T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2018/913

KARAR NO   : 2019/62      

KARAR TR    : 28/01/2019

 

ÖZET: İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak, fazla tahsil edildiği ileri sürülen KDV' nin iadesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI yerinde çözümlenmesi gerektiği hk

 

 

K A R A R

 

          Davacı                                                   : E. E.

          Vekilleri                         : Av. A. D. B. Av. A. B.

          Davalı                                                  : İzmir Vergi Dairesi

          Vekili                                                      : Av. S. E.

 

          O L A Y                        :Davacı dava dilekçesinde özetle; Menemen İcra Müdürlüğü'nün 2017/1178 talimat sayılı dosyasında satışı yapılan ihale sonucunda satın alınan taşınmaza ilişkin olarakKatma Değer Vergisi (KDV) uygulanmaması gerektiği, tahsil edilen KDV' nin yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

          Davalı idare vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; davanın memur muamelesini şikâyet davası olup İcra Mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

          İZMİR 1. VERGİ MAHKEMESİ: 26.10.2018 gün ve E:2018/1024 sayılı kararında; “…Dosyanın incelenmesinden, Menemen İcra Müdürlüğünün 2017/1178 talimat sayılı dosyasında yapılan artırmada taşınmazı satın alan davacıdan tahsil edilen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

          Bakılan davada, İcra müdürlüğünce satışı yapılan taşınmaz için en yüksek bedeli teklif ederek satın alan davacıdan, icra müdürlüğünce, ihale bedeli üzerinden %18 oranında katma değer vergisi tahsil edildiği, davacının söz konusu satışın %8 katma değer vergisine tabi olduğundan bahisle tahsil olunan tutarın %10'luk kısmının iadesi ve vergiye tabi olmadığı ileri sürülerek tamamının iadesi istemiyle yapılan başvuruların Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğünce cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedildiği göz önüne alındığında dava konusu edilen işlemin vergi dairesince tesis edilmesi ve katma değer vergisinin iadesine ilişkin olması nedenleriyle bu tür uyuşmazlıkların 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 6'ncı maddesinde yer alan

          a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

          b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

          c)  Diğer kanunlarla verilen işlerin çözümleneceği kuralına göre vergi mahkemesince çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” şeklindeki gerekçe ile davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

          Davalı idare vekili tarafından,süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

          YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; “(…)2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği     tarihten yedi gün içinde yapılır./ Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.'’ “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında “şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. /Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur" “Tetkik mercii” başlıklı 4. Maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde ise: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır” denilmiştir.

          Olayda, davacı tarafından, Menemen İcra Müdürlüğünce 2017/1178 Talimat sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak % 18 oranında hesap edilen KDV oranının % 0 veya % 8 olarak belirlenmesi talep edilmiştir.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Bu itibarla, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alman taşınmaza ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın kanuna aykırılığı iddiası şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümlenecektir. Mahkeme incelemeyi söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar verecektir. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır.

          Uyuşmazlık Mahkemesinin 23/10/2017 tarihli ve E.-K.-2017/223-600 sayılı kararında da aynı hususların vurgulandığı görülmektedir” şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vererek 21/12/2018 gün ve 2018/102605 sayılı görüş yazısı ile Mahkememize başvurmuş, başvuru 26/12/2018 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 28/01/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ' nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, davacı tarafından Menemen İcra Müdürlüğü’nün 2017/1178 talimat sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak, alınmaması gerektiği ileri sürülen KDV' nin %18 oranında hesap edilerek fazla tahsil edildiği ve iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun

          “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir”

          “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler”başlıklı 17. maddesinde; “şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur”

          “Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de:“İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.”

          Hükümleri yer almaktadır.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Hal böyle iken, İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

          Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İzmir 1. Vergi Mahkemesince verilen 26.10.2018 gün ve E:2018/1024 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

 

          S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İzmir 1. Vergi Mahkemesince verilen 26.10.2018 gün ve E:2018/1024 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA 28/01/2019 gününde üyelerden Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un KARŞI OYLARI veOY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

 

           2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” başlıklı 6. Maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, kuralı yer almaktadır.

           Dava konusu uyuşmazlığın, vergi kanunları uygulanarak çözümlenebilecek olması karşısında, davanın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girdiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ