Ceza Bölümü         2008/4 E.  ,  2008/4 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :K.H. 

Sanık             :O.A

                       OLAY             :Çerkezköy/Tekirdağ 3. Zh. Tug. Mknz. P. Tb. 1. Mknz. P. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er O.A’ın , 27.7.2006 günü, hastane belgeleri üzerinde ameliyat tarihinin nerede olduğunun göstermesi için, aynı Komutanlık emrinde görevli Bölük Komutanı ve olay günü Bl. Nöb. Sb. Olan P. Tğm. O.E.’in kendisini yanına çağırdığı, sanığın söz konusu tarihi belge üzerinde gösterdiği, P. Tğm. O.E.’in bu tarihin ameliyat tarihi değil muayene tarihi olduğunu söylemesi üzerine, sanığın “sana yalan borcum mu var orada yazıyor” şeklinde karşılık verdiği, hareket ve konuşma üslubunu düzeltmesi için uyarıldığında, “ nasıl duracağımı sana mı soracağım” dediği, tekrar ikaz edildiğinde “nasıl duracağımı sana mı soracağım, senden mi öğreneceğim” şeklinde karşılık vermesi üzerine, P. Tğm. O.E.’in “ s..tir git karşımdan dediği, sanığın odadan dışarı çıkarken “ sana bu lafları yedireceğim, sana bunun hesabını soracağım, senin Allah’ını Kitabını sk. edeceğim” diye bağırmaya başladığı, uyarılması üzerine P. Tğm. O.E.’in üzerine doğru yumruğunu havaya kaldırarak hamle yaptığı sırada orada bulunan Uzm. Çvş. Ö.A tarafından tutularak etkisiz hale getirildiği, 28.7.2006 günü sabah içtiması sonrasında aynı Komutanlık emrinde görevli P. Yzb. H. S.’nün sanığı yanına çağırdığı, sanığın gayri nizami bir şekilde yanına gitmesi üzerine esas duruşa geçmesi için uyarıldığı halde duruşunda bir değişiklik yapmadığı, bunun üzerine H.S.’nün disiplin zafiyeti gördüğü gerekçesi ile istikamet vererek sanığa yat, sürün eğitimi yaptırdığı, sanığın fıtık rahatsızlığı olduğunu belirterek izin istemesi üzerine oturmasına izin verilen yerde bir müddet dinlendikten sonra oradan geçmekte olan H.S’nün sanığı yanına çağırması üzerine “ gelmiyorum” diye karşılık verdiği, bunun üzerine eğitim odasına gönderilen sanığın kendisini tutanların elinden kurtulup eğitim odasının camına vurarak camı kırdığı, böylece sanığın amiri tehdit, askeri eşyayı kasten tahrip suçlarını işlediği ileri sürülerek eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 82/2.130/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 20.9.2006 gün ve E:2006/1414, K:2006/1031 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

5. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 22.5.2007 gün ve E:2007/372, K:2007/606 sayıyla; sanığın, sağlık kurulu raporuna göre askerliğe elverişsiz olduğu anlaşıldığından, yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 106 ve 152. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturabileceği, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası,  Çerkezköy 1.  Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

ÇERKEZKÖY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 28.8.2007 gün ve E:2007/490, K:2007/609 sayıyla; yüklenen eylemin, askeri suç olduğu, olay tarihinde sanığın asker olduğu, sanığın terhis edilmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Çerkezköy Cumhuriyet  Başsavcılığı’nca,  Mahkememize  gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Rıdvan ALTUN, Sezai AKBULUT, Ramazan ÖZKEPİR, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, İrfan YILMAZLAR’ın, katılımlarıyla yapılan 04.02.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

 II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin adli yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı Yardımcısı Tezer Türkay GÜVEN’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

            Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde bulunan Çorlu Asker Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 11.12.2006 gün ve 9062-6671-06/SAĞ.KRL.-4388727  sayılı Raporuyla, sanığın suç tarihi olan 27.7.2006 ve 28.7.2006  tarihlerini de kapsar biçimde askerliğe elverişli olmadığına dair karar alındığı ve  sanığın terhis edildiği anlaşılmaktadır. 

            Bu durumda, Sağlık Kurulu Raporunun kapsam ve hukuki sonuçlarına göre, sanığın suç tarihinde "asker kişi" sıfatı kendiliğinden kalkmış sayılacağından, 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi anlamında "asker kişi" olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır. 

            Sanığın sivil kişi olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen maddeleri yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 

            353 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde  “Askeri mahkemeler, asker olmayan kişilerin aşağıda yazılı suçlarına ilişkin davalarına bakarlar.

            A) Askeri Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59, 63, 64, 81, 93, 94, 95, 100, 101 ve 102nci maddelerinde yazılı suçlar;

B) Birinci askeri yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde, karakollarda, kışla ve karargahlarda, askeri kurumlarda, yerleşme ve konaklama amacıyla kullanılan bina ve mahaller içinde askerlere fiilen taarruzda bulunan, söven veya hakaret eden veyahut askerlik görevine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için şiddet ve tehdide başvuranların Türk Ceza Kanunu'nun bu fiillere ilişkin 188, 190, 191, 254, 255, 256, 257, 258, 260, 266, 267, 268, 269, 271, 271 ve 273 üncü maddelerinde gösterilen suçları;

 C) Nöbetçi, devriye, karakol, inzibat, askeri trafik, kolluk veya kurtarma ve yardım görevi yapan askerlere (Umumi emniyet ve asayişi korumaya ilişkin önleyici ve adli zabıta görevlerini ifa ettikleri sırada jandarma, subay, astsubay, erbaş ve erleri hariç) karşı bu görevleri yaptıkları sırada işlenen yukarıdaki (B) fıkrasında yazılı suçlar;”         

 D) (İptâl: Anayasa Mah. nin 14.2.1978 Tarihli ve E. 1977/130, K. 1978/13 sayılı kararı ile.)

 E) Diğer kanunlar ile askeri mahkemelerde yargılamaları öngörülen suçlar” denilerek asker olmayan kişilerin askeri mahkemede yargılanma koşulları belirlenmiş iken, madde, 5530 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile değiştirilerek, uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı asker kişilerin askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Milli Savunma Bakanının iznine bağlı olacağı düzenlenmiştir. 

Öte yandan, 353 sayılı Yasa’nın 13. maddesi 5530 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile değiştirilerek, Askeri Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131. maddelerinde yazılı suçların, askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmayan sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenmesi halinde, bu kişilerin yargılanmalarının adli yargı mahkemeleri tarafından, Askeri Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılacağı, belirtilmiştir. 

353 sayılı Yasada yapılan  bu değişiklikle, sivil kişilerin barış zamanında, Askeri Ceza Kanunu’nun  yukarıda belirtilen maddelerinde yazılı suçları işlemeleri halinde adli yargı yerinde yargılanacakları kuşkusuzdur. 

            Açıklanan nedenlerle, olayda, 5530 sayılı Yasa ile değişik 353 sayılı Yasa’da belirtilen koşulların bulunmaması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Çerkezköy 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Çerkezköy 1. Asliye Ceza  Mahkemesi’nin 28.08.2007  gün ve E:2007/490, K:2007/609 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 04.02.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.