Hukuk Bölümü 2007/32 E., 2007/124 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 125 ]
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 129 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 21 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y : Davacı vekili,Astsb.Erol Çıkrık'ın 61 inci İç Güv.Tug.1 inci İç Güv.Kh.Des.BI. K.lı'ğı emrinde bölük astsubayı olarak görev yaptığını, görevden ayrılması sırasında yapılan sayımda zimmet açığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verilip, meydana gelen hazine zararının takip ve tahsil hakkının saklı tutulmasına karar verildiğini belirterek 990,07 YTL'nin 26.06.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

    KONYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ; 16.2.2006 gün ve E:2005/2746, K:2006/320 sayı ile, davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davalının görev yaptığı bölükte göreve başladığı tarihte kendisine teslim edilen malzemelerden bir çok kalemin görevden ayrıldığı sırada sayılmasında eksik çıktığını, davalı aleyhinde yapılan ceza davasında davalının beraat ettiğini, davalıya teslim edilen malların sanık yedinde iken kaybolmasından dolayı 26.06.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 990,07 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, Mahkemelerine açılan davanın tazminat talebine ilişkin bulunduğu, Mahkemelerince dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin öncelikle görev yönünden incelendiği, davaya dayanak olarak gösterilen sebebin asker kişi olan davalıya görevi sırasında teslim edilen malzemenin görevden ayrıldığı tarihte yapılan kontrol sırasında zimmetindeki malların eksik bulunması ile ilgili olduğu ve bu hususun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığının görüldüğü, Mahkemelerince mevcut iddia ve savunma nazara alındığında, taraflar arasındaki ihtilafın çözümlenmesi konusunda Mahkemelerinin görevli olmadığı, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 20. maddesi nazara alındığında, görevli mahkemenin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, YARGITAY ÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ'nin 26.6.2006 gün ve E:2006/7686, K:2006/8407 sayılı kararıyla temyiz istemi reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir.

    Davacı vekili, aynı istekle, bu kez, askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 4.10.2006 gün ve E:2006/1125, K:2006/904 sayı ile, davacı vekilinin, dava dilekçesinde özetle; davalı Astsb. Erol Çıkrık'ın 61 nci İç Güv.Tug.1 nci İç Güv,Kh.Des.BI.K.lı'ğı emrinde bölük astsubayı olarak görev yaptığını, görevden ayrılması sırasında yapılan sayımda zimmet açığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda Astsb. Erol Çıkrık'ın beraatine karar verilip, meydana gelen hazine zararının takip ve tahsil hakkının saklı tutulmasına karar verildiğini, Konya Sulh Hukuk Mahkemesi'nce görevsizlik kararı verildiğini belirterek 990,07 YTL'nin 26.06.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, 1602 sayılı Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'na göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığının inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayıldığı, zira, görevin, kamu düzeni ile ilgili olup, davanın her safhasında dikkate alınmasının hukuk alanında ihtilafsız kabul edildiği, Anayasa'nın 125 inci maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğunun hüküm altına alındığı, Anayasa'nın 129 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil şartlarına uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabileceği hükmünün yer aldığı, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde dava konusunun değerlendirilmesinde; idare mahkemelerinde ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde idari işlem ve eylemlerden dolayı dava açılabileceği, dava konusu edilen hazine zararının idari işlem veya idari eylemden meydana gelmiş bir zarar olmadığı, dolayısıyla idari davaya konu edilmesinin mümkün olmayıp, dava konusu uyuşmazlığa bakmakla idari yargının görevli olmayıp, adli yargının görevli olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmayarak kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Levent ÖZÇELİK ve Celal IŞIKLAR'ın katılımlarıyla yapılan 02.07.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve askeri idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, askeri idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Savcısı Fikret ERES'in, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, astsubay Erol Çıkrık'ın yapılan sayımda zimmet açığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verilip, meydana gelen hazine zararının takip ve tahsil hakkının saklı tutulmasına karar verildiği belirtilerek, 990,07 YTL'nin 26.06.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

    1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun "Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri" başlığını taşıyan değişik 20. maddesinde, "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.

    Bu Kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır" denilmiş; "İdari davalar ve yargı yetkisinin sınırı" başlığını taşıyan değişik 21. maddesinde ise, 20 nci maddede belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal davalarının, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davalarının, doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümleneceği ve karara bağlanacağı belirtilmiştir.

    Bu durumda, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal davalarının, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davalarının askeri idari yargı yerinde görülmesi olanaklı olup, olayda, bu şekilde hak veya menfaati ihlâl edilenler tarafından idare aleyhine açılmış bir dava bulunmadığından, iş bu davanın askeri idari yargı yerinde çözümleneceği sonucuna ulaşmak imkansızdır.

    Buna göre, davacı alacağının tahsili için gerçek kişi aleyhine açılan davanın, askeri idari yargının görevine giren bir idari dava niteliğinde olmadığından, özel hukuk hükümleri çerçevesinde görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevlidir.

    Açıklanan nedenlerle, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 16.2.2006 gün ve E:2005/2746, K:2006/320 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.07.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.