Ceza Bölümü         2010/29 E.  ,  2010/29 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H. 

Sanık             : S.D.             

             OLAY             :  Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bir suçtan tutuklu olarak kalmakta olan A.C.’yi 12.10.2009 günü ziyarete gelen sanık S.D.’nin tutum ve davranışlarından şüphelenilmesi üzerine yapılan üst aramasında ceketinin iç cebinde 0,2 gr esrar maddesi ele geçirildiği, böylece, sanığın infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaya teşebbüs, uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçlarını işlediği ileri sürülerek eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 297/1.2. cümle, 35,53/1-2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.12.2009 gün ve E: 2009/3732, K: 2009/245 sayılı iddianame-siyle kamu davası açılmıştır. 

            TEKİRDAĞ 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 30.12.2009 gün ve E:2009/219, K: 2009/243 sayıyla, sanığın eyleminin bireysel olarak kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulun-durmak suçunu oluşturduğu açıklanarak yargılamanın Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.   

            TEKİRDAĞ  1.  ASLİYE  CEZA  MAHKEMESİ :   25.2.2010   gün   ve   E: 2010/120,  K:2010/64 sayıyla, yüklenen eylemin ancak yargılama sonucunda uyuşturucu madde temin etmek veya kullanmak suçunu oluşturup oluşturmayacağının tespit edilebileceği, bu hususta tartışma görevinin de üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkeme-mize gönderilmiştir. 

            İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA’nın, katılımlarıyla yapılan 07.06.2010 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Sevilay BATIR’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

Anayasa’nın 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir” denilmiş ve buna uyumlu olarak 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin Görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu yasayla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme olduğu düzenlenmiştir. 

2247 sayılı Yasa’nın “Olumsuz Görev Uyuşmazlığı” başlığını taşıyan 14. maddesinde;  olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin yanları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerektiği öngörülmüştür.

 Anılan Yasa’nın 27. maddesinde ise “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder” hükmü yer almıştır. 

1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 17.12.2004 gün ve 25673 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 4. maddesinin 2. fıkrasında, “Görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkemeyi ortak yüksek görevli mahkeme belirler” denilmiştir. 

Bu düzenlemelere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce görev uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturulabilmesi için ortada, bir yargı yolu uyuşmazlığı bulunması zorunludur. Başka bir anlatımla, iki ayrı yargı kolu içinde yer alan yargı mercilerince verilmiş kesin veya kesinleşmiş bulunan görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir. 

            Somut olayda, aynı yargı düzeni içinde yer alan Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, aynı yargı düzeni içinde bulunan iki mahkeme arasında doğan görev uyuşmaz-lığının çözümünün Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev alanı dışında kalması nedeniyle başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 07.06.2010 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.