T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/543

KARAR NO  : 2023/69      

KARAR TR  : 23/01/2023

ÖZET: Kamu tüzel kişiliğini haiz Belediyenin hizmet kusurundan kaynaklı hasarın rücuan tazmini isteminin ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği ve açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı       :  G. S A.Ş.

Vekili          :  Av. Dr. A. A. S

Davalılar   : 1- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili          :  Av. C. Y

                      2- Eyüpsultan Belediye Başkanlığı

Vekili          : Av. S. K

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacı vekili, 04/03/2018 tarihinde İspark'a ait açık otoparkta park halindeki sigortalı aracın belediyelerin sorumluluğundaki İ. K. Parkının istinat duvarının çökmesi sonucu meydana gelen hasarla oluşan maddi zararın rücuan tazmini talebiyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinde itirazın iptali davası açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi 09/04/2021 tarihli ve E.2020/462, K.2021/217 sayılı kararı ile, "sigortalı aracın istinat duvarı yanında park halindeyken istinatduvarının çökmesi sonucu hasara uğradığı ve davalı belediyenin hizmet kusurundan kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği" gerekçesiyle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Bu karar, istinaf edilmeksizin 09/09/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Davacı vekili, bunun üzerine idari yargı yerinde tam yargı davası açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 19/09/2022 tarihli ve E.2022/1917 sayılı kararı ile, "2918 sayılı Kanun'dan doğan sorumluluk davasının adli yargı yerinde görülmesi gerektiği" gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun'un 19.maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dava dosyalarının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

 

5. İstanbul 4. İdare Mahkemesi Başkanlığının 20/09/2022 tarihli ve E.2022/1917 sayılı üst yazısı ile, uyuşmazlık konusu adli ve idari yargı yerleri dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

 

              A. Mevzuat

 

                         6. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, Kanun'un amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanun'un trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu Kanun'un karayollarında uygulanacağı hüküm altına alınmış; "Tanımlar" başlıklı 3.maddesinde de trafik, yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri olarak; karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır.

                         

7. Anayasa'nın 125. maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

 

"İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür."

         

8. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Yapı malikinin sorumluluğu" ana başlıklı ve "a. Giderim yükümlülüğü" alt başlıklı 69.maddesi şöyledir:

 

"Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.

İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar.

Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır."

 

9. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

 

             10. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

"İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz."

 

B. Yargı Kararları

         

          11. Uyuşmazlık Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve E.2021/28, K.2021/144 sayılı kararında, özetle; "2004 sayılı Kanun'un 42. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklikve Anayasa Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı kararı doğrultusunda; idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların, itirazın iptali davası yoluyla görülmesi mümkün olmadığından Mahkemece içtihat değişikliğine gidildiği ve davalı idarenin (İSKİ) hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine" karar verilmiştir.

 

              12. Anayasa Mahkemesinin bir itiraz başvurusu sonucu vermiş olduğu 22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

   "... 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrasında 'İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. ', geçici 13. maddesinde ise 'îdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez./ Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır. ' hükümlerine yer verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1458, K.2018/1437 sayılı kararında idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların itirazın iptali davası yoluyla görülmesinin mümkün olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine karar vermiştir.

   Açıklanan nedenlerle bakılmakta olan uyuşmazlık idari yargı mercileri tarafından çözülmesi gereken bir uyuşmazlık olup itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bu uyuşmazlığa bakma görevi bulunmamaktadır. ..."

 

              13. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1459, K.2018/1437 sayılı kararında, özetle; "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan yol ve kaldırım çalışmaları sırasında davacı özel hukuk tüzel kişisinin kablo tesislerine zarar verildiğinden bahisle açılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının 2004 sayılı Kanun'un42.ve geçici 13.maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine" hükmedilmiştir.

 

              IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'IN katımlarıyla yapılan 23/01/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, başvuran mahkemece, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece dava dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

15. Raportör-Hakim Murat UÇUR'un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

16. Dava, davalı İspark'a ait açık otoparkta park halindeki sigortalı aracın belediyelerin sorumluluğundaki İ. K. Parkının istinat duvarının çökmesi sonucu meydana gelen hasarla oluşan maddi zararın rücuan tazmini talebiyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali talebiyle açılmıştır.

 

17. Somut olayda meydana gelen maddi hasar, sigortalının İspark'a ait açık otoparkta park halindeki aracının davalı belediyelerin kamu hizmeti için açtıkları ve sorumlusu oldukları parkın istinat duvarının aracın üzerine yıkılması sonucu meydana gelmiştir. Karayolunda meydana gelmeyen bu hasarın trafikten kaynaklanmadığıve zarara neden olan yapının özel mülk olmadığı da açık olmakla, davalı idarenin sorumluluğu 2918 sayılı Kanun (§ 6 ) ve 6098 sayılı Kanun (§ 8 ) kapsamında değerlendirilemez

 

18. Kamu hizmeti yürüten idarenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Kanun'un ilgili maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

19. Yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve yerleşik içtihatlar uyarınca, kamu tüzel kişiliğini haiz ilçe ve büyükşehir belediyelerinin hizmet kusurundan kaynaklı haksız eylemi sonucu oluşan zararın ilamsız icra takibine ve dolayısıyla itirazın iptali davasına konu edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır (§ 10 ).

 

20. Bu durumda, davalı idarelerin hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

21. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; İstanbul 4. İdare Mahkemesinin başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İstanbul 4. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

23/01/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN