Ceza Bölümü 1998/55 E., 1998/56 K.

  • ASKER VE SİVİL KİŞİLER TARAFINDAN MÜŞTEREKEN İŞLENEN SUÇ
  • ÖLÜME SEBEBİYET VERMEK SUÇU
  • TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU ÖLÜME SEBEBİYET VERMEK
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 12 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 435 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Söke 3.P.Tb.8.P.Bl. Komutanlığı emrinde görevli P.Er sanık E. Ş.'un 31/8/1996 günü içinde mağdur erlerin bulunduğu sevk ve idaresindeki 405984 plaka sayılı askeri araç ile Söke İlçesinden Gülbahçe istikametine gitmekte iken Yenidoğan Kasabasını geçtikten sonra, sanık S. E. idaresindeki yolcu otobüsünün sollama yasağı bulunduğu halde askeri aracı sollayıp geçtiği, herhangi bir sürtüşme ve çarpışma olmadığı ancak sanık E. Ş.'un paniğe kapılıp direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile aracın devrildiği, askeri araçta bulunan P.Er. E. Z.'nun öldüğü, diğer P.Er. mağdurların yaralandıkları, bilirkişi raporuna göre olayda sanık E. Ş.'un 6/8, S. E.'in 2/8 oranında kusurlu oldukları ileri sürülerek eylemlerine uyan Türk Ceza Yasası'nın 455/2, son, 40 ve 2918 sayılı Yasa'nın 119. maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiyle Söke Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5/9/1996 gün ve 1036-643 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    SÖKE ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 24/12/1997 gün ve 1996/728 - 1997/1212 sayıyla; olay bölümünde açıklanan hususları tekrar ederek, Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 20/8/1997 tarihli yazısı ile sanık E. Ş. hakkında askeri mahkemeye de aynı olay nedeniyle kamu davası açıldığının ve 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca yargılama görevinin askeri mahkemeye ait olduğunun bildirildiği, ancak olayın devlet karayolu üzerinde ve sivil kişi sanık S. E.'in askeri aracı sollama yasağı bulunan yerde geçmesi ile meydana geldiği ileri sürüldüğüne göre yargılama görevinin adli mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevlilik kararı ile, oluşan olumlu görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmesine ve muhakemenin durmasına karar vermiş, itiraz edilmeyen karar kesinleşmiş, dosya kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/10/1998 gün ve 103237 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    EGE ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ SAVCILIĞI: 20/11/1996 gün ve 874-647 sayıyla; Söke 11.P.Tug.3.P.Tb.8.Bl. Komutanlığı emrinde görevli P.Er sanık E. Ş.'un 31/8/1996 günü, 405984 plaka nolu UNİMOG aracı ile Söke Garnizon Cephaneliğindeki piyade tüfeği atış poligonunun ot temizliğine personel götürürken tedbirsizliği ve dikkatsizliği ile, aracın devrilmesine, araçta bulunan P.E., E. Z.'nun ölümüne, diğer mağdur erlerin yaralanmalarına neden olduğu, araçta 10,350,000.- TL. tutarında hasar meydana geldiği, böylece tek bir eylemle Türk Ceza Kanunu'nun 455. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun 137. maddesini ihlal ettiği, mevcut fikri içtima durumu nedeniyle daha ağır ceza hükmünü taşıyan Türk Ceza Kanunu'nun 455/2. maddesi uyarınca cezalandırılması, meydana gelen hazine zararının 353 sayılı Yasa'nın 16. maddesi uyarınca sanıktan tazminen tahsili istemiyle kamu davası açmıştır.

    EGE ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 1998/125 esas sayılı dava dosyasının 20/8/1997 günlü oturumunda, 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu yolunda karar vermiş, itiraz edilmeyen karar kesinleşmiş dosya Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 25/11/1998 gün ve 125 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    Böylece, adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 17. maddesinde öngörüldüğü biçimde asker kişi sanık E. Ş. hakkında açılan kamu davası nedeniyle olumlu görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler; Zeki Aslan, Nedim Baran, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, A. Necmi Özler ve Vahap Pekbaş'ın katılımlarıyla yapılan 25/12/1998 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren'in davanın çözümünde adli yargı yerinin; görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Atilla Poyraz'ın davanın çözümünün askeri yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasasının "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla Askeri Ceza Yasası dışında hiç bir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Sanığa yüklenen, tedbirsizlik ve dikkatsizlikle bir asker kişinin ölümüne, birden fazla asker kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçunun "askeri suç" olmadığı açıktır. Ancak, asker kişi sanık tarafından, asker kişilere karşı, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürüldüğüne göre 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevi askeri mahkemeye ait ise de;

    Aynı Yasa'nın "Müşterek suçlar" başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde;

    "Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilmektedir. Olumlu görev uyuşmazlığı, asker kişi sanık E. Ş. hakkında açılan kamu davası nedeniyle doğmuş ise de; olay kısmında izah edildiği üzere, Söke Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianame içeriği ve işlendiği ileri sürülen eylemin oluş şekli gözönüne alındığında, asker ve sivil kişi sanıkların ortak kusurlarıyla işlendiği belirtilen Türk Ceza Yasası'nın 455. maddesinde düzenlenmiş bulunan taksirli suçtan dolayı, 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesi uyarınca her iki sanığın birlikte yargılanmalarının mümkün olup olamayacağının incelenmesi gerekmektedir.

    Anılan Yasa'nın 12. maddesinde yer alan "bir suçun müştereken işlenmesi" halinin, iştirak hükümlerini de içine almakla beraber daha geniş bir mana ifade etmesi, bir eylemin birlikte-beraber işlenmesi durumunu da kapsaması, somut olayda ortak kusurla işlenen, başka bir anlatımla, bir eylemin meydana gelmesine ayrı ayrı kusurlarıyla birlikte sebep olan sivil ve asker kişi sanıklar arasında 353 sayılı Yasa'nın 18. ve Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 3. maddesinde düzenlenen "bağlılık" durumunun da mevcut olması, ayrıca kusur derecelerinin belirlenmesinde, kanıtların değerlendirilmesinde, ceza miktarlarının saptanmasında çelişkilerin meydana gelmemesi bakımından da ortak kusurla birlikte işlendiği ileri sürülen eylem nedeniyle sanıklar hakkında ayrı ayrı açılan kamu davalarının aynı yargı yerinde birlikte görülmesi, bu nedenle yüklenen suçun da askeri suç olmaması gözönüne alınarak 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesi hükmü uyarınca sanıkların birlikte adli yargı yerinde yargılanmaları gerektiğinden, Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 20/8/1997 gün ve 98/125 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına 25/12/1998 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.