Hukuk Bölümü 2002/22 E., 2002/15 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : Kalkım Belediye Başkanlığı vekilince, Çanakkale İl İdare Kurulu'nun Yenice İlçesi Akçakoyun Belediyesi sınırlarının belirlenmesine ilişkin 26.3.1990 gün ve 204 sayılı kararının iptali istemiyle Çanakkale Valiliği aleyhine, idari yargı yerinde dava açılmıştır.
BURSA 2. İDARE MAHKEMESİ'nce, 8.6.1995 gün ve E: 1995/341, K: 1995/571 sayı ile, dava konusu işlemin İPTALİNE karar verilmiştir.
Öte yandan, Akçakoyun Belediye Başkanlığı tarafından ise, ORÜS Fabrikası ve sahasının kendi belediye sınırları içinde kaldığının tespiti ile bu konuda Kalkım Belediye Başkanlığınca çıkarılan muarazanın giderilmesi ve 3533 sayılı Yasa hükümlerine göre Hakem sıfatıyla karar verilmesi istemiyle, 4.8.1995 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.
YENİCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (HAKEM SIFATIYLA); 22.11.2001 gün ve E: 1995/170, K: 2001/252 sayı ile, DAVANIN KABULÜNE; ORÜS Fabrika ve sahasının davacı Akçakoyun Belediyesi idari hudutları içerisinde kaldığının TESPİT ve TAYİNİ ile davalı Kalkım Belediyesince çıkarılan MUARAZANIN 3533 sayılı Yasa'nın 1 ve 4. maddelerine göre bu şekilde GİDERİLMESİNE karar vermiştir.
Davalı Kalkım Belediye Başkanlığı vekilince, Bursa 2. İdare Mahkemesi ile Yenice Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumlu görev uyuşmazlığı doğduğu ileri sürülerek giderilmesi istemiyle 28.1.2002 günlü dilekçe ile başvuruda bulunulması üzerine Çanakkale/Yenice Asliye Hukuk Hakimliğince, 15.2.2002 günlü yazı ile, davalı vekilinin ayrıca karara karşı 29.1.2002 günlü dilekçe ile yaptığı itiraz hakkında bir karar verilmediği belirtilerek, görev uyuşmazlığı iddiası hakkında Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilmek üzere dava dosyası gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün Samia AKBULUT'un Başkanlığında Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Turgut ARIBAL ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 25/3/2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 17. maddesinde "Olumlu görev uyuşmazlığı; adli, idari ve askeri yargıya bağlı ayrı iki yargı merciine açılan ve tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda bu yargı mercilerinin her ikisinin kendilerini görevli sayan kararlar vermiş olmaları, görev kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu ceza davalarında bu kararların kesinleşmiş bulunması durumunda meydana gelir.
Olumlu görev uyuşmazlığının çözülmesinde olumsuz görev uyuşmazlıklarına ilişkin usul kuralları uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan maddeye göre, olumlu görev uyuşmazlığı, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada, adli, idari ve askeri yargı mercilerinin aynı anda kendilerini görevli görmeleri ve davanın esasına bakmak istemeleri halinde doğmakta olup; taraflardan birinin istemde bulunması üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce görevli yargı yeri belirlenmek suretiyle yargı mercilerinin birbirlerinin görev alanlarına müdahalelerinin önlenmesi sağlanmaktadır.
Ancak, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce görev konusunun incelenebilmesi için, ilgililerin zamanında görev itirazında bulunmaları ve mahkemelerce görevlilik kararı verilmesi ya da görev itirazının zımnen reddedilerek işin esası ile ilgili usuli işlemlere geçilmesi üzerine derhal, uyuşmazlığın giderilmesi isteğiyle başvuruda bulunmaları; başka bir ifadeyle, davanın esası hakkında karar verilmemiş olması gerekmektedir.
Olayda, adli ve idari yargı yerlerinde açılan davalarda taraflar, konu ve sebep aynı olmadığı gibi, uyuşmazlığa konu edilen kararlar işin esası hakkında verilmiş olup, ortada olumlu görev uyuşmazlığına konu oluşturan göreve ilişkin kararlar bulunmamaktadır.
Belirtilen durum karşısında, 2247 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan ve yönteme uymayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesinde yer alan "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan ve süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." kuralı uyarınca reddi gerekmektedir.
SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan ve yönteme uymayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 25.3.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.