Ceza Bölümü         2008/9 E.  ,  2008/9 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :K.H.    

Sanık             :H.E                                           

                         OLAY             :Osmaniye 1. Mknz. P. Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er H.E’nin, 3.6.2004 günü, birlik içerisinde bulunan er tuvaletinin önünde bulunan sekiz adet camı tekme atarak kırdığı, kırdığı camlardan bir parça alarak aynı Komutanlık emrinde görevli Er C.B.’a ve Er G.A.’a doğru savurarak onları fiilen tehdit ettiği, daha sonra “P. Üst. B.Ç.’in anasını avradını sinkaf edeceğim, onu öldüreceğim, bunların hepsi onun yüzünden oldu, benim hayatımı yaktı” diyerek adı geçene hakaret ve tehdit ettiği, G.A. ile C.B.’ın savcılıktan şikayetçi olmadıkları, böylece, sanığın üstü tehdit, üste hakaret ve askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 82/2, 85/1,130/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 6. Kolordu Komutanlığı  Askeri Savcılığı’nın 13.6.2005 gün ve E: 2005/79, K: 2005/397 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

6. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 24.11.2006 gün ve E:2006/1451, K:2006/1316 sayı ile, sanığın sağlık kurulu raporuna göre suç tarihinde ve halen askerliğe elverişsiz olduğu anlaşıldığından, yüklenen eylemlerin memura hakaret, memuru tehdit suçlarına dönüşeceği, diğer suç açısından ise 353 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik nedeniyle yine adli yargı yerinde yargılanması gerektiği açıklanarak görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Osmaniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

OSMANİYE 2. SULH CEZA MAHKEMESİ: 31.7.2007 gün ve E:2007/311, K:2007/320 sayı ile, suç tarihi 2004 yılı olup, 1.6.2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girmiş olduğundan lehe kanun hükümlerinin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, yüklenen suçların mahkemelerinin görevini aştığı, askeri eşyayı kasten tahrip etmek suçundan ise askerliğe elverişli olmadığına karar verilmiş olsa dahi sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Rıdvan ALTUN, Sezai AKBULUT, Ramazan ÖZKEPİR, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, İrfan YILMAZLAR’ın, katılımlarıyla yapılan 03.03.2008 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan ÇOBAN’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

            Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında,  karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğunun  belirtildiği  görülmektedir. 

            5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, sanığa  başvurabileceği kanun yolu, mercii ve şekli gösterilmeyen, itiraz yolunun açık olduğu bildirilen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, dava dosyası kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Osmaniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 03.03.2008 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.