T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS     NO : 2023/626

KARAR NO  : 2023/734

KARAR TR  :18/12/2023

ÖZET: 667 sayılı KHK gereğince kapatılan terör örgütüne müzahir şirkette çalışmakta olan davacının iş akdinin feshi üzerine işçi alacaklarının tahsili istemiyle, açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacılar     : 1-E.D,2-L.D,3-S.D

Vekili           :  Av. V. G

Davalılar     : 1-İzmir Valiliği

Vekili           :  Av. G. U. K

                       2-Maliye Hazinesi

Vekili           : Av. C. Ö

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacı vekili, müvekkili E.D'ın 667 sayılı KHK ile kapatılması kararlaştırılan... Üniversitesi adlı kurum tarafından alçı ve boya ustası olarak 01/05/2011 tarihinde işe alındığını, ilgili kurumun binasında gerçekleştirilen inşaat işlerinde çalışan müvekkilin 06/05/2012 tarihinde yüksekten düşme sonucu ağır yaralandığını, müvekkilin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonucu hiçbir kişisel ihtiyacını kendi karşılayamayan müvekkilin tüm ihtiyaçlarının diğer davacılar eşi L.D ve annesi S.D tarafından karşılandığını, müvekkilin iş kazası sonucu oluşan maddi zararının ve tüm davacı müvekkillerin manevi zararlarının tespiti ve ödenmesi amacıyla işveren kurum aleyhine İzmir 5. İş Mahkemesinin E.2013/28, K.2016/463 sayılı dosyası üzerinden maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığını fakat mahkemece verilen 01/11/2016 tarih ve E.2013/28, K.2016/463 sayılı karar ile 675 sayılı KHK'nın 16/1. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini ve bu kararın 18/11/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine 06/12/2016 tarihli dilekçe ile müvekkillerin ilgili alacaklarının ödenmesi talebiyle Maliye Bakanlığı İzmir Defterdarlığı Olağanüstü Hal Bürosuna başvuru yapıldığını, ancak aradan geçen yaklaşık üç yıllık süreye rağmen başvuruya bir yanıt verilmemiş olması nedeniyle, 17/10/2019 tarihli dilekçe ile tekrar ilgili kuruma başvuru yapıldığını, 22/01/2020 tarihli cevap ile başvurularının reddedildiğini ve idari sürecin tamamlandığını beyan ederek, maddi zararın değerinin belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 500 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve tüm davacılar için toplam 140.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili istemiyle İzmir Valiliği aleyhine idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. İzmir 4. İdare Mahkemesi 23/09/2021 tarih ve E.2020/1422, K.2021/1458 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın adli yargının görevinde bulunduğundan bahisle davanın, 2577 sayılı Kanun'un 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, tarafların istinaf etmemesi üzerine karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Dava dosyasının incelenmesinden; davacılardan E.D'ın 06.06.2012 tarihinde Ankara Caddesi, No:45 Bayraklı/İZMİR adresinde bulunan... Üniversitesi binasında çalıştırıldığı sırada yüksekten düşmesi sonucu ağır yaralandığından bahisle maddi ve manevi tazminata hak kazandığı ileri sürülerek kendisi, eşi ve annesi için 1.000,00-TL maddi ve 160.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 14.01.2013 tarihinde İzmir 5. İş Mahkemesinin E:2013/28 esasına kayıtlı davanın açıldığı, anılan mahkemenin 01.11.2016 tarih ve K:2016/463 sayılı kararıyla da, 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesindeki düzenleme ile eki olan IV sayılı listede üniversitenin kapatılan kurum ve kuruluşlar arasında yer aldığından, 670 sayılı KHK'nın 5/1. maddesindeki düzenleme doğrultusunda tüzel kişiliği sona eren üniversite aleyhine açılan davanın Maliye Bakanlığına yönlendirilmesine ve bahse konu davanın 17.08.2016 tarihinden önce açıldığından bahisle 675 sayılı KHK'nın 16/1.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine ve kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde idareye başvuruda bulunulabileceğine dair kararın verildiği, akabinde davacılar tarafından yapılan başvuruların olumsuz sonuçlanması üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen 670 sayılı KHK'nın 5. maddesinde, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum ve kuruluşlar sayılarak, bunlara ait taşınır/taşınmaz mal varlığı, alacak ve hakları ile borçlara ilişkin düzenlemeler getirilmiş olup, 675 sayılı KHK'nın 16/1. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilebilmesi için 670 sayılı KHK'nın anılan maddesinde belirtilen hususlara ilişkin çıkan uyuşmazlıkların bulunması gerekmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda ise, işçi statüsünde olan davacının tazminat isteminin dayanağının, dava dışı işveren tarafından çalıştırıldığı sırada meydana gelen iş kazasından kaynaklı olduğu görülmektedir.

Bu durumda, davacının tazminat isteminin geçirdiği iş kazasından kaynaklı olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine (sosyal güvenlik mevzuatı ve iş hukukundan kaynaklı) göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır."

 

3. Davacı vekili, aynı istemle bu kez İzmir Valiliği ve Maliye Hazinesi aleyhine adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

4. İzmir 3. İş Mahkemesi 21/11/2023 tarih ve E.2021/373 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

 

"Mahkememize açılan davanın daha önceden İzmir 5. İş Mahkemesine 14/01/2013 tarihinde açıldığı ve yargılamanın 5.İş Mahkemesinin 2013/28 esas sayılı dava dosyasında devam ettiği. İzmir 5. İş Mahkemesince 01/11/2016 tarihinde 675 Sayılı KHK'nın 16/1. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine ve 675 Sayılı KHK'nın 16/4.maddesi gereğince 670 Sayılı KHK'nın 5. Maddesinde belirtilen usule uygun olarak idari makama tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde başvuruda bulunabileceğine karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği,

İzmir 5. İş Mahkemesinin kararına istinaden davacı vekili tarafından 675 Sayılı KHK'nın 16/1. Maddesinin 4. Fıkrası gereğince 06/12/2016 tarihinde İzmir Defterdarlığı Olağanüstü Hal Komisyonuna başvuruda bulunulduğu, İzmir Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl bürosu tarafından verilen 22/01/2020 tarihli cevapta "başvuruya konu taleplerinin komisyon yetkisi dışında olduğu, bu nedenle başvuru hakkında karar verilemeyeceği" belirtilerek yargı yoluna başvurması gerektiği belirtilmiştir,

İzmir Valiliği Defterdarlık KHK İşlemler İl Bürosunun kararı üzerine davacı vekili tarafından 675 Sayılı KHK'nın 16/1. Maddesinin 4 Fıkrası gereğince İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2020/1422 esas sayılı dosyası üzerinden maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı. İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2020/1422 esas, 2021/1458 karar sayılı ilamı ile açılan davanın 2577 Sayılı Kanunun 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca Görev Yönünden Reddine karar verildiği.

Bunun üzerine davacılar vekilince İzmir 4. İdare Mahkemesinin kararma istinaden 19/11/2021 tarihinde dava açıldığı ve mahkememizde yargılamaya başlandığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar 19/11/2021 tarihinde mahkememize dava açılmış ise de, davacıların aynı dava konusu ve taleplerle ilgili olarak 14/01/2013 tarihinde İzmir 5. İş Mahkemesine dava açtığı, davacı vekilinin, İzmir 5. İş Mahkemesince "dava şartı yokluğu nedeniyle" davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine yukarıda da izah edildiği üzere 675 Sayılı KHK'nın 16/1. Maddesindeki prosedürleri izleyerek son aşamada mahkememize başvurduğu, dolayısıyla aslında dava açılış tarihinin İzmir 5. İş Mahkemesine açılan 14/01/2013 tarihi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN 2020/675 ESAS, 2020/771 KARAR SAYILI İLAMI da göz önüne alındığında söz konusu davanın 675 Sayılı KHK'da belirtilen 07/08/2016 tarihinden önce 14/01/2013 tarihinde açıldığı, 675 Sayılı KHK'nın 16-1. Maddesinin 4. Fıkrasının son cümlesinde belirtilmiş olduğu üzere "Uyuşmazlık Adli Yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz" hükmü karşısında Uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargı yerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 7091 sayılı Kanun'la aynen kabul edilen 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 5. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

 

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya,gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.

...

(3) Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(4) Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.

(5) Borçların ödenmesinde; malvarlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.

(6) 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olup mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilir..."

 

6. 7082 sayılı Kanun'la aynen kabul edilen 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Dava ve takip usulü" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz."

 

7. Maliye Bakanlığının Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında 2016/1 Sayılı Genelgesinin "İstihkak ve alacak taleplerine yönelik başvuruların değerlendirilmesi" başlıklı 14. maddesi şöyledir:

 

   "(1) Kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin istihkak ve alacak talepleri, bunların yönetim merkezinin bulunduğu yerdeki İl KHK İşlemleri Bürosuna gönderilmek üzere alacaklının yerleşim yerindeki İl KHK İşlemleri Bürosuna yapılabilir.

   (2) Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)'ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmadığı tespit edilen kişilerce kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen alacak ve istihkak talepleri, değerlendirilmek üzere İl KHK İşlemleri Bürosu tarafından görevli İnceleme ve Değerlendirme Komisyonuna iletilir. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, bu belgelerle birlikte diğer bilgi ve belgeleri de tetkik etmek ve gerektiğinde ilgililerin görüşlerine başvurmak suretiyle alacak ve istihkak taleplerine ilişkin görüş ve önerilerini rapora bağlar. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından düzenlenen raporu, işlem yapılmak üzere İl KHK İşlemleri Bürosuna gönderilir.

                           (3) Borçların ödenmesindeki sıralama dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkçabelirlenecek tutarı aşmayan istihkak ve alacak talepleri, İl KHK İşlemleri Büroları tarafından sonuçlandırılır.

   (4) Bakanlıkça belirlenecek tutarı aşan istihkak ve alacak taleplerine ilişkin İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu raporu, İl KHK İşlemleri Bürosu tarafından gerekçeli görüşüyle birlikte nihai karar verilmek üzere Bakanlığa iletilir"

 

8. Maliye Bakanlığının 24/07/2016 tarihli ve 371 sıra Nolu Milli Emlak Genel Tebliğinin "Alacak ve haklar ile borçlar" başlıklı 11. maddesi şöyledir:

"(1) İdare tarafından, kapatılan kurum ve kuruluşların tespit edilen doğmuş ve doğacak alacakları, borçlularından usulüne göre tahsil edilir. Bu amaçla borçlulara ödemelerini bundan sonra Hazineye yapacakları bildirilir. Bu borçlulardan borçlarını usulüne göre İdareye ödeme yapmayanların sorumlulukları devam eder. Bu kurum ve kuruluşlara ait her türlü haklar da kayıt altına alınır. Bu haklar ile tahsil edilemeyen alacaklar hakkında ne şekilde işlem yapılacağının belirlenmesi amacıyla Bakanlığa bildirilir ve alınacak cevaba göre işlem yapılır.

(2) Kapatılan kurum ve kuruluşların her türlü borçlarından dolayı Hazineden hiçbir şekilde bir hak ve talepte bulunulamaz."

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 18/12/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İş Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli yargı dosyasının ekinde idari yargı dosyasının sureti ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

10. Raportör-Hakim Süleyman ARIDURU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11. Dava, 667 sayılı KHK gereğince kapatılan terör örgütüne müzahir kurumda çalışmakta olan davacının ilgili kurumda çalıştığı esnada geçirdiği iş kazası nedeniyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılmıştır.

 

12. Somut olayda davacı tarafından, terör örgütüne müzahir kurumda çalıştığı esnada geçirdiği iş kazası nedeniyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle... Üniversitesine karşı 14/01/2013 tarihinde adli yargı yerinde dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 667, 670 ve 675 sayılı KHK hükümleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği, 06/12/2016 tarihinde başlatılan idari başvuru sürecinin olumsuz sonuçlanması üzerine 06/11/2020 tarihinde İzmir Valiliğine karşı idari yargı yerinde açılan davada, tazminat isteminin iş kazasından kaynaklı olması nedeniyle görevli merciinin adli yargı olduğu yönünde karar verildiği, bunun üzerine 19/11/2021 tarihinde İzmir Valiliği ve Maliye Hazinesine karşı adli yargı yerinde açılan davada ise 675 sayılı KHK hükümleri uyarınca davada idari yargı yerinin görevli olduğu yönünde karar verildiğigörülmüştür.

 

13. Yukarıda yer verilen 670 ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnameler ile getirilenhükümler irdelendiğinde; düzenlemelerin, darbe teşebbüsünde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)'nün mal varlığına, diğer bir ifadeyle suç eşyasına el konulması, bunların olağanüstü hal kapsamında ve kamu gücüyle tasfiye edilip, mülkiyetin suçtan zarar gören kamuya geçirilmesine ilişkin olduğu; tasfiye için maliye idaresinin görevli ve yetkili kılındığı ve tasfiye sonunda kalan mal varlığı değerinin genel bütçeye gelir olarak kaydedilmesi öngörülmüştür. Bu haliyle idarenin KHK ile tanınan görev ve yetkiler çerçevesinde tasfiyeye ait işlemlerinin idari nitelikte olduğunun ve bu işlemlerin hukuka uygunluğunun denetiminde idari yargı yerinin görevli ve yetkili olduğunun kabulü gerekir. Nitekim bu nedenle, el konulup tasfiye edilen özel hukuk tüzel kişisine karşı açılmış / açılacak davalarda ve icra takiplerinde bu davaların reddi / icra takiplerinin düşürülmesi ile bu davaya / icra takibine konu hakkın ilgili idareye başvurularak yerine getirilmesinin istenilmesi yöntemi benimsenmiş; bu başvuru üzerine idare tarafından verilen kararlara karşı idari yargı yerinde dava açılması yolunda özel bir görev kuralı getirilmiş ve bu uyuşmazlıkların adli yargıda hiç bir şekilde dava konusu edilemeyeceği için idari yargı yerinin verdiği kararın kesin olduğu belirtilmiştir.

 

14. 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, 17/08/2016 tarihinden önce kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında açılmış olan davalarda verilen dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı üzerine, davacının belirli bir süre içerisinde idareye başvuracağı ve bu başvuru sonucu tesis edilen işlemin iptali için idari yargı yerinde dava açacağı açıkça belirtilmiş olmasına karşın; aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 16. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 17/08/2016 tarihinden sonra açılmış olan davalarda ise, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verileceği ve bu davanın özellikle idari yargı yerinde açılacağının belirtilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.

 

15. Somut olayda, davacınıngörev yaptığı terör örgütüne müzahirkurumun 667 sayılı KHK ile kapatıldığı, davacının ücret alacaklarının ödenmesi istemiyleilgili KHK'lar kapsamında idari başvurularını da yaptığı ve talebinin idarece reddedildiği, uyuşmazlığın çözümündegörevli yargı yerinintespiti açısından 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinin 4. fıkrası kapsamında değerlendirme yapıldığında, davaya bakmanın idari yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; İzmir 3. İş Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İzmir 4. İdare Mahkemesince verilen 23/09/2021 tarih ve E.2020/1422, K.2021/1458 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İzmir 3. İş Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İzmir 4. İdare Mahkemesince verilen 23/09/2021 tarih ve E.2020/1422, K.2021/1458 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

18/12/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

          Başkan                       Üye                                 Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                            Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN