T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/230

KARAR NO  : 2021/355     

KARAR TR  : 07/06/2021

ÖZET: Osmaniye Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesindeki Cevdetiye Barınma Merkezinde taşeron şirkete bağlı işçi olarak çalışan davacının, daimi işçi olarak istihdam edilmeyerek, iş aktinin feshine ilişkin 03/04/2018 tarihli işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

                                                                          K A R A R   

                                                  

Davacı                 : G.D.

Vekili                   : Av.R.I.

Davalılar             :

Adli Yargıda       : 1-Osmaniye Valiliği

                               2-Boğaziçi Taşıma Temizlik Kıbrıslıgil Taşıma Ltd.Şti.

İdari Yargıda      :Osmaniye Valiliği

         

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, davacının 15/08/2017-03/04/2018 tarihleri arasında Davalı Osmaniye Valiliği Osmaniye İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne bağlı Cevdetiye Geçici Barınma Merkezindeki teknik işler hizmet bürosunda teknik elaman olarak 3.097 TL net maaş ile çalışmış olduğunu; müvekkilinin son çalışmasının ihale ile taşaronluk yapan davalı Boğaziçi Taşıma Temizlik Kıbrıslıgil Temizlik Taşıma Ltd.Şti. bünyesinde olduğunu ve müvekkilinin iş akdinin usul ve yasaya aykırı olarak 03/04/2018 tarihinde davalı Osmaniye Valiliği Osmaniye İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yetkilileri tarafından geçerli ve haklı bir sebep olmaksızın bildirimsiz hiç bir hak ve alacak ödenmeden feshedildiğini; Ocak 2018 de Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçiş için başvuru yapmış olmasına karşın, müvekkili ile aynı döneme ve aynı işte çalışan diğer işçilerinin hem kadroya alındığını hem de iş akitlerinin devam ettiğini;davalı Osmaniye Valiliği AFAD Müdürlüğünün keyfi olarak yazılı bildirimde bulunmadan usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilinin iş aktini feshettiğini, müvekkilinin davalı işveren kurum ile görüşme sağladığını ve feshin nedenini sorduğunda, kendisine davalı işveren tarafından sözlü olarak “Teknik elaman olduğunuz için KHK kapsamında kadroya geçmeyi hak etmediğiniz için iş aktinizi feshediyoruz ve artık işe gelmeyiniz, sizi bir daha göçmen kampına almayacağız” diye açıklama yapılmış olduğunu; yapılan fesih işleminin usulen geçersiz olduğunu ileri sürerek, davacının işe iadesi, boşta geçen tüm sürece ilişkin alacakları ile diğer haklarının yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Osmaniye İş Mahkemesinin 04/03/2019 tarihli ve E.2018/205, K.2019/174 sayılı kararı ile, yerleşik yargı içtihatları, dosya kapsamına alınan belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin söz konusu olduğu; iş akdinin feshinin Mahkemelerince geçersiz bulunması neticesinde davacının işe iadesinin alt işverenler nezdinde yapıldığı; davalılardan Osmaniye Valiliği Osmaniye İl Afet ve Acil durum Müdürlüğü dosyada üst(asıl) iş veren konumunda olduğundan ve işe iadenin alt işverenler nezdinde yapılabileceğinden Osmaniye Valiliği Osmaniye İl Afet ve Acil durum Müdürlüğüne davacının işe iadesine dair karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği; ancak işe iadenin mümkün olmaması halinde işe iadenin mali sorumluluklarından tüm davalı işverenlerin (alt işverenin ve asıl işverenin) birlikte müteselsil sorumlu oldukları Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince de sabit olduğundan, davacının işe iadesi yönünde karar vermek gerektiği gerekçesi ile, davanın kabulü ile; davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının, davalılar Kıbrıslıgil Temizlik Taşımacılık Demir Çelik İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti. ve Boğaziçi 80 Taşıma Temizlik Otomasyon Yemekçilik San.Tic.Ltd.Şti. nezdinde işe iadesine, davacının yasal süre içerisinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işverence işe başlatılmadığı takdirde davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak takdiren 4 aylık brüt (2.536,88 x 4) 10.147,52 TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davacı işçinin süresi içinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içinde en çok 4 aylık doğmuş bulunan brüt (2.900,88 x 4) 11.603,52 TL ücret ve diğer hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

 

3. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 05/03/2020 tarihli ve E.2020/46, K.2020/540 sayılı kararı ile, Davacının, Osmaniye Valiliğince oluşturulan geçici barınma merkezinde davalı alt işveren adına çalıştığı, sözleşmesinin feshedildiğini belirterek işe iade davası açıldığı, Osmaniye Valiliği Cevdetiye Geçici Barınma Merkezi İl Afet ve Acil Yardım Komisyonu Başkanlığı ile Boğaziçi 80 Taş. Tem. ve Oto. Yem. San. Ve Tic. Ltd. Şti- Kıbrıshgil Temizlik Taş. Demir Çelik İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ortak girişim arasında hizmet alım sözleşmesi düzenlendiği, davacının işten ayrılış bildirgesinin (40 kod) ile (696 KHK ile Kamu işçiliğine geçirilememesi sebebi ile çıkış) adi ortaklık işverenliğince 02/04/2018 tarihinde SGK ya bildirildiği, 696 Sayılı KHK’nin 127. Maddesi ile 375 sayılı KHK ye geçici 23. Madde eklenmiş olup, bu maddeye göre taşeron işçiliğinden, kadrolu işçiliğe geçiş için talepte bulunanların idarece oluşturulacak komisyonda daimi kadroya geçirilmesi yönünde karar verilebileceği hususlarının düzenlendiği; davacının 17/06/2019 tarihli gerekçeli istinaf dilekçesine ek belge başlıklı dilekçesine ekli evraklarda yapılan incelemede, 09/01/2018 tarihli dilekçe ile kadroya alınma istemi ile başvuruda bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davada idari yargı yerinin görevli olduğuna mahkeme kararının kaldırılmasına, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

 

4. Davacı vekili bu kez, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında davalı T.C. İçişleri Bakanlığı Osmaniye Valiliği İl Göç idaresi Müdürlüğü (eski İl Afat ve Acil durum Müdürlüğü) bünyesindeki Cevdetiye Geçici Barınma Merkezinde sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmeksizin 03/04/2018 tarihli (iş aktinin sözlü feshi) fesih işleminin iptali istemiyle Osmaniye Valiliğine karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

5. Adana 3. İdare Mahkemesinin 18/02/2021 tarihli ve E.2020/937 sayılı kararı ile, Osmaniye Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesindeki Cevdetiye Barınma Merkezinde taşeron şirkete bağlı işçi olarak çalışan davacının, iş aktinin feshine ilişkin 03/04/2018 tarihli işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açıldığı, dolayısıyla dosyanın görev konusunun çözümü için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesi şöyledir:

 

(Değişik: 30/5/1974 - KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)

Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

A) Memur:

Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) Sözleşmeli personel:

Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

(Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.)

Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (....)(2) kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Ka­nu­na tâbi ka­mu ida­re­le­rin­de ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

(Ek paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler,pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009 - 5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Cumhurbaşkanınca karar verilen görevlerde (…)(1) sözleşme ile çalıştırılanlar da bu fıkra kapsamında istihdam edilebilir.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(Ek fıkra: 5/7/1991 - KHK-433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 - KHK-475/11 md.)

C) (Mülga: 20/11/2017 - KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.)

D) İşçiler:

(Değişik birinci cümle: 4/4/2007 - 5620/4 md.)(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz."

 

7. 02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 9. maddesi şöyledir:

 

" (1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadrolar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yeniden düzenlenerek genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenir. Bu süre içinde anılan cetveller ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararname ve ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çerçevesinde yeniden teşkilatlanan kurumlara ait kadro ve pozisyonlar genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri çerçevesinde geçerliliğini korur." denilmiş ve bu madde uyarınca;

 

8. Genel Kadro ve Usulü Hakkında 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Sürekli işçi kadroları ve sözleşmeli personel pozisyonları" başlıklı 8. maddesi şöyledir:

 

" (1) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için Cumhurbaşkanınca sürekli işçi kadrosu ihdas edilebilir.

 

b) Sürekli işçi kadroları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sürekli işçi kadroları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

 

c) Sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, ilgili mevzuatı uyarınca yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçi atamaları ile sürekli işçiyken askerlik görevi sebebiyle kurumlarından ayrılanlardan muvazzaf askerlik hizmeti dönüşü göreve başlayacaklar hariç Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(2) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Sözleşmeli personel pozisyonları; sayı, unvan, nitelik, sözleşme ücreti ve sürelerinin belirlenmesi suretiyle merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge veya il bazında Cumhurbaşkanınca ihdas edilebilir.

b) Sözleşmeli personel pozisyonları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sözleşmeli personel pozisyonları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

c) Sözleşmeli personel pozisyonlarından boş olanların açıktan alım amacıyla kullanılması, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(3) İhdas ve izin işlemleri tamamlanmaksızın sürekli işçi ve sözleşmeli personel çalıştırılamaz.

(4) Boş kadro ve pozisyonlara yapılacak atamalar, atamanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

 

9. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi şöyledir:

 

1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 07/06/2021 tarihli toplantısında;2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

11. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

12. Dava, Osmaniye Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesindeki Cevdetiye Barınma Merkezinde taşeron şirkete bağlı işçi olarak çalışan davacının, daimi işçi olarak istihdam edilmeyerek, iş aktinin feshine ilişkin 03/04/2018 tarihli işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

13. Yukarıda sözü edilen (Bkz.&8) 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların kanunla ve milletlerarası anlaşmalarla veya yıllık programlarla kurulması veya genişletilmesi öngörülen atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri için ihtiyaç duyacakları sürekli işçi kadrolarını mevcut kadrolarından karşılayacakları, mevcut işçi kadrolarının bu birimlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına kafi gelmemesi halinde, Devlet Personel Dairesinin görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığı yeni birimlerin norm kadrolarını aşmamak üzere, bütçe imkanları göz önünde bulundurularak uygun görülebilecek kısmı kadar sürekli işçi kadrosu vize edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

 

14. Uyuşmazlığa konu olayda, taşeron işçi olarak görev yapan davacının isteminin, tarafına kadro tahsis edilmesine ilişkin olması, bu isteğin reddine dair işlemin ise idari bir merci tarafından tesis edilmiş bulunması ve kadro tahsisi isteminin reddine ilişkin işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın iş akdi ile ilgili olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava görüm ve çözümü yönünden idari yargının görev alanına girmektedir.

 

15. Bu durumda, uyuşmazlığın kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadroların ihdası, iptali ve kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenleyen mevzuattan doğduğu, idare hukuku esaslarına göre kadro kullanımına ilişkin olarak tesis edilen işlemin, kamu görevlileri mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Adana 3. İdare Mahkemesinin 18/02/2021 tarihli ve E.2020/937 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Adana 3. İdare Mahkemesinin 18/02/2021 tarihli ve E.2020/937 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

07/06/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

           Başkan                        Üye                               Üye                              Üye 

     Celal Mümtaz                  Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         AKINCI                     BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN