Hukuk Bölümü 1995/16 E., 1995/18 K.

  • BELEDİYE İŞÇİSİNİN SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
  • İŞ AKDİNİN FESHİ
  • PARASAL HAKLARIN ÖDENMESİ
  • SENDİKALI VE SİGORTALI İŞÇİLERİN İŞLERİNE SON VERİLMESİ
  • 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 9 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı, Uludere Belediyesinde işçi olarak çalışmaktayken, Belediye Encümeninin, işine son verilmesine ilişkin 6.6.1994 gün ve 13 sayılı kararının iptali, yürütmenin durdurulması ve açıkta geçen sürede alamadığı parasal haklarının ödenmesi istemiyle 27.7.1994 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ULUDERE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 29.9.1994 gün ve 37-96 sayıyla: Davacının işçi olarak belediyede göreve başladığı ancak kendisiyle bir hizmet akdi yapılmadığı, bu suretle atama yoluyla işe alındığı, bunun da bir idari eylem olduğu, bu tür iptal ve yürütmenin durdurulması istemlerinin incelenmesinin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş; temyiz edilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 3.11.1994 gün ve 15898- 15162 sayılı kararıyla ve "... davacı hizmet akdine dayalı olarak işçi statüsünde çalıştığına, iş aktinin feshi halinde kural olarak işe iade istenmeyeceğine ve bu sonucu doğuracak biçimde feshin iptaline de karar verilemeyeceğine göre, davanın reddi açıklanan gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru..." kabul edilerek onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

    Davacı aynı istekle 10.1.1995 tarihinde idare mahkemesine başvurmuştur.

    DİYARBAKIR İDARE MAHKEMESİ; 28.2.1995 gün ve 20 sayıyla 5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası`

    `nın 1. maddesi uyarınca, işçi statüsünde çalışan davacının, işine son verilmesi işleminden doğan anlaşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine, bu nedenle görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa`

    `nın 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne başvurulmasına karar vermiş, idare mahkemesi dosyası Mahkeme Başkanlığı`

    `nın 31.3.1995 tarihli yazısıyla Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün`

    `ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Özcan Aksoy, Nursel Aymakoğlu, Nurşen Çatal, Osman Şimşek ve M. Hayri Öztan`

    `ın katılmaları ile yaptığı 17.4.1995 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, belediyenin açtığı temizlik işçisi sınavını kazanarak işe başlayan davacının, işine son verilmesine ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.

    Dosyanın incelenmesinden davacının belediyede sigortalı ve sendikalı olarak işe alınmış olduğu ve kendisiyle yazılı bir iş akdi yapılmadığı anlaşılmaktadır.

    5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası`

    `nın 1. maddesinde: İş Mahkemelerinin, İş Yasası`

    `na göre işçi sayılan kimselerle işveren ve işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Yasası`

    `na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olduğu belirtilmiştir.

    1475 sayılı İş Yasası`

    `nın 2869 sayılı Yasayla değişik "yazılı akit", başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında, işçi ile işveren arasında yazılı akit yapılmayan durumların da bulunacağı kabul edilmiştir.

    Olayda, işçi olan davacı ile işveren arasında iş ilişkisinden doğan anlaşmazlığın, İş Yasası çerçevesinde çözümü davanın esasını teşkil etmektedir. Yani, işçinin sözleşmeye dayalı hak ve sorumlulukları ile işverenin gene aynı yönde hak ve yükümlülükleri arasında hukuka uygunluğun sağlanması söz konusudur. Davacı ile davalı idare arasında meydana gelen anlaşmazlık bir idari işlemin hukuka uygun olup olmadığının denetiminden çok, taraflar arasında 1475 sayılı İş Yasası`

    `na dayanan işçi ve işveren ilişkisinden doğan anlaşmazlığın özel hukuk hükümleri içinde çözümlenmesidir. 5521 sayılı Yasa`

    `nın açıklanan 1. maddesinde işçi ve işverenler arasındaki İş Yasası`

    `na dayalı hukuk uyuşmazlıklarından söz edilmekte, işverenin özel ve tüzel kişi olup olmaması hususuna değinilmemektedir.

    Açıklanan nedenlerle, 5521 sayılı Yasa`

    `nın göreve ilişkin 1. maddesi uyarınca davanın, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre uyuşmazlık bulunduğuna, Üyelerden Şükrü Kaya Erol ve Nursel Aymakoğlu`

    `nun karşı oylarıyla ve oyçokluğu ile; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Diyarbakır İdare Mahkemesi`

    `nin başvurusunun kabulü ile Uludere Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `nin 29.9.1994 günlü, 37-96 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 17.4.1995 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    KARŞI OY :

    Uludere Belediyesinde işçi olarak çalışmaktayken işine son verilmesine ilişkin Belediye Encümen Kararına karşı dava açan davacı hakkında Uludere Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29.9.1994 gün ve 37-96 sayılı görevsizlik kararı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 3.11.1994 gün ve 15898-15162 sayılı kararıyla ve "davacı hizmet akdine dayalı olarak işçi statüsünde çalıştığına göre iş akdinin feshi halinde kural olarak işe iade istenemiyeceği ve bu sonucu doğuracak biçimde feshin iptaline de karar verilemeyeceği" gerekçesiyle sonucu itibariyle onanmıştır.

    Yargıtay`

    `ın bu kararı, davayı adli yargının görevinde gören ve işin esasına girerek davanın "reddi" hükmünü onayan bir karardır.

    Bilahare davacının idari yargıda açtığı dava üzerine Diyarbakır İdare Mahkemesi 28.2.1995 gün ve 20 sayılı kararıyla, davanın adli yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiş ise de, yukarıda belirtildiği gibi, Yargıtay`

    `ca da işin adli yargıda çözümleneceği kabul edilmiş olduğundan ortada 2247 sayılı Yasanın 14. maddesine uygun bir olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmamaktadır.

    Bu nedenle, uyuşmazlık bulunduğu yolundaki çoğunluk kararına karşıyız. Üye Üye Şükrü Kaya Erol Nursel Aymakoğlu