Hukuk Bölümü         2013/1113 E.  ,  2013/1297 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı      : S.A.

Vekili       : Av. A.Ç.

Davalılar  : 1. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

 Vekili      : Av. M.M.B.

                 2. Sancaktepe Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av.A.K. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;  müvekkilinin dava konusu 6287 Ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın  maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın imar planında “Dere Mutlak Koruma Alanı” olarak ayrıldığını, davacının kullanım hakkının imar düzenlemesi nedeni ile kısıtlandığını ve bu nedenle  zarar gördüğünü belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10,000 TL bedelin her bir davalının sorumlu oldukları tutarlar oranında en yüksek yasal  faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve taşınmazın tapusunun iptali ile davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemi ile adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Sancaktepe Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi; 18.04.2013 gün ve 2013/22 esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı  Sancaktepe Belediye Başkanlığı vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine  dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı;İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 30.9.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Sancaktepe Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Sancaktepe Belediye Başkanlığı bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı M. Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 Dava, davacının taşınmazına, imar planında “Dere Mutlak Koruma Alanı”nda kaldığı belirtilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın imar planında “Dere Mutlak Koruma Alanı”nda kalan kısmı bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL bedelin her bir davalının sorumlu oldukları tutarlar oranında en yüksek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve taşınmazın tapusunun iptali ile davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemi ile açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasında bulunan ve davalı İdarece dava dosyasına gönderilen yazıda; dava konusu taşınmaz üzerinde İdarelerince herhangi bir tesis, bina ve inşaat faaliY.i yapılmadığı, malikinin kullanmasına engel olacak şekilde tel çit v.b. şeylerle de çevrilmediği; bu bölgede bulunan parselle ilgili alım satımı engelleyici herhangi bir tedbir bulunmadığı, parsele İdareleri tarafından el atılmadığı; dava konusu parselin; 14.01.2011 tarih, 2 sayılı İSKİ Genel Kurul Kararı ile değişiklik yapılan ve 23.01.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği esaslarına göre; Ömerli Baraj Gölü’nün Uzun Mesafeli Koruma Alanında bulunduğu, dava konusu taşınmaza dair alınmış bir kamulaştırma kararı ve kamu yararı kararı bulunmayıp, parseller için 2942 sayılı kanununa göre herhangi bir kamulaştırma bedeli blokesi yapılmadığı ve 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı kanunun 10. maddesine göre İdareleri adına bedel tespiti ve tescil davası açılmadığı belirtilmiştir.

                Olayda, davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde, İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği gereği imar planlarında su havzasında ve dere mutlak koruma alanında bırakılarak, tasarruf hakkı kullanılamayacak şekilde kısıtlanan davacının taşınmazının bedelinin ödenmesine hükmedilmesinin istenildiği; mülkiyet hakkına getirildiği söylenen kısıtlamanın, taşınmazın maliki yönünden zarar doğurucu sonuçlarının olabileceğinde kuşku bulunmadığı; ancak, bu sonuç ya da sonuçların, bir idari işlem olan Yönetmelik ve imar planlarından başka anlatımla da, idari işlemlerden ve davalı idarenin Yönetmelik gereği yapılması gereken kamulaştırmalar konusundaki hareketsizliği şeklinde ortaya çıkan idari eylemlerden kaynaklandığı anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, Yönetmelik, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Sancaktepe Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının İstanbul Anadolu 14.  Asliye Hukuk Mahkemesi’nce reddine ilişkin kararın tazminata ilişkin kısım yönünden kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Sancaktepe Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE ilişkin İstanbul Anadolu 14.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.04.2013 gün ve E:2013/22 sayılı KARARININ TAZMİNATA İLİŞKİN KISIM YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA, 30.9.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.