Ceza Bölümü         2000/44 E.  ,  2000/43 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Mağdur          : A.A.

            Sanıklar         : 1- Y.E.

                                      2- F.A. 

            O L A Y          : Şenkaya Askerlik Şube Başkanlığı emrinde görevli sanık P. Er Y.E.'ün, 14.5.1999 günü, aynı yerde görevli mağdur sivil memur A.A.'ya, kendisine hizmet nedeni ile verilmiş 0820 seri numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği ile on el ateş ettiği, mağdurun hayati tehlike geçirmeyecek, yüzyirmi gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, böylece, sanığın adam öldürmeye tam teşebbüs suçunu işlediği, sivil kişi sanık F.A.'nın ise, 21.5.1999 günü, yukarıda izah edilen suç nedeniyle Erzurum Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Yasin'in, tedavi amacı ile Mareşal Çakmak Askeri Hastanesine getirildiği sırada, sanığı, yumrukla vurmak suretiyle iş ve güçten kalmayacak şekilde yaraladığı, ileri sürülerek, sanık Y.E.'ün eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 448, 62, 281., sanık F.A.'nın eylemine uyan aynı Kanun'un 456/4. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 20.9.1999 gün ve E:1999/868, K:1999/429 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            9. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 1.6.2000 gün ve E:2000/211, K:2000/173 sayıyla; asker kişi sanığın, yargılama sırasında askerliğe elverişli olmadığının tesbit edilmiş olması nedeniyle, askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği, yüklenen suçun askeri suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı, sivil kişi sanığa yüklenen suçun ise, 353 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde sayılan suçlardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek dava dosyası, Oltu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            OLTU AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 3.7.2000 gün ve E:2000/35, K:2000/37 sayıyla; sanık ve mağdurun asker kişi olmaları nedeniyle yüklenen suçun da askeri suç sayılacağı ve sanıkların eylemleri arasında C.M.U.K.'nun 230. maddesi kapsamında irtibat bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Oltu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN , Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ’ ın katılımlarıyla yapılan 23.10.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Recep Teoman AKÇA'nın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME :

Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.        

 Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde işlendiği ileri sürülen "adam öldürmeye tam teşebbüs" suçu nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın, 600 Yataklı Mareşal Çakmak Hastanesi Sağlık Kurulu'nun 28.4.2000 gün ve 1093 sayılı "Hepatit B virusu infeksiyonu" tanı ve "B/52 F-3 Barışta askerliğe elverişli değildir. Savaşta sefer görevi alabilir." şeklindeki raporu gereğince terhis edildiği, 31.5.2000 gün ve 13 sayılı ek rapor ile de sanığın askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihini kapsamadığının bildirildiği dosya içindeki belgelerden anlaşılmaktadır.

             Adli yargı yerinin görevsizlik kararında, asker kişi sanığa yüklenen suçun askeri suç olduğu ve sanıklara yüklenen eylemler arasında C.M.U.K.'nun 230. maddesi kapsamında irtibat bulunduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, asker kişi sanığa yüklenen suçun, unsurlarının ve cezasının Türk Ceza Kanunu'nda düzenlendiği ve askeri suç olmadığı açıktır. Ayrıca olayda, 353 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ya da C.M.U.K.'nun 3. maddesi kapsamında bir "bağlılık" bulunmamaktadır. Birbirinden bağımsız, ayrı zamanlarda işlendiği ileri sürülen iki ayrı suç vardır. Bu nedenle sivil kişi sanık açısından, 353 sayılı Yasa'nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun benzer düzenlemeyi içeren Ek. 6. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, asker ve sivil kişi sanıklar hakkında açılan kamu davasının, asker kişi sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle, sivil kişi sanığa yüklenen suçun, 353 sayılı Yasa'nın 11. ve 1632 sayılı Yasa'nın Ek.6. maddesinde yer almaması nedeniyle, adli yargı yerinde görülmesi, bu nedenle Oltu Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Oltu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 3.7.2000 günlü, E:2000/35, K:2000/37 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 23.10.2000 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.