T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/598 KARAR NO : 2024/47 KARAR TR : 05/02/2024 |
ÖZET: 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 22. maddesinin ikinci fıkrası ve 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu 8. maddesi uyarınca verilenürünlerin toplatılması kararının iptali istemiyle açılan davanın, toplatılma kararı mülkiyetin kamuya geçirilmesi niteliğinde bulunduğundan, uyuşmazlığın Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27/1. maddesi uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : Dr. O.Gıd. San.ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av.M.K
Davalı : Torbalı Kaymakamlığı
I. DAVA KONUSU OLAY
1.Davacı vekili, müvekkili şirketin ürettiği "Dr. ... Mısır Nişastası (TETT:31/01/2024 PNO:2201511)" isimli ürünün "G.D.O. miktarı" yönünden 5977 Biyogüvenlik Kanunu hükümlerine uygun olmadığından bahisle 15 gün içerisinde ürünlerin son tüketim tarihi de dikkate alınarak piyasadan toplatılması, aksi takdirde 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 22. maddesinin 2. fıkrasına aykırılıktan idari para cezası uygulanarak, Bakanlık tarafından ürünler toplatılıp masraflarının iki katı tutarının tahsil edileceğine yönelik Torbalı Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 14/04/2023 tarih ve ...-9590954 sayılı işleminin tesis edildiğini, ancak numune alma işleminin Biyogüvenlik Mevzuatı Uygulama talimatına aykırı olması sebebiyle, işlemin iptali istemiyle 25/04/2023 tarihli dilekçe ileidari yargı yerinde dava açmıştır.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. İdari Yargıda
2. İzmir 7. İdare Mahkemesi04/05/2023 tarih ve E.2023/731, K.2023/1007 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İYUK'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin 19/09/2023 tarih ve E.2023/1353, K.2023/2067 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir.Kararın ilgili kısmı şöyledir:
''...Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından üretilen "Dr. ... Mısır Nişastası (TETT:31/01/2024 PNO:2201511)" isimli üründen alınan şahit numune analiz sonucuna göre bu ürünün "G.D.O. miktarı" yönünden 5977 Biyogüvenlik Kanunu hükümlerine uygun olmadığından bahisleTorbalı Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 14/04/2023 tarih ve ...-9590954 sayılı işlemi ile söz konusu ürünlerin 15 gün içerisinde ürünlerin son tüketim tarihi de dikkate alınarak piyasadan toplatılması, aksi takdirde 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 22'nci maddesinin 2'nci fıkrasına aykırılıktan idari para cezası uygulanarak, Bakanlık tarafından ürünler toplatılıp masraflarının iki katı tutarının tahsil edilmesine karar verilmesi üzerine işbu davanın anılan işlemin iptali istemiyle açıldığı görülmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde söz konusu ürünün "G.D.O. miktarı" yönünden 5977 sayılı Kanun hükümlerine uygun olmadığı belirtilerek bu Kanun ile 5996 sayılı Kanun hükümleri uyarınca söz konusu ürünlerin 15 gün içerisinde ürünlerin son tüketim tarihi de dikkate alınarak piyasadan toplatılmasına, aksi takdirde 5996 sayılı Kanun'un 22/2. maddesine aykırılıktan idari para cezası uygulanarak, Bakanlık tarafından ürünler toplatılıp masraflarının iki katı tutarının tahsil edilmesine karar verildiği, bu bağlamda dava konusu işlemin idari tedbir niteliğinde yaptırım olduğunda duraksama bulunmadığı, gerek 5977 sayılı Kanun'da gerekse de 5996 sayılı Kanun'da idari para cezası ve yaptırım gerektiren fiil ve haller ile tahsili ve itiraz yoluna ilişkin düzenleme yapılmış ise de anılan kanunlara göre verilecek olan idari yaptırımlara karşı itiraz ve dava açma yoluna ilişkin hükümlere yer verilmemiş olduğundan söz konusu Kanun'lar kapsamında uygulanan idari yaptırımlar, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na tabi hale gelmiş olup, esasen27. maddenin 1. fıkrası dışındaki fıkralarında da mülkiyetin kamuya geçirilmesi şeklinde bir sınırlandırma yapılmadan idari tedbirleri de kapsayacak şekilde idari yaptırım kararı ifadesine yer verilmesi karşısında; 27. madde hükmü kapsamına bütün idari tedbirlerin dahil olduğu; özel kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde idari tedbirlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün Sulh Ceza Hakimliğinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından üretilen "Dr. ... Mısır Nişastası (TETT:31/01/2024 PNO:2201511)" isimli ürünlerin, 15 gün içerisinde ürünlerin son tüketim tarihi de dikkate alınarak piyasadan toplatılması, aksi takdirde 5996 sayılı Kanun'un 22/2. maddesine aykırılıktan idari para cezası uygulanarak, Bakanlık tarafından ürünler toplatılıp masraflarının iki katı tutarının tahsil edilmesine yönelik tesis edilen dava konusu işlem idari tedbir niteliği taşıdığından, İdare Mahkemelerine başvurulacağına ilişkin mevzuatta özel hüküm bulunmayan bu idari yaptırıma karşı, Kabahatler Kanunu'nun genel hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, anılan Kabahahatlar Kanunu'nun 27'nci maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Nitekim, İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesinin 25/10/2022 tarih ve E:2022/2443, K:2022/2133 sayılı kararı da bu yöndedir...''
3. Davacı vekili, idari yargıdaki dava sonuçlanmadan aynı istemle 28/04/2023 tarihli dilekçe ile adli yargı yerinde de dava açmıştır.
B. Adli Yargıda
4. Torbalı Sulh Ceza Hakimliği 09/05/2023 tarih ve D.İş. No:2023/1242 sayılı kararı ile, başvuruya konu kararın idari yargının görev alanına giren kararlardan olduğunu belirterek, başvurunun görevsizlik nedeniyle reddine karar vermiş, verilen karara yapılan itiraz İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 18/05/2023 tarih ve D.İş.No: 2023/3397 sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
''...Tüm bu açıklamalarla birlikte; kurum tarafından verilen cevap ile birlikte bahse konu firmaya yönelik herhangi bir idari para cezası uygulanmadığının yalnızca toplatılma idari yaptırım kararı uygulandığının belirtilmesi ve ilgili toplatılma idari yaptırım kararına dair karar evrakı incelendiğinde "kararın tebliğ veya tefhimi tarihinden itibaren en genç 60 (altmış) gün içinde idare mahkemesine başvurulabileceğinin" şeklinde ibarenin görülmesi ile muteriz aleyhine düzenlenen idari yaptırım kararının Sulh Ceza Hakimliğince incelenebilecek kararlardan olmadığı, İdari Yargı tarafından incelenebilecek kararlardan olduğu sonucuna ulaşılarak, Hakimliğimizin görevli olmaması sebebiyle kurum tarafından verilen cevap dilekçesi tebliğ edilmeden, talebin reddine ve muterizin ilgili idare mahkemesine dava açmasına yönelik muhtariyetine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Başvuran hakkında Torbalı Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Tarım ve Orman Müdürlüğünce düzenlenen 14.04.2023 tarih ve E-78520927-300-9590954 sayılı idari para cezasının iptaline yönelik yapmış olduğu başvurunun REDDİNE,
2- Muterizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9/1-2 maddesi gereğince süresi içinde İdare Mahkemesinde dava açmakta MUHTARİYETİNE...''
III. İLGİLİ HUKUK
5. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun, "Amaç" başlıklı 1. maddesişöyledir:
" (1) Bu Kanunun amacı, gıda ve yem güvenilirliğini, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı ile hayvan ıslahı ve refahını, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunması da dikkate alınarak korumak ve sağlamaktır."
6. 5996 sayılı Kanun’un, “Sorumluluklar” başlıklı 22. maddesinin 2. fıkrası şöyledir:
".....
(2) Gıda ve yem işletmecisi ürettiği, işlediği, ithal ettiği, satışını veya dağıtımını yaptığı bir ürününün, gıda ve yem güvenilirliği şartlarına uymadığını değerlendirmesi veya buna ilişkin makul gerekçelerinin olması durumunda, söz konusu ürünü kendi kontrolünden çıktığı aşamadan başlamak üzere, toplanması için gerekli işlemleri derhal başlatmak ve konu ile ilgili Bakanlığı bilgilendirmek zorundadır. Gıda ve yem işletmecisi, ürünün toplanması gerektiğinde, toplanma nedeni hakkında tüketiciyi veya kullanıcıyı doğru ve etkin olarak bilgilendirmek ve gerekli hâllerde, insan sağlığını korumaya yönelik alınacak tedbirlerin yeterli olmaması durumunda, tüketiciye veya kullanıcıya ürünün iadesi için çağrıda bulunmak zorundadır.
....."
7. 5996 sayılı Kanun’un, “Gıda ve yem ile ilgili yaptırımlar” başlığı altında düzenlenen 40. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
(1) Gıda ve yem ile ilgili yaptırımlar aşağıda belirtilmiştir:
a) İnsan tüketimine uygun olmayan gıdalar, masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılır ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu ürünleri üreten veya piyasaya arz edenler hakkında kamunun sağlığına karşı suçlar kapsamında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
…..."
8. 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun ''Bakanlığın görev ve yetkileri'' başlıklı 8. maddesi şöyledir:
''(1) Bakanlığın görev ve yetkileri şunlardır:
a) Kurula uygun çalışma koşullarını sağlamak ve Kurulun sekretarya hizmetlerini yürütmek.
b) Kurulca talep edilen bilgi ve belgeleri temin etmek, istenen araştırma, deneme, kontrol ve denetlemeleri yaparak veya yaptırarak sonuçlarını Kurula bildirmek.
c) Bu Kanunda belirtilen iş ve işlemlerin uygulanması, istenmeyen GDO bulaşıklarının engellenmesi, izlenmesi, kontrolü ve denetimini sağlamak.
ç) Gerek görülmesi halinde GDO ve ürünleri ile ilgili çalışmalar yapmak için gerçek veya tüzel kişileri yetkilendirmek, yetkilendirilen bu gerçek veya tüzel kişileri denetlemek ve bunlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek.
d) Ülkesel biyolojik çeşitlilik ve genetik kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için strateji geliştirmek, uygulamak veya uygulanmasını sağlamak.
e) Biyogüvenlik bilgi değişim mekanizması aracılığıyla kamuoyunun GDO ve ürünleri ile ilgili bilgilendirilmesi ve karar alma sürecine katılımının sağlanması için gerekli tedbirleri almak.
f) Kurul ve bilimsel komitelerin faaliyetleri ile ilgili usul ve esasları belirlemek.
g) GDO ve ürünlerinin bu Kanunda düzenlenen haller dışındaki dolaşımını ve kullanımını önlemek için, sınır kontrolleri hususunda ilgili kurumlarla iş birliği yapmak.
ğ) İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması hususunda öngörülemeyen durumlara yönelik acil durumlarda uygulanacak yöntem ile acil eylem planlarını hazırlamak ve uygulamak.
h) Kurulun görüşleri doğrultusunda GDO ve ürünlerinin özelliklerine göre eşik değerini belirlemek.
ı) Bu Kanun kapsamındaki ürünler ile GDO’lardan elde edilen ürünlerin etiketlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek.
(2) Bakanlık, gerekli hallerde bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak, diğer bakanlıklar ve ilgili kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapar.
(3) GDO ve ürünleri ile bunlara ilişkin her türlü faaliyet sürecinde meydana gelebilecek kaza durumunda, çevre, biyolojik çeşitlilik, tarımsal üretim ve insan sağlığı üzerinde olabilecek zararların önlenmesine yönelik acil eylem planlarının zamanında hazırlanması ve uygulanmasından Bakanlık sorumludur.
(4) Bakanlık; insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla bu Kanun kapsamına giren ürünler hakkında tamamen veya kısmen toplatma, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, ürünün mahrecine iadesi, faaliyetin geçici olarak durdurulması, ürünün imhası, piyasaya arzı, ticareti ve işlenmesinin yasaklanması gibi ihtiyati tedbirleri almaya ve her türlü düzenlemeyi yapmaya yetkilidir.''
9. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun ''Amaç ve kapsam'' başlıklı 1. maddesi şöyledir:
“(1) Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla;
a) Kabahatlere ilişkin genel ilkeler,
b) Kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırımların türleri ve sonuçları,
c) Kabahatler dolayısıyla karar alma süreci,
d) İdari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu,
e) İdari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar,
Belirlenmiş ve çeşitli kabahatler tanımlanmıştır.”
10. 5326 sayılı Kanun’un "Tanım" başlıklı 2. maddesi şöyledir:
(1) Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.
11. 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3.maddesini değiştiren 06/12/2006 tarihli, 5560 sayılı Kanun'un 31. maddesi şöyledir:
“ (1) Bu Kanunun;
a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,
uygulanır.”
12. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesi şöyledir:
(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.
(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir.
13. 5326 sayılı Kanun’un“Mülkiyetin kamuya geçirilmesi” başlıklı 18. maddesi şöyledir:
“(1) Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir.
(2) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, eşyanın;
a) Kullanılmaz hale getirilmesi,
b) Niteliğinin değiştirilmesi,
c) Ancak belli bir surette kullanılması,
Koşullarından birinin yerine getirilmesine bağlı olarak belli bir süre geciktirilebilir. Belirlenen süre zarfında koşulun yerine getirilmemesi halinde eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar kesinleşinceye kadar ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından eşyaya elkonulabileceği gibi; eşya, kişilerin muhafazasına da bırakılabilir.
(4) Eşyanın mülkiyeti, kanunda açık hüküm bulunan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşuna, aksi takdirde Devlete geçer.
(5) Eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için fail hakkında idarî para cezası veya başka bir idarî yaptırım kararı verilmiş olması şart değildir.
(6) Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir.
(7) Mülkiyeti kamuya geçirilen eşya, başka suretle değerlendirilmesi mümkün olmazsa imha edilir.
(8) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde yerine getirilir.”
14. 5326 sayılıKanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“(1) İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir”
15. 5326 sayılı Kanun'unikinci kısmında yer alan 32. ila 43. maddelerinde, Türk Ceza Kanunu kapsamı dışında kalan çeşitli kabahatler sayılarak, bu eylemlere yaptırımlar öngörülmüştür.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 05/02/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun'un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
17. Raportör-Hâkim Gülay DOĞAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
18. Dava, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 22. maddesinin 2. fıkrası ve 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca verilen ürün toplatılmakararının iptali istemiyle açılmıştır.
19. 5996 sayılı ve 5977 sayılı Kanunlar'da idari yaptırımlara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
20. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre; Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.
21. İncelenen uyuşmazlıkta, mülkiyetin kamuya geçirilmesi amacıyla "Toplatılma İdari Yaptırım Kararı" verildiği,söz konusu yaptırımın kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari tedbirler içinde sayılan yaptırımlardanbiridaha açık bir ifade ile 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu,5996 sayılı ve 5977 sayılı Kanunlar’da idari tedbirlere karşı itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, mülkiyetin kamuya geçirilmesi amacıyla verilen “Toplatılma İdari Yaptırım Kararı” na karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
22. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Torbalı Sulh Ceza Hâkimliğince verilen09/05/2023 tarih ve D.İş.2023/1242 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Torbalı Sulh Ceza Hâkimliğince verilen09/05/2023 tarih ve D.İş.2023/1242 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,
05/02/2024tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Rıdvan Nilgün Doğan Eyüp
GÜLEÇ TAŞ AĞIRMAN SARICALAR
Üye Üye Üye
Ahmet Mahmut Bilal
ARSLAN BALLI ÇALIŞKAN