T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/734 KARAR NO : 2019/773 KARAR TR: 25.11.2019 |
ÖZET : Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğübünyesinde usta öğretici olarak görev yaparken emekli olan davacı tarafından, fiilen çalıştığı günler karşılığı olan kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
KARAR
Davacı : F.B.
Vekili : Av. K.Y.
Davalı: Milli Eğitim Bakanlığı
Vekili: Av. S.B.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 1998-2013 tarihleri arasında Doğanşehir Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü bünyesinde ders ücreti karşılığı kadrosuz usta öğretici olarak çalıştığını, belirtilen tarihler arasında sigortasının ödendiğini, hafta içi 4, hafta sonları 8 saat ücretli çalışıyor gösterildiğini, uygulamada bu saatleri dışında akşama kadar çalıştığını, kadrolu öğretmenlerin gelmesiyle davacının iş akdinin feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla10.000,00-TL kıdem tazminatı ve 1.000,00-TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 11.000,00-TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
DOĞANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA): 23.3.2018 gün ve E:2017/130, K:2018/158 sayı ile, davacının 657 sayılı Yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde ve Valilik veya Kaymakamlık onayı ile görevlendirildiği, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, statü hukukuna tabi olduğu, işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, bu nedenle davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi : 28.6.2018 gün ve E:2018/1354, K:2018/1532 sayı ile, yerel mahkemece, yargı yoluna ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine kesin olarak karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı somut olay nedeniyle, hizmet akdi ile kadrosuzusta öğretici olarak fiili çalışılan günler karşılığında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 15.550,94-TL kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
MALATYA İDARE MAHKEMESİ: 27.9.2019 gün ve E:2019/842 sayı ile, davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatlarının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davada görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyiş Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan25.11.2019 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da temin edilmek sureti ile 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, Doğanşehir Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğübünyesinde usta öğretici olarak görev yaparken emekli olan davacı tarafından, fiilen çalıştığı günler karşılığı olan kıdem tazminatının ödenmesiistemiyle açılmıştır.
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılıKanunun3.maddesinde;kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayanDördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.
Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1.maddesinde,Kanunun amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan“İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı,ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 12.10.2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun;
"İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesinde,
“(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.
(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.
(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır." denilmiş,
"Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3/1. maddesinde;
" (1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır..." denilmiş,
"Görev" başlıklı 5. maddesinde;
" (1) İş mahkemeleri;
a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,
b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,
c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar" denilmiştir.
Aynı Kanun'un "Geçici Hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinde;
"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.
(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.
(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir. " hükmüne yer verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının Doğanşehir Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü bünyesinde usta öğretici olarak çalıştığı; davanın, fiilen çalışmış olduğu günler için kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatlarının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Malatya İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Doğanşehir Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 23.3.2018 gün ve E:2017/130, K:2018/158 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Malatya İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Doğanşehir Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 23.3.2018 gün ve E:2017/130, K:2018/158sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 25.11.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Aydemir Nurdane Ahmet
TUNÇ TOPUZ ARSLAN