T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/45

KARAR NO  : 2023/203      

KARAR TR  : 27/03/2023

ÖZET: Uyuşturucu ticareti suçundan hüküm giydiğinden bahisle, davacının sürücü belgesinin iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı : S. Y

Vekili   : Av. N. K

Davalı  : Malatya Valiliği

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

 

1.Davacının uyuşturucu ticareti suçundan hüküm giydiğinden bahisle sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesine ilişkin Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarih ve 000130033711 sayılı işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. Malatya İdare Mahkemesi 11/04/2019 tarih ve E.2018/1584, K.2019/457 sayılı kararı ile, her ne kadar davacının uyuşturucu madde ticareti suçundan bir mahkumiyeti var ise de, eski mevzuatta sürücü belgesinin geri alınması için bu suçtan en az iki mahkumiyetin gerektiğini, adli sicil kaydına göre 5237 sayılı Kanun'un 188/3. maddesi uyarınca başkaca bir mahkumiyet kararının bulunmadığını, 12/07/2013 tarihinde yürürlüğe giren bir mevzuat değişikliği sebebiyle davacının 14/04/2007 tarihinde işlediği suçtan dolayı aldığı mahkumiyet kararının varlığından hareketle sürücü belgesinin geri alınmasının "Hukuki Güvenlik İlkesi"ne aykırı olduğunu, davacının uyuşturucu ticareti suçundan hüküm giydiğinden bahisle sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını belirterek, dava konusu işlemin iptaline karar vermiş, bu karara karşı davalı idare tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur

 

3. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi 15/12/2020 tarih ve E.2019/2714, K.2020/5424 sayılı kararı ile, aynı konuda farklı yargı kollarının kendisini görevli görerek uyuşmazlıkların esasını incelemesi durumunun hukuki güvenlik ilkesine aykırılık oluşturduğu açık olup, hak arama hürriyeti kapsamında itiraz etme/dava açma hakkını kullanan kişilerin bu konuda oluşan beklentilerinin korunması ve dolayısıyla hukuki güvenlik ilkesinin gereği olarak ve içtihat birliğinin sağlanması amacıyla idari yaptırıma konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir kararın bulunmaması halinde, geri alma niteliğine bakılmaksızın sürücü belgesinin geri alınması ve idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlere karşı açılan davalarda adli yargı yerlerinin görevli olduğunun kabulü gerektiğini, nitekim benzer uyuşmazlıklarda verilen, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 06/06/2016 tarih ve E.2016/313, K.2016/358 sayılı kararı ile 20/02/2017 tarih ve E.2017/63, K.2017/113 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/02/2020 tarih ve E.2020/55, K.2020/10 sayılı kararının da bu yönde olduğunu belirterek, mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek verilen kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, Malatya 1. İdare Mahkemesince verilen 11/04/2019 tarih ve E.2018/1584, K.2019/457 sayılı "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kararın kaldırılmasına, yukarıda aktarılan hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

4. Malatya 1. İdare Mahkemesi 12/02/2021 tarih ve E.2021/90, K.2021/150 sayılı kararı ile, Bölge İdare Mahkemesinin kaldırma kararına uyarak, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

 

5. Davacı vekili aynı istemle bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

6. Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliği 11/03/2021 tarih ve D.İş.2021/1540 sayılı kararı ile, davacının 15/11/2018 tarihinde sürücü belgesini kaybettiğinden bahisle yenilemek için ilçe nüfus müdürlüğüne başvurduğunu, yapılan adli sicil kontrolünde davacının 5237 sayılı Kanun'un 188/3. maddesi gereğince hüküm giydiği görülerek Karayolları Trafik Kanunu'nun 4l/e maddesi gereği sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesine, sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından 15/11/2018 tarihli işlemin tesis edildiğini, davacının Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2007/194, K.2007/394 sayılı ilamıyla uyuşturucu madde ticareti suçundan bir mahkumiyeti var ise de, eski mevzuatta sürücü belgesinin geri alınması için bu suçtan en az iki mahkumiyetin gerektiğini, davacının ise tek mahkumiyetinin bulunduğunu, 12/07/2013 tarihinde yürürlüğe giren bir mevzuat değişikliği sebebiyle 14/04/2007 tarihinde işlediği suçtan dolayı aldığı mahkumiyet kararına istinaden sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesinin hukuki belirlilik ve geriye yürümezlik ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, davacı vekilinin itirazınınkabulüne karar vermiş, bu karara karşı davalı idare tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

 

7. Malatya 1. Sulh Ceza Hakimliği 29/03/2021 tarih ve D.İş.2021/2052 sayılı kararı ile, yapılan itirazın reddine karar vermiştir.

 

8. Bu karar üzerine davalı idarece idarenin işlemine dayanak olan 2918 sayılı Kanun'un 41. maddesi ve maddenin atıfta bulunduğu ve aynı zamanda şahsın mahkumiyetinin dayandırıldığı 5237 sayılı Kanun'un 188. maddesinin halen yürürlükte olduğu, dolayısıyla idare işleminde sonradan çıkmış veya değiştirilmiş bir Kanunun geriye yürütülmesinin söz konusu olmadığı belirtilerek, "Kanun Yararına Bozma" talepli dilekçedüzenlenerek, Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

 

9. Yargıtay 7. Ceza Dairesi 09/05/2022 tarih ve E.2022/2230, K.2022/8892 sayılı kararı ile, " 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 41/1 -e maddesi uyarınca adli sicil kaydında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi kapsamında hapis cezasına mahkumiyeti bulunan ilgilisi Servet Yağmur'a ait sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesine dair Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarihli ve 120-06 form numaralı idari işlemine karşı yapılan başvurunun kabulü ile anılan idari yaptırım kararının iptaline dair Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/03/2021 tarihli ve 2021/1540 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Malatya 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/2052 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 17/11/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2021 tarihli ve KYB. 2021/143025 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Mezkûr ihbarnamede;

Dosya kapsamına göre, Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarihli ve 120-06 form numaralı idari işlem kararı ile sürücü belgesi daimi olarak iptal edilen Servet Yağmur'un vekili aracılığı ile bahse konu idari işleme karşı Malatya İdare Mahkemesinde iptal davası açtığı, Malatya İdare Mahkemesinin 11/04/2019 tarihli ve 2018/1584 esas, 2019/457 sayılı kararı ile Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarihli idari işleminin iptaline karar verildiği, anılan iptal kararma karşı Malatya Valiliğince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesinin 15/12/2020 tarihli ve 2019/2714 esas, 2020/5424 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle Malatya İdare Mahkemesinin 11/04/2019 tarihli kararı ile verilen idari işlemin iptali kararının kaldırılmasına karar verilmesini müteakip, Servet Yağmur'un vekili aracılığı ile yaptığı 01/03/2021 tarihli başvurusu üzerine, Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/03/2021 tarihli ve 2021/1540 değişik iş sayılı kararı ile esastan inceleme yapılarak karar verilmiş ise de,

Benzer bir olaya ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesinin 22/06/2020 tarihli ve 2020/311 esas, 2020/400 sayılı kararında yer verilen "...davacının sürücü belgesine, Gelibolu Trafik Tescil Büro Amirliği'nce davacının TCK'nın 191. maddesi kapsamında aldığı belirtilen mahkumiyet hükmü ile bağlantılı olarak el konulduğu değerlendirildiğinden, idare tarafından tesis edilen el koyma işleminin kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesinde sayılan 'İdari işlemler hakkında Yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarihli idari işleminin iptaline dair başvuru üzerine görevsizlik kararı verilerek, aynı konuda evvelce idari yargının da görevsizlik kararı verdiği gözetilerek, dosyanın görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden Malatya 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 29/03/2021 tarihli ve 2021/2052 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi." şeklinde karar vermiştir.

 

10. Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliği 03/10/2022 tarih ve D.İş.2022/4256 sayılı kararı ile, Yargıtay bozma ilamına uyarak, hakimliklerinin görevsizliğine, Malatya 1. İdare Mahkemesince de 12/02/2021 tarih ve E.2021/90, K.2021/150 sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğunu, 5271 sayılı CMK'nın 17. maddesi gereğince olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiğini belirterek, hakimlikleri kararının kesinleştiğinde olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

11. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

   "1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

   a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

   b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

 

12.13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu kanunun amacı, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemektir" denilmiş; Kanunun Beşinci Kısmında "Sürücü Belgeleri ve Sürücüler" başlığı altındaki 36. maddede, motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesinin yasak olduğu, 38. ve 39. maddelerde sürücü belgesi sınıfları ve belgelere ait esasları belirlenmiştir.

 

13. Kanun'un 39. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; sürücü belgeleri süreli olarak verilir, belgelerin geçerlilik süreleri, yenilenmesinde aranacak şartlar ile diğer usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir, bu şekilde yenilenen sürücü belgelerinden harç alınmaz, geçerlilik süresi dolan sürücü belgesi ile araç kullanan sürücüye belli miktar idari para cezası verilir ve sürücü belgesi geri alınır.

 

14. 2918 sayılı Kanun'un, "Sürücü Adaylarında Aranacak Şartlar" başlıklı 41. maddesi şöyledir:

"Sürücü belgesi alacakların;

a) Yönetmelikte belirlenen yaş ve deneyim şartlarını taşımaları,

b) Öğrenim durumu itibarıyla en az ilkokul düzeyinde eğitim almış olmaları,

c) İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenen sağlık şartlarını taşımaları,

d) Sürücü kurslarında teorik ve uygulamalı eğitimini tamamlayıp sürücü sınavlarını başararak, motorlu taşıt sürücüsü sertifikası almış olmaları,

e) Adli sicilinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188, 190 ve 191 inci maddeleri, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin ikinci ve takip eden fıkralarında belirtilen suçlardan hüküm giydiğine dair kayıt bulunmaması,

f) Önceden verilmiş aynı sınıf bir başka sürücü belgesinin bulunmaması,

g) Başka sınıf sürücü belgesi alabilmek için, daha önce verilmiş ancak geri alınmış olan sürücü belgesinin bu Kanunda öngörülen şartlar yerine getirildiği için sahibine iade edilmiş olması,

zorunludur.

Sürücüler ile sürücü adaylarının hangi şartlarda ve hangi sınıf sürücü belgesi alabilecekleri ile bunların araç kullanma şartları, kullanılabilecek araçların niteliklerine ve sağlık şartlarına dair usul ve esaslar İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

(Değişik fıkra:6/12/2019-7196/40 md.) Bu maddede aranan şartlardan herhangi biri mevcut olmadan veya hileli yollarla temin edilmiş olduğunun anlaşılması hâlinde, sürücü belgesi vermeye yetkili kurumca iptal edilir. Bu kişilere, bu madde hükümlerine uygun olarak yeniden sürücü sertifikası alınması hâlinde yeniden sürücü belgesi verilir.

Sürücü belgesi alındıktan sonra bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen suçlardan biri ile mahkûmiyet hâlinde bu kişilerin sürücü belgeleri, bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartlar sağlanıncaya kadar geri alınır. Bu Kanunun 48 inci madde hükümleri saklıdır."

 

15. Kanun'un "Adli Kovuşturma ve Cezaların Uygulanması" başlıklı dokuzuncu kısmının birinci bölümü altında yer alan 112. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik: 12/7/2013-6495/20 md.)

Bu Kanunun 6. maddesinde sayılan görevlilerin ve trafik tescil kuruluşlarının yetkilendirildiği hâller hariç olmak üzere, sürücü belgelerinin geri alınmasına ve iptaline sulh ceza mahkemeleri karar verir.

Bu Kanunun 51'inci maddesinin ihlali ve 118 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı '100 ceza puanını doldurmak' eylemi nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınmasına yine bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler yetkilidir.

Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması veya iptaline dair verilen kesinleşmiş mahkeme kararı örnekleri, sürücülerin sicillerine işlenmek üzere mahkemelerce ilgili trafik birimlerine gönderilir.

Bu Kanuna göre görülen davalar, diğer kanunlara göre görülen davalarla birleştirilemez.

Askeri araçları süren kişiler ile asker kişilerin bu Kanunda yazılı suçlarla ilgili davalarına da bu mahkemelerde bakılır.

Askeri görev ve hizmetlerin yürütülmesi sırasında askeri araç sürücülerinin asker kişilere karşı işledikleri trafik kazalarıyla ilgili suçlarda 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.

 

16. 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesi şöyledir:

 

" (Mülga birinci fıkra: 12/7/2013-6495/24 md.)

Diğer cürümlerden mahkümiyeti halinde, mahkemece ceza süresini geçmemek üzere geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınmasına da karar verilebilir.

Geçici olarak sürücü belgesinin geri alınması hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlerinin infazından sonra yerine getirilir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 27/03/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, olay kısmında belirtildiği üzere tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

 

18. 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.” hükmüne göre, idari yargı yerinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adliye mahkemesince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

 

 

19. 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesindeki “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

 

20. Kanun koyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağını tanımıştır.

 

21. Olayda, adli yargı yerince, görevsizlik kararı verildikten sonra bununla yetinilmemiş ayrıca görevli merciin belirtilmesi için dava dosyasının re’sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar verilmiştir.

 

22. Bu haliyle, her ne kadar 2247 sayılı Kanun'da öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğince re’sen yapılan başvurunun 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerek Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

23. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN'ın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

24. Dava, davacının uyuşturucu ticareti suçundan hüküm giydiğinden bahisle sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesine ilişkin Yeşilyurt İlçe Nüfus Müdürlüğünün 15/11/2018 tarih ve 000130033711 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

 

25. Dosyanın incelenmesinden, davacının sürücü belgesinin, TCK'nın 188/3. maddesi kapsamında aldığı belirtilen mahkumiyet hükmü nedeniyle iptaline karar verildiği, kararın kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edildiği anlaşılmış, davanın 2577 sayılı Kanun'un 2/1-a maddesi kapsamında görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu sonucuna varılmıştır.

 

26. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi kapsamında yapıldığı kabul edilen başvurusunun kabulü ile Malatya 1. İdare Mahkemesinin 12/02/2021 tarih ve E.2021/90, K.2021/150 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

 

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi kapsamında yapıldığı kabul edilen BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Malatya 1. İdare Mahkemesinin 12/02/2021 tarih ve E.2021/90, K.2021/150 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

27/03/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN