini müteakip dava dosyaları, İstanbul 2. İdare Mahkemesi tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesinin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

 

8. 2247 sayılı Kanun’un 1. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir."

 

9. 2247 sayılı Kanun’un 14. maddesi şöyledir:

 

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca (…) ileri sürülebilir..

 

 

10. Kanun'un 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği, yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

11. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 27/03/2023 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonragereği görüşülüp düşünüldü:

 

12. Mevzuat kısmında belirtilen düzenlemelere göre, davanın taraflarınca 14. madde kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesi için, adli ve idari yargı yerlerince,"yargı yolu bakımından" verilmiş görevsizlik kararları bulunması ve bu kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir.

 

13. "Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir." hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak, hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

 

14. Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa ilişkin olarak adli yargı yerinde, 6 ay süreyle sürücü belgesine el konulması işleminin kaldırılması, sürücü belgesinin iadesi ve para cezasının kaldırılması istemiyle açılan davada, İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/04/2022 tarih ve D.İş No. 2022/2286 sayılı kararı ile, "5326 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca idari yaptırım kararlarına karşı kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren on beş gün içinde sulh ceza hakimliğine başvuruda bulunulması gerektiği, idari yaptırım kararlarının kabahatliye 30/12/2015 tarihinde tebliğ edilmesine karşın başvurunun 18/03/2022 tarihinde yapılmış olduğu, bu durumda başvurunun yasal süresi içerisinde yapılmamış olduğu" gerekçesiyle "başvurunun reddine" karar verildiği, diğer bir deyişle, adli yargı yerinceidari yargı yerinin görevli olduğuna dair verilmiş bir yargı yoluna ilişkin görevsizlik kararının bulunmadığıanlaşılmıştır.

 

15.Bu durumda,adli ve idari yargı yerlerince aynı konuda karşılıklı olarak verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları bulunmadığından, 2247 sayılı Kanun'un14. maddesinde öngörülen adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri koşulu gerçekleşmemiştir.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak,2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

27/03/2023 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

          Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                  Nilgün                            Doğan                          Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                             AĞIRMAN               SARICALAR

 

 

 

 

 

 

 

                                               Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN