T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/643

KARAR NO  : 2024/70      

KARAR TR  : 04/03/2024

ÖZET: 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 26/1-a ve Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30/4. maddesine muhalefet edildiğinden bahisle, davacı firma hakkında her sefer için (50) uyarma cezası verilmesine ilişkin ihlal tespit tutanağı ile Kanun'un 26/1.a maddesine muhalefet edildiğinden bahisleidari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

Davacı    : ... Taş.Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti.

Vekili      : Av. O. B

Davalı     : Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı

Vekili      : Av. S.Ö.İ.Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1.Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı VII. Bölge Müdürlüğünce yapılan denetim sonucunda, davacı firmanın Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 30/4. maddesini ihlal ettiğinden bahisle, 21/11/2022 tarih UAB-ELK-A ve 025386 sıra nolu ihlal tespit tutanağı tutularak, 50 uyarma cezası; yine aynı araç ile ilgili olarak 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 26/1-a maddesi uyarınca, 21/11/2022 tarih UAB-A seri 516367 sıra nolu idari para cezası karar tutanağı ile 3.230 TL idari para cezası verildiğinin davacıya bildirilmesi üzerine, davacı vekili bu tutanakların iptali istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliği 18/04/2023 tarih ve D.İş No.2022/6976 sayılı kararı ile, idari yaptırım kararlarınına yönelik başvurunun, 5326 sayılı Kanun'un 27/8 ve 28/1-bhükümleri uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Başvuru dilekçesi, idari yaptırım tutanakları, ilgili kurumun cevabı yazı ve ekleri ile tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; aynı eylem sebebiyle idarece araç hakkında trafikten men tutanağı da düzenlendiği; düzenlenen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun kapsamında, diğer kanunlarda yer alan 'idari tedbirlerden' olması, ilgili Kanun'da aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, 5326 sayılı Kanun'a göre idari para cezalarına karşı Sulh Ceza Mahkemelerine (Hakimliklerine) başvuruda bulunulabileceği, şayet idari para cezasıyla birlikte, aynı kabahat nedeniyle idari yargıda incelenebilecek idari tedbir mahiyetinde bir yaptırıma da karar verilmişse bu kez incelemenin idari yargı mercilerinde görüleceğinin düzenlenmiş olması nedeniyle somut olayda başvuruya konu edilen uyarma tutanağı karşısında itiraz hususunda karar vermekle görevli yargı merciinin idari yargı olduğunun anlaşılması, Nitekim benzer olaya ilişkin Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 28/09/2021 tarih 2021/11449 Esas 2021/11401 Karar sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu görülmekle; Kabahatler Kanunu'nun 27/8 ve 28/1-b maddeleri gereğince başvurunun görev yönünden reddine..."

 

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdariYargıda

 

4. Gaziantep 2. İdare Mahkemesi 22/06/2023 tarih ve E.2023/677, K.2023/1076 sayılı kararı ile, davacı tarafından hangi işlem/işlemlerin iptalinin istenildiğinin net bir şekilde ortaya konulması, dilekçe ekinde iptali istenilen işlemlerin bir örneğinin eklenmesi ve dilekçenin giriş ve sonuç kısımlarının aynı talebe yer verecek şekilde düzenlenmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin bu haliyle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesiyle, dava dilekçesinin reddine karar vermiştir.

 

5. Davacı vekili bu kez, dilekçe ret kararında belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra dilekçesini yenileyerek, uyarma ve idari para cezasının iptali istemiyle dava açmıştır.

 

6. Gaziantep 2. İdare Mahkemesi 04/10/2023 tarih ve E.2023/2272 sayılı kararı ile, Kabahatler Kanunu'nun 5560 sayılı Kanun'la değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, uyuşmazlığa konu uyarma ve para cezasına ilişkin karara karşı açılan davanın görüm ve çözümünde anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"... Uyuşmazlıkta, 4925 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği uyarınca davacı şirkete verilen para cezası ve uyarma cezasına ilişkin idari yaptırım kararına dayanak oluşturan tutanağın 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 4925 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerle Kanun’un yeniden düzenlendiği ve bu haliyle 4925 sayılı Kanun’da ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Yönetmelikte görevli yargı yeri hususunda hüküm bulunmadığı, kanun yoluna ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, para cezası ve uyarma cezasına ilişkin karara karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Nitekim; benzer bir uyuşmazlıklara ilişkin olarak Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 28/02/2022 tarih ve E:2022/57, K:2022/92 sayılı kararı ve 28.05.2020 tarih ve E:2020/281, I K:2020/299 sayılı kararı da bu yöndedir."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

7. 4925 sayılı Karayolu TaşımaKanunu’nun "Amaç" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı; karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının, diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır."

 

 

 

 

8.4925 sayılı Kanun'un "Kapsam" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.

            Ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Kanun hükümlerine tâbi değildir.

            İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir.

Uluslararası anlaşmalar ile savaş hali, olağanüstü hal ve doğal afet durumlarında uygulanacak hükümler saklıdır."

 

9. 4925 sayılı Kanun'un "Yetki belgesi alma zorunluluğu ve taşıma hizmeti" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur."

 

10. 4925 sayılı Kanun'un "İdarî para cezaları" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi şöyledir:

 

"(Değişik: 12/7/2013-6495/32 md.)

Bu Kanunun;

a) 5 inci maddesine göre yetki belgesi almadan veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara bin Türk Lirası, yetki belgesi olduğu halde taşıtını yetki belgesine kaydettirmeden kullananlara beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir ve aynı kabahat için 48 saat geçmeden ikinci bir ceza verilmez."

 

11. 4925 sayılı Kanun'un"Ceza uygulaması" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

" (Değişik: 25/6/2009-5917/34 md.)

            Bu Kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği Bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli, sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri, terminallerde görevli belediye zabıtası yetkilidir.

 

            Bu Kanun kapsamında faaliyet gösterenlere hangi hallerde uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklinde idari müeyyideler uygulanacağına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.

            Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez."

 

12. 08/01/2018 tarihli ve 30295 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin “Yetki belgesi alma zorunluluğu” başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"Bu Yönetmelik kapsamına giren taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri faaliyetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyetlere uygun olan yetki belgesini/belgelerini Bakanlıktan almaları zorunludur."

 

13.Yönetmeliğin “Taşımacılık faaliyetlerinde genel kural” başlıklı 8. maddesi şöyledir:

 

"Taşımacılık faaliyetleri; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en aza indirilecek, fert, toplum ve çevre sağlığı ile bunların güvenliğini olumsuz yönde etkilemeyecek ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirilir, onaylı zaman tarifesinde belirtilen saatteki sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 36 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları ile 38 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahat başlayıncaya kadar, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar. "

 

14. Yönetmeliğin "Taşıt belgelerine kayıtlı taşıtların kullanılması ve istisnai haller" başlıklı 30. maddesinin (4) fıkrası şöyledir:

 

"(4) (Değişik:RG-15/11/2019-30949) A1, B2, D2 ve servis taşımacılığı yapmak üzere D4 yetki belgesi olan yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir. Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir."

 

15. Yönetmeliğin "İhlal ve idari para cezası karar tutanağı düzenlenmesi" başlıklı 67. maddesişöyledir:

 

"(1) Kanunda öngörülen ve bu Yönetmelikte belirtilen kusurları ve/veya ihlalleri işleyenler hakkında, 66 ncı maddede belirtilen görevliler tarafından idari para cezası ve/veya ihlal tespitine dair tutanak düzenlenir.

(2) Tutanaklar, para cezası gerektiren kusurlar için idari para cezası karar tutanağı, uyarma gerektiren mevzuat ihlalleri için ihlal tespit tutanağı olmak üzere iki şekilde düzenlenir.

(3) Birden fazla kusurun bir arada işlenmesi halinde her kabahat için ayrı idari para cezası karar tutanağı düzenlenir.

(4) Birden fazla mevzuat ihlalinin bir arada işlenmesi halinde her ihlal için ayrı ihlal tespit tutanağı düzenlenir. (Ek cümle:RG-21/11/2020-31311) Ancak, bu fıkra kapsamında ayrı ayrı düzenlenmesi gereken ihlal tespit tutanakları, yapılan ihlaller ve karşılığındaki uyarma adetleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle elektronik ortamda tek bir ihlal tespit tutanağı olarak düzenlenebilir.

(5) İdari para cezalarına ilişkin diğer hususlarda (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan mevzuat esas alınır.

(6) Bu maddeye göre düzenlenecek tutanaklar, elektronik olarak da düzenlenebilir. Elektronik olarak düzenlenecek tutanaklara ilişkin hususlar, Bakanlıkça düzenlenir."

 

16. Aynı Yönetmeliğin "Uyarma" başlıklı 69. maddesi şöyledir:

 

"(1) (Değişik:RG-21/11/2020-31311) Bu maddenin sekizinci fıkrasındaki ihlallere verilecek uyarmalar hariç olmak üzere, yetki belgesi sahiplerine uyarma verilmesini gerektiren ayrı ayrı her bir ihlal için uyarmaya konu olan ihlalin devam etmesi halinde aynı yaptırım yeniden uygulanır ve bu süreç ihlal giderilinceye kadar tekrarlanır.

(2) 40 ıncı maddenin yirminci fıkrasının (a) bendinde belirlenen sermaye haricindeki diğer değişikliklere ilişkin verilmesi gereken uyarmalar, firmanın birden fazla yetki belgesi sahibi olması halinde, her yetki belgesi için ayrı ayrı uygulanır.

(3) Yetki belgesi sahiplerinin, 40 ıncı maddenin yirminci fıkrasının (a) bendinde belirlenen değişiklikleri, kısmen veya toplu olarak aynı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlatarak yasal süresi geçtikten sonra bildirmeleri halinde, bu durum tek bir ihlal kabul edilir.

(4) Yenileme işlemi tamamlanmış yetki belgesi için, yenileme işleminden önce gerçekleşmiş olan, ancak uyarma verilmemiş ihlallere ilişkin uyarma verilemez.

(5) Yetki belgesi sahiplerinin, bu Yönetmeliğe göre verilen uyarmaları kaldırabilmeleri için, uyarma başına (Değişik ibare:RG-31/12/2021-31706 6. Mükerrer) Ek-1’de belirtilen ücreti, Bakanlık döner sermaye hesaplarına ödemeleri şarttır. Söz konusu ödemenin yapılmasından sonra uyarmalar kaldırılır. Bu ücret, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak213 sayılı Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında her takvim yılı başından geçerli olmak üzerearttırılır.

(6) Bakanlıkça, takvim yılı başından itibaren (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) aylık dönemlerle re’sen yapılacak kontrollerde; yetki belgesi sahiplerinin, kontrol edilen dönem için, 40 ıncı maddenin üçüncü, dördüncü, altıncı ve onüçüncü fıkraları (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) ile 44 üncü maddenin altıncı ve yedinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirenlerin (Ek ibare:RG-31/12/2021-31706 6. Mükerrer)veya TS ISO 39001 standardına uygunluğunu belgeleyen yetki belgesi sahiplerinin, kontrolü yapılan yetki belgesi faaliyetleri için, varsa daha önce verilmiş ve henüz kaldırılmamış olan uyarmalarından, toplam 20 uyarma iptal edilir. Bu fıkranın uygulanması sırasında, iptal edilebilecek toplam uyarma sayısının 20’den az olması halinde, iptal edilecek uyarma sayısı, mevcut olan uyarma sayısı olarak değerlendirilir. Ancak, bu fıkraya göre kaldırılmış olan uyarmaların, haksız yere iptal edildiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, iptal edilen uyarmalar yeniden verilir.

(7) (Ek:RG-15/11/2019-30949) Bu Yönetmeliğin 40 ıncı maddesinin üçüncü, dördüncü, altıncı ve onüçüncü fıkraları (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) ile 44 üncü maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarındaki yükümlülüklerle ilgili, Bakanlıkça yapılacak kontroller neticesinde, yetki belgesinin geçerlilik süresi içerisinde;

a) Hiç uyarma almayanlara 1 yıllık süre,

b) En fazla 50 uyarma alanlara 6 aylık süre,

yetki belgelerinin yenilenmesi sırasında, 17 nci maddenin birinci fıkrasındaki süreye eklenir. Ancak, bu fıkraya göre verilmiş sürelerin haksız yere verildiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, verilen süreler, ilgili yetki belgesinin ilk yenilenmesi sırasında 17 nci maddenin birinci fıkrasındaki sürelerden düşülür.

(8) (Ek:RG-15/11/2019-30949) 40 ıncı maddenin üçüncü, dördüncü ve altıncı (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) fıkrasındaki yükümlülüklerle ilgili olarak U-ETDS’ye;

a) Yapılan sefere ilişkin bilgi/veri iletmeyenlere, her sefer için 15 uyarma,

b) İletilen seferlerde, sefer başına (gidiş veya dönüş) 10 adedi geçmemek üzere eksik/yanlış bilgi/veri gönderenlere, her eksiklik/yanlışlık için 1 uyarma,

c) (Ek:RG-10/1/2020-31004) Taşıtta görevli personel bilgisinin hiç bildirilmemesi veya eksik/yanlış bildirilmesi halinde, her sefer için 10 uyarma,

ç) (Ek:RG-16/7/2023-32250) Yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde, yolcunun beyan ettiği ve Bakanlığa bildirilen/iletilen varış noktasından önce inen yolculara ilişkin bilgilerin, bu hususun gerçekleştiği andan itibaren 30 dakika sonrasına kadar bildirilmemesi/iletilmemesi durumunda her yolcu için 5 uyarma, yetki belgesi sahibine verilir. Ancak, bu maddeye göre yaptırım uygulanan firmanın, bu kabahatinin sonradan suç unsuru teşkil ettiğinin tespiti halinde, yetki belgesi sahibine ayrıca 150 uyarma verilir."

 

17. Yönetmeliğin "Geçici durdurma ve yetki belgesi iptali" başlıklı 70. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir:

 

"(3) Yetki belgesi sahibine verilen ve kaldırılmamış olan uyarmaların sayısının 150 adede ulaşması ve bu hususun tebliğini izleyen 15 gün içinde ödeme yapılarak uyarmaların sayısının 150 adedinin altına düşürülmemesi halinde, ihlale konu olan yetki belgesinin faaliyeti geçici olarak durdurulur. Bu şekilde yetki belgesi kapsamında geçici olarak faaliyeti durdurulanların, gerekli ödemeyi yaparak uyarmaların sayısını 150 adedin altına düşürmeleri halinde, yetki belgesi faaliyetlerine izin verilir.

(4) 40 ıncı maddenin üçüncü, dördüncü, altıncı ve onüçüncü fıkraları (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) ile 44 üncü maddenin altıncı ve yedinci fıkralarının; bir yıl içerisinde 30 kez ihlal edildiğinin tespiti halinde, firmanın ilgili yetki belgesi kapsamındaki faaliyeti üç gün süreyle durdurulur. Sürenin hesabında, ilk ihlalin tespit edildiği tarih esas alınır."

 

18. Yönetmeliğin "İdari para cezası ve diğer idari yaptırımların birlikte uygulanması" başlıklı 72. maddesi şöyledir:

 

"(1) Kanunda öngörülen idari para cezaları, Kanunda ve bu Yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal gibi idarî müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez.

 

(2) Birden fazla kabahatin bir arada işlenmesi halinde her kabahat için ayrı ayrı idari para cezası uygulanır.

(3) Kanun veya bu Yönetmeliğe muhalefet nedeniyle, elektronik ortamda tespit edilecek kabahat ve ihlal için, denetimle görevli Bakanlık personeli gıyaben işlem tesis eder."

 

19. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği"başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

“(Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.)

(1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır.”

 

20. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir”

 

21. 5326 sayılı Kanun'un "Saklı tutulan hükümler" başlıklı 19. maddesi şöyledir:

 

“(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır”

 

22. 5326 sayılı Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1.ve 8. fıkrası şöyledir:

 

“İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir.

(Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür.”

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

23. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 04/03/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

24. Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

25. Dava, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30/4. maddesine muhalefet edildiğinden bahisle, davacı firma hakkında her sefer için (50) uyarma cezası verilmesine ilişkin 21/11/2022 tarih ve UAB-ELK-A seri, 025386 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı ile Karayolu Taşıma Kanunu'nun 26/1. maddesine muhalefet edildiğinden bahisle, 21/11/2022 tarih UAB-A seri 516367 sıra numaralı idari para cezası karar tutanağı ile 3.230 TL idari para cezası verilmesine ilişkin karar tutanaklarının iptali istemiyle açılmıştır.

 

26. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre; Kabahatler Kanunu’nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, Kanun’un 19. maddesinde sayılan yaptırımlar saklı tutulmak kaydıyla, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

 

27. 5326 sayılı Kanun’un 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrasında, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

28. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

29. Uyuşmazlık Mahkemesince, idari para cezası yönünden oluşan olumsuzgörev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarınınkaldırılmasına karar verilmektedir.

30. İncelenen uyuşmazlıkta, 4925 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği uyarınca süreli ya da süresiz faaliyetin durdurulmasına ilişkin bir idari yaptırım kararının bulunmadığı, aynı veya benzer fiillerin tekrarı ve verilen uyarı cezası puanlarının belirli bir sayıya ulaşması halinde bu hususun Yönetmeliğin 70. maddesinin üçüncü fıkrası düzenlemesi kapsamında yeni bir tartışma konusu olabileceği; bu durumda idari para cezasının ve 50 uyarma cezasının, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 4925 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerle Kanun’un yeniden düzenlendiği ve bu haliyle 4925 sayılı Kanun’da ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Yönetmeliktegörevliyargıyerine ve kanun yoluna ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmıştır.

31. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, uyarma ve idari para cezasına ilişkin kararlara karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

32. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Gaziantep 2. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 18/04/2023 tarih ve D.İş No.2022/6976 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Gaziantep 2. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Gaziantep 1.Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 18/04/2023 tarih ve D.İş.No.2022/6976 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

04/03/2024 tarihinde, Üyeler Nilgün TAŞ ve Ahmet ARSLAN’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

              Başkan                       Üye                                Üye                                   Üye

            Rıdvan                      Nilgün                             Eyüp                               Muharrem

            GÜLEÇ                      TAŞ                            SARICALAR                    ÜRGÜP

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                        ÇALIŞKAN

 

 

KARŞI OY

 

Dava, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu uyarınca çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 69, 70 ve 72. maddeleri kapsamında uygulanan idari yaptırım niteliğindeki işleme dayanak oluşturmak üzere düzenlenen tutanağın iptali istemiyle açılmıştır.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, bu Yasanın; İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde; diğer genel hükümlerinin, İdarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu; idari tedbirlerin, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu öngörülmüş; Kanun'un 27. maddesinin 8. fıkrasında ise, İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında, aynı kişi ile ilgili olarak İdarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; İdarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali istemiyle birlikte İdarî yargı yerlerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan; iptal davalarının konusunu, ilgililerin hukukunu etkileyen, bu özellikleri nedeniyle de idari yargı düzeni içinde yargısal denetime tabi tutulan idari işlemler oluşturmaktadır.

İdari işlem; idarenin, hukuk aleminde değişiklik, yenilik doğuran irade açıklaması olup; bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için, idari makamca verilmiş olması ve idarenin, idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyete ilişkin olması gerekmektedir.

İdari makamların, idari faaliyetin görülmesi sırasında kullandıkları kamu gücü ise, söz konusu makamlara, bireyler ile girdikleri ilişkilerde, onların iradesinden bağımsız bir şekilde, hatta karşıt iradelerine rağmen, tek yanlı olarak hukuki sonuçlar ve etkiler yaratabilecek işlemler yapabilme yetki ve yeteneği tanıdığından, kamu gücünün kullanılmasından doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği açıktır.

Uyuşmazlık, davacıya Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 69. maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine yönelik olarak tutulan ihlal tespit tutanağından kaynaklanmakta olup; karayolu taşıma mevzuatının yetki belgesi sahiplerine yüklediği yükümlülüğün yerine getirilmesinin sağlanması için, davalı idarece kamu gücüne dayalı olarak, tek yanlı irade beyanı ile tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerine yönelik bir niteliği bulunmamaktadır.

Buna göre idari yaptırım uyuşmazlığından kaynaklanmayan, karayolu taşıma mevzuatının yetki belgesi sahiplerine yüklediği yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla idarenin kamu gücüne dayanarak tek yanlı irade beyanı ile tesis ettiği bir idari işlemden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, yukarıda yer alan kanun hükümleri uyarınca davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyoruz.

 

 

Üye

Nilgün TAŞ

Üye

Ahmet ARSLAN