Hukuk Bölümü 1994/1 E., 1994/2 K.

  • BELEDİYE ZABITASININ DENETİMİ
  • İPTAL DAVASI
  • TİCARET VE SANAT İCRASINDAN MEN CEZASININ KALDIRILMASI
  • ZABITA DENETİMİ
  • 1608 S. UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKI... [ Madde 1 ]
  • 1608 S. UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKI... [ Madde 2 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı, Sivas İli Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü elemanlarınca yapılan denetim sonucu düzenlenen 20.9.1993 gün ve 12/27 sayılı tutanağa dayanılarak işyerinde sıcak su tertibatının bulunmadığı ve personelinin sağlık karnelerinin tamam olmadığı gerekçesiyle, 1608 sayılı Yasa`

    `ya bazı maddeler eklenmesine dair 151 sayılı yasayla konulan Ek-2. madde uyarınca, 4 gün süre ile ticaret ve sanat icrasından men cezası verildiğini ileri sürerek bu cezanın iptal edilmesi istemiyle 28.9.1993 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    SİVAS 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 12.10.1993 gün ve 93-41 D. İş sayıyla; 1608 sayılı Yasa`

    `da öngörülen para ve işyeri kapatma cezalarının verilmesinde öncelikle belediye encümenlerinin yetkili olduğu, olayda ise; işyeri kapatma kararının Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğünce verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.12.1962 gün ve 26/10 sayılı kararında yalnızca para cezalarına ilişkin itirazların sulh mahkemelerinde görüleceğinin belirlendiği, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bir kararında da belediyenin idari tasarruflarına giren bu gibi kararların itiraz merciinin adli yargı yerleri olmadığının kabul edildiği belirtilerek, idari nitelikte olan kapatma kararlarının idare mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı, aynı istekle 4.10.1993 tarihinde idare mahkemesinde dava açmıştır.

    SİVAS İDARE MAHKEMESİ; 6.10.1993 gün ve 958-727 sayıyla; "1608 sayılı Yasa`

    `nın 1. maddesinin, Belediye Meclis ve Encümenlerine Yasaların verdiği görev ve yetkiye dayanarak aldıkları kararlara aykırı davrananlara para ve ticaret ve sanat icrasından men cezası verebilecekleri ve buna itirazların mahsus hakimlerce, bulunmayan yerlerde sulh hakimlerince çözümleneceği hükmünü içerdiği, olayda dava konusu edilen işlemin 1608 sayılı Yasa uyarınca tesis edildiği, bu nedenle davanın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar da temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı, 25.10.1993 tarihli dilekçeyle idare mahkemesine başvurarak meydana gelen görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmesini istemiştir. İdare Mahkemesi dosyası 27.10.1993 gün ve 958-727 sayılı gönderme kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    Böylece, adli ve idari yargı arasında 2247 sayılı Yasa`

    `nın 14. maddesi uyarınca olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Selçuk Tüzün`

    `ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Dr. Ekrem Serim, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek`

    `in katılmaları ile yaptığı 21.2.1994 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Davanın konusu, belediye zabıtasınca yapılan denetimde işyerinde bazı eksiklikler görülerek Belediye Zabıta Müdürlüğünce verilen 4 gün süre ile işyeri kapatma cezasına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.

    Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16.4.1924 tarihli ve 486 numaralı Kanun`

    `un bazı maddelerini muaddil 15.5.1930 günlü ve 1608 sayılı Kanun`

    `un 3.1.1940 gün ve 3764 sayılı yasa ile değişik 1. maddesinde "belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerinin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlere belediye Kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara elli liraya kadar hafif para cezası tertibine (sözü edilen para cezası 12.6.1979 günlü, 2248 sayılı Yasa`

    `nın 23. maddeleri ile 20 misline çıkarılmıştır.) ve 3 günden 15 güne kadar ticaret ve sanat icrasından men`

    `e ve Türk Ceza Kanunu`

    `nun 536, 538, 557, 559. ve 577. maddeleri ile 553. maddesinin 1. fıkrasında yazılı cezaları tayine belediye encümenleri selahiyettardır. Şubelere ayrılan belediyelerde bu cezaları encümen namına ve yerine şube müdürleri tayin ederler." kuralı yer almaktadır. Aynı Yasa`

    `nın ek madde 2`

    `sine 5.12.1960 gün ve 151 sayılı Yasa`

    `nın 1. maddesi ile eklenen hükümde: "1608 sayılı Kanun`

    `un 1. maddesinde kayıtlı cezayı müstelzim hususları bizzat gördükleri takdirde il merkezi olan yerlerdeki belediye başkanları ile bulunduğu takdirde başkan muavinleri, şube müdürleri ve belediye başkanlarının bizzat yetki verdikleri müdürler seviyesindeki ilgili görevliler, re`

    `sen 25 liraya kadar hafif para cezası tertibine ve 4 güne kadar ticaret ve sanat icrasından men`

    `e, diğer yerlerdeki belediye başkanları ile bulunduğu takdirde başkan muavinleri re`

    `sen 10 liraya kadar hafif para cezası tertibine ve bir gün ticaret ve sanat icrasından men`

    `e yetkilidirler." denilmektedir.

    Bu hükme göre, belli edilen süre için verilen işyeri kapatma cezasının müdürler seviyesindeki ilgili görevlilerin re`

    `sen verilebileceği ve buna ilişkin itirazların da bu yasa çerçevesinde değerlendirilmeleri gerektiği sonucuna varılmaktadır. Dosyada mevcut belediye başkanlığı zabıta müdürlüğünün 27.9.1993 gün ve 12/27 sayılı ceza kararının başkan yardımcısı tarafından imzalandığı görülmektedir.

    Aynı Yasa`

    `nın 5.7.1934 günlü, 2575 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesinde "ceza kararlarına tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi ve yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir. İtirazda sebep gösterilmesi şarttır. Sebep gösterilmeyen itirazlar yapılmış sayılır. Ticaret ve sanattan men kararları ile para cezasını vermediğinden dolayı hapse değiştirme hükmünün infazı itirazın neticesine kadar geri bırakılır." denilmektedir.

    Maddede geçen "Mahsus Hakim" ibaresi ile yasa uyarınca verilecek cezalar nedeniyle yapılacak itirazlarda görevli ve yetkili olacak özel hakimlerin ifade edilmek istenildiği, 1608 sayılı Yasanın gerekçesinden anlaşılmaktadır. 486 sayılı Yasa`

    `da bu kabil belediye cezaları hakkında hiç bir yargı merciine başvurulamayacağı kabul edilmiş iken, 1927 yılında yürürlüğe giren 959 sayılı Yasayla, bunlara idare heyetleri önünde itiraz imkanı tanınmıştır. Bu uygulama idare heyetlerinin kuruluş, nitelik ve görevlerinin türü itibariyle uygun görülmemiş ve 1608 sayılı Yasa bu anlayış ve konuya daha uygun bir çözüm şekli getirmek amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim 1608 sayılı Yasa`

    `nın 30.3.1930 günlü Adliye Encümeni Mazbatasında, Yasa`

    `nın bu yönüyle, "ceza tertibi dolayısıyla herhangi bir haksızlık ve mağduriyete uğradıklarını iddia edenlerin itirazlarına en seri bir surette ve tam bir itminan verecek merciler tarafından tetkikine imkan vermeyi temine matuf" olduğu ifade edildikten sonra "5. ve 6. maddelerde itiraz olmayan yerlerde sulh hakimleri selahiyetli addolunmuş ve bu suretle de itirazların bir akim huzurunda tetkiki suretiyle tatminkar bir usul kabul olunmuştur." denilmektedir. Bu suretle maddedeki "Mahsus Hakim" ibaresinden sadece belediye işlerine bakmakla görevli olacak özel hakimlerin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Şifahi itirazları da kabul ile inceleyebileceği ve gerektiğinde muterizi celp ederek dinleyebileceği ifade edilen "Mahsus Hakim`

    `in yazılı yargılama usulünü uygulayan idare mahkemesi olarak anlaşılması mümkün değildir.

    Esasen Yasadaki mahsus hakim olmayan yerlerde sulh hakiminin yetkili olduğuna dair hüküm de bu sonucu doğurmaktadır.

    Bu itibarla, Belediye Başkanlığının verdikleri yetkiyle ilgili müdürlerin de yaptıkları denetim sonucu işyeri kapatma cezası verebilecekleri ve buna karşı itirazın adli yargı yerinde çözümleneceği sonucuna varıldığından Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nin 12.10.1993 gün ve 93- 41 D. İş sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 21.2.1994 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.