Hukuk Bölümü         2005/29 E.  ,  2005/95 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : A. Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti.

Vekili              : Av. B.Y., Av. H. C.

Davalı            : Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. Z. B.U.

             O  L  A  Y       : Antalya Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 12.8.2004 tarih ve 331 sayılı kararıyla, hanutçuluğun yasaklandığı Belediye Meclisi kararına aykırı olarak işyerinde hanutçu çalıştırıldığının iki kez saptandığı nedeniyle, adıgeçen Şirkete 250.000.000.-TL. para cezası ile 7 gün ticaret ve sanattan men cezası verilmiştir.

            Davacı Şirket vekillerince, sözkonusu ceza kararının kaldırılması istemiyle, 20.8.2004 gününde sulh ceza mahkemesine itiraz edilmiştir.

            ANTALYA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ;23.8.2004 gün ve E:2004/33, K:2003/33 D.İş sayı ile, Anayasa Mahkemesinin idari cezalarda idari yargı yerlerinin görevli olduğu yönündeki görüşünün Mahkemece benimsendiği, bu nedenle itiraz konusu idari cezanın idare mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yapılan itirazın ANTALYA 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’nin 31.8.2004 gün ve E:2004/150 D.İş sayılı kararıyla reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir.

            Davacı Şirket vekillerince, bu kez sözkonusu ceza kararının iptali istemiyle, 23.8.2004 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

ANTALYA 1.İDARE MAHKEMESİ;13.10.2004 gün ve  E:2004/1037, K:2004/1288 sayı ile, 1608 sayılı Yasada, bu Yasa uyarınca verilen para cezaları ile 3 günden 15 güne kadar ticaret ve sanat icrasından men cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine itiraz edilebileceğinin açık olarak gösterilmiş olması karşısında, dava konusu para cezası ile işyeri kapatma cezasının çözümü görevinin adli yargıya ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE:

            Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H. Hasan MUTLU’nun katılımlarıyla yapılan 21/11/2005 günlü toplantısında;

l- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından  16.5.2005 günlü bekletme kararının kaldırılmasına; görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

ll- ESASIN İNCELENMESİ :  Raportör- Savcı İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözü-münde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı  Ahmet Yahya ÖZDEMİR’in davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten, sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

             Dava, Belediye Meclisi kararlarına aykırı faaliyette bulunulduğu nedeniyle, 1608 sayılı Yasaya göre para cezası ile ticaret ve sanattan men cezası verilmesine ilişkin Encümen kararının kaldırılması isteminden ibarettir.

Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 (1924) Tarih Ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil 15.5.1930 tarih ve  1608 sayılı Kanunun, 3.1.1940 tarih ve 3764 sayılı Kanunla değişik 1. maddesi “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere  veya  yapmayanlara  elli  liraya kadar hafif para cezası tertibine üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men’e ve Türk Ceza Kanununun 536,538,557,559 ve 577. maddeleriyle 553.maddesinin birinci fıkrasında yazılı cezaları tayine belediye encümenleri salahiyettardır. Şubelere ayrılan belediyelerde bu cezaları encümen namına ve yerine şube müdürleri tayin ederler.”; 5.7.1934 tarih ve 2575 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesinin  birinci  fıkrasında “Ceza kararlarına tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir. “ denilmekte ; 6. maddesinde de itiraz üzerine tetkikatın evrak üstünde yapılacağı, itirazlar varit ise hakimin ceza kararını iptal ve para cezası alınmış ise belediyenin geri vermesine hükmedeceği, itiraz varit görülmezse kararın tasdik olunacağı, itirazın otuz gün içinde neticelendirilmesinin mecburi olduğu, Hakimin izahat almak üzere lüzum görürse muterizi veya vekilini celbederek dinleyebileceği belirtilmekte ve 7. madde ile, yazılı emir ile bozma yolu saklı kalmak kaydıyla, itiraz sonucunda hakim tarafından verilecek kararların kesin olduğuna ve temyiz edilemeyeceğine işaret edilmektedir.

            Anılan Yasa ile, belediyeyi ilgilendiren yasal düzenlemelerin emrettiği fiilleri yapmayanlara veya yasakladığı fiilleri işleyenlere 1. maddede yazılı diğer cezaların yanı sıra üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men cezası verilmesi konusunda belediye encümeni yetkili kılınmış ve bu cezalara itiraz edilmesi üzerine uygulanacak usul ve esaslar özel olarak düzenlenmiş olup, uyuşmazlığa konu edilen davada görevli yargı yerinin belirlenebilmesi için söz konusu itiraz yolunun açıklanması gerekmektedir.

            1924 tarih ve 486 sayılı Yasada, belediye cezalarına karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı kabul edilmiş iken, bu Yasanın 6. ve 7. maddelerini tadil eden 1927 tarih ve 959 sayılı Yasa ile bu cezalara idare heyetleri önünde itiraz edilebilmesine olanak tanımış iken, daha sonra yasakoyucu tarafından, idare heyetlerinin kuruluş, nitelik ve görevleri bakımından uygun görülmeyen bu uygulamadan vazgeçilerek, 1930 tarih ve 1608 sayılı Yasa ile, konuya daha uygun bir çözüm şekli getirmek amacıyla, itirazların öncelikle bir “mahsus hakim” tarafından, bulunmayan yerlerde ise, sulh hakimi tarafından incelenebilmesini olanaklı kılan bir düzenleme yapılmıştır.

Bu açıklamalara göre, Yasa’da sözü edilen “mahsus hakim” ibaresinden, sadece belediye işleriyle ilgili cezalara yapılan itirazları çözümlemekle görevli olacak özel hakimlerin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Mahsus hakimin, şifahi  itirazları  da  kabul  ederek  inceleyebileceği  ve  gerektiğinde  itiraz  edeni çağırıp dinleyebileceği gözetildiğinde, yazılı yargılama usulünü uygulayan idare mahkemesi olarak anlaşılmasına olanak bulunmamaktadır. Öte yandan, Yasa’da, mahsus hakimin bulunmadığı yerlerde sulh hakimliğine başvurulacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında,  bu tür cezalara karşı yapılan itirazın  görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği açıktır.

Belirtilen nedenlerle, 1608 sayılı Yasaya göre belediye encümenince verilen işyeri kapatma ve para cezasına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23.8.2004 günlü ve E:2004/33, K:2004/33 D.İş sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ  KALDIRILMASINA,  21.11.2005   gününde  OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.