T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS     NO  : 2015 / 20

          KARAR NO  : 2015 / 20

          KARAR TR   : 28.09.2015

 

ÖZET: Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel statüsünde bulunan sanık hakkında “amire hakaret ve amiri tehdit” suçları nedeniyle açılan kamu davasının, 353 sayılı Yasa’nın 10. maddesinin birinci fıkrası (C) bendinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

            Davacı             : K.H.

            Mağdur           : B.E.

Sanık               : O.A.

 

OLAY            :  Bünyan Askerlik Şubesi Başkanlığı emrinde görevli sanık sivil memur O.A.’un,  24.09.2008 günü saat 12.00 sıralarında,  elinde bir dosya ile şubeden çıktığını ve arabasına  bindiğini gören Askerlik Şube Başkanı  mağdur Per.Yzb. B.E.’ın,  sanığa dosyanın içinde ne var, dosyanın  içinde ne götürüyorsunuz diye sorması üzerine, “bir şey götürmüyoruz  para mı çalıyoruz git işine”  diyerek arabasına binip iki metre kadar gittikten sonra durduğu, Yzb.B.E.’ın gel buraya nereye gidiyorsun demesi üzerine, hızla arabasından inerek Yzb.B.E.’ın üzerine vuracakmış gibi yürüdüğü ve elindeki dosyayı Yzb.B.E.’ın üzerine fırlatarak “Allah belanızı versin benimle uğraşma, yoksa ben seninle uğraşırsam çok kötü olur” dediği ve akabinde “Erkeksen üniformayı çıkar de gel, bin arabaya şubenin dışına çıkalım, erkekliğini orada göster” diyerek  Per.Yzb. B.E.’ı tehdit ettiği, bu olaydan bir müddet sonra yine  24.09.2008 günü saat 17.00 sıralarında,  sanığın  elinde gazete, gazetenin içinde bazı kağıtlarla şubeden çıktığı esnada Per.Yzb. B.E.’ın  sanığa “gazetenin içinde ne var getir bakacağım” dediği ancak sanığın bu uyarıyı dikkate almayarak şubeden çıkmaya devam etmesi  üzerine, Yzb.B.E. kapıdaki askere sanığın üzerini aramasını emrettiği, ancak sanığın üzerinin araması konusunda zorluk çıkardığı ve Yzb. B.E.’a hitaben “sen kim oluyorsun, ASAL’a gideceğim, olmadı Genelkurmaya kadar gideceğim, internete vereceğim seni, sizin ne mal olduğunuzu herkes öğrensin” diyerek hakaret ettiği,  böylece sanığın “amire hakaret ve amiri tehdit” suçlarını  işlediği ileri sürülerek eylemine uyan Askeri  Ceza Kanunu’nun  85/1 ve 82/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 5.12.2008 gün ve E:2008/523, K:2008/356 sayılı  iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi, 24.11.2010 gün ve E:2010/26, K:2010/392 sayılı kararı ile, sanığın yüklenen eylemler nedeniyle cezalandırılmasına karar vermiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 2. Dairesi’nin  16.5.2012 gün ve E:2012/619, K:2012/693 sayılı kararı ile,  Avrupa  İnsan  Hakları Mahkemesi’nin aynı konu ile ilgili olarak, askeri mahkemelerin sivil kişileri yargılama yetkisinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesindeki adil yargılama ilkesine aykırı olduğu yönünde verdiği karara dayanarak,  sanığın  hangi  mahkemede  yargılanacağı  hususunda ortaya çıkan uluslararası antlaşma ile 353, 1632 sayılı Yasalar ve ilgili mevzuat arasındaki uyuşmazlığın, Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrası kapsamında  uluslararası  antlaşma esas alınarak çözülmesi gerektiği açıklanarak, sanığın yargılanmasının adliye mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle  mahkumiyet hükümlerinin görev yönünden ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiş, Askeri Yargıtay Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun  20.9.2012 gün ve E:2012/98, K:2012/98 sayılı kararı ile, bozma kararında yer alan gerekçeler ile  itirazın reddine karar verilmiştir.

 

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 27.12.2012 gün ve E:2012/317, K:2012/157 sayıyla; “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2. Dairesi tarafından 31.05.2011 tarihinde verilen ve 28.11.2011 tarihinde Büyük Daire kararı ile kesinleşen İÇEN-TÜRKİYE  davasındaki; Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel olan Mualla Gökçe İÇEN’in askeri mahkemede yargılanmasının sözleşmenin 6. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu yönündeki tespiti;

Anayasanın 90.maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz (Ek Cümle; 07.05.2004-5170 S.K./7.mad.). Usulüne göre yürürlüğe  konulmuş  temel hak ve özgürlüklere ilişkin Milletlerarası Andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda Milletlerarası Andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü bir arada değerlendirildiğinde;

Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun bu konuda vermiş olduğu 16.02.2012 tarih ve 2012/6-21 E.K. sayılı ve 20.09.2012 tarih ve 2012/98-98 sayılı ilamları da göz önünde bulundurularak sanık Svl.Me.O.A.’un askeri mahkemede yargılanmasının mümkün olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle  görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

Kayseri  6. Asliye Ceza Mahkemesi, 22.3.2013 gün ve E:2013/232, K:2013/266 sayılı kararı ile,  sanık ile mağdurun olay tarihinde  Bünyan Askerlik Şubesinde  görev yaptıkları, sanığın   burada kaloriferci sivil memur olarak çalıştığı, mağdurun ise aynı şubede askerlik şubesi başkanı yüzbaşı olarak görev yaptığı, amiri tehdit ve amire hakaret suçlarının işlendiği yerin Bünyan ilçe sınırları dahilinde olduğunun  anlaşıldığı,  5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 12/1. maddesi amir hükmü gereği davaya bakma yetkisinin suçun işlendiği yer mahkemesine ait olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Bünyan mahkemeleri olduğu açıklanarak, yetkisizlik kararı vermiş, dava dosyası Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

BÜNYAN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 29.1.2015 gün ve E:2013/78, K:2015/58 sayıyla;  sanığın  işlediği  ileri sürülen amire tehdit ve amire hakaret suçlarının  Askeri Ceza Kanunu dışında  hiç bir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar kapsamında bulundukları,  bu nedenle askeri suç oldukları  açıklanarak, bu durumda   bu suçlar bakımından yargılama yapma görevinin askeri yargı  yerine  ait  olduğu gerekçesiyle  görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Şuayip ŞEN, Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU ve Sevilay TEMİZYÜREK BATIR’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet YAYLA’nın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür.  Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

 

            353 sayılı Yasa’nın “Asker kişiler” başlığı altında düzenlenen 10. maddesinin birinci fıkrasında,   “Bu Kanunun uygulanmasında aşağıda yazılı olanlar asker kişi sayılırlar:

           …..

C) Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel” denilmekte iken, fıkranın (C) bendi, Anayasa Mahkemesi’nin 1.12.2012 gün ve 28484 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 20.9.2012 gün ve E:2012/45, K:2012/125 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

Bu durumda, usul kurallarının yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren öncelikle ve derhal bütün olaylar hakkında uygulanmalarının gerektiği genel hukuk ilkesi karşısında, artık 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi anlamında “asker kişi” olarak kabulü mümkün olmayan sanık  O.A.’un sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.

 

5530  sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile değiştirilen 353  sayılı  Yasa’nın  13.  maddesinde, “Askeri Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131. maddelerinde yazılı suçlar, askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmayan sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin yargılanması, adli yargı mahkemeleri tarafından, Askeri Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılır”;

 

5918 sayılı Yasa’yla değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesine eklenen ikinci fıkrasında, “Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmaları Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır”;

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 145. maddesinin ikinci fıkrasında da, “Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz”

denilmiştir.

 

Bu düzenlemeler gözetildiğinde, sivil kişilerin barış zamanında, Askeri Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi suçları tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemeleri durumunda adli yargı yerinde yargılanacakları kuşkusuzdur.

 

Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Bünyan Asliye Ceza Mahkemesinin 29.1.2015 gün ve E:2013/78, K:2015/58 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.09.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

                           

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU      

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR