Hukuk Bölümü         2000/37 E.  ,  2000/38 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : A.B.

            Vekili              : Av. H.A.

            Davalı            : Petrol Ofisi A.Ş. Genel Müdürlüğü

            Vekili              : Av. N.T., Av. M. K.Ş., Av. V.T. 

            OLAY             : 1)  Petrol Ofisi A.Ş. Genel Müdürlüğünde sözleşmeli statüde çalışmakta iken 18.1. 1995 tarihi itibariyle emekliye ayrılan davacı, Petrol Ofisi Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116. maddesinde öngörülen işsonu tazminatının ödenmesi için yaptığı başvurunun reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ; 6.10.1995 gün ve E: 1995/235, K: 1995/ 1054 sayı ile, davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. 

            Davacı, bu kez, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 50.000.000.–TL. tutarındaki işsonu tazminatının, hakkın doğum tarihinden itibaren vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanarak tarafına ödenmesi istemiyle, 29.11.1995 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 3. İŞ MAHKEMESİ; 12.3.1996 gün ve E: 1995/ 3366, K:1996/ 617 sayı ile, özelleştirme kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumları ile olan ilişkileri nedeniyle meydana gelen anlaşmazlıkların idari yargı yerinde çözümleneceğinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 22.1.1996 gün ve E: 1995/ 1, K:1996/ 1 sayılı kararında açıklandığı; bu nedenle, davaya bakmaya idari yargı yerinin görevli  olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar da, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. 

            2) Davacının, yeniden idari yargı yerine açtığı iptal ve tam yargı davası, ANKARA 10. İDARE  MAHKEMESİ’ nin 24.4.1996 gün ve E: 1996/ 426, K: 1996/ 438 sayılı kararıyla, Mahkemeleri ile Ankara 3. İş Mahkemesi’nce görevsizlik kararları verildiği ve bu kararların kesinleştiği; bu durumda ortada aynı konuda kesinleşmiş iki görevsizlik kararı bulunması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca İş Mahkemesi’nin kararı sonrası dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilip görevli mahkemenin belirlenmesinin istenilmesi gerekirken bu yola gidilmeyerek Mahkemelerinde yeniden açılan davanın incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine   karar    vermiş;   bu  karar,  DANIŞTAY ONİKİNCİ DAİRESİ’ nin 11.11.1999 günlü, E:1999/ 1099, K: 1999/2322 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Dr. Erol ALPAR ve Ertuğrul TAKA’nın katılımlarıyla yapılan 3 / 7 / 2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde idari  yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK'ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP  DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Adli yargı dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyasının, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

Dava, sözleşmeli statüde çalışmakta iken emekli olan davacıya Kurum Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116. maddesinde öngörülen işsonu tazminatının ödenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

            233 sayılı KHK. hükümlerine tabi bir İktisadi Devlet Teşekkülü olan Türkiye Petrolleri A.O.nın “Bağlı Ortaklığı” olarak kurulan ve daha sonra 399 sayılı KHK. ve ekli cetvellerde yer alarak bu KHK.ye tabi kılınmış bulunan Petrol Ofisi A.Ş.nin, Bakanlar Kurulu Kararı ile 3291 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre özelleştirilmesine karar verilmiş; aynı Yasa’nın 14. maddesinin (b) bendine göre, özelleştirilmesine karar verilen teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, işletme ve işletme birimlerinin sermayelerindeki kamu payı %50’ nin altına düşünceye kadar kuruluşu, faaliyetleri, organları, yönetimi ve denetimi ile diğer hususlar hakkında karar vermeye Yüksek Planlama Kurulu yetkili kılınmış;bu yetkiye dayanılarak Yüksek Planlama Kurulunun 18.2.1991 gün 91/6 sayılı kararıyla Petrol Ofisi A.Ş. Ana Sözleşmesi kabul edilmiştir.

            Özelleştirme ile ilgili ayrıntılı düzenlemeler getiren ve 27.11.1994 günlü, 22124 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine Ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22.maddesinde, özelleştirme proğramına alınan, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, küçültülen, kapatılan veya tasfiye edilen kuruluşlarda çalışan 657 sayılı Yasaya tabi personel ile kapsam dışı personel dahil, sözleşmeli personelin “kamu personeli” olduğu açıkça ifade edilmiştir.

            Yukarıdan beri açıklandığı üzere, Petrol Ofisi A.Ş. özelleştirme sürecine girmiş olmakla birlikte henüz satışı tamamlanmamış ve sermayesindeki kamu payı çoğunlukta bulunan “kamu kurumu” niteliğinde bir kuruluş olup, davacı da statüsü itibariyle adı geçen Kurumda asli ve sürekli kamu hizmeti gören ve 4046 sayılı Yasada açıkça belirtilmiş olan bir “kamu personeli”dir. 

Bir kamu kuruluşu olduğu çekişmesiz bulunan Petrol Ofisi A.Ş tarafından yöntemine uygun olarak yürürlüğe konulan Petrol Ofisi Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116. maddesine göre, maddede belirtilen koşulların varlığı halinde ödenmesi öngörülen işsonu tazminatının ödenmemesine ilişkin bulunan ve iptal davasına konu edilen olumsuz tasarrufun da idari bir işlem niteliğini taşıdığı kuşkusuzdur.           

Belirtilen tüm bu hususlar ile Uyuşmazlık Mahkemesinin, 1.3.1996 tarih ve , 22567 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 22.1.1996 günlü, E: 95/1,K: 96/1 sayılı kararıyla; özelleştirme kapsamında bulunan Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki sözleşmeli statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğuna ve konunun 2247 sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca bu doğrultuda ilke kararına bağlanmasına karar verilmiş bulunması karşısında, uyuşmazlığa konu edilen davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, Ankara 10. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ         : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin 6.10.1995 günlü, E:1995/235, K:1995/1054 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.7.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.