Hukuk Bölümü         2001/23 E.  ,  2001/28 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :G. Akaryakıt Tic. Ltd.Şti.

Vekili              :Av. A.Y.

Davalı            :Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı

            O  L  A  Y       :Zabıta ekibince yapılan denetimde, adıgeçen Şirket’in, Büyükşehir Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 56/12. maddesine aykırı olarak açma ruhsatı almadan LPG otogaz satış istasyonu çalıştırdığının saptandığı nedeniyle, Belediye Encümenince, 24.8.2000 gün ve 1863 sayı ile, 1608 sayılı Yasa’ya dayanılarak 50.000.000.-TL. hafif para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca Büyükşehir Belediyesi LPG Motorlu Araçlar İkmal İstasyonları Yönetmeliğinin 41 ve 42. maddelerine göre ruhsatlandırılması mümkün olmadığından 1580 sayılı Yasa’nın 113. maddesi gereğince ticaret ve sanat icrasından men’ine karar verilmiştir.

            Davacı Şirket vekilince, sözkonusu ceza kararının kaldırılması istemiyle, 7.9.2000 gününde adli yargı yerinde itirazda bulunulmuştur.

            ESKİŞEHİR 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 26.9.2000 gün ve E:2000/337 Müt. sayı ile, Mahkemenin 1608 sayılı Yasa’nın 1. ve 6. maddelerine göre hafif para cezası ve 3 günden 15 güne kadar ticaret ve sanat icrasından men kararını itirazen incelemekle görevli olduğu; ancak, muterize Zabıta Yönetmeliği ve 1580 sayılı Yasa’nın 113. maddesi gereğince 50.000.000.-TL. idari para cezası ve süresiz kapatma kararı verilmiş olup, bu karar ile ilgili davanın Mahkemece incelenmesinin mümkün olmayıp, idari işlemle ilgili davaya bakma görevinin İdare Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle, kesin olarak görevsizlik kararı vermiştir.

            Bunun üzerine davacı Şirket vekili tarafından, encümen kararının iptali istemiyle, 28.9.2000 gününde idari yargı yerinde dava açılmış ise de; Eskişehir İdare Mahkemesi’nin 5.10.2000 gün ve E:2000/1147, K:2000/790 ve 17.11.2000 gün ve E:2000/1364, K:2000/992 sayılı dilekçe ret kararları üzerine İYUK.’nun 3. ve 5. maddelerine uygun olarak düzenlenen 19.12.2000 günlü dilekçe ile, belediye encümenince verilen para cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.

            ESKİŞEHİR İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMLİĞİ; 19.2.2001 gün ve E:2000/ 1583 sayı ile, belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere para cezası verme yetkisinin 1608 sayılı Yasa’da düzenlendiği, bu itibarla para cezasına ilişkin karara karşı itiraz merci olarak anılan Yasa’nın 5. maddesinde mahsus hakim veya sulh hakimliği belirlendiğinden davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu kanaatine varıldığı, ancak adli yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiğinden bahisle, görevli merciin belirtilmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına ve incelemenin bu konuda karar verilinceye değin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Ertuğrul TAKA ve Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR’ün katılımlarıyla yapılan 14 / 5 / 2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ ın davada adli  yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi Tek Hakimliği'nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

ESASA İLİŞKİN İNCELEME :

Dava, 1608 sayılı Yasa’ya hafif para cezası tertibine ilişkin Encümen kararının kaldırılması isteminden ibarettir.

            Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 (1924) Tarih Ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil 15.5.1930 tarih ve  1608 sayılı Kanun’un, 3.1.1940 tarih ve 3764 sayılı Kanun’la değişik 1. maddesi “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara elli liraya kadar ( 12.6.1979 tarih ve 2248 sayılı Yasa’nın 23. maddesi ile 20 katına çıkarılmıştır.) hafif para cezası tertibine üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men’e ve Türk Ceza Kanununun 536,538,557,559 ve 577. maddeleriyle 553.maddesinin birinci fıkrasında yazılı cezaları tayine belediye encümenleri salahiyettardır. Şubelere ayrılan belediyelerde bu cezaları encümen namına ve yerine şube müdürleri tayin ederler.” hükmünü taşımaktadır.

            Aynı Yasa’nın, 5.7.1934 tarih ve 2575 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesinin birinci fıkrasında “Ceza kararlarına tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir. “; 6. maddesinde de” İtiraz üzerine tetkikat evrak üstünde yapılır,”,...”itirazlar varit ise hakim ceza kararını iptal ve para cezası alınmış ise belediyenin geri vermesine hükmeder. İtiraz varit görülmezse karar tasdik olunur. İtirazın otuz gün içinde neticelendirilmesi mecburidir. Hakim izahat almak üzere lüzum görürse muterizi veya vekilini celbederek dinleyebilir...” hükümlerine yer verilmekte ve 7. madde ile, yazılı emir ile bozma yolu saklı kalmak kaydıyla, itiraz sonucunda hakim tarafından verilecek kararların kesin olduğuna ve temyiz edilemeyeceğine işaret edilmektedir.

            Anılan Yasa ile, belediyeyi ilgilendiren yasal düzenlemelerin emrettiği fiilleri yapmayanlara veya yasakladığı fiilleri işleyenlere 1. maddede yazılı diğer cezaların yanısıra üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men cezası verilmesi konusunda belediye encümeni yetkili kılınmış ve bu cezalara itiraz edilmesi üzerine uygulanacak usul ve esaslar özel olarak düzenlenmiş olup, uyuşmazlığa konu edilen davada görevli yargı yerinin belirlenebilmesi için sözkonusu itiraz müessesesinin incelenmesi gerekli bulunmaktadır.           

1924 tarih ve 486 sayılı Yasa’da, belediye cezalarına karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı kabul edilmiş iken, bu Yasa’nın 6. ve 7. maddelerini tadil eden 1927 tarih ve 959 sayılı Yasa bu cezalara idare heyetleri önünde itiraz edilebilmesine olanak tanımış ise de, yasakoyucu tarafından, idare heyetlerinin kuruluş, nitelik ve görevleri itibariyle uygun görülmeyen bu uygulamadan vazgeçilerek, 1930 tarih ve 1608 sayılı Yasa ile, konuya daha uygun bir çözüm şekli getirmek amacıyla, itirazların öncelikle bir “mahsus hakim” tarafından, bulunmayan yerlerde ise, sulh hakimi tarafından incelenebilmesini olanaklı kılan bir düzenlemeye gidilmiştir.

            Nitekim, 1608 sayılı Yasa’nın 30.3.1930 tarihli Adliye Encümeni Mazbatasında, Yasa’nın bu yönüyle “ceza tertibi dolayısıyla herhangi bir haksızlık ve mağduriyete uğradıklarını iddia edenlerin itirazlarına en seri bir surette ve tam bir itminan verecek merciler tarafından tetkikine imkan vermeyi temine matuf” olduğu ifade edildikten sonra... “5. ve 6. maddelerde itiraz mercii olarak, belediye işleri çok olan yerlerde mahsus hakim ihdas olunarak o hakimler ve olmayan yerlerde sulh hakimleri salahiyetli addolunmuş ve bu suretle de itirazların bir hakim huzurunda tetkiki suretiyle tatminkar bir usul kabul olunmuştur. “denilmektedir.

            Bu açıklamalara göre, Yasa’da sözü edilen “mahsus hakim” ibaresinden, sadece belediye işleriyle ilgili cezalara yapılan itirazları çözümlemekle görevli olacak özel hakimlerin amaçlandığı anlaşılmakta olup, şifahi itirazları da kabul ederek inceleyebileceği ve gerektiğinde itiraz edeni çağırıp dinleyebileceği belirtilen mahsus hakimin, yazılı yargılama usulünü uygulayan idare mahkemesi olarak anlaşılmasına olanak bulunmamaktadır. Öte yandan, Yasa’da, mahsus hakimin bulunmadığı yerlerde sulh hakimliğine başvurulacağına işaret edilmiş olması karşısında, bu tür cezalara karşı yapılan itirazın  görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği açıktır.

            Belirtilen nedenlerle, 1608 sayılı Yasa’ya göre belediye encümenince verilen para cezasına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Eskişehir 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Eskişehir İdare Mahkemesi Tek Hakimliği’nin başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26.9.2000 gün ve E:2000/337 Müt. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.5.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.