Hukuk Bölümü 2003/6 E., 2003/8 K.

  • DOSYA ESAS KAYDININ KAPATILMAMASI GEREĞİ
  • GÖREVSİZLİK KARARININ KESİNLEŞMEMESİ
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE BAŞVURU
  • YARGI MERCİİLERİNİN UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE BAŞVURMALARI
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 487. Ulş. Hafif Oto.Tb. Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan Ulş.Onb.T.C., aynı yerde görevli bir onbaşı tarafından 12.12.1999 gününde ateşli silahla vurularak ölmüştür.

    Davacılar vekilince, oğullarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan ve büyük acı ve elem duyan anne ve baba ile kardeşleri için toplam 16,000,000,000.- TL. maddi ve manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, 31.8.2000 gününde askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 30.1.2002 gün ve E: 2000/563, K: 2002/85 sayı ile, Mahkemece resen seçilen bilirkişi raporu esas alınarak anne ve baba için toplam 2,901,000,000.- TL. maddi ve tüm davacılar için ise toplam 2,300,000,000.- TL. manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar vermiştir.

    Davacılar vekili, manevi tazminatların azlığı yönünden kararın düzeltilmesi istemiyle, 5.4.2002 gününde başvuruda bulunmuştur.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 22.5.2002 gün ve E: 2002/330, K: 2002/527 sayı ile, 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesine göre, olayda davacıların asker kişi olması koşulunun gerçekleşmediği; bu nedenle, davanın genel idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerekeceği gerekçesiyle, karar düzeltme isteminin kabulüne ve davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

    Davacılar vekili, bu kez, aynı istekle, 16.7.2002 gününde genel idari yargı yerinde dava açmıştır.

    KONYA İDARE MAHKEMESİ; 14.8.2002 gün ve E: 2002/1069, K: 2002/1033 sayı ile, 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesine göre olayda idari eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulunun da gerçekleşmiş olması nedeniyle davada AYİM'in görevli olduğu gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine ve AYİM ile olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılması için davanın ertelenerek dosyanın görevli yargı merciinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Başkanlık tarafından bilgi istenilmesi üzerine AYİM Genel Sekreterliğince verilen 24.1.2003 gün ve GENSEK: 2003/120 İd.Ks. sayılı cevabı yazı ile, bu davada yeniden karar düzeltme yoluna gidildiği ve AYİM İKİNCİ DAİRESİ'nce 6.11.2002 gün ve K: 2002/795 sayı ile "karar düzeltme isteminin kabulüne ve manevi tazminat verilmesine" karar verildiği bildirilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 10/3/2003 günlü toplantısında, Raportör - Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan ve yönteme uymayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ ile AYİM Savcısı Ahmet SİVAS'ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    1- Konya İdare Mahkemesi'nin kararı gözönüne alındığında: sözkonusu karar, 2247 sayılı Yasa'nın 14. ve 19. maddelerinde düzenlenen iki farklı görev uyuşmazlığı yöntemlerini birlikte içerdiğinden öncelikle bu sorunun incelenmesi gerekmektedir.

    Adıgeçen İdare Mahkemesi'nce, davada görevsizlik kararı verilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde düzenlenen olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılmasından sözedilmiş ve dosya esas kaydı kapatılmış ve bu karar kesinleştirilmiştir. Anılan 14. maddeye göre, hukuk alanında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir. Diğer bir ifadeyle, hukuk alanında doğan bir olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için yasakoyucu tarafından yargı merciine resen başvurma yetkisi tanınmamıştır.

    Öte yandan, adıgeçen İdare Mahkemesi'nin aynı kararı, davanın incelenmesinin ertelenerek görevli merciin belirtilmesi için 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurma iradesini de içermektedir. Esasen "Yargı merciilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmaları"nı düzenleyen 19. maddeye göre hareket eden mahkemenin, dosya esas kaydını kapatmaması; diğer bir ifadeyle, işten el çekmemesi ve işin incelenmesini ertelemekle yetinerek ara karar niteliği taşıyan gerekçeli bir başvuru kararıyla dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesi'ne göndermesi gerekmektedir.

    Bu duruma göre, olayda İdare Mahkemesi'nin kesinleşen görevsizlik kararı üzerine, 2247 sayılı Yasa'nın 14. ve 15. maddelerinde öngörülen şekilde davanın taraflarınca olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle yapılmış bir başvuru bulunmaması karşısında, incelemenin sözkonusu mahkeme kararının 19. maddeye göre başvurma yönünden yapılması gerekmektedir.

    2- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler." hükmüne yer verilmiş; aynı Yasa'nın 27. maddesinde, "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." denilmiştir.

    Anılan Yasa hükmüne göre, bir yargı yerinin re'sen Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvuruda bulunabilmesi için: tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada daha önce diğer yargı yerlerinden birisi tarafından görevsizlik kararı verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş bulunması ve bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen yargı yerinin de davada görevsizlik kararı veren yargı yerinin görevli olduğu kanısına varması gerekmektedir.

    1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun değişik 63. maddesinin birinci fıkrasında, "Daireler ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını hasıl eder. Bu kararlar aleyhine, ancak bu Kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir." hükmüne yer verilmiş; aynı Yasa'nın "Kanun yolları" başlığı altında yer alan 66. maddesinde, "Daireler ve Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere (...) kararın düzeltilmesi istenebilir." denilmiştir.

    Olayda AYİM İkinci Dairesi'nin görevsizlik kararına karşı "kararın düzeltilmesi" yoluna gidilmiş ve aynı Dairece görevsizlik kararı kaldırılarak davanın esası hakkında karar verilmiş olup, İdare Mahkemesi'nce görev uyuşmazlığına konu edilen AYİM İkinci Dairesi'nin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden; bir başka ifadeyle, ortada daha önce diğer yargı yerlerinden birisi tarafından verilmiş görevsizlik kararı kalmadığından, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşul gerçekleşmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan ve yöntemine uymayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan ve yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.3.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.