T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/357

KARAR NO  : 2022/628      

KARAR TR  : 28/11/2022

ÖZET: Davalı tarafından tesis edilen kat mülkiyetinin, terkin edilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle, açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı              :  A. G. Ş

Vekili               : Av. A. A

Davalılar         

İdari Yargıda  : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

Adli Yargıda    : Marmaris Tapu Müdürlüğü

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, müvekkilinin Muğla ili, Marmaris ilçesi,..... Mahallesi,.....parsel sayılı taşınmazda yer alan altı bağımsız bölümlü yapı için, davalı tarafından tesis edilen kat irtifakının ve kat mülkiyetinin terkin edilmesi talebinin reddine ilişkin, Marmaris Tapu Müdürlüğünün 21/05/2019 tarihli ve 4323 sayılı işleminin, yapılan itirazın reddine ilişkin Tapu ve Kadastro XVIII. Denizli Bölge Müdürlüğü Bölge Tapu ve Kadastro Kurulunun 29/07/2019 tarihli ve 10 sayılı işleminin ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 13/11/2019 tarih ve 4317466 sayılı işleminin iptali ile çatının altı mesken, teras çatı olarak kalması istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. İdari Yargıda

 

2. Muğla 1. İdare Mahkemesi 11/06/2020 tarihli ve E.2020/58, K.2020/655 sayılı kararı ile, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun Ek 1. maddesi hükmü uyarınca adli yargı yerlerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"...Bilimsel görüşler ve yargısal kararlarda tapu siciline tescil veya sicil kayıtlarının terkini ya da tadili gibi işlemlerden (yahut bu işlemlerin tesisi yönündeki taleplerin reddine ilişkin işlemlerden) kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün, kural olarak, adli yargının görevinde olduğu kabul edilmektedir. Zira, bu işlemler taşınmazın mülkiyet durumu üzerinde tashihe neden olan (veya tashihi önleyen) işlemlerdir. Belirtilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü, taşınmaz mülkiyetinin aidiyeti veya ayni haklarla kısıtlılık durumu gibi medeni hukuk statülerinin ve bu statüleri doğuran hukuki olayların incelenmesini gerektirir.

Bu bağlamda, konuya ilişkin mevzuat hükümleri ve somut olay birlikte irdelendiğinde; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun Ek 1'inci maddesi hükmü uyarınca adli yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır."

3. Davacı vekili bu kez,  ..... Belediyesinin Yapı Kullanım İzin Belgesi dayanak alınarak, onaylı mimari projeye aykırı olacak şekilde, onaylı tadilat projesi, tadilat ruhsatı vs. olmadığı halde varmış gibi gösterilerek kanuna aykırı olarak kurulan Marmaris Tapu Müdürlüğünün 12/11/2018 tarih 9894 yevmiye numaralı kat mülkiyetinin hükümsüzlüğünün tespitiyle, kat mülkiyetinin terkini veortak alan olan çatıdaki projeye aykırılıkların eski hale iadesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

4. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi 18/11/2021 tarihli ve E.2020/657 sayılı kararı ile, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmuştur.

5. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığının 18/04/2022 tarihli ve E.2022/72, K.2022/195 sayılı kararı ile,idari yargı yerince verilen gerekçeli görevsizlik kararından sonra, adli yargı yerine taşınan davada, mahkemece, uyuşmazlığayönelikherhangi bir hukuki değerlendirme yapılmadığı, gerekçeye yer verilmediği bu durumun Anayasa ve Kanun kurallarına, yüksek mahkeme içtihatlarına, somut uyuşmazlık kapsamında ise 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesineaykırı olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.

6. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi 14/06/2022 tarihli ve E.2020/657 sayılı kararı ile, idari bir işlemin denetlenmesi mahiyetindeki bu davanın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre adli yargıda görülme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 46,47 ve 48.maddelerinde kat mülkiyetinin ve kat irtifakının sona erme halleri. Ek 1.maddede ise bu kanunun uygulanmasından doğacak tüm uyuşmazlıkların çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir.

Kat mülkiyetinin sona ermesi başlıklı 46. maddesini üç ana başlık alında incelemek gerekir ise bunlar; tüm kat maliklerinin istemi üzerine kat mülkiyeti sicil kaydının silinmesi, anataşınmazın arsasıyla birlikte yok olması, anataşınmazın kamulaştırılması halleridir.

Anayapının harap olması başlıklı 47. maddesinde ise anayapının tamamının deprem, sel vb nedenlerle harap olması halinde kat mülkiyetinin kendiliğinden sona ereceği ile anayapının bağımsız bölümlerinden birinin harap olması ve o bölümün malikinin iki yıl içinde bölümünü yeniden yaptırmaması halinde diğer kat maliklerinin o bölüme ait arsa payının değeri karşılığında ve arsa payları oranında kendilerine devredilmesini hakimden isteyebileceklerini, yasanın 48.maddesinin ise sona ermesi gereken bir kat mülkiyeti ilişkisi ile ilgili bildirim ödevini ve bu bildirim üzerine tapuda yapılacak işlemleri düzenlendiği görülmektedir.

Kat irtifakının sona ermesi başlıklı 49. madde ise kat irtifakının sona erme hallerini, kat irtifakının hak sahiplerinin istemi ile sona erme, kat irtifakına konu arsanın sona tamamıyla yok olması veya üzerine yapı yapılamayacak hale gelmesi, arsanın kamulaştırılması ile irtifakın süreye bağlı sona ermesi başlıkları altında düzenlenmektedir.

Somut olayda her ne kadar kat mülkiyeti işleminin terkini talep edilmiş ise de dava içeriği itibariyle KMK düzenlenen sona erme nedenlerine dayanarak açılmamıştır. Dava Tapu Müdürlüğünün kat mülkiyetini onaylı mimari projesine aykırı olarak kurduğu iddiası ile idari bir işleme karşı, işlemi yapan idare hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Yukarıda yasal mevzuat detaylı açıklandığı üzere idari bir işlemin denetlenmesi mahiyetindeki bu davanın KMK hükümlerine göre adli yargıda görülmesi imkanı bulunmamaktadır ."

 

III. İLGİLİ HUKUK

7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"1. İdari dava türleri şunlardır:

a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar."

 

8. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 997. maddesi şöyledir:

 

"Taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek üzere tapu sicili tutulur.

Tapu sicili, tapu kütüğü ve kat mülkiyeti kütüğü ile bunları tamamlayan yevmiye defteri ve belgeler ile plânlardan oluşur.

Sicilin örneği, nasıl tutulacağı ve yardımcı siciller Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir."

 

9. Kanun'un 1013. maddesi şöyledir:

 

"Tescil, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine yapılır.

Edinen kimse, kanun hükmüne, kesinleşmiş mahkeme kararına veya buna eşdeğer bir belgeye dayanıyorsa, bu beyana gerek yoktur.

Bir aynî hakkı tescilden önce kazanan kimse, gerekli belgeleri ibraz ederek tescili isteyebilir."                

 

10. Kanun'un 1014. maddesi şöyledir:

 

"Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi, ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabilir."

 

11. Yine Kanun'un 1015. maddesi şöyledir:

 

“Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukukî sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.

İstemde bulunan kimse, kendisinin, sicilde hak sahibi görünen kişi veya bu kişinin temsilcisi olduğunu ispat etmek suretiyle tasarruf yetkisini belgelemiş olur.

Hukukî sebebin belgelenmesi, bu sebebin geçerliliği için gerekli şekle uyulduğunun ispatı suretiyle olur."

 

12. Aynı Kanun'un 1027. maddesi şöyledir:

 

“İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.

Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.

Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.”

 

13. Diğer taraftan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 9. maddesi şöyledir:

 

"Kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıklar, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre karara bağlanır.”

 

14. Kanun'un 12. maddesi şöyledir:

 

"Kat mülkiyetinin kurulması için, anagayrimenkulün kat mülkiyetine çevrilmesi hususunda o gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının aşağıda yazılı belgeler ile birlikte tapu idaresinde istemde bulunması gerekir:

a) (Değişik: 15/2/2018-7099/5 md.) Anagayrimenkulde, yapı veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleriyle oranlı arsa payları, kat, daire, iş bürosu gibi nevi ile bunların birden başlayıp sırayla giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı da açıkça gösterilmek suretiyle, proje müellifi mimar tarafından yapılan, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak onaylanan ve elektronik ortamda tapu müdürlüğüne gönderilen mimarî proje ile yapı kullanma izin belgesi.

b) Bağımsız bölümlerin kullanılış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28 inci maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafından imzalanmış bir yönetim plânı..."

 

15. Aynı Kanun'un 46. maddesi şöyledir:

 

"Kat mülkiyeti, kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesiyle sona erer.

Anagayrimenkulün bütün bağımsız bölümlerinin bir tek kişinin mülkiyetinde toplanmasiyle kat mülkiyeti kendiliğinden sona ermez.

Sicil kaydı, bütün kat maliklerinin veya bütün bağımsız bölümleri kendi mülkiyetinde toplamış bulunan malikin, anagayrimankuldeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesine ait yazılı istemi üzerine silinir ve o gayrimenkul, müstakil bölümlere bağlı arsa paylarına göre, genel kütükte yeni bir sayfaya gaçirilerek ve eski kayıtlariyle bağlantı sağlanmak suretiyle tescil olunur. Anagayrimenkulün niteliğinde kat mülkiyetinin kurulmasından sonra değişiklikler olmuşsa, yeni sicil kaydına bunlar da yazılır.

Bağımsız bölümlerden biri bir ayni hakla veya sicile şerh verilen bir şahsi hakla kayıtlanmış bulunuyorsa, hak sahibinin muvafakatiyle o hak kütükten silinmedikçe, anagayrimenkul üzerindeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesi ve kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesi istenemez"

 

16. Kanun'un 47. maddesi şöyledir:

 

"Kat irtifakına konu olan arsanın maliki veya ortak malikleri, tapu memuruna verecekleri yazılı bir beyanla kat irtifakına ait sicil kaydını sildirerek bu irtifaka her zaman son verebilirler.

Kat irtifakı, buna konu olan arsanın tamamiyle yok olması veya üzerinde yapı yapılamıyacak hale gelmesi veya kamulaştırılması ile kendiliğinden sona erer.

(Değişik fıkralar: 13/4/1983 - 2814/14 md.):

Kat irtifakına konu olan arsa üzerinde, bu irtifakın kurulması sırasında verilen plana göre beş yıl içinde yapı yapılmazsa maliklerden birinin istemi üzerine, sulh hakimi, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek, duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar verir. Süre istem üzerine yeniden uzatılabilir.

Yukarıdaki fıkra uyarınca kat irtifakı kaldırıldığında tapu kütüğündeki kayıt silinir."

 

17. Yine "Görevli mahkeme" başlıklı Ek madde 1 şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. "

 

18. Tapu Sicili Tüzüğü’nün “Terkin” başlıklı 69. maddesi şöyledir:

 

"(1) Tapu sicilinde terkin, tescilin kendisine hak sağladığı kimsenin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.

(2) Kayıtların terkininde, tescil istemleriyle ilgili hükümler uygulanır.

(3) Kanunda açıkça gösterilen hâller ile şerhedilmiş kişisel haklarda ve tescil edilmiş taşınmaz lehine veya kişisel irtifak haklarında belli bir süre söz konusu ise, bu sürenin dolması hâlinde taşınmaz malikinin istemi üzerine terkin işlemi yapılır.

(4) Bir aynî hakkın veya şerhedilmiş kişisel hakkın diğer sebeplere dayalı olarak sona ermesiyle kayıt hukukî değerini kaybettiği takdirde, yüklü taşınmaz maliki, terkini isteyebilir. Müdürlük, bu istemi yerine getirirse her ilgili, bu işlemin kendisine tebliğ tarihinden başlayarak otuz gün içinde terkine karşı dava açabilir."

 

19. Tüzüğün “Kaydın değiştirilmesi” başlıklı 72. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"(1) Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır."

 

20. 5912 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 1. maddesi şöyledir:

 

            “Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir."

 

21. Aynı Kanun'un 4. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kat irtifakı kurulmuş ve üzerindeki yapılar tamamlanıp yapı kullanma izin belgesi alınmış yapılarda, kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin başvurusu veya yapı kullanma izin belgesinin yetkili idarece tapu idaresine gönderilmesi üzerine zorunlu deprem sigortası poliçesi dâhil başkaca hiçbir belge aranmaksızın kat mülkiyetine resen geçilir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

22. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 28/11/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, Sulh Hukuk Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece adli yargı dosyası ekinde idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, dava dosyalarının tetkikinde, davacının idari yargıdaki talebinin davalı işleminin iptali, adli yargıdaki talebinin ise davalı tarafından tesis edilen kat mülkiyetinin hükümsüzlüğünün tespiti istemi olduğu, neticedeher iki dava dilekçesinin mahiyeti itibariyle aynı talebi havi olduğu ve sonuçta usule ilişkin başka bir noksanlığın da bulunmadığı anlaşıldığından, idari ve adli yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

23. Raportör-Hakim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

24.Dava, taşınmaz maliklerinden dava dışı üçüncü kişinin talebi doğrultusunda davalı tarafından tesis edilen kat irtifakının ve kat mülkiyetinin, terkin edilmesi talebinin reddine dair işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde; kat mülkiyetinin hükümsüzlüğünün tespiti, terkini veortak alan olan çatıdaki projeye aykırılıkların eski hale iadesine karar verilmesi istemiyle de adli yargı yerinde açılmıştır.

 

25. Dava dosyasının incelenmesinden, davacının da malik olduğu Muğla İli, Marmaris İlçesi,..... Mahallesi,.....parselde kâin altı bağımsız bölümden oluşan taşınmazda, dava dışı taşınmaz maliki üçüncü kişinin talebi doğrultusunda, yapı kullanma izin belgesine istinaden, Marmaris Tapu Müdürlüğünün 12/11/2018 tarih ve 9894 yevmiye numaralı işlemiyle kat mülkiyetine geçildiği, davacı tarafından, projesine uygun inşa edilmeyen yapı için tesis edilen kat irtifakının ve kat mülkiyetinin terkin edilmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin Marmaris Tapu Müdürlüğünün 21/05/2019 tarihli ve 4323 sayılıişlemi ile reddedildiği, bu işleme itiraz edilmesi üzerine Tapu ve Kadastro XVIII. Denizli Bölge Müdürlüğü Bölge Tapu ve Kadastro Kurulunun 29/07/2019 tarihli ve 10 sayılıişlemi ile itirazın reddine karar verildiği, yine davacı tarafından bu işleme de itiraz edilmesi üzerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 13/11/2019 tarihli ve 4317466 sayılı işlemi ile talebin reddedilmesi üzerine, kat mülkiyetinin hükümsüzlüğünün tespiti, terkini veortak alan olan çatıdaki projeye aykırılıkların eski hale iadesi istemiyle adli ve idari yargı yerinde eldeki davaların açıldığı anlaşılmıştır.

 

26. Bilindiği üzere, tapu siciline tescil veya sicil kayıtlarının terkini ya da tadili gibi işlemlerden yahut bu işlemlerin tesisi yönündeki taleplerin reddine ilişkin işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün, kural olarak, adli yargının görevinde olduğu kabul edilmektedir. Zira, bu gibi işlemler taşınmazın mülkiyet durumu üzerinde tashihe neden olanişlemler olduğundan bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde, medeni hukuk hükümlerinin de incelenmesi gerekmektedir.

 

27. Bu durumda, yukarıda arz olunan konuya ilişkin mevzuat hükümleri ve somut olaybirlikte değerlendirildiğinde, davanın kat mülkiyetinin onaylı mimari projesine aykırı olarak kurulduğundan bahisle açıldığı, uyuşmazlığın 634 sayılı Kanun'un uygulanmasından kaynaklandığı anlaşıldığından, iş bu davanın anılan Kanunun Ek.1. maddesi uyarınca adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

28. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/06/2022 tarihli ve E.2020/657 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/06/2022 tarihli ve E.2020/657 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

28/11/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                        Üye                              Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                              ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN