Ceza Bölümü         2003/47 E.  ,  2003/46 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Mağdurlar     : 1- B.B.

                                     2- H.B.

                                     3- S.A.

                                     4- H.A.A.

            Sanık             : E.G. 

            O L A Y          : Trabzon Jandarma İl Komutanı olarak görevli sanık J.Kd.Alb. E.G.'in, 3.9.1998 - 6.9.2001 tarihleri arasında, İçişleri Bakanlığı ve Giresun Bölge Jandarma Komutanlığı tarafından planlaması yapılarak Valilik Makamının onayı ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığına gönderilen kod uygulama planlarına aykırı olarak otel ve restorant işletmecileri üzerinde baskı kurmak amacıyla İlçe Jandarma Komutanlıklarına sözlü kod uygulama emirleri vererek otel ve restorantlarda sürekli kontrol ve denetimler yaptırdığı, buralara gitmekte olan içinde yabancı uyruklu bayanların bulunduğu araçların güzergahlarını değiştirdiği, bu uygulamalar nedeniyle özellikle merkez ilçe, Arsin, Yomra ve Akçaabat ilçe sınırlarında faaliyet gösteren otel ve restorant sahiplerinin ve işletmecilerinin otel ve restorantlarına gelen müşteri sayısında azalma olması nedeniyle maddi sıkıntı içine girmeleri üzerine, Zirve Oteli işletmecisi ve ortağı mağdur B.B.'ın, sanığın eşine çok değerli ve altın zinciri olan saat hediye ettiğini, bundan sonra kontrol ve denetimlerin ve yol uygulamalarının azaldığını, mağduriyetlerinin giderildiğini, ayrıca, sanığın "size kolaylık sağlarım" diyerek, önce her ay 1.000 Amerikan Doları, daha sonra her ay 2.000 Amerikan Doları olarak kendilerinden para aldığını, Temel Reis Oteli sahibi ve işletmecisi H.A.A.'ın otelin belediye ruhsatı olmadığı için sanığa 20.000.000.000 TL. para verdiğini, çeşitli otel sahiplerinden de sanığa para verildiğini duyduğunu, yine Zirve Oteli işletmecilerinden olan S.A.'ın, sanığa verilmek üzere diğer ortağı B.B.'ın otelden peyder pey 50.000.000.000 TL. para aldığını, B.B. adına kayıtlı cep telefonunu alan sanığın gelen faturaları otelin diğer işletmecisi olan mağdur H.B.'a ödettirdiğini söyledikleri, kod uygulama çizelgelerinin incelenmesinde bu otellerde defalarca sözlü kod uygulaması yapıldığı ve bu otellerin sanığın Trabzon ilinde görevli bulunduğu süre içerisinde herhangi bir ceza almadıkları, böylece, sanığın memuriyet sıfatını ve görevini kötüye kullanmak suretiyle irtikap suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 209/1,(4 kez), 80 (4 kez), 219/1-son (4 kez) maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2.9.2002 gün ve E:2002/2416, K:2002/224 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.      

 TRABZON AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 25.12.2002 gün ve E:2002/352, K:2002/440 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin "rüşvet" suçunu oluşturduğu, bu suçun da Askeri Ceza Kanunu'nun 135. maddesiyle Türk Ceza Kanunu'na gönderme yapılmak suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlardan olup, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            48. İÇ GÜVENLİK TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 11.4.2003 gün ve E:2003/666, K:2003/196 sayıyla; yüklenen eylemin jandarma personelinin mülki görevleriyle ilgili olduğu, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu  gerekçesiyle, görevsizlik  kararı  vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

            İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN'ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Mehmet Sadık LİMAN'ın  katılımlarıyla yapılan 29.9.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Önder BAŞOĞUL'un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine  ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:          

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:    

         353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada:

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

            1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun "Rüşvet" başlığını taşıyan 135. maddesinde; "Askeri şahıslardan herhangi biri Türk Ceza Kanunu'nun 3 ncü babının 3 ncü faslında yazılı suçlardan birini işlerse o fasıldaki cezalarla cezalandırılır." hükmü yer almakta ve böylece rüşvet suçu atıf suretiyle askeri suç haline getirilmiş olmaktadır. 

Sanık, Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevinin ise, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi gerekmektedir. 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a)     Mülki görevleri;

Emniyet  ve  asayiş  ile  kamu düzenini  sağlamak,  korumak  ve   kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)     Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla  ilgili olarak  kanunlarda belirtilen işlemleri  yapmak ve  bunlara  ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

c)      Askeri görevleri;

Askeri  kanun  ve  nizamların  gereği  görevlerle  Genelkurmay  Başkanlığı'nca  verilen görevleri yapmak,

d)     Diğer görevleri;

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam  hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır. 

            Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin "Mülki Görevlerin Esasları" başlığı altında düzenlenen "İzne Bağlı Olarak Açılacak Yerlere İlişkin Yetki ve Görevler" başlığı altında yer alan 55. maddesinde; "Polis Vazife Selahiyet Kanununda belirtilen, kamuya açık dinlenme ve eğlence yerlerinin açılması; Jandarmanın görev ve sorumluluk alanında:

a)     İlçe jandarma bölük komutanının;  mevzuata  uyarlık,  işleticinin  geçmişi  ve  kişiliği

ile yer bakımından uygunluk yönünden yürüttüğü soruşturma sonunda olumsuz bulunmadığını bildirmesine,

b)     Olumlu  soruşturma sonucuna  bağlı olarak, o yer mülki  amirinin  açılış i zni vermesine,bağlıdır." denilmekte, aynı Yönetmeliğin, "İzinsiz Açılan Yerlere Uygulanacak İşlem" başlığı altında yer alan 56. maddesinde, "İzinsiz açılan yerler doğrudan jandarma tarafından kapatılır......." hükmüne yer verilmekte, 57. maddesinde ise, "Gazino, bar, pavyon, diskotek, kulüp vb. adlarla anılan içki kullanılan yerlerle; banyo, hamam, sauna, plaj vb. yerlerde kız ve kadınların çalışabilmesi; o yer mülki amirinin iznine bağlıdır.............Jandarmanın görev ve sorumluluk alanı içinde bulunan bu yerlerde; hangi ad ve görüntü altında olursa olsun, çalışan kız ve kadınların kimlikleri ve ikametgahları, saptanarak; Jandarma tarafından ayrı ve özel bir deftere kaydedilir ve birer fotoğrafları yapıştırılarak mühürlenir." kuralı düzenlenmiş bulunmaktadır.     

 Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında; Trabzon İl Jandarma Komutanı olarak görevli Jandarma personeli olan sanığın, suça konu eylemleri 2803 sayılı Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca, emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak olup, bu görevlerin de Jandarmanın mülki görevleri arasında yer aldığı açıktır. 

2803 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde, Jandarma personelinin askeri görevleri dışında kalan görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacakları kuralı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu durumda, asker kişi sanığın mülki görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle adli yargı yerinde yargılanması gerekir. 

Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.12.2002 günlü ve E:2002/352, K:2002/440 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 29.9.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.