Hukuk Bölümü         2013/1368 E.  ,  2013/1573 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : İ.Ş.

Davalı      : Telekomünikasyon A.Ş.

                Vekilleri  : Av. M.D.& Av. M.E.Y.               

                O L A Y : Davacı, dava dilekçesinde özetle; Türk Telekom A.Ş.Malatya İl Müdürlüğü emrinde teknisyen olarak çalışmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adının 31.08.2009 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildirildiğini, bunun üzerine Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nda teknisyen olarak görev yaptığını, 01.01.2006 tarihinden davalı kurum ile işliğinin kesildiği 29.12.2009 tarihine kadar verilen ek ödemelerin almadığı ve yeni kurumuna bildirdiği maaş nakil ilmühaberinde de bu hakkının bildirilmediğini ve bu nedenle ek ödemelerin yeni kurumunda da dikkate alınmadığın, 08.05.2006 tarih ve 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile KİT lerde çalışan tüm personelin söz konusu haklardan yararlanmasına karar verildiğini açıklayarak ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, maaş nakil ilmühaberinin eksik olduğunun ve ek ödeme haklarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ile çalıştığı süre içerisinde ödenmemiş olan ek ücret farkının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle 06.06.2011 tarihinde adli yargıda dava açmıştır.

                MALATYA İŞ MAHKEMESİ: 23.05.2013 gün E:2011/784 K:2013/510 sayılı kararında özetle; davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığı’na bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yapıldığı, bu işlemlerin idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem olduğu gerekçe gösterilerek, davanın HMK 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile aynı yasanın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

                Dosya üzerinde yapılan incelemede kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

                Malatya İş Mahkemesi’nin gerekçeli kararında talep halinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olması nedeniyle, kararın kesinleşmesinin ardından dava dosyası davacının talebi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.         

                İNCELEME VE GEREKÇE:

                Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

                Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

                (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanması nedeniyle yeni görevine başlayan davacının maaş nakil ilmühaberinin, denge tazminatının, enflasyon farkının ve aldığı ikramiyenin yansıtılmaması nedeniyle idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve ücretine yansıtılmayan ek ödemelerin denge tazminatını alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.

                Dosyanın incelenmesinden, davacının adli yargıda dava açtığı ve davanın görev yönünden reddedilmesi sonrası kararın kesinleşmesi üzerine, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Aynı konu ile ilgili olarak idari yargıda açılan ve görevsizlikle sonuçlanan bir dava bulunmamaktadır. Malatya İş Mahkemesi E:2011/784 K:2013/510 sayılı kararında dosyanın kesinleşmesinin ardından talep halinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdiğinden, dosya davacının talebi üzerine Mahkememize gelmiştir. Davacının aynı konuda idari yargıda açtığı ve görevsizlikle sonuçlanan bir dava dosyası olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.   

Bu durumda, bu dosyalar yönünden adli ve idari yargı yerlerince, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, başvurunun aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ  : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, başvurunun aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİNE 11.11.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.