T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 670

            KARAR NO : 2014 / 708

            KARAR TR   : 2.6.2014

 

ÖZET: Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından açılan terzi memur alımı ilanına istinaden müracaatta bulunarak sınavı kazanan davacının, terzi ünvanında çalışana ihtiyaç olmaması nedeni ile atamasının yardımcı hizmetler sınıfına mensup memur olarak yapılması işlemi sonrasında, kadrosunun düzeltilerek genel idare hizmetleri sınıfına alınması için yaptığı başvurusunun reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın, ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

Davacı           :E.Y.

Vekili              :Av. Ü.İ.

Davalı                        :Milli Savunma Bakanlığı

Vekili              :Av.Y.Ç.

 

O L A Y          :Davacı vekili dava dilekçesinde aynen; “Müvekkilim E.Y.Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 27.02.2008 tarihli terzi memur alım ilanına istinaden KPSS sınavından aldığı puanla müracaatta bulunmuş, sahip olduğu terzi ustalık belgesi ve diğer nitelikler gereği terzi sivil memur olarak sınavı kazanmıştır.

Müvekkilimin ilk olarak 09.10.2009 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca hizmetli sınıfına asli memurluk ataması yapılmış, daha sonra 25.02.2010 tarihinden itibaren ise kara kuvvetleri komutanlığı 9.Kolordu Komutanlığı Erzurum Ordu Evinde yardımcı hizmetli sınıfında çalışmaya başlamıştır

Hatta 2 Ocak 2013 tarihli derece yükselmesi evrakında da müvekkilim terzi olarak değil hademe olarak gösterilmiştir

11.07.2013 tarihinde davalı idareye müracaat edilmiş yardımcı hizmet sınıfında çalıştırılan müvekkilimin kadro düzenlemesi yapılarak terzi sınıfına alınması için talepte bulunduk

Ancak davalı idarece 23.09.2013 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen cevabi yazıda müvekkilimin hizmetli sınıfında olduğu belirtilerek talebimiz reddedilmiştir.

Reddedilen bu işlemin iptali için sayın mahkemenize dava açma zarureti hasıl olmuştur.” şeklindeki açıklamaları ile, davalı idarenin davacının terzi kadrosuna alınması yönündeki talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

Erzurum 1.İdare Mahkemesi 23.10.2013 tarih ve 2013/1161 Esas sayılı hasım düzeltme kararı ile; Kara Kuvvetleri Komutanlığı 9.Kolordu Komutanlığı’nın hasım mevkiinden çıkarılmasına, Milli Savunma Bakanlığı’nın hasım mevkiine alınmasına, dava dosyasının doğru hasım olan Milli Savunma Bakanlığı husumetiyle incelenmesine, dava dilekçesinin bir örneğinin Milli Savunma Bakanlığı’na gönderilmek suretiyle dava dosyasının tekemmül ettirilmesine karar verilmiştir.

Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Erzurum 1. İdare Mahkemesi: 13.01.2014 gün ve 2013/1161 Esas sayılı kararı ile ; “Türk Silahlı Kuvvetlerinde sivil memur olarak görev yapan davacı, her ne kadar. 1602 sayılı Kanunun 20. Maddesinde göre  “ asker kişi “ sayılmakta ise terzi sivil memur olarak sınavı kazanmasına karşın yardımcı hizmet sınıfında çalıştırılması ve asaletinin bu şekilde tasdik edilmesi sonrasında kadrosunun terzi sivil memur olarak düzeltilmesi  istemi ile yaptığı başvurusunun  reddine yönelik işlemin hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi sureti ile karar verilmesi sırasında  926 sayılı Kanun’da düzenlenen askeri  usul ve yöntemler esas alınmayacağından, dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin yanının bulunmadığı açıktır.” şeklindeki gerekçesi ile davalı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin askeri idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı; 31.03.2014 gün ve 2014/15 sayılı kararında aynen, “Dava, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından açılan 27.02.2008 tarihli terzi memur alım ilamına istinaden müracaatta bulunan ve bu sınavı kazanan davacı tarafından, atamasının hizmetli sınıfına mensup memur olarak yapılması işlemi sonrasında 25.02.2010 tarihinde Erzurum Orduevine yarımcı hizmetler sınıfına mensup memur olarak atanması üzerine, kadro düzeltilmesi yapılarak terzi sınıfına alınması için 11.07.2013 tarihinde yaptığı talebin reddedilmesi üzerine bu red kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan sararı ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiş olup, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel halkları ihlal edilenler tarafımdan açılacak tam yargı davalarının görüm ve çözümünün idari yargı yerlerinin görevine girdiği tartışmasızdır.

Anayasa'nın 157.maddesinde, Askeri Yüksek idare Mahkemesi’nin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 günlü ve 1602 Sayılı Yasanın 25.12.1981 günlü ve 2568 Sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek idare Mahkemesi’nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

1602 Sayılı Yasa'nın 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır. Bu bağlamda, TSK bünyesinde sivil memur olarak görevli bulunan davacının asker kişi sıfatını taşıdığı hususunda duraksama bulunmamaktadır.

İdari işlemin "askeri hizmete ilişkin bulunması", bu işlemin; kanun ve nizamların Türk Silahlı Kuvvetlerine tanıdığı yetki ve görevlerin yerine getirilmesi amacına yönelik olması anlamını taşımaktadır.

İdari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" için, işlemin bir asker kişiye yönelmesi, etkilerini ve sonuçlarını bir asker kişi üzerinde meydana getirmiş olması gerekir.

İşbu davada, davalı idare tarafından tesis edilen ve TSK'da görevli sivil memur statüsündeki davacının kadro düzeltmesinin yapılarak terzi sınıfına alınması talebinin reddi şeklindeki idari işlemin iptal edilmesi istenildiği anlaşılmakla, davada idari işlemin "askeri hizmete ilişkin bulunması" ve "asker kişiyi ilgilendirmesi" koşullarının birlikte gerçekleştiği ve dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde AYİM'in görevli olduğu değerlendirilmektedir.” şeklindeki gerekçesi ile davanın askeri idari yargı yerinde görülmesinin gerektiğini belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Ertuğrul ARSLANOĞLU, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.6.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı’nca, davalı Milli Savunma Bakanlığı bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ ve AYİM Savcısı Hakan Ali TURGUT’un davada askeri idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından açılan 27.02.2008 tarihli terzi memur alım ilamına istinaden müracaatta bulunan ve bu sınavı kazanan davacı tarafından, atamasının hizmetli sınıfına mensup memur olarak yapılması işlemi sonrasında 25.02.2010 tarihinde Erzurum Orduevi’ne yardımcı hizmetler sınıfına mensup memur olarak atanması üzerine, kadro düzeltilmesi yapılarak terzi sınıfına alınması için 11.07.2013 tarihinde yaptığı talebin reddedilmesi üzerine, bu red kararının iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ‘Tespit Edilen Sınıflar’ başlıklı 36. Maddesinde; “Bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları aşağıda gösterilmiştir.

I-GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI:   Bu Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel idare Hizmetleri sınıfını teşkil eder.

II-TEKNİK HİZMETLER SINIFI:    Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatçı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve 09/05/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder.

III-SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık mühendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini kapsar.   

(Ek paragraf: 10/07/2003 - 4924 S.K./11. md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla, Bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.

IV-EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, bu Kanun kapsamına giren kurumlarda eğitim ve öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri kapsar.

V-AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI: Avukatlık hizmetleri sınıfı, Özel kanunlarına göre avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisini haiz olan memurları kapsar.

VI-DİN HİZMETLERİ SINIFI:  Din hizmetleri sınıfı, özel kanunlarına göre çeşitli derecelerde dini eğitim görmüş olan ve dini görev yapan memurları kapsar.

VII-EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, özel kanunlarına göre ( Ek ibare: 08/05/2007 - 5757 S.K/md.3) çarşı ve mahalle bekçisi, polis, komiser muavini, komiser, başkomiser emniyet müfettişi, polis müfettişi, emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet mensubu memurları kapsar.

VIII-YARDIMCI HİZMETLER SINIFI:  Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi anahizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar.

(Ek: 28/03/1988 - KHK - 318/1 md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve benzeri   nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi mümkündür.

Ek fıkra:18/05/1994 - KHK - 527/1 md.; Mülga fıkra: 28/02/1995 - 4081/3 md. )

IX-MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI:  Bu sınıf, valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışanları ve maiyet memurlarını kapsar.

X-MİLLİ İSTİHBARAT HİZMETLERİ SINIFI Bu sınıf, Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarında veya bu teşkilat emrinde çalıştırılanlardan özel kanunlarında gösterilen veya Başbakanlıkça tespit edilen görevleri ifa edenleri kapsar.” şeklindeki düzenleme ile devlet memurluğunun 10 sınıfa ayrıldığı, davacının içinde bulunduğu sınıfın maddenin 8.bendinde düzenlenen “Yardımcı Hizmetler” sınıfı olduğu, geçmek istediği sınıfı ise maddenin 1.bendinde düzenlenen “Genel İdari Hizmetler” sınıfı olduğu anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ‘Bir Sınıftan Başka Sınıfa Geçme’ başlıklı 71. Maddesinde; “(Değişik madde: 30/05/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/05/1975 - 1897/1 md.)

(Değişik fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/12 md.) Memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları şarttır. Bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri süreler yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınır.

Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler.

Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez.” şeklindeki belirleme ile devlet memurlarının eşit dereceler arasında veya sınava girmek sureti ile sınıf değiştirmesinin mümkün olduğu, kurumların genel idare hizmetleri sınıfındaki bir memuru mesleki bir sınıfa veya mesleki sınıftaki bir memuru genel idare hizmetleri sınıfına atayabilecekleri düzenlenmiştir.

Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 2. Bölümünün ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Esaslar’ başlıklı 5. maddesinin; ‘İdari Hizmetler Grubu’ başlıklı ‘ç’ alt başlığında; “Adisyon görevlisi, ambar memuru, ambarcı, arşiv memuru, ayniyat memuru, bilgisayar işletmeni, çarkçı, çocuk bakım görevlisi, daktilo, danışma memuru, depo memuru, döner sermaye işlem memuru, eğitim hizmetler memuru, evrak işlem-kayıt memuru, faturalandırma memuru, fotoğrafçı, gardiyan, gemi adamı, gerçekleştirme memuru, güvenlik görevlisi, hesap sorumlusu, ikmal memuru, inceleme memuru, infaz koruma memuru, iş makineleri operatörü, işlem memuru, işletmeci, kameraman, karantina memuru, kasiyer, kiler sorumlusu, kolacı, kunduracı, kütüphane memuru, maaş mutemedi, mal saymanı, mal sorumlusu, maliye memuru, matbaacı, mehteran, memur, mobilya döşemeci, mors operatörü, muhasebe memuru, mutemet, mübaşir, mücellit, müze araştırma görevlisi, nizamiye kayıt görevlisi, redaktör, resepsiyon görevlisi, reyon koruma memuru, santral operatörü, saraç, sayman, sekreter, sistem ve veri kayıt operatörü, şoför, tahakkuk memuru, tasnifçi, telefon santral operatörü, terzi, teslim tesellüm memuru, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, veznedar, zabıt katibi.” aynı maddenin “Yardımcı Hizmetler Grubu” alt başlıklı ‘d’ bendinde: “Asansörcü, aşçı, badanacı, bahçıvan, barmen, bekçi, berber, boyacı, bulaşıkçı, camcı, çamaşırcı, çatı onarım ustası, çay kahve ocakçısı, çilingir, çocuk bakıcısı, döşemeci, duvarcı, fayansçı, gardiyan, garson, güvenlik görevlisi, hademe, hamamcı, hasta bakıcı, hizmetli, kaloriferci, kapıcı, karocu, kat bakım görevlisi, kaynakçı, kuaför, kuru temizlemeci, manikürcü, marangoz, masör, nalbant, pastacı, sıvacı, tatlıcı, teknisyen yardımcısı, temizlikçi, tenekeci, ütücü-kolacı, yağlı boyacı.” ayrı sınıflar halinde belirlenmiş ve her iki gurubun da görevde yükselmesi mümkün kabul edilmiş,

Aynı yönetmeliğin ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Suretiyle Atanacaklarda Aranacak Genel Şartlar’ başlıklı 6. maddesi ile ‘görevde yükselme talebinde bulunacaklara ilişkin nitelikler belirlenmiş; ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Suretiyle Atanacaklarda Aranacak Özel Şartlar’ başlıklı 7. maddesinde de özel ve ayrıksı durumlar ayrıca kaleme alınmıştır.

Anayasa’nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinin birinci fıkrasında, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz” denilmiştir.

Buna göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin “asker kişiyi ilgilendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin bulunması” koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

Davacının 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olduğu ve bu nedenle dava konusu eylemin asker kişiyi ilgilendirdiği tartışmasızdır.

Dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin olup olmadığına gelince:

İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise, bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler; idarenin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler göz önünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde görülmesi gerekmektedir.

Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; davacının 27.02.2008 tarihli terzi memur alım ilanına istinaden KPSS sınavından aldığı puanla davalı idareye müracaat ettiği ve sahip olduğu terzi ustalık belgesi ve diğer nitelikler gereği terzi sivil memur olarak sınavı kazandığı, asil adayın atanmasını müteakip terzi unvanında ihtiyaç olmaması nedeni ile yedek aday olan davacının adaylığının iptal edilmesinin planlandığı, bu nedenle mağdur olmaması adına açık kadro bulunan yardımcı hizmetler grubunda hizmetli olarak atanmasının teklif edildiği, davacının bu teklifi kabul ederek, 07.07.2008 tarihinde Bursa Yenişehir Hava Meydan Komutanlığı’nda hizmetli olarak göreve başladığı, 2009 yılında da asil memur olarak atamasının yapıldığı, Erzurum Orduevi Müdürlüğü’nde görevli İlhami Kara isimli kişi ile becayiş talebinin uygun görülmesi üzerine Erzurum Orduevi Müdürlüğü nezdinde hizmetli olarak çalışmaya devam ettiği, 11.07.2013 tarihinde davalı idareye müracaat ederek yardımcı hizmet sınıfından kadro düzenlemesi terzi sınıfına alınması için talepte bulunduğu, ancak başvurusunun davalı idare tarafından; davacının ilk atamasının hizmetli kadrosuna yapıldığı, sonra da naklen atamasının yapıldığı, başvurusunun bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olduğu şeklindeki gerekçe ile reddedildiği; davacının bu işlemin iptali istemi ile dava açtığı anlaşılmıştır.

Tüm bu tespitler ve yukarıda ayrıntısı ile açıklanan yasal mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde; 657 sayılı Kanunu’nun 36. maddesinin 8. bendinde düzenlenen yardımcı hizmetler sınıfında yer alan davacının, aynı maddenin 1. bendinde düzenlenen genel idari hizmetler sınıfına geçmek istediği, talebinin konusu itibari ile 657 sayılı Yasa’nın 71. maddesi kapsamında görevde yükselme talebi olduğu anlaşılmış olup; davacının asker kişi olması nedeni ile konunun 657 sayılı Kanun gereğince çıkartılan Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 2. Bölümünün ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Esaslar’ başlıklı 5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu itibarla askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler göz önünde tutularak tesis edilen iptal istemine konu işlemin,  askeri hizmete ilişkin olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

Buradan hareketle dava konusu eylemin, asker kişinin askeri yeterlik ve yetenekleri, icra ettiği askeri görevler kapsamındaki tutum ve davranışları, askeri geçmişi, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve yükümlülükleri, askeri hizmetten kaynaklanan durumları, askeri görevlerin icra ediliş biçimleri, askeri kural ve gerekleri göz önünde tutularak değerlendirilmesinde “askeri hizmete” ilişkinlik unsurunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.

Belirtilen durumlara göre ve olayda Anayasa’nın 157. ve 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddelerinde öngörülen, idari eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleştiğinden, davanın görüm ve çözümü Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Erzurum 1. İdare Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç                 : Davanın çözümünde ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ’NİN görevli olduğuna, bu nedenle AYİM Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, davalı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin görev itirazının Erzurum 1.İdare Mahkemesi’nce reddine ilişkin 13.01.2014 gün ve 2013/1161 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 2.6.2014 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Ertuğrul

ARSLANOĞLU

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT