Hukuk Bölümü 2001/109 E., 2001/116 K.

  • DERE YATAĞI ISLAH ÇALIŞMALARI
  • KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA
  • TAZMİNAT DAVASI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 9 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 3 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 6 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 16 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 1 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 26 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacılar vekili, müvekkillerine ait taşınmazın davalı idarelerce yapılan Tabakhane Deresi Islah çalışmaları sonucunda kamulaştırma yapılmaksızın açılan dere yatağında kaldığını ileri sürerek, haksız müdahalenin men'ine, bu mümkün olmadığı takdirde, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 200,000,000,000.- TL. tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi istemiyle 10.6.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ÜNYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 12.10.2000 gün ve E: 1999/262, K: 2000/457 sayı ile, dava konusu taşınmaz mahallinde 23.11.1999 ve 14.4.2000 tarihlerinde iki ayrı keşif yapıldığı ve bilirkişilerce rapor düzenlendiği; dava konusu yer ve çevresinin DSİ. 7. Bölge Müdürlüğünce hazırlanan kamulaştırma plan evraklarının dosyaya ibraz edildiğinin görüldüğü; dava konusu yerde yapılan dere ıslah çalışmaları ile ilgili karar, plan ve projenin sorulması üzerine Ünye Belediye Başkanlığından gelen cevabi yazıda, dava konusu yerle ilgili karar ve projelerin DSİ'nde bulunduğunun bildirildiği ve ayrıca yazı ekinde imar paftasından bir örneğin gönderildiği; buna göre, dava konusu yere belirli bir plan ve projenin uygulanması açısından el atıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Ordu İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacılar vekilinin, 11.12.2000 günlü dosyanın gönderilmesi yolundaki dilekçesi ve karar gereğince, kararın kesinleşmesi üzerine adli yargı dosyası Ordu İdare Mahkemesi'ne gönderilmiş ise de, anılan Mahkeme'nin 19.12.2000 gün ve E: 2000/781, K: 2000/720 sayılı kararıyla, 2577 sayılı İ.Y.U.K.'nun 3 ve 9. maddelerine uygun şekilde idari yargı yerinde dava açılmadığı nedeniyle esas kaydı kapatılarak dosya Mahkemesine geri çevrilmiştir. Davacı vekili, bu kez, kullanılamaz hale gelen müvekkillerine ait taşınmaz için 200,000,000,000.- TL. tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 4.1.2001 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ORDU İDARE MAHKEMESİ; 21.9.2001 gün ve E: 2001/26 sayı ile, bir taşınmazın imar planında belli bir amaca ayrılmış olmasının, yalnızca o taşınmazın kamulaştırılması suretiyle imar planının uygulanması sözkonusu olduğunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6/son. maddesinde belirtildiği üzere, kamu yararı kararı alınması ve onaylanması gereğini ortadan kaldıracağı; ancak bunun ilgili kamu kuruluşunun anılan Yasa kurallarını uygulamaksızın taşınmaza el koyabileceği anlamına gelmeyeceği; incelenen uyuşmazlıkta da, davacılara ait olan ve imar planında dere yatağına ayrılan taşınmaza, DSİ'nce yürütülen Tabakhane Deresi Islah çalışmaları sırasında kamulaştırmasız el atıldığının anlaşıldığı; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği; nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 tarih ve E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı kararının da bu doğrultuda olduğu; bu durumda, ortada idarenin haksız fiil niteliğinde bir eylemi ve bunun sonucunda oluştuğu öne sürülen bir zarar olduğuna göre, bu zarardan idarenin özel hukuk kurallarına göre sorumluluğun saptanmasında adli yargının görevli olduğu kanaatine varıldığı, ancak adli yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiği ve kesinleştiğinden bahisle görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına ve bu konuda karar verilinceye değin davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Turgut ARIBAL ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 24/12/2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi'nce anılan Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, dere yatağı ıslah çalışmaları sırasında kamulaştırma yapılmaksızın taşınmazın dere yatağında bırakılması nedeniyle bedelinin tazmini isteminden ibarettir.

    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun, 1. maddesinde kamulaştırma: Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamu gücüne dayanılarak, kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların ve kaynakların, bu Kanunda gösterilen usul ve yöntemlere göre ve yetkili organlarca alınan karar uyarınca bedeli peşin ödenmek suretiyle mülkiyetinin alınması veya irtifak hakkı kurulması olarak tanımlanmış; 6. maddesinin son fıkrasında, "Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır." hükmü yer almış; olay tarihinde yürürlükte bulunan acele işlerde el koymayı düzenleyen 16. maddesinde, "Kamulaştırma işlemine ilişkin yürütmenin durdurulması kararı verilmedikçe veya kamulaştırma 6 ncı maddenin son fıkrası uyarınca yapılmış ise davaların sonucu beklenmeksizin kamulaştırılması yapılan taşınmaz mala hemen elkonulmasına idarece zorunluluk görüldüğü hallerde, taşınmaz malın takdir olunan kıymeti milli bankalardan birisine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verilip taşınmaz malın durumunun tespiti istenir." hükmü ile trampa yolunu düzenleyen 26. maddesinde," Mal sahibinin kabul etmesi halinde kamulaştırma bedeli yerine, idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmaz mallarından, bu bedeli kısmen veya tamamen karşılayacak miktarı verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.

    Dava dosyalarının incelenmesinden, Ünye Belediyesince Tabakhane Deresinin ıslahı amacıyla davacılara ait taşınmazın bulunduğu yerden dere yatağı geçirilmesi planlanmış ve bu plana göre dere yatağının açılması D.S.İ.'nden istenilmiş; D.S.İ. Samsun VII. Bölge Müdürlüğünce "Ünye Taşkın Projesi" çerçevesinde kamulaştırma planı hazırlanmış ise de, sözkonusu dere yatağı imar planında öngörülen güzergaha uygun olarak açılmasına karşın ne Belediyece ne de D.S.İ.'nce herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmamış ve davacılara bu kapsamda bir ödemede bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu duruma göre, gerek ıslah çalışmasını planlayan belediyece gerekse bu çalışmayı gerçekleştiren D.S.İ.'nce, Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun işlemler yapılmaksızın dava konusu taşınmaza el atılmış bulunulması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

    İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

    Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, "İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir." görüşüne yer verilmiştir.

    Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü, adli yargı yerinin görevine girmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, Ordu İdare Mahkemesi'nce 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre yapılan başvurunun kabulü ile Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ordu İdare Mahkemesi'nin başvurusunun KABULÜ ile Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.10.2000 gün ve E: 1999/262, K: 2000/457 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.