T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/256

            KARAR NO : 2018/242

            KARAR TR: 20.04.2018

ÖZET: Yargı kararı ile hükmedilen maddi ve manevi tazminatın kusuru oranında davalı idareye izafe edilen kısmının da kendileri tarafından kazazedeye ödendiği iddiasıyla, davalı idarenin kusur oranı karşılığının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle açılan rücuen alacak davasının ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

                       

 

KARAR                                         

 

 

 

Davacı  : Sakarya Elektrik Dağtım A.Ş.(SEDAŞ)

Vekilli  : Av.E.S.

Davalı  : Gebze Belediye Başkanlığı

Vekili   : Av. M.T.

 

OLAY: Davacı vekili dilekçesinde; davaya konu Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/188 (Bozma öncesi 2005/445) Esas sayılı dosyasının içeriğine göre C.K. isimli şahsın 24/09/2005 tarihinde evinin yakınında, iki katlı inşaat halindeki bir binanın çatısında bulunduğu sırada, hemen yakınından geçen ve o davanın davalısı bulunan SEDAŞ'a ait yüksek gerilim hattına çarpması sonucunda ağır yaralandığını ve bunun üzerine Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde Gebze Belediyesi ve SEDAŞ aleyhine tazminat davası açtığını, karar sonucunda SEDAŞ tarafından davacı şahsa 277.611.51-TL ödeme yapıldığını, belediyenin 3/8 oranıyla 164.650,11-TL den sorumlu olduğunu ileri sürerek, bu miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

GEBZE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 16.2.2016 gün ve E:2013/125, K:2016/133 sayı ile, davalı idarenin hizmet kusuruna dayalı zararın rücuen tazmini için açılan davaya yönelik olarak davaya bakmak görevi İdari Yargıya ait olduğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

KOCAELİ 1.İDARE MAHKEMESİ:13.3.2018 gün ve E:2018/274 sayı ile, 2577 sayılı Kanun hükmünde sayılan idari dava türleri arasında yer almayan dava konusu uyuşmazlığın, adli yargı kararının yerine getirilmesi sonucu ödenen tazminatın kusuru oranına tekabül eden kısmının davalı idareden tahsili için açılan bir rücu davası niteliğinde bulunduğu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı; nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 30/12/2013 tarih ve E:2013/1728, K:2013/1939 sayılı kararının da bu yönde olduğu; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2013/125, K:2016/133 sayılı dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmek üzere getirtilerek Mahkemeleri dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası 4.4.2018 tarih ve E:2018/274 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 6.4.2018 tarihinde Mahkememiz kaydına girmiştir.  

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Birgül KURT ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 20.04.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Mimar Sinan Mahallesi'nde, 24/09/2005 tarihinde C.K. isimli şahsın evinin yakınındaki inşaatı devam eden binanın içinde elektrik nakil hattına kapılarak yaralandığından bahisle, kazazedeye velayeten anne ve babası tarafından açılarak Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/442 Esas sayılı dosyasına ve bu dava dosyasında verilen kararın Yargıtay'ca kısmen bozulması üzerine aynı mahkemenin 2012/188 Esas sayılı dosyasına kayden görülen davada hükmedilen maddi ve manevi tazminatın kusuru oranında davalı idareye izafe edilen toplam 164.650,11-TL'lik kısmının da kendileri tarafından kazazedeye ödendiği iddiasıyla, davalı idarenin kusur oranı karşılığı olan 164.650,11-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte rücuen ödenmesi isteminden ibarettir.

Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; C.K.'na velayaten anne ve babası tarafından tazminat istemiyle davacı ve davalı Gebze Belediye Başkanlığı'na karşı açılan ve Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/442 esasına kayıtlı dava dosyasında verilen 29/06/2010 günlü karar ile, "Maluliyete bağlı talep yönünden 141.913,33 TL'nin 24/09/2005 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın 24/09/2005 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline" yönünde karar verildiği, her iki davalı tarafından temyiz edilen bu kararın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 20/12/2011 günlü E:2010/12449, K:2011/13802 sayılı kararı ile, Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye yüklenen maddi tazminat yönünden onanmasına ve manevi tazminat yönünden bozulmasına, Gebze Belediye Başkanlığı yönünden ise idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, Yargıtay'ın kısmen bozma kısmen onama kararı üzerine aynı mahkemenin 2012/188 esasına kayıtlı dava dosyasında verilen karar ile, "A- Mahkememizin 2012/188 esas sayılı dosyası (bozmadan önceki 2005/442 esas ile birleşen Gebze 3. Asliye Hukıık Mahkemesinin 2007/261 esas sayılı davası) ile birleşen Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/123 esas sayılı dosya olmak üzere belirtilen bu esaslar üzerinden işlem gören biri maddi tazminata diğeri manevi tazminata ilişkin olmak üzere davalı Belediye hakkındaki her iki dava yönünden: Davanın idari yargı görev alanında kalması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine, davanın dava şartı eksikliğine bağlı olarak usulden reddine, B- Davalı SEDAŞ yönünden ve manevi tazminata ilişkin birleşen Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/123 esas sayılı davası yönünden: Davanın %44 maluliyet oranına bağlı olarak kısmen kabulü ile 80.000 TL manevi tazminatın 24/09/2005 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" yönünde karar verildiği, kararın bu haliyle Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 21/11/20112 günlü E:2012/12874, K:2012/17516 sayılı kararı ile onandığı, hükmedilen bedelin davacı tarafından ödendiği, davacı tarafından ödenen tazminat bedelinin davalı idarenin kusur oranı karşılığı olan kısmının davalı belediyeden tahsili istemiyle rücuen alacak davası nitelendirmesiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda 2577 sayılı Kanun hükmünde sayılan idari dava türleri arasında yer almayan dava konusu uyuşmazlığın, adli yargı kararının yerine getirilmesi sonucu ödenen tazminatın kusuru oranına tekabül eden kısmının davalı idareden tahsili için açılan bir rücu davası niteliğinde bulunduğu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.

Tazminat davasına bakan Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, anılan dava kapsamında,saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından ayrım yapılmayıp zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve dosyaya sunulan bilirkişi raporunda gösterilen kusur oranı da dikkate alınarak, tazminatın tamamının ödendiği belirtildiğine göre; olayda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava yoktur.

Öte yandan, ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Kocaeli 1.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 16.2.2016 gün ve E:2013/125, K:2016/133 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli 1.İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 16.2.2016 gün ve E:2013/125, K:2016/133 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.04.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                   

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                     Alaittin Ali

NECİPOĞLU                   BOZER                         AKSU                          ÖĞÜŞ

 

 

 

                                            Üye                                 Üye                             Üye

                                  Süleyman Hilmi                     Birgül                   Turgay Tuncay

                                        AYDINKURT                         VARLI