T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/304

KARAR NO  : 2022/574      

KARAR TR  : 31/10/2022

ÖZET: 667 sayılı KHK gereğince kapatılan terör örgütüne müzahir şirket ile yapılan kira sözleşmesinin aynı şartlarda devamının sağlanması bunun mümkün olmaması halinde uğramış olduğunu iddia ettiği maddi ve manevi zararın tazmini için 675 sayılı KHK hükümleri uyarınca 15/08/2016 tarihinden sonra açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

 

Davacı               : C. K

Vekili                 : Av. A. S

Davalı

Adli Yargıda     : Kadirli Mal Müdürlüğü

Vekili                 : Av. H. K

  Davalı               

İdari yargıda    : Osmaniye Valiliği

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

 

1. Davacı vekili, Kadirli'de faaliyet gösteren K. A. Ö. K A.Ş'ye ait....Koleji ve okula ait tesislere 667 sayılı KHK gereğince malmüdürlüğü tarafından el konulduğunu, davacının 2010 yılında okul bahçesinde bulunan halı sahanın çatısını yaptığını ancak maliyetini ödemediklerini, bunun üzerine alacağına karşılık 20 yıllığına halı sahanın işletme hakkının davacıya verildiğini, sahayı 23/07/2016tarihine kadar işlettiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası okula ve halı sahaya el konulması nedeniyle sahanın mühürlendiğini, sahayı işletemediğini, sözleşmeden doğan haklarını alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin aynı şartlarda devamına, oluşan ticari zararın ve 50.000 TL manevi tazminatın vade farkıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bunun mümkün olmaması halinde taşınmaza yapılan emek, masraf ve 30/10/2030 tarihine kadar oluşacak ticari zararın mahkemece belirlenerek vade farkıyla birlikte davacıya ödenmesi talebiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/11/2017 tarihli ve E.2017/292, K.2017/488 sayılı kararı ile, açılan davanın idari işlemden kaynaklandığı, idari işlemden kaynaklanan davalarda görevli yargı yolunun idari yargı olduğu, görev hususunun kamu düzeninden olması ve mahkemelerce re'sen göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğugerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 11/11/2020 tarihli ve E.2018/1957, K.2020/975 sayılı kararı ile, 667 sayılı KHK kapsamında davacının işletmekte olduğu tesis maliki olan K. A. Ö. K A.Ş.'ye el konulmasına ilişkin işlem sonucu davacının uğradığı iddia olunan zarara ilişkin nedensellik bağının adli yargı mercilerince incelenmesinin mümkün bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin idari yargı yolunun caiz olması nedeni ile verdiği HMK'nın114/1-b maddesi kapsamındaki usulden red kararı yerinde bulunduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20/10/2021 tarihli ve E.2021/911, K.2021/10347 sayılı kararı ile bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

3. Davacı vekili, bu defa sözleşmeden doğan hakların aynen devam ettirilmesi ve zararlarının karşılanması istemli başvurunun reddine ilişkin, davalı idare işleminin iptali ile maddi ve manevi zararının tazmini talebiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Adana 3. İdare Mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ve E.2021/1622 sayılı kararı ile, "...uyuşmazlığın davacı ile Kadirli Aktif Özel Eğitim Kurumları A.Ş arasında imzalanan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklandığı, söz konusu kurumun 667 sayılı KHK ile kapatılması nedeniyle sözleşmenin davalı idarece yerine getirilmesinin istenildiği, sözleşmeden doğan haklarının aynen devam ettirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddinin dava konusu edildiği, sözleşme kapsamında davalı idarenin sözleşmenin yerine getirilip getirilmemesinde haklı olup olmadığı hususu ve bu sözleşmeden kaynaklanan zararların sözleşme hükümlerinin değerlendirilerek adli yargı merciinde çözümlenmesi gerektiği, bu durumda dava konusu işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevinde bulunduğu" gerekçesiyle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi gereğince dava dosyalarının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 7091 sayılı Kanun'la aynen kabul edilen 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 5. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya,gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.

...

(3) Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(4) Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.

(5) Borçların ödenmesinde; malvarlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.

(6) 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olup mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilir..."

 

6. 7082 sayılı Kanun'la aynen kabul edilen 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin "Dava ve takip usulü" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz."

 

7. Maliye Bakanlığının Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında 2016/1 Sayılı Genelgesinin "İstihkak ve alacak taleplerine yönelik başvuruların değerlendirilmesi" başlıklı 14. maddesi şöyledir:

 

   "(1) Kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin istihkak ve alacak talepleri, bunların yönetim merkezinin bulunduğu yerdeki İl KHK İşlemleri Bürosuna gönderilmek üzere alacaklının yerleşim yerindeki İl KHK İşlemleri Bürosuna yapılabilir.

   (2) Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)'ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmadığı tespit edilen kişilerce kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen alacak ve istihkak talepleri, değerlendirilmek üzere İl KHK İşlemleri Bürosu tarafından görevli İnceleme ve Değerlendirme Komisyonuna iletilir. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, bu belgelerle birlikte diğer bilgi ve belgeleri de tetkik etmek ve gerektiğinde ilgililerin görüşlerine başvurmak suretiyle alacak ve istihkak taleplerine ilişkin görüş ve önerilerini rapora bağlar. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından düzenlenen raporu, işlem yapılmak üzere İl KHK İşlemleri Bürosuna gönderilir.

                           (3) Borçların ödenmesindeki sıralama dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkçabelirlenecek tutarı aşmayan istihkak ve alacak talepleri, İl KHK İşlemleri Büroları tarafından sonuçlandırılır.

   (4) Bakanlıkça belirlenecek tutarı aşan istihkak ve alacak taleplerine ilişkin İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu raporu, İl KHK İşlemleri Bürosu tarafından gerekçeli görüşüyle birlikte nihai karar verilmek üzere Bakanlığa iletilir"

 

8. Maliye Bakanlığının 24/07/2016 tarihli ve 371 sıra Nolu Milli Emlak Genel Tebliğinin "Taşınmazlar" başlıklı 10. maddesi şöyledir:

 

"(1) İdarece; kapatılan kurum ve kuruluşların mülkiyetinde bulunan ve tespit edilen taşınmazların her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tapuda resen Hazine adına tescili ile tescili yapılan taşınmazların listesinin gönderilmesi il/ilçe tapu müdürlüklerinden istenilir.

(2) İdarece yapılan araştırma sonucunda; tapuda, kapatılan kurum ve kuruluşların adına henüz kayıtlı olmamakla birlikte, şartsız veya mükellefiyetsiz olarak bağış, vasiyet ve benzeri yollarla bunlara intikal edecek olan taşınmazların tespiti halinde, bu taşınmazlardan tescili mümkün olanların tapuda Hazine adına tescilleri sağlanır. Ancak, şartlı veya mükellefiyetli olarak bağışlanmak suretiyle, vasiyet veya benzeri yollarla bunlara intikal edecek olan taşınmazların tapuda Hazine adına tescilleri yapılarak, mümkün olduğu ölçüde şart veya mükellefiyet doğrultusunda kullanımı sağlanır."

 

9. Milli Emlak Genel Tebliğinin "Alacak ve haklar ile borçlar" başlıklı 11. maddesi şöyledir:

 

"(1) İdare tarafından, kapatılan kurum ve kuruluşların tespit edilen doğmuş ve doğacak alacakları, borçlularından usulüne göre tahsil edilir. Bu amaçla borçlulara ödemelerini bundan sonra Hazineye yapacakları bildirilir. Bu borçlulardan borçlarını usulüne göre İdareye ödeme yapmayanların sorumlulukları devam eder. Bu kurum ve kuruluşlara ait her türlü haklar da kayıt altına alınır. Bu haklar ile tahsil edilemeyen alacaklar hakkında ne şekilde işlem yapılacağının belirlenmesi amacıyla Bakanlığa bildirilir ve alınacak cevaba göre işlem yapılır.

(2) Kapatılan kurum ve kuruluşların her türlü borçlarından dolayı Hazineden hiçbir şekilde bir hak ve talepte bulunulamaz."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 31/10/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

11. Raportör-Hakim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

12. Davanın,.... Kolejine ait halı sahaya, 667 sayılı KHK gereğince malmüdürlüğü tarafından el konulması nedeniyle, sahanın işletilememesinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini ile sözleşmenin aynı şartlarda devamına karar verilmesi için açıldığı anlaşılmıştır.

13. Yukarıda yer verilen670 ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnameler ile getirilen hükümler irdelendiğinde; düzenlemelerin, darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ/PYD'nin mal varlığına, diğer bir ifadeyle suç eşyasına el konulması, bunların olağanüstü hal kapsamında ve kamu gücüyle tasfiye edilip, mülkiyetin suçtan zarar gören kamuya geçirilmesine ilişkin olduğu, tasfiye için maliye idaresinin görevli ve yetkili kılındığı ve tasfiye sonunda kalan mal varlığı değerinin genel bütçeye gelir olarak kaydedilmesine yönelik olduğu görülmüştür.Bu haliyle idarenin KHK ile tanınan görev ve yetkiler çerçevesinde tasfiyeye ait işlemlerinin idari nitelikte olduğunun ve bu işlemlerin hukuka uygunluğunun denetiminde idari yargı yerinin görevli ve yetkili olduğunun kabulü gerekir. Nitekim bu nedenle, el konulup tasfiye edilen özel hukuk tüzel kişisine karşı açılmış/açılacak davalarda ve icra takiplerinde bu davaların reddi, icra takiplerinin düşürülmesi ile bu davaya/icra takibine konu hakkın ilgili idareye başvurularak yerine getirilmesinin istenilmesi yöntemi benimsenmiş, bu başvuru üzerine idare tarafından verilen kararlara karşı idari yargı yerinde dava açılması yolunda özel bir görev kuralı getirilmiş ve bu uyuşmazlıkların adli yargıda hiç bir şekilde dava konusu edilemeyeceği için idari yargı yerinin verdiği kararın kesin olduğu belirtilmiştir.

 

14. 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, 17/08/2016 tarihinden önce kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında açılmış olan davalarda verilen dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı üzerine, davacının belirli bir süre içerisinde idareye başvuracağı ve bu başvuru sonucu tesis edilen işlemin iptali için idari yargı yerinde dava açacağının düzenlenmiş olduğu, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, 17/08/2016 tarihinden sonra açılmış olan davalarda ise 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verileceği belirtilmiştir.

 

15. Somut olayda davacı tarafından, terör örgütüne müzahir şirket ile yapılan sözleşmenin aynı şartlarda devamının sağlanması ile maddi ve manevi zararının tahsiline yönelik adli yargı yerinde dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 667, 670 ve 675 sayılı KHK hükümleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği yine idari başvuru sürecinin olumsuz sonuçlanması üzerine idari yargı yerinde açılan davada ise, sözleşmenin yerine getirilip getirilmemesinde davalı idarenin haklı olup olmadığı hususu ile bu sözleşmeden kaynaklanan zararların değerlendirilmesinde, görevli merciinin adli yargı olduğu yönünde karar verildiği görülmüştür.

16. Buna göre, adli ve idari yargı yerlerinde, 17/08/2016 tarihinden sonra dava açıldığı yine idari başvuru sürecinin bu tarihten sonra yapıldığı ve davacı talebinin yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca oluşturulan komisyon tarafından değerlendirilerek reddedildiği, bu tarihten sonra açılan davalarda da dava veya icra takip şartı bulunmadığından, eldeki davada idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

17. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Adana 3. İdare Mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ve E.2021/1622 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Adana 3. İdare Mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ve E.2021/1622 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

31/10/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                               Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                         Muharrem

          TOPAL                 AĞIRMAN                 SARICALAR                   ÜRGÜP

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                            Mahmut                           Bilal

                                            ARSLAN                        BALLI                      ÇALIŞKAN