Hukuk Bölümü 2001/111 E., 2002/2 K.

  • ASKERİ KİŞİ
  • EMEKLİ SANDIĞI'NDAN AYLIK ALAN ASKERİ KİŞİ
  • SAĞLIK KARNESİNİN GERİ ALINMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ
  • 211 S. TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNU [ Madde 70 ]
  • 4447 S. İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU [ Madde 25 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı alan davacı, kendisinden sonra S.S.K.'dan emekliye ayrılan eşine Emekli Sandığınca verilmiş olan sağlık karnesinin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle, 15.3.2001 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı idare vekilince, birinci savunma dilekçesinde, dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin olmadığı nedeniyle davanın genel idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 27.6.2001 gün ve E: 2001/481 sayı ile, Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerine göre, AYİM' in bir davaya bakabilmesi için dava konusu işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" şartlarının birlikte gerçekleşmesinin gerektiği; emekli astsubay olan davacının asker kişi olduğunda kuşku bulunmadığı; davacıya ve eşine davalı idarece düzenlenen sağlık karnelerinin verilmesinin, davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinde ifa ettiği askeri hizmetin sonucu olduğu; Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadro ve kuruluşlarında görevli iken emekli olan subay ve astsubayların askeri hizmetlerin karşılığı doğan tüm özlük haklarına ilişkin davalara AYİM'de bakıldığı; bu durumda, olayda dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmiş olması ne deniyle davaya bakma görevinin AYİM'e ait bulunduğu gerekçesiyle, davalı idarenin görev itirazını reddederek görevlilik kararı vermiştir.

    Davalı idare vekilince, süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe ve dava dosyası, Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerinde AYİM'in bir davaya bakabilmesi dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği; Uyuşmazlık Mahkemesinin pek çok kararında idari işlem askeri kural ve gereklere, askeri görev yerlerinin özellikleri ve askeri hizmetin amacı gözönünde bulundurularak tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği; açılan davada, davacının eşinin sağlık karnesinin geri alınması konusunda yapılacak olan yargısal denetimde askerlik hizmetinin özelliklerinin, askeri kural ve gereklerin dikkate alınmayacağının açık olduğu; Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli olan davacının SSK emeklisi olan eşi adına düzenlenmiş bulunan sağlık karnesinin geri alınmasına ilişkin uyuşmazlık, askeri hizmete ilişkin olmayıp, bu niteliği dikkate alınarak 5434 sayılı Yasa hükümlerine göre genel idari yargı yerinde çözümleneceğinden AYİM İkinci Dairesi'nin görevlilik kararının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle, genel idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre görev konusunun incelenmesine Uyuşmazlık Mahkemesi'nden istemiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, AYİM Başsavcısından düşüncesi istenilmiştir.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ BAŞSAVCISI; Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerinde AYİM'in bir davaya bakabilmesi dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği; dava konusu olay değerlendirildiğinde: TSK İç Hizmet Kanununun 17.6.1992 tarih ve 3810 sayılı Kanunla değişik 70. maddesi gereğince davacının SSK'dan emekli olan eşine Emekli Sandığı tarafından verilmiş bulunan sağlık karnesinin, 4447 sayılı Yasa'nın "... Sandıktan emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı alanların diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi görevlerde çalışan veya bu kuruluşlardan aylık alan eşlerinin ..." Sandık sağlık yardımından yararlanamayacaklarını düzenleyen 25. maddesinin 1.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle geri alınması karşısında, bu konuda yapılacak yargısal denetimde askerlik hizmetinin özelliklerinin, askeri kural ve gereklerin dikkate alınmayacağı; uyuşmazlığın sivil bir kurumda çalıştıktan sonra Emekli Sandığından emekli aylığı alan kişinin eşine verilen sağlık karnesinin geri alınması işlemi hakkındaki dava ve onun çözümüyle varılacak sonuçtan farklı olmadığı; dolayısıyla, olayda 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde öngörülen iki şart birlikte gerçekleşmediğinden davanın çözümünün genel idari yargının görevine girdiği; bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının başvurusunun kabulü gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün Samia AKBULUT'un Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Turgut ARIBAL ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 25.3.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile Danıştay Başsavcısının genel idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve AYİM Başsavcısının davada genel idari yargının görevli bulunduğuna ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN ile AYİM Savcısı Celal IŞIKLAR'ın yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Başvuru dilekçesi ve ekleri üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarece anılan Yasa'nın 10. maddesinde öngörülen şekilde görev itirazında bulunulduğu ve 12. maddede öngörülen süre içinde başvurulduğu, bu nedenle Danıştay Başsavcısı tarafından Yasa'da öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmakta olup esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, TSK personeli iken emekli olan davacının SSK emeklisi eşine Emekli Sandığınca verilmiş olan sağlık karnesinin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

    Anayasa'nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa'nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    1602 sayılı Yasa'nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler: idarenin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural, gerek ve gelenekler gözönünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde görülmesi gerekmektedir. Astsubay emeklisi olan davacının 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olduğu ve bu nedenle dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirdiği tartışmasızdır.

    5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun Geçici 139. maddesi ile, Sandıktan emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanların bu Kanunun 67. maddesinde belirtilen ve kanunen bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin, kanunla düzenlenecek genel sağlık sigortası kapsamına alınacakları tarihe kadar, hastalanmaları halinde, resmi sağlık kurumları ile kamuya yararlı dernek ve vergiden muaf vakıflara ait sağlık kuruluşlarında tüzükte belirlenecek usul ve esaslara göre muayene ve tedavi edilmelerine olanak tanınmış; aynı Yasa maddesinin değişik dokuzuncu fıkrasını değiştiren 25.8.1999 tarih ve 4447 sayılı Yasa'nın 25. maddesi ile, "Özel kanunları gereğince sağlık yardımından faydalananlar ile Sandıktan emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı alanların diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi görevlerde çalışan veya bu kuruluşlardan aylık alan eşleri ve Sandıktan dul aylığı alanlardan diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi görevde çalışan veya bu kuruluşlardan yaşlılık veya malullük aylığı alanlar bu madde hükmünden yararlanamazlar. İsteğe bağlı sağlık sigortasından yararlananlar hakkında bu hüküm uygulanmaz." kuralı getirilmiştir. (Anılan 4447 sayılı Yasa'nın 63/b. maddesinde, 25. madde hükmünün 1.1.2000 tarihinde yürürlüğe gireceği öngörülmüştür.)

    Sözüedilen düzenlemeye göre, Sandıktan emekli aylığı alanların başka sosyal güvenlik kurumundan aylık alan eşleri hakkında, Sandığın muayene ve tedavi olanaklarından yararlanmalarına ilişkin olarak işlem tesis edilirken, idarece davacının askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin, askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural, gerek ve gelenekler yönlerinden bir değerlendirme yapılması veya bu işlemin yargısal denetimi sırasında da bu hususların dikkate alınması sözkonusu olmadığından, askeri hizmete ilişkin bir işlem bulunmamaktadır.

    Diğer taraftan, başka sosyal güvenlik kurumundan aylık alan eşine Emekli Sandığınca verilmiş olan sağlık karnesi geri alınan asker kişinin açtığı dava ve bu davanın çözümüyle varılacak sonuç, eşinin durumu aynı olan sivil bir kamu kuruluşundan emekli olmuş kişi hakkında aynı işlemden doğan dava ve onun çözümüyle varılacak sonuçtan farklı değildir.

    Belirtilen duruma göre ve olayda Anayasa'nın 157. ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddelerinde öngörülen "asker kişiyi ilgilendirme" ve "askeri hizmete ilişkin bulunma" koşulları birlikte gerçekleşmediğinden, davanın görüm ve çözümünde genel idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile AYİM İkinci Dairesi'nce verilen görevlilik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısının başvurusunun KABULÜ ile, AYİM İkinci Dairesi'nin 27.6.2001 gün ve E: 2001/481 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 25.3.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.