T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

            ESAS   NO : 2018/406

            KARAR NO : 2018/599

            KARAR TR: 22.10.2018

ÖZET: Taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planının değiştirilerek arsa tahsisinin iptal edilmesi nedeniyle, arsa bedelinin ödendiğinden bahisle, uğranıldığı ileri sürülen arsa bedeli ve gerçek müspet zararlarının imar planlarının değiştirildiği tarihten itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesiistemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K ARAR

 

 

 

 

Davacılar   :  1-H.K.

2-S.E.

3-L.T.

4-M.K.

5-Z.K.

Vekili         : Av. İ.K.

Davalılar    : Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili           : Av. B.Y.Ş.

 

O L A Y     :  Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi N. K.a ile davalı Belediye arasında dar gelirli ailelere konut edindirme projesi kapsamında sözleşme yapılarak 6642 ada 8 parsel nolu arsanın tahsis edildiğini, ancak daha sonra arsanın bulunduğu bölgedeki imar planının davalı belediye tarafından değiştirilmesi sonucu arsanın devrinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek, arsa bedeli olarak 15.000 TL ve güncel müspet zararlarının karşılanması için 2.500,00-TL olmak üzere 17.500,00-TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bölgedeki imar planının değiştirildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı idare süresi içinde verdiği savunmasında, davacıların murisi N.K.'ya 12 Mart 1999 tarihinde arsa tahsis belgesi verildiğini, 11/02/2014 tarihli toplantıda iki yıl içinde bina yapması gerektiği bildirildiği halde yapı ruhsatı almadığının ve inşaat yapmadığının tespit edildiğini; Gecekondu Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddesi doğrultusunda arsa bedeline mahsuben tahsil olunan meblağ iade edilerek arsanın geri alınabileceğinin düzenlendiğini; talebin idari yargıda çözümlenmesi gerektiği; dolayısıyla dava konusu açısından görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 14.2.2018 gün ve E:2017/615 sayı ile, davalının görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçe üzerine; dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: Davacıların dava açmaktaki amacının, 775 sayılı Yasa uyarınca başlanılan tahsis işlemlerininsonuçlanmaması nedeniyle ödediğini iddia ettikleri arsa bedeli nedeniyle oluşan zararın tazmini olduğundan, davacıların talebinin 775 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın çözsümünde idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu, bu nedenle 2247 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

Başkanlığımızca, 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca tahsis belgesi karşılığı tapu kaydının hukuki nedenlerle verilememesi sonucu tahsis bedeli ödeyenin uğradığını iddia ettiği zararın tazminine ilişkin davanın, işlemin davalı idarenin re'sen ve tek taraflı kamu gücü kullanması sonucu ortaya çıkması sebebiyle ve işlemin idari niteliği itibarı ile idare mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı; Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Kanunun 10. Maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.2.2018 tarihli ve E:2017/615 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Belediye Başkanlığı vekilinin, anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Balıkesir İli, Karesi İlçesi, 2. Kayabey Mahallesi, 5 nolu Gecekondu Önleme Bölgesinde bulunan 6642 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planının değiştirilerek arsa tahsisinin iptal edilmesi nedeniyle, arsa bedelinin ödendiğinden bahisle, uğranıldığı ileri sürülen arsa bedeli için şimdilik 15.000,00-TL, gerçek müspet zararları için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 17.500,00-TL'nin imar planlarının değiştirildiği tarihten itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

775 sayılı “Gecekondu Kanunu”nun “Kapsam ve tarif” başlıklı 1. maddesinde; "Mevcut gecekonduların ıslahı, tasfiyesi, yeniden gecekondu yapımının önlenmesi ve bu amaçlarla alınması gereken tedbirler hakkında bu kanun hükümleri uygulanır.”; 2.maddesinde; “Bu kanunda sözü geçen (Gecekondu) deyimi ile, imar ve yapı işlerini düzenliyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait olmıyan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar kastedilmektedir.”; 4.maddesinde; “Gecekonduların ıslah, tasfiye ve önleme bölgeleri içinde bulunan binalı ve binasız vakıf taşınmaz mallardan 3 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamı dışında kalanları, bu kanunda belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere, aşağıdaki şartlarla ve genel hükümlere göre bedeli ödenmek suretiyle ilgili belediyelerin mülkiyetine geçer:

a) Arazi ve arsaların bedeli; bulunduğu şehir, kasaba ve bölgenin özellikleri, yapılmış ve yapılacak kamu hizmet ve tesislerinin durumu vesair hususlar da gözönünde bulundurularak, ilgili belediye ve Vakıflar İdaresi arasında anlaşma yolu ile tesbit edilir.

b) Bu arazi ve arsalar üzerinde Vakıflar İdaresine ait herhangi bir yapı bulunduğu takdirde, bu yapının bedeli ayrıca hesaba katılır.

c) Bedele ait anlaşmazlıklar mahalli asliye hukuk mahkemelerince basit muhakeme usulü ile hallolunur. Bu anlaşmazlıklar taputesciline engel olamaz.

Vakıflar İdaresi ve tapu daireleri vakıf taşınmaz malların cins, miktar ve yerleri ile diğer vasıflarını açıkça belirten listeleri, talepleri üzerine en geç 2 ay içerisinde ilgili belediyelere bildirmekle yükümlüdürler.

Belediyeler, kendi mali güçleri ve programlarına göre, bu taşınmaz malların tamamen veya peyderpey tescilini istiyebilirler.

Sözü geçen bölgelerde Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından yaptırılacak kamu hizmet ve tesisleri için lüzumlu vakıf taşınmaz mallar da yukarıdaki esaslara göre bu İdarelere intikal ettirilir.”; “Arsa tahsisi şart ve şekilleri” başlıklı 25.maddesinde; “7 nci madde gereğince tesbit olunan önleme bölgelerindeki arsalar, öncelikle gecekonduların ıslahı ve tasfiyesi sebepleriyle açıkta kalacaklara ve diğer konutsuz vatandaşlara verilir.

Bu arsalardan, ıslah ve tasfiye bölgelerinde bulunan diğer yapı sahiplerinden yapısının tasfiyesini istiyenler de faydalanabilirler.

Her ne sebeple olursa olsun, bu kanun hükümlerince arsa tahsis edilecek kimselerin, yoksul veya dar gelirli olması, kendisinin veya eşinin veya ergin olmıyan çocuğunun herhangi bir belediye sınırı içinde ev yapmaya müsait arsaya veya her hangi bir yerde bir ev veya apartmanın ayrı bir dairesine karşılık olan payına sahip bulunmaması şarttır.

Kimlerin yoksul ve dar gelirli sayılacağı, kendisine arsa tahsis edileceklerin öncelik sırası ve yukarda sözü geçen diğer hususların esasları yönetmelikte belirtilir.”; 26.maddesinde; “ (Değişik : 6/6/1984 - 3016/1 md.) 25 inci maddede sözü geçen arsalar yönetmelikte belirtilen şekil ve esaslar dahilinde ve tespit olunacak bedellerle kendilerine arsa verilmesi gerekenlere dağıtılır.

Arsa ve binaların halihazır durumları ile şahıslara veya kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis veya satışları valiliklerince tespit ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca onaylanan emsal bedel üzerinden yapılır.

Binalar ve konutlar, valiliklerin teklifi üzerine, bu bedelin yüzde yirmibeşi (% 25) peşin olarak yatırılmak ve vade farkı alınmak kaydıyla taksitle de satılabilir.

Şahıslara veya kamu kurum ve kuruluşlarına, arsaların ve binaların satış veya tahsisine dair esaslar Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”; “Yardımlar ve muafiyetler” başlıklı 27.maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine arsa tahsis edilenlerle gecekondusunu ıslah edeceklere, imkanları nispetinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca, mahalli belediyelerce veya diğer daire ve kurumlarca her türlü teknik yardım yapılır ve bunlara uzun vadeli konut kredisi verilmesi ve ayni yardım yapılması yoluna gidilir. Islahı gereken konutların tesbiti işlemleri, arsa tahsisi, yeniden konut yapacaklara veya konutunu ıslah edeceklere temin olunacak kredi veya yapılabilecek ayni ve teknik yardımların miktar, şekil ve sair şartlarına dair esaslar yönetmelikte belirtilir.

Kendilerine arsa tahsis edilenler, yönetmelikte belirtilen işlemleri, tahsis tarihinden itibaren 6 ay içinde tamamlamıya ve krediye ihtiyaçları bulunduğu ve yönetmeliğe göre gerektiği takdirde, Türkiye Emlak Kredi Bankasında kendilerine kredi tahsisini gerektirecek şekilde hesap açtırmaya mecburdurlar. Bunlardan krediye hak kazananların kredi tahsis tarihinden itibaren diğerlerinin ise, arsa tahsisi tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde konutlarını yapmaya başlamaları ve 32 nci maddeye uygun olarak önceden tesbit edilen plana göre, nüve kısmını en geç 2 yıl içinde bitirmeleri şarttır.

Bu şartlara uymıyanlardan, bu kanuna göre tahsis edilmiş veya edilecek taşınmaz mallar hiçbir hüküm alınmasına lüzum kalınmaksızın geri alınır.” hükümlerine;

4706 sayılı “Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un “Taksitle ödeme, satış bedelinden pay verilmesi, belediyelere devir” başlıklı 5.maddesinde; “ (Değişik: 3/7/2003-4916/4 md.) Hazineye ait taşınmazların satış bedeli taksitle de ödenebilir. Taksitle ödeme halinde, satış bedelinin en az dörtte biri peşin, kalanı en fazla iki yılda ve taksitlerle kanunî faizi ile birlikte ödenir.

Taksitli satışlarda taksit tutarını ve kanunî faizlerini karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu verilmesi veya satışı yapılan taşınmazın üzerinde 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde, taşınmaz alıcısı adına devredilir. (Ek cümle: 16/7/2004-5228/52 md.)Alıcısı adına mülkiyet devri yapılmayan taşınmazlara ilişkin taksitli satışlarda, alıcı tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, tahsil edilen tutarlardan ihale sırasında alınan geçici teminata isabet eden tutar Hazineye irat kaydedilerek kalanı alıcıya aynen iade edilir.

Taksitlendirme dışında bırakılacak bedel ile taksit süresi ve sayısını köy sınırları veya belediye ve mücavir alan sınırları itibarıyla belirlemeye Bakanlık yetkilidir.

16.2.1995 tarihli ve 4070 sayılı Kanuna göre yapılan satışlarda bedelin taksitle ödenmesi halinde, taksitle ödenecek kısma faiz uygulanmaz.

Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından öncelikle yerinde muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla % 10'u, ilgili belediyelerin 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına aktarılır. Kalan kısmından ise ilgili belediyeye % 30, varsa büyükşehir belediyesine % 10 oranında pay verilir. Belediye mücavir alan sınırları dışındaki köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış bedellerinin tahsil edilen kısmından, % 25 oranında; dörtte biri ilgili köy tüzel kişiliğine ödenmek ve kalanı diğer köylere götürülecek hizmetlerde kullanılmak üzere, il özel idarelerine pay verilir. Bu paylar tahsilini takip eden ayın yirmisine kadar ilgili idarelerin hesaplarına aktarılır. Belediyelere veya köy tüzel kişiliklerine yapılan satış ve devirlerden elde edilen gelirler ile özel ödenek kaydedilen satış gelirlerinden pay verilmez.(Ek cümle: 23/7/2010-6009/33 md.) Köy sınırları içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım arazilerinin kiracılarından tahsil edilen kira gelirlerinin yüzde onu, 442 sayılı Köy Kanununda belirlenen görevlerde kullanılmak kaydıyla, tahsilatı izleyen ay içinde bu gelirlerin elde edildiği köy tüzelkişiliği hesabına aktarılmak üzere emanet nitelikli hesaplara kaydedilir. Maliye Bakanlığı bu oranı iki katına kadar artırmaya yetkilidir.

Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen, Hazineye ait taşınmazlardan, 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez. Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az yüzde onu peşin ödenmek üzere beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanunî faiz oranının yarısı uygulanır. Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye belediyeler yetkilidir.

Bu taşınmazlardan gerekli olanlar için öncelikle imar planları veya imar uygulaması yapılır. Belediyelerce imar planı ve/veya imar uygulaması yapılmadan kadastral parsel üzerinden yapılan satışlarda, düzenleme ortaklık paylarına ilave olarak, satışı yapılan arazinin düzenlemeden önceki yüzölçümünün % 20'sinin, satış bedelinden aynı oranda düşülmek kaydıyla eğitim ve sağlık tesisleri ile diğer resmî tesis alanları için ayrılabileceğine ve bu amaçla ayrılan alanların bedelsiz ve müstakil parsel şeklinde Hazine adına resen tescil edileceğine dair tapu kütüğüne şerh konulur.

Yapılacak yazılı tebligat tarihinden itibaren bir yıl içinde satın alınma talebinde bulunulmayan veya üzerinde yapılanma olmayan ve bu madde kapsamında devredilen taşınmazlar genel hükümlere göre belediyece satılabilir. Devir tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyece satılamayan taşınmazlar, belediyelerin muvafakatine ve hükme gerek olmaksızın Hazine adına resen tescil edilir. (Ek cümle: 23/7/2010-6009/33 md.) Bu süre Bakanlık tarafından 5 yıla kadar uzatılabilir.

Belediyece satılan taşınmazların satış bedelleri, alıcıları tarafından Bakanlıkça belirlenecek saymanlık hesabına yatırılır. Bu bedeller hiçbir şekilde haczedilemez. Tahsil edilen bedellerden beşinci fıkraya göre pay ayrılır.

(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/33 md.) Bu maddenin altıncı fıkrası uyarınca ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilen taşınmazların yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine doğrudan satılması halinde, ilgili belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren ecrimisil alınmaz. Ancak taşınmazların genel hükümlere göre değerlendirilmesi halinde ecrimisil alınır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi'nin 3/7/2014 tarihli ve E:2014/9 ve K:2014/121 sayılı kararıyla.)” hükmüne;

2577 sayılı “İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinin 1. fıkrasında; “(Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) ise, İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelere göre, Yasa'da öngörülen usul ve esaslara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı tahsis yapılarak, gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra da yapılmış olan tahsisin esas alınması suretiyle tapu verilmekte olduğu;775 sayılı Yasa hükümlerine göre ilgili idarenin hak sahiplerine tapu verme yetkisinin ve 4706 sayılı Yasa kapsamında, belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait taşınmazların devrine ilişkin hususların,idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak karşımıza çıktığı görülmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, Balıkesir İli, Karesi İlçesi, 2. Kayabey Mahallesi, 5 Nolu Gecekondu Önleme Bölgesinde bulunan 6642 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın mülga Balıkesir Belediyesi tarafından davacıların murisi Nureddin Kaya adına 775 sayılı Yasa uyarınca tahsis edildiği, anılan taşınmaz üzerinde 775 sayılı Yasa uyarınca iki yıl içinde bina yapılması gerekirken yapı ruhsatı alınmadığı ve nüve inşaatının da yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, aynı durumda olan diğer taşınmazlarla birlikte Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisinin 19.04.2016 tarih ve 500 sayılı kararıyla 5393 sayılı Belediye Kanununun 18-e ve 69. maddelerine göre Balıkesir Gayrimenkul Yatırım ve Gıda Anonim Şirketine ayni sermaye olarak konulmasına ve tapu devrinin yapılmasına karar verildiği, davacılar tarafından 775 sayılı Yasa uyarınca tahsis edilen taşınmazın bedelinin tamamının ödendiği, arsa tahsisinin tek taraflı olarak iptal edildiği, yapılan imar planı değişikliği ile taşınmazın kendilerine devrinin imkansız hale geldiği, bu nedenle taşınmazın rayiç bedelinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda davacı tarafından; 775 sayılı Yasa uyarınca başlanılan tahsis işlemlerinin sonuçlanmaması veödendiği iddia edilen arsa bedeli nedeniyle oluştuğu önesürülen zararın tazmininin amaçlandığı; dava konusu edilen işlemin, 775 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın ise; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi kapsamında ve gecekondu mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalıBalıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.2.2018 gün ve E:2018/615 sayılı kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalıBalıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.2.2018 gün ve E:2018/615 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ