T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/101

            KARAR NO : 2018/184

            KARAR TR: 26.03.2018

ÖZET : Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/974 talimat sayılı dosyası kapsamında satışa sunulup davacı tarafından satın alınan taşınmaza ilişkin olarak %8 oranında katma değer vergisi ödenmesi gerektiği iddia edilerek, %18 oranında KDV miktarı belirlenmesi şeklindeki İcra Dairesi işleminin iptali ile fazla ödendiği belirtilen bedelin iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

KARAR

 

 

 

Davacı: A.T.K.

Davalı : Hasımsız

 

OLAY : Davacı, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/974. Tal sayılı dosyasında davalı taşınmazı açık artırma yolu ile satın aldığını, tescil aşamasına gelmeye çalışırken taşınmazın satışından kaynaklı KDV oranının %18 olarak hesaplandığını fark ettiğini, belli bir süre için istisna getiren 2016/9153 sayılı KHK gereğince KDV oranının % 8 üzerinden alınması istisnasının 2007/13033 sayılı KDV oranlarına ilişkin genel kararname ile 30.9.2017 tarihine kadar uzatıldığını; bu oranın genel kuralın istisnası niteliğinde olduğunu belli bir süre ile sınırlı olmadığını ileri sürerek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/974 Talimat sayılı dosyasında verilmiş olan 14.8.2017 tarihli red kararının kaldırılmasına KDV oranının %8 olarak kabul edilmesi istemiyle hasımsız olarak İcra Hukuk Mahkemesine (Adli yargıda) dava açmıştır.

ANKARA BATI 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ: 6.10.2017 gün ve E:2017/190, K:2017/101 sayı ile, 12 H.D.'nin 2012/4594 Esas, 2012/22112 Karar, 25.6.2012 Tarihli kararında "İcra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV'nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatıyla yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatıyla yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemesidir. O halde icra mahkemesince, yargı yolu sebebiyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir, "denilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık hakkında yargılama yapma görevinin vergi mahkemesine ait olduğu, vergi mahkemesinde dava açılması gerektiği gerekçesiyle; davanın yargı yolu nedeniyle reddine, mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 7. VERGİ MAHKEMESİ : 14.12.2017 gün ve E:2017/1413 sayı ile, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin İcra Müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği, mahkemenin incelemeyi söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceğinin kuşkusuz olduğu; adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, 22.1.2018 tarih ve E:2017/1413sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 6.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.  

            İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 26.03.2018 günlü toplantısında:          

            l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Vergi Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da temin edilmek sureti ile 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/974 talimat sayılı dosyası kapsamında satışa sunulup davacı tarafından satın alınan taşınmaza ilişkin olarak %8 oranında katma değer vergisi ödenmesi gerektiği iddia edilerek, %18 oranında KDV miktarı belirlenmesi şeklindeki İcra Dairesi işleminin iptali ile fazla ödendiği belirtilen bedelin iadesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Şikayet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.) Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” hükmüne; “Şikayet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. maddesinde; “Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmüne;“Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde ise; “Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/1 md.) İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar.

İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2017/974 talimat sayılı dosyası kapsamında satışa sunulup davacı tarafından satın alman taşınmaza ilişkin olarak %8 oranında katma değer vergisi ödenmesi gerektiği iddia edilerek, %18 oranında KDV miktarı belirlenmesi şeklindeki İcra Dairesi işleminin iptali ile fazla ödendiği belirtilen bedelin iadesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte irdelendiğinde; İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, İcra Müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,mahkemenin incelemeyi,söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan,Ankara 7. Vergi Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara Batı 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 6.10.2017 gün ve E:2017/190, K:2017/101 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 7. Vergi Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara Batı 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 6.10.2017 gün ve E:2017/190, K:2017/101 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.03.2018 gününde Üye Birgül KURT’un KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                     Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                      Şükrü                          Mehmet                   Ahmet Tevfik        

NECİPOĞLU             BOZER                         AKSU                     ERGİNBAY

 

 

 

 

                                      Üye                                  ÜyeÜye

                                Alaittin Ali                 Süleyman Hilmi                   Birgül

                                  ÖĞÜŞ                             AYDIN                         KURT

 

 

 

 

KARŞI OY

 

 

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un; "Vergi mahkemelerinin görevleri" başlıklı 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalan ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

Davacı; icra müdürlüğünden satın aldığı araç için % 18 nispetindeki Katma Değer Vergisini,( sorumlu sıfatıyla) icra müdürlüğü aracılığıyla ödemiş ardından, vergi oranının % 8 olması gerektiği, bu oranı aşan kısmının tarafına iadesi istemiyle hasımsız olarak dava açmıştır. Bu aşamada, icra müdürlüğünün sorumlu sıfatı sona ermiştir. Bu davada; 3065 sayılı Kanun’un, gereğince, davacının katma değer vergisi mükellefi olup olmadığı, mükellef ise yapılan satış işlemi itibari ile kanunda düzenlenen istisnalardan yararlanıp yararlanamayacağı ya da vergiden muaf kabul edilip edilmeyeceği... gibi hususlar incelenecektir. Vergi davalarını çözümleme görevi ise 2576 sayılı Kanun uyarınca idari yargı içerisinde yer alan, vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır.

2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 16. maddesinde öngörülmüş bulunan şikayet yolu, anılan Kanun’un hallini mahkemeye bıraktığı hususlar hariç olmak üzere ve 2004 sayılı İcra İflas Kanun’u hükümlerinin uygulanmasıyla sınırlıdır.

Bu durumda, davacıdan tahsil edilen katma değer vergisinin kısmen iadesi istemiyle açılan davanın, görüm ve çözümünde idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolunda verilen karara katılmıyorum.

 

 

                             Birgül KURT