Ceza Bölümü         2001/78 E.  ,  2001/88 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

            Sanık                         : A.G. 

 

            O L A Y          : Sivil kişi sanık A.G.’nin, 4.8.1995 günü, yoklama kaçağı olarak Marmaris İlçesi Askerlik Şubesi Başkanlığı’na teslim edildiği, askere sevk evraklarının düzenlenmesi sırasında, görevli memura hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak, aslında yurt dışında işçi olarak bulunan kardeşi Bülent Göle’nin kimlik bilgilerini verdiği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 528. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.5.1996 gün ve E:1996/397, K:1996/160 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            Marmaris Sulh Ceza Mahkemesi’nce, tüm dosya içeriğinden, sanığın, olay tarihinde Bülent Göle’ye ait kimlik ile yakalandığı, askerliğe karar alınma belgesinde Bülent Göle kimliğinin kullanıldığı, sanığın kardeşi yerine piyade sınıfı olarak Isparta’ya sevkinin yapıldığı, böylece, sanığın sözlü beyanı üzerine resmi işlem yapılarak, Bülent Göle olarak askere alınması ile kamu adına bir zararın doğduğu, eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun 343/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dava dosyası, Marmaris Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            MARMARİS ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 7.10.1998 gün ve E:1997/291, K:1998/372 sayıyla; sanığın bir suç nedeniyle getirildiği Marmaris İçmeler Karakolunda kendisini Bülent Göle olarak tanıttığı, Bülent Göle’nin yoklama kaçağı olarak aranılmasından dolayı, Marmaris Askerlik Şubesine teslim edildiği, yapılan araştırma sonucu askere sevk edilen kişinin A.G. olduğunun anlaşıldığı, böylece, sanığın eyleminin Askeri Ceza Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenen suç kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, sanığın bağlı bulunduğu askerlik şubesi itibariyle yetkisizlik kararı vermiş, dava dosyası, 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.           

9. PİYADE TÜMEN KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14.2.2001 gün ve E:2001/147, K:2001/60 sayıyla; sanığın 1995 yılında Marmaris’te bir barda çalışırken, kendini kaza ile vurduğu, o anda kimliği yanında olmadığı için kendisini ağabeyinin oğlu Bülent Göle olarak  tanıttığı ve Bülent Göle’ye ait eski bir pasaportu polislere gösterdiği, Bülent Göle hakkında kendini yaralamaktan takipsizlik kararı verilip, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kamu davası açıldığı, yapılan araştırmada, Bülent Göle’nin yoklama kaçağı olarak arandığının anlaşılması üzerine, askerlik şubesine teslim edildiği ve Isparta 40. Piyade Alay Komutanlığı emrine sevk edildiği ancak gitmediği, durumun anlaşılması üzerine, hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla, sanığın kimliğini kaybettiği için, kendini ispatlamak ve adli takibattan kurtulmak amacıyla kendisini Bülent Göle olarak tanıttığı, sevk edildiği halde Isparta’ya gitmediği, ayrıca Bülent Göle’nin askerliğinin 31.10.2001 tarihine kadar erteli olduğu açıklanarak, sanığa yüklenen eylemin “görevli memura yalan beyanda bulunmak” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 9.7.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Atilla POYRAZ'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.           

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:       

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

Dosyanın incelenmesinden, sanığın 1986 yılında askerlik görevini yaptığı, suç tarihinde Bülent Göle hakkında Munster Başkonsolosluğu’nca askerliğinin ertelenmesi için müracaat yapıldığı ve askerlik hizmetinin 31.10.2001 tarihine kadar ertelendiği, Bülent Göle hakkında kendini yaralamaktan takipsizlik kararı verilip, 6136 sayılı Yasa’ya aykırılık suçundan kamu davası açıldığı ve sonuçlandırılarak ertelendiği anlaşılmıştır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince sanığa yüklenen suçun “askerlikten kurtulmak için hile yapmak” olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; iddianame içeriğine göre, sanığa yüklenen eylemin sübutu halinde unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan “görevli memura yalan beyanda bulunmak” suçunu oluşturabileceği anlaşılmaktadır. 

            Sanığın sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun EK.6. maddesi yönünden değerlendirilme yapılması gerekmektedir. Sanığa yüklenen suçun, 353 sayılı Yasa'nın 11 ve Askeri Ceza Kanunu'nun Ek. 6. maddelerinde yer almaması karşısında davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Marmaris Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Marmaris Asliye Ceza Mahkemesi'nin 7.10.1998 günlü, E:1997/291, K:1998/372 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 9.7.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.