Hukuk Bölümü         2013/342 E.  ,  2013/659 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : E. Sigorta A.Ş.

Vekilleri  : Av. Ümit Özata

  Adli Yargıda

Davalılar  : 1- Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü

Vekili      : Av. S.E.Y., Av. Ö.C.K.

                  2- Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. B.K.

                   İdari Yargıda

                   Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı 

O L A Y : Davacı şirket vekili, dava dilekçesinde, müvekkili şirkete  “Arabam Garantide Kombine Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan M.Ç.’ye ait  55 BS …. plakalı aracın, Yenice Sokak istikametinden Volga Türkleri Sokak istikametine seyir halindeyken No: 41 önüne geldiği sırada yol üzerinde bulunan rögar kapağına aracın alt kısmını çarptığını ve aracın hasar gördüğünü, düzenlenen trafik kaza tespit tutanağına göre, gerekli kontrolleri yerine getirmeyen,  gösterilmesi gereken özeni  göstermeyen, davalı kurumun işbu kazada asli kusurlu olduğunu; toplam 9.466,00 TL’lik hasar meydana geldiğini; tazminatın müvekkili şirket tarafından hasar gören M.Ç.’ye ödendiğini; T.T.K.’nun 1301'inci maddesine göre, sigortacı, hasar bedelini ödedikten sonra kanunen sigortalısının yerine halef olacağından ödenen miktarın tahsili için işbu davayı  açtıklarını ifade ederek; 9.466,00 TL alacağın, ödeme tarihi olan 27.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı kurumlardan tahsiline karar verilmesi istemiyle 16.8.2011 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalılar vekillerince, süresinde verilen birinci savunma dilekçesinde, dava konusu uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

SAMSUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 29.11.2011 gün ve E:2011/407, K:2011/483 sayı ile, davanın Saski Genel Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı’nın kusuru nedeniyle açılan rucuen alacak istemine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı Belediye ve Saski aleyhine rucuen alacak davası açılmış ise de, yol üzerinde bulunan rögar kapağına sigortalı aracın alt kısmını çarpmış olduğundan, çarpmanın etkisi ile araçta hasar meydana geldiğinin iddia edildiği, şu durumda davalıların hizmet kusurunun bulunduğunun ileri sürüldüğü, davalıların her ikisinin de kamu hizmeti gördüğü, kamu hizmeti görülürken kusurun bulunduğu ileri sürüldüğüne göre eldeki davanın İdari Yargıda görülmesi gerektiği, buna rağmen mahkemelerinde dava açıldığı, mahkemelerinin Belediye Başkanlığı ve Saski Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava nedeniyle görevinin bulunmadığı, açılan davanın İdari Yargıda görülmesi gerektiğinden, yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle yargı yolu bakımından mahkemelerinin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 1.6.2012 gün ve E:2012/1928, K:2012/7209 sayılı kararı ile, aracın rögar kapağına çarpması sonucu hasar gördüğünün belirtildiği ancak rögar kapağının kime ait olduğunun tespit edilemediği Mahkemece her ne kadar davalı SASKİ’nin kamu hizmeti görmesi ve hizmetin görüldüğü esnada kusurun meydana geldiği gerekçesiyle idari yargının görevli olduğu belirtilmişse de, tacir olan davalı SASKİ ile davacı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevi adli yargıya ait olup, öncelikle rögar kapağının davalı SASKİ’ye ait olup olmadığının tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının davalı Samsun İlkadım Belediyesi Başkanlığı yönünden reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının davalı SASKİ yönünden kabulü ile BOZULMASINA, karar vermiş, davalı Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı yönünden karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde 14.9.2012 tarihinde Samsun İlkadım Belediye Başkanlığına karşı dava açmıştır.

SAMSUN 1. İDARE MAHKEMESİ: 20.9.2012 gün ve E:2012/1109, K:2012/1078 sayı ile, uyuşmazlığın Yenice Sokak üzerindeki Volga Türkleri Sokak istikametinde seyir halinde iken yol üzerinde bulunan rögar kapağının aracın alt kısmına çarpması sonucu araçta davalı idarenin kusuru nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen kazaya dayalı tazminat isteminden kaynaklandığı, bu sebeple 2918 sayılı Kanun’da 6099 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile yapılan değişiklik ile bu tarz tazminat taleplerinden kaynaklanan davaların görüm ve çözümünün kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılması nedeniyle söz konusu uyuşmazlığın çözümünün Mahkemelerinin görev alanında olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, davacı vekilince karara itiraz edilmiş, Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin 18.12.2012 gün ve E:2012/571, K:2012/554 sayılı kararıyla itirazın reddine, kararın onanmasına karar verilmiş  ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU‘nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, Adli ile İdari Yargı Yerinde açılmış olan davalarda konu ve sebep ile davalı Samsun İlkadım Belediyesi Başkanlığının aynı olduğu açık olmakla birlikte, davalı Samsun İlkadım Belediyesi açısından açılmış olan davaların kesinleştiği görüldüğünden, bu davalıya ilişkin olarak, idari yargı dosyasının Mahkemece, Adli Yargı dosyası temin edilmeden Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, bu nedenle Başkanlık yazısıyla Adli Yargı dosyasının Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN’ın davada adli yargı, Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi isteminden ibaret bulunan bir rücuen tazminat davasıdır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Şirkete sigortalı vasıtanın geçirdiği trafik kazası neticesinde hasarlandığı, bahis konusu olay neticesinde şirkete sigortalı vasıtada 9.466,00 TL’lik hasarın meydana geldiği; tespit edilen hasar bedelinin sigortalı vasıta sahibine 27.10.2010 tarihinde ödendiği, ibraz edilen zabıt varakasına göre olayın meydana gelişinde davalı idarenin yol kusurunun tespit edildiği, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalısına tazminat ödeyen şirketin  kusur nispetine göre avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı ve 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı aynı içerikli iki kararı ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir. Başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” kararına varmıştır.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı yönünden kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2011 gün ve E:2011/407, K:2011/483 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ SAMSUN İLKADIM BELEDİYE BAŞKANLIĞI YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA, 13.5.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.