Davacı : C.T. Vekili : Av.M.D. Davalı : Samsun Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü Vekili : Av.T.T. O L A Y : Davacı vekili dilekçesinde; davacının, bir başkasının sevk ve idaresinde bulunan 55 RU 094 plakalı araçta yolcu iken, aracın yoldaki çukura girmesi sebebiyle direksiyon hakimiyetinin kaybolduğu ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, söz konusu kazaya karayolundaki çukurun sebebiyet verdiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL maddi, 35.000 TL manevi olmak üzere toplam 36.000 TL tazminatın davalıdan tahsili talebiyle 02.02.2011 tarihinde adli yargı yerinde dava açılmıştır. ÇARŞAMBA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 26.04.2011 gün ve E:2011/59, K:2011/218 sayı ile özetle; davanın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı ve 6099 sk ile değişik 2918 sk.nun 110.maddesi kapsamında da olmadığı, davanın idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş olup, bu karar kesinleşmiştir. Davacı bu kez aynı istemle 05.07.2011 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır. SAMSUN 1.İDARE MAHKEMESİ: 17.07.2012 gün ve E:2011/1128, K:2012/940 sayı ile özetle; 2918 sayılı yasanın 110.maddesinin başlığının ‘’görevli ve yetkili mahkeme’’ olduğu, özel bir görev kuralı getirdiği ve bu kanundan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini belirterek, 2918 sayılı kanunda 6099 sayılı kanunun 14.maddesi ile yapılan değişiklik ile davaya konu olay nevindeki tazminat taleplerinden kaynaklanan davaların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş olup, bu karar kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 24.12.2012 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Davacı vekili tarafından; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığın doğduğu, idari yargı dosyasının mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davacının, bir başkasının sevk ve idaresinde bulunan araçta yolcu iken, aracın yoldaki çukura girmesi sebebiyle direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, kazanın davalı idarenin kusurundan kaynaklı olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir. Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, 23.08.2009 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu özel otomobilin, Demirli Köyünden Kızılot Köyü istikametine doğru giderken, aracın yoldaki çukura girmesi sebebiyle direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı ve 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı aynı içerikli iki kararı ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir. Başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” Kararına varmıştır. Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden Çarşamba 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.04.2011 gün ve E:2011/59, K:2011/218 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2012 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.