T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS     NO   : 2023/162

KARAR NO  : 2023/214      

KARAR TR  : 27/03/2023

ÖZET: 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR

 

 

Davacı       : K. A    

Vekilleri     : Av. M. S & Av. M. E.   D

Davalılar   : Narlıdere Kaymakamlığı

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1.Davacı vekili müvekkilinin, hali hazırda .... Mah., .... Cad., No:.... Narlıdere/İzmir adresinde faaliyet gösteren iş yerinin işletmecisi olduğunu, daha önce faaliyet gösterdiği No:570/1 adresindeki iş yerini 18/11/2021 tarihinde başka bir kişiye devrettiğini; devredilen yerde 22/07/2022 (doğrusu 12/07/2022 olacak) tarihinde yapılan kontrol neticesinde, müvekkili adına Narlıdere Kaymakamlığının 22/07/2022 tarih ve 2022/236 karar sayılı idari yaptırım kararları ile 4733 sayılıKanun'un 8/5-j maddesi uyarınca 30.000 TL ve 1774 sayılı Kanun'un Ek-1. maddesi uyarınca 13.391 TL idari para cezaları verildiğini, bu cezaların muhatabının müvekkilleri olmadığını ve iptal edilmesi gerektiğini ifade ederek;22/07/2022 tarih ve 2022/236 idari para cezası karar tutanaklarına göre müvekkili hakkında 4733 sayılı Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının Düzenlemesine Dair Kanun'un 8/5-j maddesi uyarınca tesis edilen 30.000 TL idari para cezası ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun Ek-1. maddesi uyarınca tesis edilen 13.391 TL idari para cezasının "AYRI AYRI İPTALİNE" karar verilmesi istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. İzmir 3. Sulh Ceza Hâkimliği 31/10/2022 tarih ve D.İş No. 2022/8551 sayı ile,uyuşmazlığın çözümünde idare mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle, yapılan itiraz başvurusunun 4733 Sayılı Kanun'un 8/10 maddesi ve 5326 sayılı Kanun'un 28/1-b maddeleri gereğince görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın tamamı şöyledir:

 

"İtiraz eden vekilinin 28/10/2022 havale tarihli itiraz dilekçesi, ekleri ve tüm dosya kapsamı incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İtiraz başvurusunda bulunan vekili 28/10/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; Narlıdere Kaymakamlığının 12/07/2022 tarih, 2022/236 Kabahat Defteri Sıra Numaralı ceza tutanağının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hakkında düzenlenen idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Başvuru dilekçesi, cevap dilekçesi, ekindeki belgeler, idari yaptırım kararının tüm dayanak belgeleri ve dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; Narlıdere Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 12/07/2022 tarihli idari para cezası karar tutanağına konu eylemin 4733 Sayılı Yasanın 8. Maddesi 5. Fıkrasına uyduğu, başvurana 4733 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca idari yaptırım kararı uygulandığı, 4733 Sayılı Yasanın 8/10 maddesinde "bu kanun hükümlerine göre verilen idari yaptırım kararlarına karşı 06/01/1982 tarihli ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir." denildiği, bu yasal düzenleme karşısında idari yaptırım kararına itirazen bakmanın Hakimliğimizin görevine girmediği, İdare Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından; 5326 sayılı Yasa'nın 28/1-b maddesi gereği, başvurunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

Narlıdere Kaymakamlığının 12/07/2022 tarih, 2022/236 Kabahat Defteri Sıra Numaralı ceza tutanağı ile verilen idari para cezasına muteriz vekili tarafından yapılan İtiraz başvurusunun 4733 Sayılı Yasanın 8/10 maddesi ve 5326 sayılı Yasa'nın 28/1-b maddeleri gereğince görev yönünden REDDİNE,

İtiraz edenin verilen idari para cezasına ilişkin yetkili ve görevli İzmir İdare Mahkemesine dava açmakta MUHTARİYETİNE..."

 

3. Davacı vekilleri, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. İzmir 3. İdare Mahkemesi 29/11/2022 tarih ve E.2022/2198, K.2022/2092 sayıile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddelerine uygun olmayan dilekçenin, aynı Kanun'un 15/1-d maddesi uyarınca 30 gün içinde eksiklikleri tamamlanarak ayrı ayrı dilekçelerle yeniden dava açmakta serbest olmak üzere reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...davacı tarafından, 4733 sayılı Kanunun 8/5-j maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 51. maddesi uyarınca 13.391,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 22.07.2022 tarih ve 2022/236 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 30/10/2022 tarihli görev yönünden ret karar üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmış ise de dava konusu edilen işlem ile hem 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu hem de 4733 sayılı Kanun uyarınca para cezası verildiği, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemin adli yargının görev alanına girdiği, bu sebeple işlemlerin ... ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulacak olmaları dikkate alındığında, işlemin 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca para cezası verilmesine ilişkin kısmı için ayrı, 4733 sayılı Kanun uyarınca para cezası verilmesine ilişkin kısmı için ise ayrı dilekçelerle dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açıldığı görüldüğünden Kanun'un 5. maddesine uygun düzenlenmeyen dava dilekçesinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. "

 

5. Davacı vekilleri dilekçelerini yenileyerek, 22/07/2022 tarih ve 2022/236 karar sayılı idari yaptırımkararı ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun Ek-1. maddesi uyarınca verilen 13.391 TL idari para cezasının iptaliistemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

6. İzmir 3. İdare Mahkemesi 17/01/2023 tarih ve E.2022/2380 sayı  ile,davanın görüm ve çözümünde, adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararınilgili kısmışöyledir:

 

"...1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun çeşitli maddelerinde İdarî para cezası verilmesiyle ilgili düzenlemeler yapılmış; ancak İdarî para cezalarına karşı yapılacak yargısal başvuruların çözümü konusunda görevli yargı merci belirtilmemiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/5-j maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 51. maddesi uyarınca 13.391,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 22.07.2022 tarih ve 2022/236 sayılı işlemin tesis edildiği, davacı tarafından her iki işleme karşı tek dilekçe ile itiraz edildiği, itiraz üzerine İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 30/10/2022 tarih, 2022/8551 D.İş sayılı kararı ile itiraz başvurusunun görev yönünden reddine karar verildiği, karar içeriğinde her ne kadar 4733 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezasına yönelik gerekçe yazılmış ise de, itiraza konu işlemin 4733 sayılı Kanun yanında 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca verilen para cezasını da kapsadığı, Sulh Ceza Hakimliğince ise hüküm kısmında 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu yönünden bir ayrım yapılmadığı görüldüğünden, görev yönünden reddine ilişkin kararın 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca verilen para cezasını da kapsadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, yukarıda aktarılan Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; Kimlik Bildirme Kanunu'nda öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16'ncı maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 3/(1)-a maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak olması nedeniyle, Kimlik Bildirme Kanunu'nda kanun yoluna ilişkin aksine bir hüküm bulunmadığından görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27'nci maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin (Sulh Ceza Hâkimliği'nin) görevli olduğu sonucuna varılmıştır. "

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

7. 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nun 1. maddesi şöyledir:

 

“Bu Kanunda sayılan, özel veya resmi, her türlü konaklama, dinlenme bakım ve tedavi tesisleri ve işyerleri ile konutlarda geçici veya sürekli olarak kalanlar, oturanlar, çalışanlar ve ayrılanlar ile araç kiralayan gerçek ve tüzel kişilerin kimliklerinin tespiti ve bildirilmesi bu Kanunun hükümlerine göre yapılır.

Askeri konaklama, dinlenme ve kamp tesisleri ile ordu evleri bu Kanunun kapsamı dışındadır.”

 

8. Aynı Kanun'un 2. maddesi şöyledir:

 

"Otel, motel, han, pansiyon, bekar odaları, günübirlik kiralanan evler, kamp, kamping, tatil köyü ve benzeri her türlü, özel veya resmi konaklama yerleri ile özel sağlık müesseseleri, dinlenme ve huzur evleri, dini ve hayır kurumlarının sosyal tesislerinin sorumlu işleticileri, bu yerlerde ücretli veya ücretsiz, gündüz veya gece, yatacak yer gösterdikleri yerli veya yabancı herkesin kimlik ve geliş- ayrılış kayıtlarını, örneğine ve usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak, genel kolluk örgütlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, Devlet İstatistik Enstitüsüne, talebi halinde vermek zorundadırlar.”

 

9. Aynı Kanun'un Ek 1. maddesi şöyledir:

 

“(Ek: 29/8/1996 - 4178/10 md.)

            Bu Kanunun uygulanması sırasında genel kolluk kuvvetlerine ait karakollara, il merkezlerinden de sorgulanabilen bilgisayar terminalleri konulur. Bunun için gerekli giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.

            (Değişik ikinci fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar.

(Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) İkinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmayanlara onbin Türk Lirası, anlık veri göndermeyen veya gerçeğe aykırı kayıt tutanlara beşbin Türk Lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu fiillerin tekrarı halinde işletme ruhsatları iptal edilir. Bu maddeye göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

(Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri, ikinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmak için gerekli işlemleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde tamamlar.

(Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu maddenin uygulanması ile görevi gereği bu verileri kullanan kamu personelinin denetimine ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir."

 

10.30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

“(Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.)

(1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

Uygulanır. ”

 

11. Aynı Kanun'un "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

" (1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir. "

 

12. Aynı Kanun'un "Başvuru yolu" başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrası şöyledir:

 

    "(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir. "

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 27/03/2023 tarihli toplantısında; dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, konusu ve nedeni aynı olan davada; adli yargı yerince idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen idari yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

 

14. 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.” hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

 

15. 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesindeki “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağına sahiptir.

 

16. Dava dosyalarının incelenmesinden, davacı hakkında 22/07/2022 tarih ve 2022/236 defter no.lu idari para cezası karar tutanağı ile4733 sayılı Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının Düzenlemesine Dair Kanun'un 8/5-j maddesi 30.000 TL tutarlı idari para cezasının yanında, aynı tarih ve nolu, yani, 22/07/2022 tarih ve 2022/236 defter no.lu idari para cezası karar tutanağı ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun Ek-1. maddesi uyarınca 13.391 TL tutarlı bir başkaidari para cezası daha verildiği anlaşılmaktadır.

 

17. Davacı vekili, adli yargı yerinde açtığı davada, her iki para cezasının iptalini talep etmesine karşın, Sulh Ceza Hakimliğince verilen kararda, yalnızca 4733 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezası dikkate alınmak suretiyle yargılama yapılarak görevsizlik kararı verilmiş, 1774 sayılıKanun uyarınca verilen para cezasına ilişkin işlem ihmal edilerek, bu talebe ilişkin bir hüküm kurulmamıştır.

 

18. Sulh Ceza Hakimliğince, anılan kararın öncesinde işlemleri ayırma yoluna da gidilmemiştir.

 

 

19. Davacı vekilleri tarafından idari yargı yerinde, adli yargı yerinde olduğu gibi, her iki para cezasına karşı iptal isteminde bulunulmuş, idare mahkemesince dilekçe ret kararıyla para cezaları ayrılmış, 1774 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezasına yönelik açılan dava sonrasında, idare mahkemesince, "Sulh Ceza Hakimliğince ise hüküm kısmında 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu yönünden bir ayrım yapılmadığı görüldüğünden, görev yönünden reddine ilişkin kararın 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca verilen para cezasını da kapsadığı" yorumu yapılarak, 1774 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezası yönünden doğan görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmuştur.

 

20. İdare Mahkemesince yapılan yorum/değerlendirme Mahkememizce de benimsenmiştir.

 

21. Buna göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli ve idari yargı yerleri arasında "1774 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezası yönünden" olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağından ve idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, ekinde adli yargı dosyasıile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin başka bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

22. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin olumsuz görev uyuşmazlığı koşulları oluşmadığındanbaşvurunun reddi gerektiği,Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra; gereği görüşülüp düşünüldü:

 

23. Dava, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.

 

24. Olayda, Liman Reis Mah., Mithat Paşa Cad., No:570 Narlıdere/İzmir adresinde faaliyet gösteren iş yerinde 12/07/2022 tarihinde yapılan kontrol neticesinde, 1774 sayılıKanun'un Ek-1 maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Narlıdere Kaymakamlığının 22/07/2022 tarih ve 2022/236defter no.luidari para cezası karar tutanağı iledavacı adına 13.391 TL idari para cezası verildiği anlaşılmış, 1774 sayılı Kanun’da davacının işlediği ileri sürülen kabahate ilişkin idari yaptırımlar düzenlenmiş, ancak bu idari yaptırımlara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

 

25. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre; Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

 

26. İncelenen uyuşmazlıkta, uygulanan idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nda da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, dava konusu idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

27. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İzmir 3. İdare Mahkemesininbaşvurusunun kabulü ile,İzmir3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/10/2022 tarihlive D.İş No. 2022/8551 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B.İzmir 3. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, İzmir3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/10/2022 tarihli ve D.İş No. 2022/8551 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

27/03/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                        Üye                             Üye                               Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN