T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO : 2016/596

          KARAR NO : 2016/598

          KARAR TR  : 28.11.2016  

         

ÖZET : Uyuşmazlık Mahkemesi’nce daha önce karara bağlanan konu ile ilgili olarak, yeniden açılan davada, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞI hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

           

Davacılar        :       Adli Yargıda                      İdari Yargıda

 1- Z.T.                               1- Kendi Adına Asaleten M.D.

  2- A.T.                              2- E.A.

  3- A.T.                              3- D. A.

  4- L.T.                              4- H. A.

  5- H. D.                            5- E.A.

  6- C.D.                             6- B.A.

  7- S.Ç.                              7- B.A.

  8- F.Ç.                              8- Ö.A.

  9- H.D.                             9- Sı.A.

10- Z.D.                              Vekilleri: Av. M.F.Ö.

11- S.Ç.

12- M.Ç.

13 –H.Ç.

14- M. Ç.

15- H.Ç.

16- G. Ç.

17- T.Ç.

18- M.K.

19- B.K.

20- A.Ç.

21- H.Ç.

22- M.A.B.

23- H.B.

24- G.Ç.

25- N.Ç.T.

26- H.Ç.

27- M.D.

28- B.D.

29- B.D.

30- E.D.

31- H.D.

32- E.D.

33- D.D.

34- Ö.A.

35- S.A.

            Vekili              :  Av. A.D.

Davalılar         :  Adli Yargıda                                                          İdari Yargıda

                                      1-Serhat Narenciye Sarartma Paketleme-     TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü

                                          İhr.İth.Paz.Ltd.Şti.                                       Vekili: Av. M.K.

                                      2- Yenice Belediye Başkanlığı

                                      3- HDI Sigorta A.Ş.(İhlas Sigorta A.Ş.)

  4- TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü

  5- A.Ö.

                                  

            O L A Y         : Davacı müvekkillerinin murislerinin Serhat Narenciye Sarartma Paketleme ihr. İth. ve Paz. Ltd. Şti.de tarım işçisi olarak çalıştıklarını, 23.11.2005 tarihinde Ayhan Öncü'ye ait 33 D 5853 plakalı araçla tarlaya çalışmaya giderlerken Tarsus Yenice Arıklı Köyü mevkiindeki hemzemin geçitten geçerlerken 62201 sefer sayılı trenle çarpıştıklarını ve davacıların murislerinin vefat ettiğini, kazaya karışan 33 D 5853 plakalı aracın, 7.10.2005 tarih 6397 acente, 025962013068-5 sayılı poliçesi ile sigortalı olduğu HDI Sigorta (İhlas Sigorta A.Ş.)’nin kazadan dolayı ödeme yapmayarak müvekkillerini zarara uğrattığını, olayın meydana geldiği hemzemin geçitte sinyalizasyon sistemi ve bariyer bulunmaması, hemzemin geçide girerken fren yapıp yavaşlamaması ve siren çalmaması nedeniyle TCDD'nin kazanın oluşmasında kusurlu bulunduğunu, kazayı yapan aracın, davacıların murislerinin çalışmak üzere gittiği Serhat Narenciye Sarartma Paketleme İhr. İth. ve Paz. Ltd. Şti.nin direktifleri doğrultusunda hareket ettiğinden Serhat Narenciye Şirketinin de kaza nedeniyle sorumlu olduğunu, yine araç şoförü Ayhan Öncü'nün de kazaya sebebiyet veren aracın maliki olması nedeniyle K.T.K.nuna göre sorumlu olduğunu, hemzemin geçit için gerekli tedbirleri almaması nedeniyle kazanın oluşmasına katkıda bulunan Yenice Belediyesinin de sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile 555.000,00 YTL maddi, 1.340.000,00 YTL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebi ile mahkemelerinin 2007/112 Esas sayılı dosyasında TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü ve bir kısım diğer davalılar aleyhine adli yargı yerinde dava açılmıştır.

            Davalılardan TCDD İşletmesi vekilince, kuruluş aleyhine hizmet kusuru nedeniyle açılan davanın idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

TARSUS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 11.7.2007 gün ve E:2007/112 sayı ile, “görev itirazında bulunan davalı idareler dışında başkaca davalılar bulunması, farklı yargı yoluna bağlı mahkemelerde farklı kusur oranları ve farklı kararlar çıkması söz konusu olma ihtimaline binaen görev itirazının reddine” karar vermiştir.

Davalı TCDD İşletmesi vekilince, süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe ve dava dosyası, Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, anılan TCDD İşletmesi Genel  Müdürlüğünün görev itirazının  reddine ilişkin kararının kaldırılmasının gerektiği; bu nedenle, 2247 sayılı Yasa'nın 10 uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

            YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasanın 10.maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ: 3.3.2008 gün ve E:2007/412, K:2008/43 sayı ile, hemzemin geçitte  trenin araca çarpması sonucunda doğan zararın TCDD İşletmesince tazminine yönelik olarak açılan davanın, idarenin hizmet kusuru esasına göre görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile TCDD İşletmesi vekilinin görev itirazının Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği yönünde karar vermiştir.

Bu karar üzerine Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın TCDD Genel Müdürlüğüne açılan kısmı yönünden tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar vermiş, dosya 2007/420 Esas numarasına kaydedilmiştir.

TARSUS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 4.2.2009 gün ve E:2007/420, K:2009/34 sayı ile, Uyuşmazlık Mahkemesinin 3.3.2008 tarih 2007/412 Esas 2008/43 Karar sayılı ilamı ile hemzemin geçitte trenin araca çarpması sonucunda doğan zararın TCDD İşletmesince tazminine yönelik olarak açılan davanın idarenin hizmet kusuru esasına göre görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilerek mahkemelerinin görevlilik kararının kaldırıldığı; yukarıda açıklanan nedenlerle davalı TCDD İşletmesinin hizmet kusuru nedeniyle aleyhine açılan işbu davaya bakmaya İdari Yargı Mahkemeleri yetkili ve görevli olduğundan mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, taraflar kararı yasal süresi içerisinde temyiz etmediklerinden 3.11.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacılardan bir kısmı bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmışlardır.

MERSİN 2. İDARE MAHKEMESİ: 20.5.2016 gün ve E:2015/1643 sayı ile, 2918 sayılı Yasa’nın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varıldığı; davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği; Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 04/02/2009 tarih ve E:2007/420 K:2009/34 sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkemelerinde 2015/1643 esas sayılı dosya ile açılan davada görevsiz oldukları sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanununun 19. ve 20. maddeleri uyarınca ilgili dosya aslının mahkemesinden temin edilmesine ve görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru yapılmasına, Uyuşmazlık Mahkemesinden karar gelinceye kadar dava hakkında karar verilmesinin ertelenmesine karar vermiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.11.2016 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un, “İncelemede izlenecek sıra” başlıklı 27.maddesinde; “ Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.”;  “Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma” başlıklı 10. maddesinde;          “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

            Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

            Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

            Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

            Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez.”; “Yargı merciince yapılacak işlemler” başlıklı 12.maddesinde;

“Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.

            Bu yargı mercii, dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.

            (Değişik üçüncü fıkra: 23/7/2008 – 5791/4 md.) Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde; yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi, alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası muhtevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir.

            Bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurulabilir.”; “Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makamca yapılacak işlemler” başlıklı 13.maddesinde;

            “(Değişik birinci cümle: 23/7/2008 – 5791/5 md.) Uyuşmazlık çıkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine ulaşan yetkili makam, gerekirse dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattıktan sonra, uyuşmazlık çıkarmaya yer olmadığı sonucuna varırsa veya yapılan başvuruda 12 nci maddenin birinci fıkrasında öngörülen sürenin geçirilmiş olduğunu tespit ederse, istemin reddine karar verir. Bu karar, ilgili kişilere veya makama ve ilgili yargı merciine, hemen tebliğ olunur. Bu karara karşı hiç bir yargı merciine başvurulamaz.

            Uyuşmazlık çıkarılmasını gerekli gördüğü durumlarda yetkili makam, dilekçe ve eklerinin kendisine ulaştığı tarihten, şayet eksiklikleri tamamlatmak yoluna gitmiş ve bu erekle gönderdiği yazıları on gün geçmeden postaya vermiş ise eksikliklerin tamamlandığı tarihten başlayarak en geç on gün içinde düzenleyeceği gerekçeli düşünce yazısını, kendisine gönderilen dilekçe ve ekleri ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine yollar ve ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğunu ilgili yargı merciine hemen bildirir. (Ek cümle: 23/7/2008 – 5791/5 md.) Bu takdirde ilgili yargı mercii, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır.

            Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, düşünce yazısıyla eklerini, görevsizlik itirazını reddeden yargı merciine göre ilgili bulunan Başsavcı veya Başkanunsözcüsüne tebliğ edebilir. Tebliği alan makam karşılık vermek isterse, yedi gün içinde yazılı karşılığını vermekle görevlidir.”; “Yargı Mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları” başlıklı 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.”, 29. maddesinde ise; “Bölümlerin ve Genel Kurulun kararları kesindir. İlke kararları ile Başkanın uygun göreceği Bölümlerin kararları Resmi Gazete'de yayımlanır.” denilmek suretiyle kararların kesinliği bir kez daha vurgulanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacılar vekilleri tarafından adli yargıda açılan dava dosyasının Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2007/112 sayılı esasına kaydının yapıldığı ve davalı TCDD vekilinin 2247 sayılı Yasa’nın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının mahkemenin 11.7.2007 günlü duruşmasında reddedildiği; davalı vekilinin Yasa’nın 12. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması amacıyla dosyanın Danıştay Başsavcılığına gönderilmesini talep ettiği, mahkemece dava dosyasının Danıştay Başsavcısına, Danıştay Başsavcısından da 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılarak mahkememize gönderildiği, anılan dosyanın mahkememizin E:2007/412 sayılı esasına kaydının yapıldığı ve 3.3.2008 gün ve E:2008/43 sayılı kararı ile idari yargı yerinin görevli olduğuna, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile TCDD İşletmesi vekilinin görev itirazının Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiğine karar verdiği; bu kararımız üzerine Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın TCDD Genel Müdürlüğüne karşı açılan kısmı yönünden dosyanın tefrikine ve E:2007/420 esas sayısına kaydına karar verildiği ve yine aynı mahkemece 4.2.2009 gün ve K:2009/34 sayılı kararı ile TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü yönünden davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Diğer yandan davacılardan bir kısmı tarafından aynı istemle idari yargı yerinde dava açıldığı ve Mersin 2. İdare Mahkemesinin 20.5.2016 gün ve E:2015/1643 sayılı kararı ile görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğu görülmüştür.

Olayda, her ne kadar görevin kamu düzeninden olması ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli mahkeme yeni bir Yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği; ancak yeni Yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği usul kuralları açısından açık ise de, aynı taraflar arasında aynı konuya ilişkin olarak verilmiş ve görev uyuşmazlığını nihai şekilde sonlandıran mahkememizin 3.3.2008 gün ve E:2007/412, K:2008/43 sayılı kararı mevcut iken, aynı davada ikinci kez inceleme yapılması ve tekrar karar verilmesi olanaklı görülmemektedir.

Diğer bir değişle, gerek yukarıda sözüedilen 12. maddede belirtilen “bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurulabilir”; gerekse 29. maddede belirtilen “Bölümlerin ve Genel kurulun kararları kesindir” hükümleri uyarınca uyuşmazlık çıkarma başvurusu üzerine idari yargıyı görevli kılan kesin olan kararımız sonrasında, aynı görev uyuşmazlığının bu kez “yargı mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmaları” yoluyla Uyuşmazlık Mahkemesi önüne yeniden getirilmesi imkanı bulunmamaktadır.

Bu durumda mahkememizce aynı dava ile ilgili olarak daha önce karar verildiği anlaşıldığından, tekrar başvurusu yapılan işbu davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ : Mahkememizce aynı dava ile ilgili olarak daha önce karar verildiği anlaşıldığından, tekrar başvurusu yapılan işbu davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 28.11.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN