Hukuk Bölümü 2001/51 E., 2001/72 K.

  • İŞ KANUNU KAPSAMINDA ÇALIŞAN DAVACI
  • KIDEM TAZMİNATI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı vekili, davalı Birlik Genel Müdürlüğü kadrosunda işçi statüsünde çalışmakta iken emekliye ayrılması üzerine, müvekkiline üyesi bulunduğu Sendikanın bağıtladığı toplu iş sözleşmesi gereğince 60 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerekirken 30 gün üzerinden ödeme yapıldığını ileri sürerek, eksik ödenen kıdem tazminatının, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 250,000,000.- lirasının, en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 28.5.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ANTALYA İŞ MAHKEMESİ; 29.12.1999 gün ve E: 1999/495, K: 1999/968 sayı ile, davacının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğünde görevli iken 1994 yılında kendi isteğiyle sözleşmeli personel statüsüne geçirildiğinin anlaşıldığı; sözleşmeli personel 1475 sayılı İş Yasası kapsamında yer almadığından bu kişilerle kurumları arasındaki her türlü anlaşmazlıklarda görevli mahkemelerin İş Mahkemeleri olmayıp İdare Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekili, aynı istekle 5.10.2000 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 23.11.2000 gün ve E: 2000/995, K: 2000/1101 sayı ile, davalı idare bünyesinde işçi olarak çalışan davacının, davalı idare ile toplu iş sözleşmesi imzalayan TEZ-KOOP-İŞ Sendikasının 1988 yılından beri üyesi bulunduğu; davacı ile davalı idare arasında ayrıca imzalanan ferdi hizmet sözleşmesinin, 399 sayılı KHK. kapsamına giren ve davacıyı sözleşmeli personel statüsüne kavuşturan nitelikte bir sözleşme olmayıp İş Kanunu kapsamında bir sözleşme niteliğini taşıdığı; bu durumda, işçi statüsünde istihdam edilen davacının kıdem tazminatı miktarının belirlenmesinden kaynaklanan ve İş Kanunu kapsamında bulunan davanın çözümlenmesi görevinin İş Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar ise, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilince, aynı isteği içeren 8.1.2001 günlü dilekçe ile yeniden adli yargı yerinde dava açılmış ise de; 10.4.2001 tarihli olup adli ve idari yargı yerleri arasında doğmuş bulunan olumsuz görev uyuşmazlığının Uyuşmazlık Mahkemesi'nce giderilmesi için gereği talep edilen dilekçeyi dikkate alan ANTALYA İŞ MAHKEMESİ, 10.4.2001 gün ve E: 2001/13, K: 2001/195 sayı ile, zuhulen Mahkemenin esasına kaydedilen dava dosyasının, esas kaydı kapatılarak görevli mahkemenin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Sabriye KÖPRÜLÜ, Ertuğrul TAKA ve Turgut ARIBAL'ın katılımlarıyla yapılan 12/11/2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine görevsizlik kararı veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, işçi statüsünde çalıştığı işyerinden emekli olan davacıya eksik ödendiği ileri sürülen kıdem tazminatının davalıdan tahsili isteminden ibarettir.

    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 30.4.1985 tarih ve 3186 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun'un iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 26.6.1986 günlü, E: 1985/9, K: 1986/14 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Anayasa'nın 171. maddesinde öngörülen Devletin kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlü tutulmasının doğal bir sonucu olarak, anılan Yasa kapsamına giren kooperatif ve birlikler, kamu tüzel kişilerinin statüsüne yaklaştırılmışlardır.

    Ancak, dosyanın içeriğinden: davacının, 2.11.1988 tarihinde davalı Birlik Genel Müdürlük kadrosunda olmak üzere Ankara'da Birlikler Evi Müdürlüğünde, daimi işçi statüsünde çalışmaya başladığı ve aynı yıl TEZ- KOOP-İŞ Sendikasına üye olduğu; 25.9.1989 tarihinden itibaren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı emrinde (Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde) hizmetli olarak görevlendirildiği; Birlikler Evi Yürütme Kurulunun teklifi ve Bakanlığın talimatı üzerine davacının (süreli ferdi hizmet sözleşmesi ile) sözleşmeli statüye geçirildiği; sözkonusu sözleşme hükümleri incelendiğinde, davacıya sendika üyesi olma yasağı getirilmediği ve ilgilinin kapsam dışı statüde olduğunu gösteren bir düzenleme bulunmadığı gibi, sözleşmenin feshi, ihbar ve kıdem tazminatı vd. haklarının İş Kanunu'na dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, İş Mahkemelerinin, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olduğuna işaret edilmiştir. Olayda, davalı Birlik ile davacı arasında kamu hukuku ilişkisi doğuran idari nitelikli bir sözleşme olmadığından, 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalışmakta iken emekli olan davacıya kıdem tazminatı ödenmesinde üyesi bulunduğu Sendika tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükmünün uygulanıp uygulanamayacağından doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu açıktır.

    Belirtilen nedenlerle, Antalya İş Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya İş Mahkemesi'nin 29.12.1999 gün ve E: 1999/495, K: 1999/968 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 12.11.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.